Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu Pandemi palandöken şehit adana fetö abd tüik tesk yunanistan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş: ABD'den Talebimiz Gülen’in İadesi ve PYD’ye Destek Verilmemesi

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, 20 Ocak’ta yönetimi devralan Donald Trump ve yönetiminden Gülen’in iadesini ve network’üyle iletişiminin kesilmesini, PYD’ye verilen desteğin de sona erdirilmesini istediklerini bildirdi.

Kurtulmuş, Başbakan Binali Yıldırım başkanlığında Çankaya Köşkü’nde yapılan Bakanlar Kurulu toplantısının ardından konuştu. Kurtulmuş, Anayasa Değişikliği teklifinin TBMM’de kabul edilmesine ilişkin, “Bu karar yasal prosedürler takip edilerek, milletimize götürülecek ve en kısa zamanda sandık milletin önüne gelecektir. Bundan sonra söz de karar da milletindir. Bu süreç içerisinde çok konu tartışıldı ancak mevcut anayasa değişiklik paketi rejim değişikliği ile ilgili bir paket değildir. Bu bir sistem değişikliği meselesidir. Türkiye’de daha etkin bir yürütme mekanizması kurulması için Cumhurbaşkanlığı sistemini getiren tekliftir. Meclis’te de bu şekilde yasalaşmıştır” dedi.
 
Bakanlar Kurulu OHAL Komisyonu Süresini Birer Yıl Uzatabilecek
 
Bugün yayımlanan dört Kanun Hükmünde Kararname’de bulunan önemli hususların altını çizen Kurtulmuş, OHAL işlemlerini inceleme komisyonunun, OHAL kararları çerçevesinde işten atılanlar, uzaklaştırılanlar, açığa alınanlar, kapatılan dernek ve vakıflar, kapatılan veya devredilen şirketlerle ilgili bir itiraz mercii olacağını, bu kararların gözden geçirileceği bir kurum olacağını ifade etti. Yedi kişilik bir komisyonun kurulmasına karar verildiğini belirten Kurtulmuş, bu komisyonun iki yıl süreyle çalışmasının öngörüldüğünü ve eğer gerekirse sonraki yıllarda Bakanlar Kurulu’nun birer yıl süreyle bu çalışma takvimini uzatabileceğini açıkladı.
Kurtulmuş, KHK’lar çerçevesinde 367 kişinin kamu görevinden ihraç edildiğini, aynı kararname kapsamında 124 kişinin ise göreve iade edildiğini kaydetti.
 
“Gaziler Bin 404 Lira İle 2 Bin 150 Lira Arasında Gazilik Maaşı Alacaklar”
 
Söz konusu KHK’lar ile gaziler arasındaki farkların kaldırılmasını, “Yaklaşık 19 bin kişi, terörle mücadele sırasında herhangi bir uzunu kaybetmiş ya da fonksiyon kaybına uğramış kişiler bin 404 lira ile 2 bin 150 lira arasında gazilik maaşı alacaklardır. Yaralanmalarının derecelerine göre altı kademede kademelendirilerek, bütün gazilerimiz bu kapsamın içerisine alınmış ve gaziler arasındaki farklar ortadan kaldırılmıştır” şeklinde değerlendirdi.
Dört KHK ile çok sayıda karar alındığını belirten Kurtulmuş, “Hayırlı uğurlu olsun, hem Olağanüstü Hal’in daha düzgün işletilmesi hem de birtakım idari kararların alınması bakımından bu KHK’lar önemlidir” dedi.
 
“Biz Astana Sürecinden Umutlu Olduğumuzu İfade Etmek İsteriz”
 
Türkiye’nin uzun bir süredir Suriye barışının sağlanması için ilgili muhataplarla ikili görüşmeler gerçekleştirdiğini söyleyen Kurtulmuş, bu görüşmeler sonucunda Astana görüşmelerinin ortaya çıktığını belirterek, “Suriye halkının isteyeceği adil ve kalıcı bir barışı sağlamak bütün uluslararası camianın boynunun borcudur” dedi.
 
Türkiye’nin bu süreçte üzerine düşen sorumluluğu yerine getirdiğini ve bundan sonra da sorumluluklarını yerine getirmeye niyetli olduğunu ifade eden Kurtulmuş, “Biz bu süreçten umutlu olduğumuzu ifade etmek isteriz. Altı yıl sonra ilk sefer savaşan taraflar bir masanın etrafında bir araya gelecek, muhtemelen en başta çok farklı olan, çok aykırı olan görüşler belli bir noktaya gelecek, görüşmeler sürdürüldükçe uzlaşılacak noktaya gelinecektir. Uluslararası camianın önemli ülkeleri olarak Türkiye’nin Rusya’nın İran’ın ve ABD’nin bu sürece olumlu katkıları olmasını temenni ediyoruz. birleşmiş milletler özel temsilcisinin ve özel temsilcinin heyetinin de bu görüşmelerde müspet rol almalarını ve sürecin olumlu tamamlanmasına katkı sunmasını diliyoruz” diye konuştu.
 
“Eski Yönetim Zamanındaki Hataların Tekrarlanmayacağı Ümidindeyiz”
 
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Amerika Birleşik Devletleri Başkanı seçilen Donalt Trump’ın görevi devralmasına ilişkin, “20 Ocak'ta bütün dünyanın izlemiş olduğu bir devir teslim töreniyle Sayın Trump ABD’nin yeni başkanı olarak göreve başlamıştır. Ümit ederiz ki yeni yönetim hem Ortadoğu’da barışı sağlayacak perspektiflere sahip olsun hem dünyada barışı sağlayacak inisiyatifler alsın. Özellikle Türkiye ile ABD ilişkileri bakımından eski yönetim zamanında tekrarlanan hataların tekrarlanmayacağı kanaati ve ümidindeyiz. Türkiye ile ABD arasındaki yeni dönemdeki ilişki, uzun yıllardır devam eden müttefikliğin gerektirdiği bir seviyede olması amacımızdır” dedi.
 
Türkiye’nin İki Tavsiye ve Talebi Var
 
Trump ve yönetiminden Türkiye’nin iki tavsiye ve talebi olduğunu belirten Kurtulmuş şöyle açıkladı:
“Biri, 15 Temmuz darbesinde bu halkın bütününe karşı suç işlemiş olan, bir eşkıya çetesinin başı olan Gülen'in Türkiye'ye iadesi ve bu süre içerisinde, hala orada oturuyor ama uluslararası network'ünü kullanıyor. Hem bunun iadesiyle ilgili sürecin başlatılması hem de bu süre içerisinde kendi örgütüyle haberleşmesinin kesilmesi ve bu network’ün kullanılmasının önüne geçilmesi ABD'nin yeni yönetiminden en temel isteklerimizden birisidir. Bu uzun yıllara sarih olan müttefiklik hukukumuzun bir gereğidir diye düşünüyoruz.
İkinci mesele ise PYD'ye verilen desteklerin sona erdirilmesi. Bölgede birkaç bin militandan ibaret olan bu silahlı gücün maalesef bölgedeki istikrarsızlığın bir unsuru haline geldiği açıktır. Türkiye, ABD’den PKK ile bağlantılı bir şekilde Türkiye’ye karşı da terör faaliyetlerini yürüten bu örgüte artık destek vermemesini, bunların arkasında durmaktan vazgeçmesini ısrarla talep etmektedir. Bu konuda da sonuç alacağımızı ümit ediyoruz. Bu iki konudaki gelişmeler, Türkiye-ABD arasındaki ilişkilerin yeniden güçlü ve sağlam bir hale gelmesine vesile olacaktır. Ümit ediyorum ki bu yeni dönem hem Türk- Amerikan ilişkileri bakımından hem dünya barışı hem de Ortadoğu’nun istikrarı bakımından önemli hayati kararları alarak yoluna devam eder.” 
 
“Biz Kendi Görüşlerimizi Söyleriz Merkez Bankası’nın Nasıl Bir Karar Alacağını Bekleriz”
 
Numan Kurtulmuş, Merkez Bankası’ndan faiz artırımına yönelik bir karar bekleyip beklemediği sorusuna, “Merkez Bankası Para Politikaları Kurulunu düzenli olarak topluyor bu olağanüstü bir durum değil. Türkiye'nin bir ekonomi politikası var. Bu politika çerçevesinde hükümetin genel politikaları çerçevesinde Türkiye yol alıyor. Merkez Bankası bağımsız bir kurumdur. Para politikaları konusunda kullanabileceği çok sayıda enstrümanı var. Bunlarla ilgili olarak Para Politikası Kurulu toplanır ve bir karar alır. Biz hükümet olarak kendi ana politikamız çerçevesindeki görüşlerimizi söyleriz, Merkez Bankası’nın nasıl bir karar alacağını da sizler gibi bekleriz” şeklinde yanıt verdi.
 
“CHP'li Arkadaşlar Boşuna Heveslenmesin Meclis Defteri Kapanmıştır”

Meclis’te oylanan Anayasa değişikliğine ilişkin CHP’den yapılan itirazların hatırlatılması üzerine Kurtulmuş şunları söyledi:
“CHP'nin birtakım mazeretler üretmesine gerek yok. Meclis kararını verdi. Bundan sonra Meclis'in yapacağı bir şey yoktur. CHP'li arkadaşlar boşuna heveslenmesin. Meclis defteri kapanmıştır. Bundan sonra halkın kararına bakacağız. Herkes meydanlara çıkacak, kimisi ‘evet’ yönünde kimisi ‘hayır’ yönünde kampanya yapacak. Millet evet dese de başımız gözümüz üstüne, hayır dese de başımız gözümüz üstüne. Önce CHP'li arkadaşların olgunluk içerisinde bu süreci yürütmeleri gerekir. Dolayısıyla bunlardan bir şey çıkmaz. Meclis’teki oylamaların arkasında birtakım mazeretler üretmekten bir şey çıkmaz.
Referanduma nasıl gidileceği ise çok açıktır. Meclis bu kararı Cumhurbaşkanlığına iletecek, Cumhurbaşkanlığı bu kararı onaylandıktan sonra Resmi Gazete'de yayınlanacak. Yayınladığı tarihten itibaren 60. günde referandum yapılacak.”
Kurtulmuş, referandumdan önce OHAL'in kaldırılıp kaldırılmayacağı konusunda ise önce tarihin ortaya çıkması gerektiğini belirterek açıklama yapmadı.
 
“Astana’dan Bir Günde İki Günde Sonuç Çıkmasını Beklememek Lazım”
 
Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, Astana'daki çözüm önerileriyle ilgili, “Masada 6 yıldır birbiriyle savaşan taraflar var. Bir günde iki günde sonuç çıkmasını beklememek lazım. Astana, savaşan tarafların bir masa etrafına gelmesi bakımdan önemliydi. Uluslararası camianın sürece destek vermesi önemliydi. Biz barış diyoruz ama adil ve kalıcı bir barış olsun. Bu kadar acılar içerisinden gelmiş olan Suriye halkına hiç kimse barışı dayatamaz. Halkın kabul ettiği, halkı temsil eden gruplarında kabul ettiği barış adil olandır. Müzakereleri bekleyeceğiz, nasıl bir tablo ortaya çıkacağını hep beraber göreceğiz” dedi.
 
“Aslolan Yeni Amerikan Yönetiminin Niyetini Ortaya Koymasıdır”
 
Kurtulmuş, Trump yönetiminden Gülen’in iadesi için yapılacak talebe ilişkin, “Dosyaların sunulmasıyla başlamış olan süreçtir. Sürekli olarak mahkemeler geliştikçe yeni bilgiler, bulgular ortaya çıkacak ve bunlar da ABD'li makamlarla paylaşılacaktır. Aslolan orada devam eden hukuki sürece müdahale etmekten daha yeni Amerikan yönetiminin niyetini ortaya koymasıdır. Yeni Amerikan yönetimi üç beş tane eşkıyayı yöneten bir eşkıya başını mı tercih edecek yoksa 80 milyonluk bir Türkiye Cumhuriyeti’ni mi tercih edecek? Taleplerimizi her fırsatta dile getiriyoruz, sonuç alacağımız ümidindeyiz” açıklamasında bulundu.
 
“İsrail'in Doğu Kudüs'teki Her Yeni Yerleşim Yeri Uluslararası Hukukun İhlalidir”
 
Hükümet Sözcüsü Kurtulmuş, Türkiye’nin İsrail'in Doğu Kudüs'teki yerleşimleriyle ilgili görüşünün net olduğunu belirterek, “Doğu Kudüs başta olmak üzere Batı Şeria'daki bazı yerler 1967 sınırlarıyla kıyasladığınızda işgal edilmiş topraklardır. Biz İsrail Devleti’nin bu işgali bir an evvel sona erdirmesi, Birleşmiş Milletler tarafından alınan kararlara uyarak bu topraklardan çekilmesinin zorunlu olduğu kanaatindeyiz. Doğu Kudüs'teki yerleşimlerse her bakımdan Birleşmiş Milletler’in kararlarına, uluslararası hukuka aykırıdır. Doğu Kudüs'ün Müslümanların ve Yahudilerin ortak şehri olması ve orada oluşmuş olan uluslararası hukuka riayet ederek yeni yerleşim yeri açılmaması asıl olandır. Her yeni yerleşim yeri uluslararası hukukun ihlalidir, Birleşmiş Milletler kararlarının ihlalidir ve kabul edilemez bir işgaldir” şeklinde konuştu.
Kurtulmuş, OHAL Komisyonuna dört kişinin Başbakanlık tarafından atanacağını, İçişleri Bakanlığı, Adalet Bakanlığı ve HSYK tarafından tespit edilecek kişilerin de bu komisyonda yer alacağını söyledi.
 
“Türkiye Olarak Tüm Cerablus Halkına Her Türlü Desteği Vermeye Hazırız”
 
Kurtulmuş Cerablus'taki normalleşme sürecine ilişkin ise “Cerablus'taki operasyon çok kısa sürede başarıyla sonuçlandı. Türkiye olarak Cerabluslu kardeşlerimizin ihtiyaçlarının karşılanması için elimizden geleni yapıyoruz. Hem insani yardım malzemeleri hem gıda ve sağlık hizmetleri bakımından destekler devam ediyor. İsteriz ki Cerablus'ta sağlanan bu özgürlük ortamının Suriye'nin tüm şehirlerinde sağlanması mümkün olsun. İstiyoruz ki yabancı gruplar bir an önce Suriye'yi terk etsin, barış ortamı yayılsın. Türkiye olarak tüm Cerablus halkına, tüm Suriyeli kardeşlerimize her türlü desteği vermeye hazırız” dedi.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.