Öne Çıkanlar AİLE gündem özeti Melatonin hormonu Covid19 Medikal Aile Terapisi nedir CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut Kırklareli Valisi Orhan Çiftçi Aboubakar Aleksey Navalnıy bahçeli kasımpaşa teleferik kazası

“Türk Pamuk Üreticisi Çalışıyor, Amerikan Çiftçisi Kazanıyor”

CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin, filmlere, romanlara konu olan, bir dönem çiftçinin vazgeçilmez ürünü olan ‘pamuk’ta tam anlamıyla hüsran yaşandığını belirtti. Dr. Şevkin, Üreticiye ve Türk tarım dünyasına ekonomik katkısı nedeniyle ‘Beyaz Altın’ olarak adlandırılan ancak prim, mazot ve gübre desteğinin yetersizliği, var olan desteklerin de zamanında ödenmemesi nedeniyle üretim alanları daralan ‘pamuk’ üreticisinin kara kara düşünmeye başladığını bildirdi.

Konuyla ilgili Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne (TBMM) bir de araştırma önergesi sunan Dr. Şevkin, geçen yıl Türkiye genelinde lif pamuk üretiminin 976 bin ton iken bu yıl 700 bin tonluk tahmini üretim beklendiğini kaydetti. Dr. Şevkin, 3 yıl önce açıklanan destek primine dayanarak pamuk üreticisinin 2019 yılında 2016 ve 2017 yıllarına göre yaklaşık 200 bin ton daha fazla üretim gerçekleştirdiğini ancak 3 yıldan bu yana uygulanan 80 kuruşluk primde herhangi bir artış yaşanmadığını, üretim ve girdi maliyetlerindeki artış nedeniyle bu yılki ekim alanlarında yüzde 30’a yakın düşüş beklendiğini söyledi.

“YENİ ÜRÜN EKİMİ BAŞLADI, ESKİ ÜRÜNÜN PRİMİ ÖDENMEDİ”

Pamukta prime esas verimin 500 kilogramla sınırlandırılmasının da büyük bir hata olduğuna dikkat çeken, pamuğun 2019 satış fiyatlarının 2018 yılının da altına düştüğünü belirten Dr. Şevkin, buna karşılık 2020 yılının ortalarına gelinen bu süreçte pamuk üreticisinin 2019 yılı primlerinin de henüz ödenmediğini ifade etti.

Pamukta yeni ürün ekiminin başladığını da hatırlatan Dr. Şevkin, “2019 yılı pamuk destek primlerini alamayan çiftçimiz yeni ürün ekimine başladı ama 2020 yılı için ton başına ne kadar prim alacağını da bilmiyor. Çiftçinin büyük maliyetini oluşturan zirai ilaç fiyatları döviz kurlarındaki yükselişin de etkisiyle oldukça arttı. Bu durumda büyük özveriyle Türk ekonomisine katkı sunan, tekstil ve hazır giyim sektörünü besleyen pamuk üreticisinin daha fazla üretim yapmasını bekleyemeyiz. Bu sonuç bizi daha çok ithalata yönlendirir” diye konuştu.

AMERİKAN ÇİFTÇİSİ KAZANIYOR!

Türkiye’nin 2018 yılında 767 bin ton pamuk ithal ettiğini, 2019 yılında bu oranın 800 bin tona çıktığını vurgulayan Dr. Şevkin, yüzde 20’si Çukurova Bölgesi’nden karşılanan pamuk üretimi ortalama 780 bin ton olan Türkiye’nin yıllık toplam tüketiminin ise 1 milyon 500 bin ton olduğuna dikkat çekti. Türkiye’nin her yıl 700 ila 800 bin ton lif pamuk ithal ettiğini, bu oranın yüzde 70’inin Amerika Birleşik Devletleri’nden (ABD), geri kalan bölümünün de Brezilya, Yunanistan, Türkmenistan ve Azerbaycan gibi ülkelerden karşılandığını vurgulayan Dr. Şevkin, her yıl Türk ekonomisinden milyonlarca doların yabancı çiftçilere aktarılmasının yanlışlığına işaret etti.

Türkiye’nin adeta ABD pamuk çiftçisinin pazarı haline getirildiğini söyleyen Dr. Şevkin, üreticinin desteksiz bırakıldığını, geçen yılki üretim masrafının yüzde 25’e varan oranda arttığını, yerli pamuk üreticisinin desteklenmesi yerine ithalatın önünün açıldığını, yerli pamuk üretiminde kredi faiz oranları ve girdi maliyetlerinin sürekli  bir artışa sahne olduğunu anlattı.

ÜRETİCİ EZDİRİLMEMELİ!

Pamuğun Türkiye’nin dış ticareti açısından büyük önem taşıyan tekstil ve hazır giyimin hammaddesi olduğunu kaydeden ve TBMM’nin konuyu detaylarıyla araştırıp çözüm yolu üretmesi gerektiğini ifade eden Dr. Şevkin, pamuğun başta tıp, barut, küspe ve yağ olmak üzere 50 farklı sanayi sektörüne hammadde üreten bir endüstri bitkisi olması nedeniyle dünyada stratejik bir ürün olduğunun unutulmaması, bu nedenle Türk pamuk üreticisinin yabancı üreticiye ve maliyetlere ezdirilmemesi gerektiğini sözlerine ekledi. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.