"Sen Ödlek Değilsen, Korkak Değilsen, Cesursan Çık Karşıma"

Adalet Kurultayı’nın açılış konuşmasını yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Köylünün sorunu var, çiftçinin sorunu var, emeklinin sorunu var, onları bırakmış bir tarafa, onları bırakmış, sadece ve sadece benimle ilgileniyor. Benimle ilgilenmesinden memnunum. Ama kendisine çok açık ve net çağrı yaptım. Onun diliyle çağrı yaptım. Dedim ki kardeşim sen ödlek değilsen, korkak değilsen, cesursan çık karşıma oturalım, konuşalım. Çıkabilir mi, çıkabilir mi, ben de adım gibi biliyorum ki çıkamaz, cesaret edemez” dedi.

CHP’nin dört gün sürecek olan Adalet Kurultayı Çanakkale’de başladı. Adalet Kurultayının açılışında konuşan CHP Genel Başkanı özetle şunları söyledi:
"Köylünün sorunu var, çiftçinin sorunu var, emeklinin sorunu var, atama bekleyen öğretmenin sorunu var, memuru açlığa mahkum ettin onun sorunu var, üniversite mezunu işsiz onların sorunu var, onları bırakmış bir tarafa, onları bırakmış, sadece ve sadece benimle ilgileniyor. Benimle ilgilenmesinden memnunum. Ama kendisine çok açık ve net çağrı yaptım. Onun diliyle çağrı yaptım. Dedim ki kardeşim sen ödlek değilsen, korkak değilsen, cesursan çık karşıma oturalım, konuşalım. Çıkabilir mi, çıkabilir mi, ben de adım gibi biliyorum ki çıkamaz, cesaret edemez.

“Benim Boynumun Borcudur”

Hakkı, hukuku ve adaleti bu güzel ülkeye getirmek benim boynumun borcudur. Bütün mazlumların yanında olmak, zulmedenlere karşı olmak benim boynumun borcudur.

“Biz Adaletli Bir Türkiye İstiyoruz”

Adalet Kurultayımızın Çanakkale’de olmasının bir anlamı var. Biz biriz, biz bütünüz, biz vatanseveriz, biz bayrağımızı seviyoruz, biz insanımızı seviyoruz, biz insanlarımız arasında hiçbir ayrım yapmıyoruz. Biz görüşü ne olursa olsun, kimliği ne olursa olsun bütün insanlarımızı kucaklıyoruz. Biz toplumda gerginlik istemiyoruz. Biz kavga istemiyoruz. Biz kendi ülkemizde huzur içinde, barış içinde yaşamak istiyoruz. Biz adaletli bir Türkiye istiyoruz.

“Sihirli Sözcüğü Adalettir”

Adalet kurultayımızın ana teması bu. Biz farklılıklarımızla bir arada bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine nasıl yaşayacağız? Sihirli sözcük nedir? Sihirli sözcük adalettir.
Adaletsizliğin temellerinden birisi 15 Temmuz darbe girişimiydi. O darbe girişimine karşı duran, o darbe girişimini savuşturan parlamentoda görev yapan milletvekillerine, hayatlarını kaybeden 250 şehidimize ve gazilerimize de şükran borçluyuz.

“Karşı Çıktığımız Sarayın 15 Temmuz’udur”

Bu ülkenin insanları iki 15 Temmuz olduğunu sakın unutmasınlar. Birinci 15 Temmuz halkın 15 Temmuz’udur. Bir de sarayın 15 Temmuz’u var. Karşı çıktığımız sarayın 15 Temmuz’udur. 15 Temmuz darbe girişimini fırsat bilip 20 Temmuz da başka bir darbeyi yapanlara karşıyız. Bu ülkede 20 Temmuz darbesine ve o darbecilerin tümüne karşıyız biz.

“İlk Kez Türkiye Cumhuriyeti Tarihinde Bir Sivil Darbe Gerçekleşti”

Mücadeleyi nasıl başlattık? Sarayın 15 Temmuz’u ve 20 Temmuz’dan sonra bir darbe gerçekleşti, ilk kez Türkiye Cumhuriyeti tarihinde bir sivil darbe gerçekleşti. Masum insanlar hiçbir günahı olmayan insanlar mağdur edildiler.

“Berberoğlu’nun Tutuklanması Bardağı Taşıran Son Damla Olmuştur”

Milletvekilleri hapiste. Enis Berberoğlu’nun, hiçbir suçu ve hiçbir günahı olmayan Enis Berberoğlu’nun tutuklanması bardağı taşıran son damla olmuştur ve yürüdük. Ankara’dan İstanbul’a yürüdük. Yürüyemez dediler, yürüdük. Yolda kalırsınız dediler, yürüdük. Hakkı, hukuku ve adaleti savunmak için yürüdük. Ama bize şunu asla söyleyemediler, ‘yürüyorsunuz da bu ülkede hukuk var bu ülkede adalet var niye yürüyorsunuz’ diyemediler, çünkü onlar da biliyorlardı ki bu ülke de hak da yok, hukuk da yok, adalet de yok. Biz hakkı, hukuku, adaleti yeniden tesis etmek için yürüdük.
Bugün Türkiye’de bir kişi değil, 80 milyonun adalete susamışlığı var.
Sizler buraya adalet için geldiniz. Sizler buraya adaleti savunmak için geldiniz, sizler buraya hakkı, hukuku, adaleti savunmak için geldiniz. Dolayısıyla biz adalet yürüyüşümüze bundan sonra da aynı kararlılıkla aynı azimle devam edeceğiz.

 “Bu Ülkede Hak Da Yok Hukuk Da Yok Adalet De Yok”

Bir anket yapılıyor. ‘Yolunuz adliyeye düştüğünde hakkınızda adil karar verileceğine inanıyor musunuz?’ Bu soruya ‘Evet adliyeye yolum düşerse oradan adil bir karar çıkar' diyenlerin oranı yüzde 19, 'Hayır adil bir karar çıkmaz bu ülkede adalet yoktur' diyenlerin oranı yüzde 73, kararsız yüzde 8’. Yani bu toplumun en az yüzde 80’i bu ülkede adaletin olmadığını bize söylüyor. Bu ülkede hak da yok, hukuk da yok, adalet de yok.
Düşünün bu ülkenin hapishanelerinde anneleriyle beraber kalan çocuk sayısı 668.

“20 Temmuz Bir Sivil Darbedir”

20 Temmuz darbesini her yerde dillendireceğiz. 20 Temmuz bir sivil darbedir.

“Bu Mudur Adalet”

Dünyanın en barışçıl eylemini yapıyorsunuz. ‘İşimi istiyorum’. Bunları terörist ilan ediyorlar. 'Siz açlık grevi de yapamazsınız' deyip doğrudan doğruya hapse atıyorlar. Şimdi Nuriye ve Semih’i nasıl anmazsınız? Bu mudur adalet?
Hakim tutuksuz yargılanabilirler diyor. Hem savcıyı hem hakimi görevden alıyorlar. Çünkü diyorlar ki ‘Sen birisini bırakacaksın saraydan izin alacaksın kardeşim.’ Diyorlar. Attila Taş ve Murat Aksoy tekrar tutuklanıyorlar. Bu mudur adalet?
Alın terini çalanlar mutlaka adaletin önünde hesap vermeli.
Sınav sorularını çalanların sırtı sıvazlandı. Bu mudur adalet?

Anayasa Mahkemesine Seslendi

Anayasa Mahkemesi dokunulmazlığı kalkan milletvekillerinin tutuklanmalarının doğru olmadığı yönünde bir karar verdi, dedi ki milletvekilleri yargılanabilir ama bunlar tutuklanamazlar. Anayasa Mahkemesinin bu kararına rağmen hala bugün çok sayıda milletvekili tutuklu. Çünkü sarayın iznine bağlı bunların serbest bırakılmaları. Anayasa Mahkemesi Başkan ve üyelerine de sesleniyorum, siz gerçekten hakimseniz, gerçekten yargıçsanız, gerçekten verdiğiniz kararların arkasında onurluca durmak istiyorsanız, bir an önce kararlarınızı yeniden verin.

Düşünün herkesin bildiği, istisnasız bütün gazetelerin yazdığı MİT tırları meselesi. Havuz medyası da bunu yazdı, MİT  tırları meselesi. Devlet sırrı sayılarak Enis Berberoğlu milletvekilimiz gözaltına alındı, kaçacak diye tutuklandı. 25 yıl ceza verildi. Sormak gerekir bütün dünyanın bildiği herkesin bildiği, 80 milyonun bildiği bir konu nasıl devlet sırrı sayılır.

Enis Berberoğlu bugün cezaevinde. Enis Berberoğlu’na Adalet Kurultayı’ndan adaletli selamlarımızı gönderiyoruz.
Suçsuz yere yatıyor. Anayasa Mahkemesinin kararı var. MİT tırları olayı devlet sırrı değildir diye. Anayasa Mahkemesi kararı var. Ama bu karara rağmen Enis Berberoğlu orada yatıyor. Düşünün Enis Berberoğlu’nu casuslukla suçlayacaksın, devletin bütün sırlarının saklandığı kozmik odaya FETÖ örgütünün militanlarını sokacaksın. Devletin bütün sırlarını FETÖ örgütüne vereceksin. Devletin bütün sırlarını bir terör örgütüne vereceksin ama dönüp dolaşacaksın Enis Berberoğlu’nu suçlayacaksın. Niçin? CHP üzerinden bir operasyonu nasıl gerçekleştirebiliriz arayışındalar. Buradan Çanakkale’den sesleniyorum. Siz yalnız değil, 7 kişi, 77 kişi, 77 bin kişi, kaç kişi gelirseniz gelin CHP olarak dik, kaya gibi duracağız, asla ve asla ödün vermeyeceğiz.

“Biz Onların Şeytanlıklarına Asla Boyun Eğmeyeceğiz”

Hakkımızı, hukukumuzu sonuna kadar arayacağız. Zulme, zalime teslim olmayacağız. Haksızlıklar karşısında susan dilsiz şeytandır. Biz onların şeytanlıklarına asla boyun eğmeyeceğiz.

Taşeron İşçilerine Seslendi

Taşeron işçisisiniz, söz veriliyor, 'size kadro vereceğiz' diye, iktidar olduktan sonra taşeron işçisini unutuyorlar. Size kadroyu biz vereceğiz kardeşim.”