"Siz Türkiye'yi Uçurdunuz Da Biri Size Engel Mi Oldu?"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu,“Diyorlar ki ‘Bu anayasa değişikliği olursa Türkiye uçacak’, 15 yıldır hükümetteler, istediği kanunu çıkarıyorlar, istediği kararı alıyorlar, bütün bakanlar kendisinden. Siz Türkiye’yi uçurdunuz da birisi çıkıp size engel mi oldu? Siz karar aldınız da herhangi birisi çıkıp size engel mi oldu? Hiçbirisi olmadı" dedi.

Kılıçdaroğlu, anayasa değişikliği referandumu çalışmaları kapsamında Burdur’da esnaf, muhtarlar, sivil toplum örgütleri ve kanaat önderleriyle bir araya geldi. Kılıçdaroğlu, vatandaşlara hitabında şu mesajları verdi:

-“NEREDE ÇİFT BAŞLILIK VAR?”-

“Diyorlar ki ‘Bu anayasa değişikliği olursa Türkiye uçacak’, 15 yıldır hükümetteler, istediği kanunu çıkarıyorlar, istediği kararı alıyorlar, bütün bakanlar kendisinden. Siz Türkiye’yi uçurdunuz da birisi çıkıp size engel mi oldu? Siz karar aldınız da herhangi birisi çıkıp size engel mi oldu? Hiçbirisi olmadı.

Aynı kadro, bütün yetkiyi bir adama verecekler, diyorlar ki ‘çift başlılığı engelleyeceğiz, Türkiye’yi uçuracağız’, yok böyle bir şey. ‘Efendim başbakan ayrı cumhurbaşkanı ayrı telden çalarsa’, ne zaman ayrı telden çaldılar, ne zaman? Kaldı ki bir araya gelirlerse oturur konuşurlar, sorunlara bakarlar, tartışılar, kendi aralarında doğru yolu bulurlar. Nerede çift başlılık var? ‘Efendim Binali Bey ayrı Sayın Erdoğan ayrı telden çalarsa olmaz’. Siz Binali Bey’in ayrı telden çalacağını düşünüyor musunuz? Adamı gerçekten güldürüyorlar. Ya hu 500 metreden öteden Sayın Erdoğan’ı görse, önünde 80 düğme olsa 8 saniyede ilikler. Öyle ayrı telden çalma falan yok. Millete doğruları söylemek lazım.

-“BU FIRSAT DEVLETİN ELİNDEN ALINMIŞ OLACAK”-

Cumhurbaşkanı, hem cumhurbaşkanı, hem bir partinin genel başkanı olacak. O zaman şu soruyu sormalıyız; cumhurbaşkanı taraflı mı olmalı, partizan mı olmalı? ‘Partizan olmalı’ deniyorsa ‘Evet’ oyu kullanılacak. ‘Hayır, cumhurbaşkanı 80 milyonu, bayrağı, vatanı temsil ediyor, tarafsız olması lazım’ deniyorsa, gidilecek huzur içinde ‘Hayır’ oyunu kullanılacak.

Cumhurbaşkanı neden tarafsız olmalı, sadece 80 milyonu temsil ettiği için mi, hayır. Aynı zamanda devletin sigortası olduğu için tarafsız olmalı. Taraflı olursa toplum bölünür, ayrışır, kutuplaşma olur. Ama Cumhurbaşkanı tarafsız olursa 80 milyonu kucaklar, herkese eşit mesafede olur. Devlette bir sorun çıktığı zaman iktidar, muhalefet ayrımı yapmaksızın, hepsini davet eder, ‘bir sorun var, biz bu sorunu el birliğiyle aşmak zorunayız’ der. Şimdi bu fırsat devletin elinden alınmış olacak.

-“EN TEHLİKELİSİ BU”-

En tehlikelisini söyleyeyim, başkan, devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün kararları alabilecek, bir kararnameyle devleti istediği gibi yönetebilecek. İcra başbakanda, bakanlar kurulunda değil, icra sadece ve sadece başkanda olacak. Devlette kim müsteşar, genel müdür, komutan, kim kaymakam, kim hakim, savcı olacak, bu kuralları bugün TBMM belirliyor. Parlamentonun belirlediği kurallara uygun olmayan hiç kimse devlette atanamaz. Bunun adı devlette liyakat sistemidir, devlette işi ehline vermektir. Yeni modelde bundan vazgeçiyoruz, diyoruz ki ‘bir kişi her türlü yetkiye sahip’. Sadece atamasını değil, kurallarını ve esaslarını da o belirleyecek. O zaman eğer en tepedeki bir kişiyi ikna edebilirseniz, kandırırsanız, 24 saatte Türkiye Cumhuriyeti Devleti’ni ele geçirirsiniz.

-“BUNLAR NE DEDİĞİNİ BİLMİYOR”-

Bizim tarihimizde hiçbir zaman tek adam olmadı, hiçbir zaman bütün yetkiler bir kişiye teslim edilmedi. Erzurum, Sivas kongrelerinde tek adam mı vardı, hayır. Sivas Kongresi’nde Tıbbiyeli Hikmet’i kimse unutmasın; manda tartışmaları yapılırken kürsüye çıkar der ki ‘mandaya karşıyız’. ‘Gazi Mustafa Kemal, siz mandayı savursanız size de karşıyız’ der ve mandayı reddeder. Ne diyorlar ‘Atatürk de tek adamdı’, hayır, Atatürk tek adam değildi.

Mustafa Kemal Atatürk’e Meclis’i feshi yetkisi verilmek istenir, 1924 anayasası görüşülürken. İki genç milletvekilinin kürsüye çıkar, derler ki ‘Kimse kusura bakmasın bizi TBMM’ye millet getirdi, Mustafa Kemal Atatürk de olsa Meclis’i feshedemez’ diyor ve ağırlıklı bir oy çokluğuyla reddediliyor. Diyorlar ya ‘Atatürk tek adamdı’, reddedildi gördünüz. Tarih var, tanığı var, o dönemim Meclis tutanakları var.

Şimdi bu anayasa değişikliğiyle bir kişiye TBMM’yi feshetme yetkisi veriyoruz. Hiçbir gerekçe göstermeden. Bir sabah kalkacak, birisi diyecek ki ‘Dün Meclis’te tartışmalar olmuş, bana da sataşmışlar, ben size gösteririm, Meclis’i feshediyorum, buyurun beyler yeniden seçime gidelim’. Fesih nedir, parlamentonun görev süresi dolmadan, bir kişinin parlamentonun görevine son vermesidir, fesih budur. Bugünkü anayasada da, fesih yetkisi vardır ama ne zaman; seçimlerden sonra 45 gün içinde hükümet kurulamazsa cumhurbaşkanı Meclis’i feshediyor ve erken seçime götürüyor.

Diyorlardı ya ‘Meclis’i fesih yetkisi yok’ diye, emin olun bunlar ne söylediklerini de bilmiyorlar, anayasada neler getirdiklerini de yeterli kadar bilmiyorlar. Meclis’i fesih yetkisi var, bu 80 milyonun iradesini, TBMM’yi saraya bağlamak, bir kişinin iradesine bağlamak demektir. O zaman vatandaş niye gidip oy kullanıyor, niye milletvekili seçiyor?”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.