Öne Çıkanlar Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk terörist cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan MSB gündem başlıkları enflasyon CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gündem özeti abd fırat kalkanı bugünün gündemi

“Yeni Model Geçerse İl Başkanı da Cumhurbaşkanını Temsil Edecek Vali de”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, ilde parti liderlerini il başkanlarının temsil ettiğini Cumhurbaşkanını ise valinin temsil ettiğini belirterek, “Yeni model geçerse il başkanı da Cumhurbaşkanı’nı temsil edecek, vali de temsil edecek. Diyorsanız ki ‘Hem tepede hem altta çift başlılık olsun, bunlar kavga eder ama üç gün sonra barışırlar. Bu makuldür’, ‘evet’ oyu kullanacaksınız. ‘Bu yanlıştır’ diyorsanız hayır oyu kullanacaksınız. Bu kadar basit” dedi.

CHP lideri Kılıçdaroğlu Bursa’nın İnegöl ilçesinde muhtarlarla bir araya geldi. 16 Nisanda yapılacak anayasa değişikliği referandumuna doğru değerlendirmelerde bulunan Kılıçdaroğlu, “Bir kişi hem başkan, hem partinin genel başkanı olsun, hem tarafsız olmasın, hem cumhuru temsil etsin o zaman gideceksiniz ‘evet’ oyu kullanacaksınız. Derseniz ki bu yanlıştır, partinin genel başkanı ayrıdır, cumhuru temsil eden kişinin tarafsız olması lazım, her vatandaşa eşit mesafede olması lazım, o zaman da gidip ‘hayır’ oyu kullanacaksınız” dedi.

“Yeni Model Geçerse İl Başkanı da Cumhurbaşkanı’nı Temsil Edecek”

Bazılarının “Hem partinin genel başkanı olsun hem de başkan olsun” diyebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu da bir tercihtir” dedi ve şöyle devam etti:

“Bunun yansıması şu olur. İlde bugün beni kim temsil eder, il başkanı. Binali beyi kim temsil eder, AK Parti’nin il başkanı. Milliyetçi Hareket Partisi’ni, Devlet beyi kim temsil eder ilde, il başkanı. Vali ilde, cumhurbaşkanını temsil eder. Çünkü hem devletin valisidir, hem de hükümetin valisidir. Üç kişi arabasında Türk bayrağı taşır; Cumhurbaşkanı, Vali ve büyükelçi. Yeni model geçerse il başkanı da Cumhurbaşkanını temsil edecek. Vali de temsil edecek. Çünkü Cumhurbaşkanı aynı zamanda bir partinin genel başkanı. Yapılan değişikliğin nasıl sonuçlar doğurduğunu hepimizin bilmesi lazım.
İlde kavga olacak. Vali ‘Ben temsil ediyorum’ diyecek, hangi partiden seçilmişse onun il başkanı da valiye diyecek ki ‘ kusura bakma cumhuru ben temsil ediyorum’. Sadece tepede değil aşağıda da çift başlılık olacak... Diyorsanız ki ‘Hem tepede hem altta çift başlılık olsun, bunlar kavga eder ama üç gün sonra barışırlar. Bu makuldür’, ‘evet’ oyu kullanacaksınız. ‘Bu yanlıştır’ diyorsanız hayır oyu kullanacaksınız. Bu kadar basit.”

“Milletin Aklıyla Alay Etmek Doğru Değil”

Kılıçdaroğlu, yeni sistemde cumhurbaşkanının Meclis’i fetih yetkisi olup olmadığı tartışmasına yönelik, “Bu yetki bugünkü anayasada da var. Bugünkü anayasada cumhurbaşkanının Meclis’i feshi, seçim sonrası 45 gün içinde hükümetin kurulmamasına bağlı. Yenisinin mevcutla farkı ise; yenisinde hiçbir gerekçe göstermeden, başkan isterse 3. yılın sonunda ‘Ben Meclis'i feshediyorum, buyurun yeniden seçime gidiyorum’ diyebilir. Bu yetki doğru mudur, yanlış mıdır? Bir başkana Meclis’i feshetme yetkisi verelim mi vermeyelim mi? Bu tercih yine vatandaşlarımızın tercihidir” diye konuştu.

“Özür Dilerim Ama Milletin Aklıyla Alay Etmek Doğru Mudur?”

“Başkan seçime götürürse Meclis’i feshedip, kendisi de seçime girecek” denildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bunun hangi gerekçe ile yapıldığını şöyle açıkladı:

“Başkan 2 dönem seçilebiliyor, üçüncü dönem seçilemiyor. 2. dönemin sonunda Meclis’i feshederse kendisi de seçime girer. Böylece beş yıllık süreyi doldurmadığı için 3. dönem de seçilme ihtimali olacak. Asıl amaç bu. Özür dilerim ama milletin aklıyla alay etmek doğru mudur? Bunun partilerle bir ilgili var mı? Memleketle demokrasimizle ilgisi var. Bu bir seçim propagandası değil memleket meselesi.”

“Kanun Yapma Tekeli, TBMM’nin Elinden Alınıyor”

‘Evet çıkarsa Meclis güçlenir’ diyorlar. Sayısal olarak güçlenir doğru. 550 Milletvekili yetmiyor, sayısı 600’e çıkarıyoruz. Bir Allah kulu da çıkıp niye 600’e çıkarıyoruz. Bana anlatmış değil. Hangi gerekçeyle 600, ben bilmiyorum. Normali 450’dir, hadi 550 oldu. Neden 600. Sayısal olarak güçlenecek, yetkileri elinden alınıyor. Kanun yapma tekeli, TBMM’nin elinden alınıyor. Bir kısmını kim yapacak. Başkan doğrudan kararnamelerle yapacak.

“Bir Sabah Resmi Gazete’den Bakacaksınız, Muhtarlık Kaldırılmış”

Kılıçdaroğlu, bir başkanın çıkıp bir kararnameyle ‘Ben muhtarlıkları kaldırdım’ diyebileceğini belirterek, bugünkü Anayasaya göre muhtarlıkların kaldırılması için yapılması gerekenleri şöyle anlattı:

“Bugünkü modele göre muhtarlıklar kalkacaksa TBMM’ye kanun teklifi gelir. Oturur 550 milletvekili konuşur. Çoğunluk sağlanırsa kalkar, sağlanmazsa kalkmaz. Meclis’te görüşülürken, muhtarlar Meclis'e gelirler, komisyonlara gelirler, Genel başkanları, grup başkan vekillerini ziyaret ederler. Muhtarlığı kaldırmayın diye propaganda yaparlar. Otururlar, kulis yaparlar, çalışırlar, bu çıkmaz Meclis’ten. Bir kişiye yetki veriyorsunuz. Bir kararnamelik işiniz var. Bir sabah Resmi Gazete’den bakacaksınız, muhtarlık kaldırılmış. Bu doğrudur diyorsanız ‘evet oyu kullanacaksınız. Bu yanlıştır diyorsanız ‘hayır’ oyu kullanacaksınız.”

“Başkan, Partisinin İl Başkanlarını Başkan Yardımcısı Tayin Edebilir Engel Yok”

“Başkan'ın kaç yardımcısın olacak?” diye soran Kılıçdaroğlu, Amerika’dan, Fransa’dan İngiltere’den vazgeçtiğini belirterek, Afganistan örneğini verdi:
“Başkanın iki yardımcısı var. Başkan ve yardımcıları seçimle gelir. Afgan anayasası öyle. Bizde başkan seçimle geliyor. Kaç başkan yardımcısı olacağını kimse bilmiyor. Sayı da yok. Diyorlar ki, ‘Bir, iki bilemedin üç tane olacak.’ Ne demek bilemedin? Bir kişinin keyfine bu bırakılır mı? Bir başkan iki tane, bir başkası bin 500 tane tayin etti. Engel var mı, sayı var mı? Yok. ‘Üç tane’ olacak deniyor, yazsaydınız anayasaya üç tane olacak diye. Bilemedin üç tane olacak. Biri gelip diyecek ki bilemedin bin 500 tane olacak. Başkan seçildiği partinin bütün il başkanlarını başkan yardımcısı olarak tayin edebilir. Engel yok.”

“Tamamı Başkan Yardımcılarından Oluşan Bir Kabine de Oluşturabilir”

Yeni sistemde başbakanın olmayabileceğini, bunun bir tercih olduğunu fakat bakan sayısının belli olmadığını, bunun da bir kişinin tercihine bağlı olduğunu söyleyen Kılıçdaroğlu, “Peki, kaç bakan olacak? Başbakan olmayabilir, evet, bir tercihtir. Bakan sayısı belli değil. Yine bir kişinin tercihine bağlı. İsterse hiç bakanlık da kurmayabilir. Tamamı başkan yardımcılarından oluşan bir kabine de oluşturabilir. Hiçbir engel yok. Tamamen kişinin şahsi keyfine, dünya görüşüne ve yönetim şeklinde bağlı” dedi.

Niye 550 Kişinin İradesine Değil de Bir Kişinin İradesine Türkiye’yi Teslim Ediyoruz?”

İslam dininin bilime büyük önem verdiğini vurgulayan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“‘İlim Çin'de bile olsa gidin öğrenin’ diyor sevgili peygamberimiz. Hz. Ali ‘Bana bir harf öğretenin 40 yıl kölesi olurum’ diyor. Sevgili peygamberimiz, ‘Bir alimin ölümü bir alemin ölümü gibidir’ diyor. Şimdi diyoruz ki, ‘Bir kişinin aklı yetiyor tek başına, bizim akıl kullanmamıza gerek yok. Bütün yetkileri bir kişiye verelim. O Türkiye’yi yönetsin’. İstişare bizim geleneğimizde var. Biz TBMM’yi bunun için kurduk. Her partiden insanımız var. O zaman niye 550 kişinin iradesine değil de bir kişinin iradesine Türkiye’yi teslim ediyoruz?

23 Nisan 1920'den beri devletin yapısını ve işleyişini TBMM belirler. Şimdi bir yetki veriyoruz. Devletin yapısı ve işleyişiyle ilgili bütün yetkileri bir kişi düzenleyebilir. Bu yanlıştır böyle bir şey olmaz diyorsanız ‘hayır’ oyu kullanacaksınız. Bunun partilerle ve kişilerle ilgisi yok. Bir kişiye bu kadar yetki verilir mi, bunu vicdanımıza sormamız lazım.”

“Bugünkü Sistemin de Yanlışı 12 Eylül Darbesini Yapan Düzenden Kaynaklanıyor”

Bugünkü düzeninde mükemmel olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bugünkü sistemin de yanlışı var. Yanlış 12 Eylül darbesini yapan düzenden kaynaklanıyor. Yüzde 10 seçim barajı yanlıştır. Neden yüzde 1 oy alan partinin genel başkanı Meclis’e gelmesin. Mesela Saadet Partisi’nin genel başkanı yüzde 4 oy aldı. 4 tane milletvekili gelsin en olacak yani. Milli irade parlamentoya tam yansımış olur” dedi.

“İsrail’de Ezanın Yasaklanması Gündemde Hükümetten Tık Dahi Yok”

Yurt dışında yapılan kavgaların faturasının hep millete çıktığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Yurt dışıyla kavga ettiniz ne olduğunu hepimiz biliyoruz. İsrail’de ezanın yasaklanması gündemde tık yok. Sadece ben itiraz ediyorum. Yanlıştır, yapamazsınız diyorum. Hükümetten tık dahi yok. Hollanda ile kavga edildi. Fatura kime çıktı. Hollanda’da çalışan Türk işçilerine çıktı. Almanya’yla kavga ediyoruz, fatura Almanya’da yaşayan Türk işçilerine çıktı. Suriye ile kavga ettik fatura hem Türkiye’ye hem Suriye’deki Türkmenlere çıktı. 3,5 milyon Suriyeli Türkiye’de. ‘Evet oyu çıkarsa Suriyelilere vatandaşlık vereceğiz’ diyorlar. Diyorsanız ki 4 milyon Suriyeliye vatandaşlık verelim, gidip ‘evet’ oyu kullanacaksınız bu kadar basit” diye konuştu.
Kılıçdaroğlu, yeni anayasa çıktıktan sonra yabancı sermayenin Türkiye’ye gelmeyeceğini ve hukukun olmadığı yerde can ve mal güvenliği olmayacağını söyledi. 
 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.