"Saldırının 'İslamcı Terör' Olarak Nitelendirilmesi Yanlış"

AB Bakanı Ömer Çelik, 84 kişinin hayatını kaybettiği Fransa’daki saldırıya ilişkin, “İslamofobiyle, yabancı düşmanlığıyla Avrupa ülkelerinde yaşayan göçmenleri radikalleşmeye iten değişik saiklerin de kökenine inilmesi gerektiği konusunda hassas olmalıyız. Bu bağlamda dünkü saldırıyı nasıl kınıyorsak bu saldırıyı İslamcı terör olarak damgalayıp İslam diniyle bu terör eylemini yan yana getirenlerin eylemlerinin de bu şekilde yanlış bir değerlendirme olduğunu, yanlış bir tanımlama olduğunun bir kere daha altını çiziyoruz” dedi.

Bakan Çelik, Fransa’daki terör saldırısına ilişkin açıklamalarda bulundu. Dayanışma duygularının Fransa halkı ve hükümetiyle beraber olduğunu ifade eden Çelik, “Bu eylem terörün her zaman hiç beklenmedik şekillerde karşımıza çıkabileceğini gösteren nasıl küresel bir olgu olduğunu gösteren yapısını olduğunu ortaya koydu” dedi.

Bu saldırının değerlendirmesinde iki noktanın üzerinde hassasiyetle durulması gerektiğine işaret eden Çelik, “Birincisi, Fransa’da yaşayan birinin kutlama yapmak üzere toplanmış insanların üzerine bir kamyonu bu şekilde sürerek çocuklar dahil onlarca insanı öldürecek kadar insanlıktan çıkmasına yol açan bu radikalleşme, marjinalleşme ve terör tehlikesinin iyi değerlendirilmesi gerekir. Bu acil ve zaruridir. İkincisi, insanlıktan çıkan bu çevrelerin korkunç eylemlerinin önlenmesi için gerekli güvenlik ve istihbarat kapasitesinin sadece ulusal düzeyde değil bölgesel ve küresel düzeyde de geliştirilmesi gerekmektedir. Birinci husus Türkiye’nin ve Avrupa ülkelerinin ortak değerlerinin korunmasını ilgilendirmektedir. Burada söz konusu olan masum canlar kadar vatandaşlarımızın huzur içinde yaşamalarını sağlayan başta yaşam hakkı olmak üzere insan hakları, demokrasi, özgürlük, eşitlik gibi temel değerlerimizin terör örgütlerince hedef alınmasıdır” diye konuştu.

-“İSLAM DİNİYLE BU EYLEMİ YAN YANA GETİRMEK YANLIŞ”-

Değerlerimize kast edenlerin sadece belli bir coğrafyadan, belli bir dinden, belli bir bölgeden ortaya çıktığı şeklindeki değerlendirmelerin terörün zemin bulmasına yol açan ideolojik yapıya daha çok hizmet edeceğini vurgulayan Çelik, şunları kaydetti:
“Bu sebeple bu değerlendirmeler konusunda aceleci davranmamak, son derece hassas olmak, belli bölgeleri, belli dinleri, belli kimlikleri hedef almaktan kaçınmak gerekir. Değerlerimize kast edenlerin sadece kuzey Afrika kökenliler olduğu şeklinde bir takım değerlendirmeler bu bakımından yanlıştır. İslamofobiyle, yabancı düşmanlığıyla Avrupa ülkelerinde yaşayan göçmenleri radikalleşmeye iten değişik saiklerin de kökenine inilmesi gerektiği konusunda hassas olmalıyız. Bu bağlamda dünkü saldırıyı nasıl kınıyorsak bu saldırıyı İslamcı terör olarak damgalayıp İslam diniyle bu terör eylemini yan yana getirenlerin eylemlerinin de bu şekilde yanlış bir değerlendirme olduğunu, yanlış bir tanımlama olduğunun bir kere daha altını çiziyoruz.”

-“İSLAMOFOBİYAYI VE YABANCI DÜŞMANLIĞINI BESLEYEN AÇIKLAMALAR”-

Saldırıyı net bir şekilde insanlığa yapılmış bir saldırı olarak kınadıklarını dile getiren Çelik, “Ama bu saldırıyı değerlendirirken terörü belli bir dine, belli bir millete has edecek şekilde bir takım tanımlamaların kullanılması da son derece yanlıştır. Bu terörü besleyen ideolojik kökenlere destek verilmesi anlamına gelecek bir takım değerlendirmelere yol açabilir. Cihatçı denilen, selefi denilen bir takım akımlar üzerinden, bu akımlarla mücadele üzerinden ki bu mücadele meşru bir mücadeledir ama bu mücadeleden yola çıkarak islamofobiyayı ve yabancı düşmanlığını besleyen bir takım açıklamalar yapılması ya da bir takım tutumlar alınması da içinde bulunduğumuz dünyayı daha kötü bir hale sokmaktan başka bir işe yaramayacaktır” dedi.
Terörle hep beraber mücadele edilmesi gerektiğine dikkati çeken Çelik, onun milleti, dini ve kimliği olmadığı konusunun her zaman altı çizilmesi gereken bir konu olduğunu söyledi.