Anayasa Mahkemesinden Döner Sermaye Kararı

Anayasa Mahkemesi, Yüksek Öğretim Kanunu kapsamındaki idarelerin döner sermaye saymanlık hizmetlerini yürüten personele, döner sermaye gelirlerinden herhangi bir ödeme yapılmayacağını düzenleyen hükmü anayasaya aykırı buldu.

Anayasa Mahkemesi’nin iptal kararının gerekçesi Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı. Sayıştay 2. Dairesi, Düzce Üniversitesi Döner Sermaye Saymanlık Müdürlüğü ile Döner Sermaye İşletme Müdürlüğünde görevli personele, Düzce Üniversitesi Tıp Fakültesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Merkezi döner sermaye gelirinden ek ödeme yapılması nedeniyle oluşan kamu zararının sorumlulardan tahsili yönünde düzenlenen rapor üzerine yapılan yargılamada, döner sermaye gelirinden herhangi bir ödeme yapılmayacağını düzenleyen hükmün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Talebi esastan inceleyen Yüksek Mahkeme, 375 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’ye 11 Ekim 2011 tarihli ve 666 sayılı Kanun Hükmünde Kararname’nin 1. maddesiyle eklenen ek 9. maddenin üçüncü fıkrasının ikinci cümlesinin, “2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu kapsamındaki idareler” yönünden Anayasa’ya aykırı olduğuna karar verdi. İptal kararının gerekçesinde,

İtiraz konusu kuralın, Yüksek Öğretim Kanunu kapsamındaki idarelerin döner sermaye saymanlık hizmetlerini yürüten personele söz konusu mevzuat uyarınca döner sermaye gelirlerinden herhangi bir ödeme yapılmayacağını düzenlediğinin anımsatıldığı gerekçede, KHK’ların konu, amaç, kapsam ve ilkeleri yönünden hem dayandıkları yetki kanununa hem de Anayasa’ya uygun olmak zorunda olduğu belirtildi. Gerekçede, 666 sayılı KHK’nin 1. maddesiyle 2547 sayılı Kanun kapsamındaki idarelerin döner sermaye saymanlık hizmetlerini yürüten personele söz konusu mevzuat uyarınca döner sermaye gelirlerinden herhangi bir ödeme yapılmayacağı belirtilerek, anılan personelin mali haklarına ilişkin bir düzenleme yapıldığı belirtildi. 6223 sayılı Yetki Kanunu’nda kamu görevlilerinin “atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi, yükselme, görevden alınma ve emekliye sevk edilme usul ve esaslarından söz edildiği ancak, ancak mali haklara ilişkin bir ibareye yer verilmediğinin ifade edildiği gerekçede, mali haklara ilişkin hüküm, mevcut veya yeni ihdas edilen ya da bir başka bakanlıkla birleştirilen bakanlıkların görev, yetki, teşkilat ve kadrolarının düzenlenmesiyle bağlantılı ve bunların zorunlu sonucu olmayıp doğrudan mali haklara ilişkin bir düzenleme niteliğinde olduğu vurgulandı.