Öne Çıkanlar AİLE Covid19 CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut gündem özeti Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk binali yıldırım cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan ClinicExpert Melatonin hormonu Nicolas Baldeyrou Bharat Biotech Mangal

Batı Tipi Beslenme Karaciğeri Yağlandırıyor

Uzmanlar hızlı verilen kilonun tüm dünyada alkol dışı karaciğer yağlanması (NAFLD)’nı arttırdığını söylüyor. Gastroenteroloji Uzmanı Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, NAFLD’nin endişe veren seviyelere geldiğini ve dünya çapında bir salgına dönüştüğünü açıkladı.

Acıbadem Kozyatağı Hastanesi uzmanlarından Prof. Dr. Kızıltaş, günümüzde her dört yetişkinden birinde görülen bu tehlikeli hastalığa, özellikle sağlıksız beslenme ve hareketsiz yaşam tarzının davetiye çıkardığını ifade etti. Dünya’da endişe verici büyüklükteki kitlelerde görülen bu rahatsızlık için Prof. Dr. Kızıltaş, ''batı tipi beslenmeden kaçınarak, düşük kalorili  'Akdeniz tipi' beslenmeye geçilmesi çok önemli” ifadelerini kullandı. Şok diyetlerin karaciğer yağlanmasını tetiklediğini vurgulayan Prof. Dr. Kızıltaş, “bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi ideal kiloda olmaktır” diyerek karaciğer yağlanmasına karşı öneriler sıraladı.

Endüstrileşmiş Ülkelerde NAFLD Artıyor

Karaciğere gereken özeni göstermediimizi vurgulayan Prof. Dr. Kızıltaş, karaciğer yağlanmasının ölümcül sonuçlara yol açabildiğine dikkat çekti. Karaciğerin vücudumuz için hayati önem taşıyan bir organımız olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kızıltaş,  “Fazla kilolu her 2 kişiden de en az birinin karaciğeri yağlı. Endüstrileşmiş ülkelerde NAFLD yani ''Alkole Bağlı Olmayan Yağlı Karaciğer Hastalığı '' gerek yanlış ve sağlıksız beslenme, gerekse hareketsiz bir yaşam tarzı nedeniyle hızla artıyor” dedi.

Yağlı Karaciğer Nakil Zorunluluğu Doğuruyor

Karaciğer yağlanmasının çeşitlerinden bahseden Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, “Basit yağlanması olan bireylerin yüzde 80'inde önemli bir sağlık sorunu yaşanmazken, geri kalanlarda yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabına neden olmaktadır. Yağlanmaya bağlı karaciğer iltihabı (NASH) gelişen bireylerde ortalama yüzde 10 karaciğer sirozu geliştiği gösterilmiştir. Karaciğer sirozu karaciğer kanserine ve bu nedenle ölüme yol açmaktadır” diyerek karaciğer yağlanmasının hayatı risk doğuran tehlikelerine dikkat çekti. Son zamanlarda karaciğer nakli gerektiren karaciğer kanserlerinde en önemli etkenin yağlı karaciğer olduğunu belirten Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, bu iddiayı ispatlayan olguların hızla arttığını dile getirdi.

Haftada 1-1,5 Kilogramdan Fazla Verilmemeli

Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, karaciğer yağlanması olan hastaların yaklaşık yüzde 80’inin aşırı kilolu olduğunun bilindiğini ifade ederken buna karşın her kilolu hastada karaciğer yağlanması olmayabileceği hatta çok zayıf kişilerde dahi karaciğer yağlanması olabileceğini belirtti. Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, aşırı kilonun karaciğer yağlanması için tek sebep olamayacağını belirtirken günümüzde zayıflama uğruna yapılan şok diyetlerdeki tehlikeye dikkat çekti. Şok diyetler uygulayan kişilere ise şu uyarıları yöneltti : “Karaciğer yağlanmasını tedavi edebilmek için çeşitli ilaçlar araştırılıp denense de bugün için etkinliği kanıtlanmış ve güvenilir tek tedavi olarak kilo kaybı. Bunun için fiziksel aktivite ve diyet yapmak yeterli. Ancak kilo kaybı haftada 1-1,5 kilogramı geçmemeli. Çünkü daha hızlı kilo vermek karaciğer yağlanmasını artırır!”

Uzun Süren Açlık Yağlanmaya Sebep

Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, hızlı kilo kaybının karaciğer yağlanmasını nasıl artırdığı konusunda şunları anlatıyor: “Açlık esnasında birtakım hormonlar aracılığıyla vücuttaki yağ dokularının parçalanması artar. Bu hormonlar; trigliserid adı verilen yağları parçalayan enzimleri aktifleştirerek bunların yağ asitlerine parçalanmasını hızlandırır. Bu şekilde dolaşıma salınan yağ asitleri karaciğere geri döner ve yeniden trigliserid adını verdiğimiz yağa dönüşerek karaciğer hücrelerinde birikir. Bu nedenle uzun süren açlıklarda karaciğerde yağlanma görülür.”

Bunlarla birlikte toplumda giderek yaygınlaşan bitkisel ilaç kullanımına değinen Prof. Dr. Şafak Kızıltaş, bu tedavilerin bilimsel bir anlam taşımamasının yanında fayda yerine zarar verebildiğini belirterek insanları, bu tedavilerin ölüme dahi yol açabileceği yönünde uyardı.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.