Öne Çıkanlar deprem Kuşadası Belediyesi kuşadası çukurova belediyesi Hakkari HAVA HAREKATI erdoğan recep tayyip erdoğan atatürk kızılay operasyon başbakan binali yıldırım

"2017’yi Bilişimde Gelişim Yılı İlan Ediyorum"
Başbakan Binali Yıldırım, “Veri elimizin altında olunca tabi ki siber güvenlik konusunda olsun, bilişim yoluyla ülkemizi tehdit konularında olsun, inisiyatif bizde olacak. O bakımdan ben bilişim sektörünün, 2017 madem bilişimde hamle yılı olacak, bunu canı gönülden kabul ediyorum, 2017’yi bilişimde gelişim yılı olarak ilan ediyorum” dedi.

Başbakan Yıldırım, Türkiye Bilişim Derneğinin düzenlediği 33. Ulusal Bilişim Kurultayı’nda konuştu. Türkiye Bilişim Derneğinin(TBD), internetin henüz ticarileşmeye başlamadığı dönemlerden itibaren çalışmalarına başladığını belirten Yıldırım, her yıl geleneksel hale gelen TBD’nin bilişim kurultayına katıldığını ifade etti. Bu yılki kurultayın teması olan ‘Bilişim ve Demokrasi’nin çok önemli bir konu olduğunu kaydeden Yıldırım, “Bilişimin gücünü 15 Temmuz gecesi gördük” diyerek, 15 Temmuz gecesi yaşananları anımsattı. Yıldırım, şöyle konuştu:

“Bu işin bana göre gizli kahramanları, medya mensuplarıdır, basındır. Basın ve medya burada tarihi bir görev üstlenmiştir. Bir telkinle, talimatla değil, bu çağrıyı durumdan vazife çıkarmak suretiyle özel kamu bütün yayın kuruluşları darbenin karşısında vaziyet almış ve vatandaşı zamanlı bir şekilde bilgilendirmeyi sürdürmüşlerdir. Bizim 11 civarında yaptığımız açıklama, aslında darbecilerin moralini bozan, kimyasını değiştiren bir başlangıç olmuştur. Ben şimdi o geceye dönüp bakıyorum, 11 saat boyunca 600 telefon görüşmesi yapmışım. Gece boyunca bütün darbeye karşı yapılması gereken operasyonlar neler olmalı, havadan saldırılara karşı dost kuvvetlerin harekete geçirilmesi, terör gruplarının yuvalandığı bölgelere karşı vatansever askerimizin, polisimizin sevk edilmesi dahil tüm bu işler iletişimle oldu. Gecenin karanlığında yoldasınız ve siz her türlü işinizi rahatlıkla yapabiliyorsunuz, istediğiniz insanla temas kurabiliyorsunuz, görüntülü görüşebiliyorsunuz, mesajlarınızı verebiliyorsunuz ve gelişen durumlara göre neler yapılacağına karar veriyorsunuz. Adeta ofisinizden, makamınızdan bağımsız olarak işleri tıkır tıkır yürütüyorsunuz. Bunu cumhurbaşkanımız da yaptı, biz de yaptık, parti liderleri de yaptı. Bunların yapılmasının arkasındaki gerçek güç iletişim gücüdür. İletişimin olmadığı yerde hiçbir şey olmaz.”

-“SAVAŞLAR TANKLA, TOPLA DEĞİL BİLGİYLE OLUYOR”-

TBD Başkanının, Türkiye’nin bilişimle ilgili geleceğine yönelik kendisinin de mutabık olduğu şeyler söylediğini belirten Yıldırım, artık savaşların, tankla topla değil, bilgiyle olduğunu ifade etti. “İkinci Irak Harekatı, bir tek kurşun atılmadan tamamlandı, çünkü bilişimi kullandılar. Arap Baharı dediğimiz hareketlerde de bilişimin önemli rolünü gördük, Gezi Olaylarında bilişimin nasıl aymazca, terörü teşvik eder şekilde kullanıldığına şahit olduk” diyen Başbakan Yıldırım, bilişimin hem iyi amaçlı, hem de bir ülkeyi yok etmek için kullanılabildiğini söyledi. Yıldırım, şunları kaydetti:

“Sanal dünya, yalan dünya değil, sanal dünya sorumsuz dünya değil, sosyal medya sorumsuz medya değil. Bunların etiğinin zaman içerisinde oluşması lazım. Sadece etiğinin oluşmasını bekleyemeyiz. Yapmamız gereken şeyler var. Bugün Türkiye’de üretilen verilerin yüzde 80’i dışarıda depolanıyor. Bir sorunumuz olduğunda bu verilere ulaşımda güçlük çekiyoruz, iş işten geçtikten sonra elimize geçen verilerin de bir faydası olmuyor. O yüzden çok kısa bir süre önce veri merkezlerinin kurulması ve teşvik edilmesine dair KHK’da aldığımız kararlar içerisine dahil ettik. Veri merkezi kurmak için olabilecek her türlü desteği verdik. Yer temininden enerji, vergi, çalışanlar, her ne varsa, parasal destek, geriye ne kalıyor, babayiğitler kalıyor. Kuracaklar, çalıştıracaklar ve verilerimizi içeride tutacağız. Bunu yaptığınızda dünyanın en bilinen içerik sağlayıcıları da oraya gelecek. Bunların ideolojik bir problemleri yok, bunların ürettiği verileri kullananların ideolojik problemi var.

-“2017’Yİ BİLİŞİMDE GELİŞİM YILI OLARAK İLAN EDİYORUM”-

Veri elimizin altında olunca tabi ki siber güvenlik konusunda olsun, bilişim yoluyla ülkemizi tehdit konularında olsun, inisiyatif bizde olacak. O bakımdan ben bilişim sektörünün, 2017 madem bilişimde hamle yılı olacak, bunu canı gönülden kabul ediyorum, 2017’yi bilişimde gelişim yılı olarak ilan ediyorum. Çünkü biz hep şunu söyledik, gelecek bilişimle gelecek. Gelecek, gençlerle gelecek. Gençler bilişimle Türkiye’yi geliştirecek. İnternet kullanımında geçtiğimiz süreyi iyi kullandık, dünya ortalamasının üzerine çıktık, yüzde 56’lara ulaştık. Bu çok güzel bir gelişme, fakat yetmez. Bilişimin, internetin kullanılabildiği alanları düşünün, bunlar çok yetersiz. Bir matematikçi olarak diyorum ki, bilişimde kullanabileceğiniz alan, düşünebildiğiniz kadar büyük bir küre düşünün, gidebileceğiniz yer bu kürenin dışındaki bir noktadır. Buraya kadar bilişimde gitme şansınız var. Bilişimde bir ucu açık, çok geniş bir kullanım alanımız var. Bu bir sektör değil, yaşam tarzı.”

-KAMUNET SİBER GÜVENLİKTE İLK ADIM-

Bugün siber güvenlik meselesinin ülke güvenliği meselesi haline, milli güvenliğe dönüştüğünü belirten Yıldırım, dünyada eş zamanlı olarak adım atan 8-10 ülkeden birinin Türkiye olduğunu söyledi. Kamunet’in bunun bir adımı olduğunu ifade eden Yıldırım, “Hiç değilse kritik altyapıları kullanan kamu kuruluşları iletişimlerini bu şekilde yapacak. Türk Telekom bu konuda öncü rol oynadı. Dolayısıyla bundan sonrası veri merkezleri, internet değişim noktaları ve hepsinden önemlisi bilişimde yerlilik ve millilik. Bunun için her şeyimiz var. Yeterli insan kaynağımız, tecrübemiz var. Burada bir politika eksikliği var. Stratejik bir bakışa ihtiyacımız var, bu da nedir, bunu yapacak yetkin firmalarımızı tespit etmek bir de hedeflerimizi net belirlemek” şeklinde konuştu.

-“OPERASYONEL SİBER GÜVENLİK FAALİYETİ BAŞLADI”-

2017 yılında da bir yerlilik ve millilik konusunda çok daha önemli adımlar atılması gerektiğinin altını çizen Yıldırım, siber güvenlikte sadece güvenlik boyutuyla olayı düşünmenin doğru olmadığını, siber caydırıcılığın da ilave edilmesi gerektiğini söyledi. 15 Temmuz’dan sonra siber saldırılarda ciddi bir artış olduğunu ifade eden Yıldırım, sözlerini şöyle sürdürdü:

“15 Temmuz’da sonuç alamayanlar, altyapımıza saldırdı. Örnek, 8-14 Temmuz arası sadece 183 saldırı gerçekleştiriliyor, 5-11 Ağustos arasına bakıyoruz, bu sayı 407’ye çıkmış. 12-18 Ağustos’ta 753 sayısına ulaşmış. Bu ne demek oluyor, önce iki katken dört kat seviyesine yükselmiş. Bugün siber saldırıların sayılarında nispeten azalma mevcut olmakla birlikte, hala 15 Temmuz seviyesinin üzerinde devam ediyor. Türkiye olarak bu saldırıları erkenden görüp üst düzey tedbir alıyoruz ama bunun sürdürülebilir hale gelmesi lazım. Bir saldırı olduğunda, BTK’dan alarm verildiğinde herkes ne yapacağını biliyor olması lazım. Sistemin açıklarının kapatılması lazım. Binlerce bilgisayar, başkasının emrinde, haberimiz bile yok.  Bunların önüne geçecek iş, siber güvenlik altyapısının geliştirilmesine bağlıdır. Bilindiği gibi Siber Güvenlik Kurulu oluşturuldu, yasal altyapısı yapıldı ve 2016-2019 eylem planı hazırlandı. 7/24 esasında çalışan Siber Olaylara Müdahale Merkezi üzerinden operasyonel siber güvenlik faaliyeti başladı. Şu an 528 kurumda siber olaylara müdahale ekibi var. Üniversitelerde yüksek lisans, doktora programları yapılıyor. Yasal düzenlemeler icap ettiğinde yapılmaya devam edecek, bu da Meclisimizin işi. Kasım ayında yürürlüğe girdi bu kanun, buna göre BTK idari yaptırım uygulayabilecek. Bundan sonra tıpkı önleyici hekim uygulamasında olduğu gibi, siber saldırılar gerçekleşmeden önce önlem alınabilecek. Olay olduktan sonra telafisi mümkün değil. Bir paylaşım yapıldı, birkaç saniye sonra yüzbinlere ulaşıyor, siz ondan sonra tedbir alsanız ne olacak. Mesele izlemek ve önlem almak.”

-“BİR HIZ, İKİ YERLİLEŞME”-

2017’de iki şeye yoğunlaşılması gerektiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle sonlandırdı:

“Bir, internette hız. Ne diyorum, ‘Karayolunda hız felakettir, internette hız berekettir.’ Hiçbir alan yok ki internet olmasın. Yaşamın bir parçası. Yapay zeka, internetin bir sonraki adımı. Arşivi bilişime bırakalım, günceli kafamızda tutalım. İkincisi, yerlileşme. Yazılım başta olmak üzere yerlileşme ve millileşme hamlesine hız vermemiz gerekiyor. Milli teknolojinin üretimini destekleyeceğiz, bilişim ekonomisini çok daha büyüteceğiz. Ülkemizde bilgi işlem teknolojisi yatırımlarına harcanan paranın önemli bir bölümü, kullanılan yabancı yazılım platformlarına gidiyor. Bu konuda büyük yatırımlarımız var fakat bu paranın büyük bir kısmı yerli işletmeciye kalmıyor. Yerel sektör kazanmıyor, yabancılar kazanıyor. Bırakın bireysel rekabeti, küçük hesapları. Ülkemizin refahı, güvenliği, kalkınması için gücümüzü birleştirmemiz lazım. Destek bizden. Her türlü bilişime desteği verecek araçlarımız var ama siz aranızda rekabetten vazgeçin, paylaşım yapın, işbirliği yapın. ‘Ben bu projeyi yapıyorum, sen de bu projeyi çalış.’ Burada bir centilmenlik anlaşması yapın. Oluşturun 50 firma, bunlar bu işlerde görevlendirilsin. Bunun bir de güvenlik yanı var. Her firmayla iş yapamayız ki, yaptığı işin yarın bir gün dert olmayacağından emin olmamız lazım. TÜRKSAT her türlü koordinasyonu yapabilir, elinde imkan var. Bu konuyu bir esasa bağlayın, yeter ki bu işte zaman kaybetmeyelim, artık daha az konuşup daha çok sonuç alma zamanı.”
 
 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.