Öne Çıkanlar AİLE Covid19 CHP Adana Milletvekili Ayhan Barut gündem özeti Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk binali yıldırım cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan Hüddam 3: Lamia Sebahat Aydın İrlandayı Avrupanın Bulut Merkezi Yapacak ClinicExpert Melatonin hormonu

Kalp Krizi Ve İnmenin En Önemli Nedeni

Acıbadem Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Serkan Duyuler, Tansiyon yüksekliğinin tek başına bir hastalık değil felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının en az yarısının oluşmasından sorumlu olduğuna dikkat çekiyor. Doğru tedavi edildiğinde bu hastalıkların oluşma riskinin de azaldığını belirtti.

Hipertansiyon ülkemizde 15 milyondan fazla kişiyi etkileyen dünya çapında önemli bir toplum sağlığı sorunu. İstatistikler, ülkemizde yaklaşık her 3 erişkinden birinde yüksek tansiyon problemi olduğunu gösteriyor. “17 Mayıs Dünya Hipertansiyon Günü” dolayısıyla bilgi veren Acıbadem Ankara Hastanesi Kardiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Serkan Duyuler, tansiyon yüksekliğinin tek başına bir hastalık değil felç, kalp krizi ve böbrek yetmezliği gibi ciddi sağlık sorunlarının en az yarısının oluşmasından sorumlu olduğuna dikkat çekiyor. Doğru tedavi edildiğinde bu hastalıkların oluşma riskinin de azaldığını belirten Kardiyoloji Uzmanı Yrd. Doç. Serkan Duyuler, özellikle çok yüksek olmayan değerlerde, sağlıklı beslenmek ve düzenli egzersiz yapmak gibi yaşam tarzı değişiklikleri ile tansiyon kontrolünde oldukça başarılı sonuçlara ulaşılabildiğini ifade ediyor.

Tansiyon değerleri 180 mmHg ve üzeri gibi ‘süper’ yüksek’ değilse hiç bir belirti veya bulgu vermeyebiliyor. Ancak herhangi bir belirti görülmemesi, zararsız olduğu anlamına gelmiyor. Bu nedenle hipertansiyon çoğunlukla ‘sessiz katil’ olarak tanımlanıyor. Hedefte ise kalp, beyin, damarlar, böbrekler ve gözler gibi hayati organlar bulunuyor. ‘Benim tansiyonum zaten hep yüksek ama bir sıkıntı olmuyor’ şeklinde bir algının çok yanlış olduğunu söyleyen Yrd. Doç. Serkan Duyuler, “Çalışmalar gösteriyor ki, tansiyon değeri 115/75 mmHg gibi normal bir seviyenin üzerine çıkmaya başladığında kalp krizi ve kalp yetmezliği riski de artmaya başlıyor” diyor. Ancak tansiyonun çok yüksek değerlere çıktığında karşılaşılan baş dönmesi, baş ağrısı, kalp ağrısı, kulak çınlaması, uğuldama, nefes darlığı, çift veya bulanık görme, burun kanamaları ve düzensiz veya kuvvetli kalp atım hissi çoğunlukla hastaları hekime getiren şikayetler arasında yer alıyor.

Düzenli aralıklarla kontrol şart

Tansiyonunu kontrol ettirmek için hasta olmayı beklememek gerekiyor. Sağlıklı kişilerin de özellikle de 40 yaşın üzerindekilerin düzenli aralıklarla tansiyonunu kontrol ettirmelerinde yarar görülüyor. Yrd. Doç. Serkan Duyuler, özellikle diyabet hastaları, böbrek sorunları olanlar ve hamilelerde tansiyon gelişme riski daha yüksek olduğu için tansiyon kontrollerinin daha erken yaşlarda ve daha sık yaptırmalarının önem taşıdığını belirtiyor. Kan basıncı değerlerinin 140/90 ve üzerinde seyreden kişilerin yüksek tansiyon hastası olabileceğini söyleyen Yrd. Doç. Serkan Duyuler, bu durumda mutlaka hekime başvurmaları gerektiğini belirtiyor.

Ani ortaya çıkan hipertansiyona dikkat!

Hipertansiyon hastalarının büyük çoğunluğunun alttayatan tek bir sebep tespit edilemediği için “esansiyel hipertansiyon” yani nedeni bilinmeyen hipertansiyon tanısı aldıklarını ifade eden Yrd. Doç. Serkan Duyuler, “Ancak, diyabet, ailede hipertansiyon hikayesinin varlığı, şişmanlık, fazla tuz tüketimi, hareketsizlik yaşam, aşırı alkol tüketimi, sigara içilmesi ve stresli yaşam tansiyon yüksekliğinin oluşmasına en büyük katkıyı sağlıyor” diyor. Özellikle çok genç veya çok ileri yaşlarda ani ortaya çıkan tansiyon yüksekliği böbrek hastalıklarının ve hormon bozukluklarına işaret edebildiği için böyle bir durumda daha ayrıntılı inceleme ihtiyaç duyuluyor.

İhtiyacın 3 katı tuz tüketiyoruz’

Tuz, vücutta tansiyonu belirleyen en önemli etkenlerden birini oluşturuyor. Vücudun günlük ihtiyacı ortalama 5-6 gr. iken, ülkemizde bu miktarın 18 gr. yani ihtiyacın 3 katı kadar tüketildiğini anlatan Yrd. Doç. Serkan Duyuler, “Bunun sonucunda da kalp hastalıklarında Avrupa’da birinciliğe oynuyoruz” diyor. Tuz her türlü hazır gıdada bol miktarda bulunuyor. Örneğin 1 bardak hazır ayran tüketildiğinde günlük tuz tüketimi neredeyse karşılanmış oluyor. Paket gıdalar, salamuralar, salça, işlenmiş gıdalar, hatta şekerli bisküviler dahi bol miktarda tuz içeriyor. Yani gıda ürünlerinin dayanıklılığını arttıran tuz, bizim dayanıklılığımızı azaltıyor.

Komşunun ilacını kullanmayın

Tansiyon yüksekliğinin ciddi sağlık sorunlarına yol açabileceğinin farkında olmak ve düzenli tansiyon ölçtürmek, korunma anlamında atılacak en önemli adım. Sonrasında tansiyon yüksekliği tespit edilmişse hekim değerlendirmesine göre yaşam tarzı iyileştirmesi ve ihtiyaç durumunda ilaç tedavisine başlanıyor. Yrd. Doç. Serkan Duyuler, hastalar arasında ‘Bu ilaç komşuma iyi gelmişti, bana da iyi gelir’ yanılgısına bağlı olarak sıklıkla yanlış ilaç kullanımlarıyla karşılaştıklarını belirterek, “Hastaların, hipertansiyonda ilaç tedavisinin kişiye özgü olarak düzenlendiğinde en fazla yarar sağlanabildiğini unutmaması ve başkalarının ilaçlarını kullanmaması gerekiyor” diyor.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.