Öne Çıkanlar deprem KENAN DOĞULU meclis Sertab Erener zorlu psm gülben ergen cem yılmaz Ebru Gündeş İrem Derici tarkan zülfü livaneli Hadise

Ünal: CHP Türkiye’nin Gündemini İftiralarla, İthamlarla Rehin Almaktadır

AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, “AK Parti iktidarı, AK Parti siyaseti, bir devlet yönetme sorumluluğunu üzerine almış ve devletin yönetimi, iktidarın sorumlulukları, Türkiye’nin öncelikleri, Türkiye’nin sınır güvenliğinden Türkiye’nin hava savunma sisteminin kurulmasına, ekonomisinden Taşeron yasasını bekleyen vatandaşımıza kadar Türkiye’nin önemli öncelikleri varken, ısrarla Cumhuriyet Halk Partisi, bir strateji ile Türkiye’nin gündemini, siyasetin gündemini adeta yalanlarla, iftiralarla, ithamlarla rehin almaktadır” dedi.

AK Parti Merkez Yürütme Kurulu (MYK), Cumhurbaşkanı ve AK Parti Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında toplandı. Toplantının ardından AK Parti Sözcüsü Mahir Ünal, basın açıklaması yaptı. Uyum yasalarının MYK gündeminde olduğunu bildiren Ünal, “6271 sayılı Cumhurbaşkanı seçim kanunu uyum çalışması üzerine bir düzenleme ve çalışmanın içeriği, niteliği, teknik olarak nasıl yapılması gerektiği konusunda karşılıklı istişareler yapıldı. Cumhurbaşkanlığının herhangi bir nedenle boşalması halinde seçilecek Cumhurbaşkanın göreve başlamasına kadar hangi süreçlerin, hangi prosedürlerin işlemesi gerekiyor, o konuda gerekli değerlendirmeler yapıldı” şeklinde konuştu.

Ünal, cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği adaylığının bağdaşıklığı konusu yine tartışıldığını ifade ederek,  “Yine cumhurbaşkanının varsa partisiyle ve grubuyla ilişkileri üzerine çalışmalar yürütüldü. Yine daha önce 2010 referandumunda bizim gündeme getirdiğimiz, ama 2010 referandumunda 26 maddelik pakette yasalaşmayan siyasi partilerin kapatılmasını imkansız hale getiren siyasi partileri kapatmak yerine siyasi partilerde suç işleyen ya da irtikabı söz konusu olan kişilerin cezalandırılması konusunda bir düzenleme, yine bunun üzerinde çalışmalarımız devam ediyor” dedi.

“BÜYÜK BİRLİK PARTİSİ ÖNERİLERİNİ VE TEKLİFLERİNİ SUNDU”

Büyük Birlik Partisi Genel Başkanı Mustafa Destici’nin AK Parti Genel Merkezi’nde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ziyaret ettiğini belirten Ünal, “Ziyaret esnasında üç konu üzerinde duruldu. Öncelikle Büyük Birlik Partisi olarak milli, manevi meselelerdeki duruşunu paylaştı ve bu konuda Sayın Genel Başkanımıza, Cumhurbaşkanımıza tam destek olduklarını ve bu meselelerde seçilmiş hükümetin yanında yer aldıklarını ifade ettiler. Yine aynı şekilde Büyük Birlik Partisi’nin de şu anda devam etmekte olan Uyum Yasaları çalışmalarına ilişkin bazı önerileri vardı. Bazı teklifleri vardı. Bu önerilerini ve tekliflerini sundular” diye konuştu.

“DOĞAL İTTİFAK GÜNDEMDE DEĞİL”

Destici’nin bu önerilerine Cumhurbaşkanı Erdoğan veya AK Parti kanadından nasıl bir tepki geldiğine yönelik soru üzerine Ünal, “Bizim toplantıda karşılıklı olarak dörder kişilik gruplarla yani hem AK Parti’den dört genel Başkan Yardımcısı hem de Büyük Birlik Partisi’nden Genel Sekreterle beraber beş Genel Başkan Yardımcısı toplantıda, görüşmede hazır bulundular. Sayın Destici bu konudaki önerilerini rapor halinde ve dosyalar halinde bize sundu. Biz bunları alıp, değerlendirip karşılıklı olarak Genel Sekreterler düzeyinde öncelikli olarak bu görüşmeleri gerçekleştireceğiz” dedi.

Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:

“Seçim ittifakı konusunda, aslında doğal ittifaklar kaçınılmaz olarak teknik çerçevesi belirlenmiş ve prosedürleri tanımlanmış süreçlere bizi taşıyor. Özellikle 15 Temmuz sonrası Türkiye’de milli, yerli ve kendi değerlerine bağlı tam bağımsız Türkiye’yi savunan unsurlar, bu konuda tek tek düşüncelerini, görüşlerini açıklayarak nihayetinde toplumsal olan, doğal olan bu süreci siyasal olan ve seçimlere dönük olan teknik bir sürece evrilecektir kaçınılmaz olarak. Ama bu doğal ittifakın teknik olarak konuşulması, şu anda henüz daha gündemde değil. Şu anda henüz bu ittifakın karşılıklı görüş alışverişleri, tarafların konunun kamuoyunda tartışılmasına dönük demeçleri, ifadeleri, bunlar bir süre sonra tarafların yetkili kurullarının görüştüğü süreçlere dönüşecektir. Ama şu anda dediğim gibi bu, henüz siyasi partilerin kurullarının teknik olarak görüştükleri süreçlere dönüşmüş değil.”

“TAŞERON YASASINI BEKLEYEN KARDEŞLERİMİZİ MUTLU EDECEK DÜZENLEME OLACAK”

Ünal, taşeron işçilik düzenlemesiyle ilgili soruya, “Burada üç kademeli çalışmadan söz ediyoruz. Öncelikli olarak Çalışma Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı çalışmasını tamamladıktan sonra bu çalışmayı MYK’ya sundular. Tabii bu MYK’daki son halinden sonra nihai olarak Bakanlar Kurulu ve Türkiye Büyük Millet Meclisi -AK Parti Grubu daha doğrusu- bu konuda hemen kısaca son değerlendirmelerini yapıp bunun yasalaşması konusundaki adımlar, bir hafta içerisinde atılacak. Ben o çerçeveyi sizinle paylaştım. Güzel haberler dedim. Çünkü gerçekten uzunca bir süreden beri taşeron yasasını bekleyen ve bu yasayla ilgili olan kardeşlerimizi gerçekten mutlu edecek bir düzenleme olacak bu” şeklinde yanıt verdi.

“DARALTILMIŞ 4’LÜ YA DA 5’Lİ SİSTEM VE DAR BÖLGE SİSTEMİ ÜZERİNDE ÇALIŞIYORUZ”

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile BBP Başkanı Mustafa Destici arasında gerçekleşen görüşme sonrası MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ile seçim ittifakı görüşmesi ve AK Parti’nin seçim barajı ile ilgili bir çalışmasının olup olmadığı üzerine sorulan soruya Ünal, Destici hariç diğer siyasi partilerin liderlerinden bir talep gelmediğini belirtti. Gündemlerinde uyum yasaları ve uyum komisyonları çalışmalarında Siyasi Partiler Kanunu ve seçim yasalarının olduğunu söyleyen Ünal, “2012’de kamuoyunun gündemine sunduğumuz, tartışılmasını istediğimiz üç seçenekli bir teklifimiz vardı. Daraltılmış bölge, beşli sistem, dar bölge ve mevcut sistemin iyileştirilmesi diye kamuoyuna sunmuştuk. Şu anda biz daha çok üzerinde çalıştığımız daraltılmış 4’lü ya da 5’li sistem ve dar bölge sistemi. Bu çalışmalar devam ederken bu sistemlerin kaçınılmaz olarak yani seçim kanunu çalışılırken baraj konusu da tabii bu çalışmaların ve tartışmaların içerisinde gündeme geliyor. Ama şu anda biz bir nihai kararı kamuoyu ile paylaşacak noktada değiliz” dedi.

“PYD-DEAŞ İTTİFAKI RAKKA’DA DEŞİFRE OLDU”

MHP Genel Başkanı Bahçeli ile ‘Cumhur ittifakının’ gündemde olup olmadığı üzerine sorulan soruya Ünal, Türkiye’nin siyaset ve mili meseleleri söz konusu olduğunda MHP ile sonuna kadar ittifak teamüllerini paylaştıklarını ifade etti. Ünal, konuşmasına şöyle devam etti:

“Aslında üzerinde durulması gereken bizim de yine toplantıda üzerinde durduğumuz bir konu daha vardı. Geçtiğimiz haftalarda biliyorsunuz iki önemli şey oldu. Bir tanesi PYD-DEAŞ ittifakının Rakka’da deşifre olmasıydı. Bir diğeri de SDG sözcüsü Talal Silo’nun Anadolu Ajansı’na yaptığı açıklamalardı. Şimdi bu iki şey aslında bölgede ne olduğunu, bölgede hangi oyunların oynandığını, bölgede DEAŞ ile mücadele adı altında aslında ne yapılmak istendiğini deşifre etmesi açısından son derece dikkate değer konular. Bence bu noktada birilerinin ısrarla ‘cambaza bak’ stratejisiyle, New York’ta devam eden bir dava üzerinden ısrarla oluşturmak istediği tartışmaların bu iki temel stratejik konuyu göz ardı etmemesi gerektiği de dikkatlere sunuldu. Çünkü aslında uzunca bir zamandan beri bölgede oynanan oyunun bu iki olay adeta deşifresi mahiyetindeydi. Uzunca bir süre sistematik olarak içeride Cumhuriyet Halk Partisi ve HDP eliyle Türkiye’yi DEAŞ’ı desteklemekle suçlayanların aslında DEAŞ ile işbirliği yaptığı ortaya çıktı. PYD ve YPG’yi bir terör örgütü olarak ısrarla görmeyen yine Cumhuriyet Halk Partisi’nin ‘PYD de partilerden bir partidir, CHP ve HDP gibi’ açıklamasının aslında Talal Silo tarafından nasıl çürütüldüğü ve PKK ila SDG’nin ilişkisi biliyorsunuz açık bir şekilde deşifre oldu. Yine geçtiğimiz günlerde Kemal Kılıçdaroğlu, katıldığı bir programda bir ifade kullandı. Dedi ki: ‘Biz stratejimizi başarılı bir şekilde uyguladık. Şimdi stratejimizin ikinci adımındayız.’  Stratejilerinin ikinci adımını da hem grup başkanvekilleri hem parti sözcüleri açıkladı.

“CHP TÜRKİYE’NİN GÜNDEMİNİ YALANLARLA, İFTİRALARLA, İTHAMLARLA REHİN ALMAKTADIR”

Yine Salı günü bir takım belgeler açıklayacağız tarzında ifade kullandılar. Buradan şunu söylemek istiyorum, tekrar tekrar. Burada AK Parti iktidarı, AK Parti siyaseti, bir devlet yönetme sorumluluğunu üzerine almış ve devletin yönetimi, iktidarın sorumlulukları, Türkiye’nin öncelikleri, Türkiye’nin sınır güvenliğinden Türkiye’nin hava savunma sisteminin kurulmasına, ekonomisinden Taşeron yasasını bekleyen vatandaşımıza kadar Türkiye’nin önemli öncelikleri varken, ısrarla Cumhuriyet Halk Partisi, evet bir strateji ile Türkiye’nin gündemini, siyasetin gündemini adeta yalanlarla, iftiralarla, ithamlarla rehin almaktadır. Bu yapılanların neye hizmet ettiği, hangi amaca hizmet ettiği son derece açıktır. Bundan sonra Cumhuriyet Halk Partisi’nin açıklayacağı belgelerin hiçbir şekilde bizim siyasetimizin gündeminde yer almayacağını ve bu son olayda olduğu gibi biliyorsunuz ‘Alay-ı vala ile açıkladık, açıklıyoruz. Salı gününü bekleyin’ dediler ve Salı günü ortaya attıkları iddialarla ilgisi olmayan, ortaya attıkları iddiayı ispat eder nitelikte olmayan bazı belgeler paylaştılar. Biz de dedik ki: ‘Bu belgelerin yeri mahkemedir.’ Anayasa 39, size ispat hakkı veriyor. Siz bir takım hakaretlerde ve iftiralarda bulundunuz. Sizin hakkınızda hakaret ve tazminat davası açıldı. Bir ispat yeri arıyorsanız iddianızı, Anayasa size bu ispat hakkını veriyor. ‘Gidin mahkemeye, bu belgeleri oraya sunun’ dedik.

“TÜRKİYE’NİN ÖNCELİKLERİ, TÜRKİYE’NİN DAHA ACİL BİR GÜNDEMİ VAR”

Bugün bildiğim kadarıyla gittiler, belgeleri mahkemeye sundular. Eğer ellerinde belge varsa, mahkemeler orada, savcılık orada. Gitsinler, ellerindeki belgeleri ilgili savcılığa sunsunlar. Türkiye Büyük Millet Meclisi mahkeme değildir. Türk siyaseti bir takım iftiraların, ithamların, hakaretlerin havada uçuşacağı ve seviyelerin bu kadar yerlere düşeceği bir siyaset biçimi değildir. Aynı zamanda da dediğim gibi Türkiye’nin öncelikleri, Türkiye’nin daha acil bir gündemi var. Dolayısıyla ne siyasetin gündemini ne de Türkiye’nin gündemini lütfen Cumhuriyet Halk Partisi daha fazla bu tür iftiralarla, ithamlarla, hakaretlerle işgal etmesin. Bundan sonra da açıklayacağı belgelerle ilgili gitsinler mahkemeye başvursunlar. Stratejilerini biliyoruz, stratejileri her zaman olduğu gibi kafa karıştırmak, nefretten beslenmek, hakaret etmek ve kendi tabanlarını, kendi pozisyonlarını tahkim etmek. Uluslararası alanda Türkiye’ye dönük oynanan oyunların içerideki maalesef kuklası ve oyuncağı durumunda kalmak, hoş bir durum değil. O yüzden Cumhuriyet Halk Partisi’ni bu tutumundan vazgeçmeye, vazgeçmeyecekse de artık bizim gündemimizde, Türkiye’nin gündeminde daha fazla yer almamaya davet ediyoruz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.