Başbakan Yardımcısı Bozdağ: "Emekliler Bayramdan Önce Maaşlarını Alacak"

Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, “Yaklaşık 2 milyon 23 bin 871 emeklimiz bayramdan önce maaşlarını alma imkanı bulacaktır. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen köprü ve otoyollardan 30 Ağustos 2017 Çarşamba gününden başlamak üzere 5 Eylül 2017 Salı günü saat 07.00’ye kadar ücret alınmayacak” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının arından Hükümet Sözcüsü Bozdağ açıklamalarda bulundu. Bayram tatilinin 10 güne çıkarıldığını duyuran Bozdağ, Kurban Bayramı dolayısıyla alınan ek kararlar hakkında şöyle konuştu:
“Sosyal Güvenlik Kurumu’muzdan aylık almakta olan emeklilerimize, SSK kapsamındaki emekliler için her ayın 17 ve 26’sı, BAĞKUR kapsamındaki emekliler için ise her ayın 25-28’i arası, Emekli Sandığı kapsamındaki emekliler için ise her ayın 1’i ve 5’i arası ödemeler yapılmaktadır. Alınan bu kararlar çerçevesinden Emekli Sandığı kapsamında emekli, dul ve yetim aylığı alanlar, şehitlerimizin yakınları ve gazilerimiz dahil olmak üzere aylık ödeme günleri 1-5 Eylül arasına denk gelmesi nedeniyle emekli maaşlarının ödenmesinin bayram öncesine çekilmesi de kararlaştırılmıştır. Bu çerçevede 1-2 ve 3 Eylül tarihlerinde maaşlarını alacak olan Emekli Sandığı emekli, dul ve yetimleriyle şehit yakınları ve gazilerimiz 28 Ağustos 2017 tarihinde, 4 ve 5 Eylül tarihinde maaşlarını alacak olanlar da 29 Ağustos 2017 tarihinde maaşlarını alabilecektir. Bu çerçevede yaklaşık 2 milyon 23 bin 871 emeklimiz bayramdan önce maaşlarını alma imkanı bulacaktır. İşsizlik ödeneği, kısa çalışma ödeneği, ücret garanti fonu, yarım çalışma ödeneği ve iş kaybı tazminatı ödemeleri de Ağustos ayının son gününün idari izinli olması nedeniyle bu ödemeler 25 Ağustos 2017 Cuma gününden itibaren yapılacak. Karayolları Genel Müdürlüğü tarafından işletilen köprü ve otoyollardan 30 Ağustos 2017 Çarşamba gününden başlamak üzere 5 Eylül 2017 Salı günü saat 07.00’ye kadar ücret alınmayacak.”


Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bekir Bozdağ, Eren Bülbül hakkında, “Şehidimizin annesinin yaptığı açıklama var. Bununla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı zaten bu konuyla alakalı bir adli tahkikat başlattı ve tahkikat sürüyor. Ne çıkacak hep beraber göreceğiz. Öte yandan İçişleri Bakanlığımız da konuyu araştırmak üzere bir mülkiye müfettişini görevlendirdi. Mülkiye müfettişi incelemeleri yaptıktan sonra o da konunun esasına dair bir rapor hazırlayacaktır bu da Türkiye kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bu konunun üzerinde hükümetimiz, ilgili Bakanlıklarımız ve yargı hassasiyetle duruyor, durmaya devam edecektir” dedi.

Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde gerçekleştirilen Bakanlar Kurulu toplantısının arından Hükümet Sözcüsü Bozdağ gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Twitter hesabındaki “Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı” ifadesini “Türkiye Cumhurbaşkanı” olarak değiştirmesi hakkındaki soruya yanıt veren Bozdağ, “10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanlığı seçimi sonucu YSK Sayın Cumhurbaşkanımız adına düzenlediği mazbatada aynen şu ifadeleri kullanmıştır; ’10 Ağustos 2014 tarihinde yapılan Cumhurbaşkanı seçiminde Sayın Recep Tayyip Erdoğan 12. Türkiye Cumhurbaşkanı seçilmiştir’. Bundan önceki merhum ve hayatta olan Sayın Cumhurbaşkanları döneminde basılan davetiyelerde tartışma konusu yapılmamış bir hususun Sayın Cumhurbaşkanımız söz konusu olunca tartışma konusu yapılması fevkalade büyük bir yanlışlıktır” diye konuştu.

“IRAK BÖLGESEL YÖNETİMİ’NİN ALDIĞI BU KARAR BÖLGENİN İSTİKRARSIZLAŞTIRILMASINA HİZMET EDER”
25 Eylül’de Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nde yapılacak bağımsızlık referandumu hakkında değerlendirmelerde bulunan Bozdağ, daha önce Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, Başbakan Binali Yıldırım’ın ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Türkiye’nin konu hakkındaki görüşlerini açıkladığını anımsatarak, “Türkiye Irak’ın toprak bütünlüğüne, siyasi birliğine önem vermektedir. Bölgenin istikrarlı olması, huzur, barış içinde bölgede insanların yaşamasına büyük önem vermektedir. Irak Bölgesel Yönetimi’nin aldığı bu karar bölgenin istikrarsızlaştırılmasına hizmet eder. Irak’ın Kuzeyinde sadece Irak Kürt Bölgesel Yönetimi yaşamıyor. Bu bölgede yaşayan başka gruplar da var ve bu bölgede ihtilaflı da pek çok yer var. Bütün bu ihtilaflar varken böylesi bir sürece kalkışılması da bölgeye fayda sağlamayacaktır. Türkiye bu konudaki gelişmeleri çok yakından takip etmektedir. 25 Eylül’e kadar bu kararın gözden geçirilerek değerlendirilmesinde Türkiye olarak biz de büyük bir fayda gördüğümüzü ifade etmek isteriz” şeklinde konuştu.

“KONUNUN ÜZERİNDE HÜKÜMETİMİZ HASSASİYETLE DURUYOR”
Hükümet Sözcüsü Bozdağ, Eren Bülbül’ün Trabzon Maçka’daki operasyonda vurularak öldürülmesinde bir ihmalin olup olmadığı yönündeki soruya, “Şehidimizin annesinin yaptığı açıklama var. Bununla ilgili Trabzon Cumhuriyet Başsavcılığı zaten bu konuyla alakalı bir adli tahkikat başlattı ve tahkikat sürüyor. Ne çıkacak hep beraber göreceğiz. Öte yandan İçişleri Bakanlığımız da konuyu araştırmak üzere bir mülkiye müfettişini görevlendirdi. Mülkiye müfettişi incelemeleri yaptıktan sonra o da konunun esasına dair bir rapor hazırlayacaktır bu da Türkiye kamuoyuyla paylaşılacaktır. Bu konunun üzerinde hükümetimiz, ilgili Bakanlıklarımız ve yargı hassasiyetle duruyor, durmaya devam edecektir” yanıtını verdi.

TEK TİP KIYAFET
Bozdağ, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nde yargılanan mahkumlara tek tip kıyafet giydirilmesi için bir yasaya ihtiyaç olduğunu ve bu ihtiyacın Kanun Hükmünde Kararname ile giderilebileceğini belirterek, “Bugün Sayın Cumhurbaşkanımızın başkanlığında Bakanlar Kurulu toplantısını yaptı ve bundan sonra çıkacak Kanun Hükmünde Kararnamelerde bu konu yer alabilir” dedi.

“TÜRKİYE HAŞDİ ŞABİ MİLİSLERİNİ BÖLGEYE GİRMEMESİ GEREKTİĞİ KONUSUNDA HASSASİYETLE DURDU”
Telafer’deki IŞİD varlığını sona erdirmek için başlatılan operasyona değinen Hükümet Sözcüsü Bozdağ, “Türkiye burada bölgenin demografik yapısı ve inançsal durumunun da dikkate alınması gerektiğini hep söyledi. Haşdi Şabi milislerini bölgeye girmemesi gerektiği konusunda hassasiyetle durdu. Türkiye de burada olup biten her şeyi çok yakından takip ediyor. İnşallah kısa bir süre sonra bu bölge DEAŞ terör örgütünden tamamen arındırılmış olacaktır ve Sünni, Şii Türkmenler daha önce olduğu gibi kendi ata yurtlarında özgürce yaşama imkanına kavuşacaklardır” açıklamasında bulundu.

“GEREKEN ADIMLARI ATMA KONUSUNDA TÜRKİYE’NİN TEREDDÜDÜ OLMAYACAKTIR”
Bozdağ, olası Afrin operasyonuna ilişkin şu açıklamalarda bulundu:
“Türkiye bu bölgede bir terör koridoru oluşturulmasına asla izin vermeyecektir, bölgede oldubittilere göz yummayacaktır. Türkiye’nin ulusal güvenliğine karşı bir tehdit olması halinde tehdidin niteliğine göre Türkiye her türlü senaryoya hazırlıklıdır. Ülkemizin ve milletimizin güvenliğini ve çıkarlarını korumak için atılması gereken adımları atma konusunda Türkiye’nin bir tereddüdü olmayacaktır. Afrin’de PYD/YPG terör örgütünün orada bir varlığı söz konusu ve oradan Türkiye’ye zaman zaman taciz atışları yapıldığını biliyoruz ve Türkiye bunların hepsine misliyle mukabele etmiştir, bundan sonra da edecektir. Ancak buradan Türkiye’nin aleyhine bir farklı hareket söz konusu olduğunda da Türkiye bunun karşılığını en ağır şekilde verecektir.
Türkiye’nin İdlib’deki gelişmeleri de yakından takip ettiğini söyleyen Hükümet Sözcüsü Bozdağ, “Sayın Başbakanımızın başkanlığında güvenlik toplantısı yapıldı ve bütün alternatifler değerlendirildi. Gerek İdlib’de gerek Afrin’de Türkiye’ni aleyhine gelişmelerin olmaması için hükümetimiz ve diğer birimlerimiz teyakkuz halindedir” dedi.

“BU HATA BİR KASTA MÜSTENİT BİR HATADIR DEMİYORUZ”
2017 ÖSYS’de ÖSYM’nin binlerce adayı mağdur ettiği skandal hakkında sorulan soruya yanıt veren Bozdağ şunları kaydetti:
“ÖSYM’nin yaptığı büyük bir hatadır. Çünkü üniversite sınavına giren gençlerimizin tamamı hayallerini gerçekleştirmek için emek veriyorlar ve oranın işlemlerini doğru, objektif, güvenilir bir şekilde yapacağına inanıyorlar. Onun için de ÖSYM bir güven adresidir, hep öyle olmuştur. Ama zaman zaman böyle olaylar olduğunda ÖSYM yıpranmaktadır. Bu hadisede de bir hata vardır. Bu hata bir kasta müstenit bir hatadır demiyoruz çünkü ÖSYM yetkilileriyle yaptığımız görüşmede onlar da kasta dayalı bir hata olmadığını ifade ettiler bir ihmalden bahsettiler ama bu ihmal de olsa buna dair elbette ÖSYM gereken değerlendirmeleri yapacaktır. Bu hatanın pek çok kişiyi etkilediğini görüyoruz, ÖSYM Başkanlığı bunlarla ilgili gerekli idari tahkikatı yapacaktır. Onun sonucuna göre değerlendirme yapılacaktır.”