“Başkanlık Sistemi Türkiye’yi Bölünmeye Götürür”

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu, yayınladıkları bildiride, “Başkanlık sistemi Türkiye’yi bölünmeye götürür. Başkanlık sistemi adı altında önümüze konan tuzağa karşı halkımızı uyarmayı görev biliyoruz” dedi.

Atatürkçü Düşünce Derneği, Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği ve Birleşik Kamu İş Konfederasyonu’nun 4 Aralık Pazar günü ortaklaşa düzenlemek istediği Başkanlığa Neden Hayır Diyoruz mitingine, mitinge iki gün kala Ankara Valiliği tarafından izin verilmedi. Basın toplantısında bir araya gelen dernek yöneticileri, ortak bildiri yayınladı. Bildiriyi Atatürkçü Düşünce Derneği Genel Sekreteri Öner Tanık okudu. Üç derneğin ortak açıklamasında özetle şunlar ifade edildi:

“4 Aralık Pazar günü mitingin yapılacağının duyurusu önceden yapıldı ve gerekli izin almak için yasal başvuruda bulunuldu. Mitingin yasaklanması için hiçbir gerekçe olamaz. Her gün ekranlardan ve yazılı basından tek yanlı propagandası yapılan başkanlık sistemine karşı halkın vereceği tepkiden korkulması, yasağın başlıca sebebidir. Ülkede tek adam yönetimi ve tek ses istenmektedir. Anayasa ve bu yolla getirilmek istenen başkanlık sistemi, halka kurulan bir tuzaktır. Çünkü hedef rejim değişikliğidir. Cumhuriyetin başta meclis sistemi olmak üzere, tüm kurucu ilkelerini, çağdaş, laik-demokratik, ulusal-üniter yapısını ortadan kaldırıp, yerine hilafet özlemli bir tek adam yönetimi getirmektir.
Türkiye Cumhuriyeti, parlamenter sistemle, yani Meclis sistemiyle yönetilmektedir. Oysa getirilmek istenen başkanlık sistemi ile yasama, yürütme ve yargı gücünün tek kişi elinde toplanması amaçlanıyor. Bu sistemde hem Meclis, hem de milletvekilleri göstermelik, işlevsiz kalacaklar, 96 yıllık meclis sistemi hukuken var gözükse de fiilen son bulacaktır. Başkanlık sistemi, 93 yıllık laik-demokratik cumhuriyetin kurucu ilkeleriyle birlikte son bulması demektir. Tek adam, tek ses yönetim şekli, cumhuriyete seçenek olamaz. Başkanlık sistemi Türkiye’yi bölünmeye götürür.

Tüm bu nedenlerle başkanlık sistemi adı altında önümüze konan tuzağa karşı halkımızı uyarmayı görev biliyoruz.”

-“ANAYASA DEĞİŞİKLİĞİNİ DE HALK DİRENİŞİYLE YENECEĞİZ”-

Atatürkçü Düşünce Derneği Başkanı Tansel Çölaşan, 22 gün önce başkanlık sistemi ile ilgili halkın sesini halka duyurmak amacıyla miting düzenlemek için başvuru yaptıklarını, ancak dün Ankara Valiliğince bu taleplerinin reddedildiğini belirtti. Mitinge 2 gün kala Valilikten ‘güvenliğin sağlanamayacağı gerekçesiyle’ izin verilemeyeceği bildirisi aldıklarını belirten Çölaşan, “Aslında devletin toplum karşısında bireye karşı görevleri açısından çok eksik noktada kaldığını gösterdiği için buna üzüldük. Ama biz şunu biliyoruz ki, bu göstermelik bir gerekçe. Aynı tarihlerde başka toplantılar da var ama hiçbirisinin konusu başkanlık sistemi değil. Demek ki, tek gerekçe aslında halkın gerçekleri öğrenmesinden korkan bir yönetime sahibiz” ifadelerini kullandı.

1 Kasım seçimlerinden sonra gündeme konan tek adam yönetimi programının, 330’u mecliste bulamadıklarını gören iktidar tarafından geri çekildiğini ifade eden Çölaşan, şöyle konuştu:

“AKP, 330-367 aralığında oy almayı planlayarak referanduma gitmeyi planlıyor. Burada bir soru var, şöyle bir anlaşmayı siz hiç anayasa gibi bir devletin rejimini belirleyen ana metinde böyle bir kısa noktada anlaşılan bir anayasanın meclise geldiğini gördünüz mü? Partili cumhurbaşkanlığı olması şartı kabul edilerek ve gerisinde ne olacağını asla bilmediğimiz, halkın asla bilgisi de olmayan, sorulara cevap verilemeyen bir taslak meclise getiriliyor. Bu taslakta tek anlaştıkları noktanın Anayasa’nın 101. Maddesinde değişiklik noktasında anlaştıklarını söyleyerek, bu mutabakatla AKP taslağını hazırlıyor. Birinci soru, partili cumhurbaşkanlığı ne anlama geliyor? Bu maddenin değiştiği takdirde gelecek olan ilişkili, ilişkisini kesmeyip ilişkinin ne olduğuna dair mutabakat yoktur.  Halk olarak neyin mutabakatının yapıldığını biz bilmiyoruz. Burası bir hukuk devletidir, hukuk devletinde kapalı kapılar ardında anayasa yapılmaz. Anayasalar uzlaşma metni olduğuna göre, ben halk olarak bu metin üzerinde uzlaştım mı, önce ona bakmaları lazımdır. Milletim demek kafi değildir. Bu anayasanın önümüzdeki süreçte yetkileri ne olur, kapalı kapılar ardında hangi yetkiler verilecektir, bunları bilmiyoruz. Biz bu soruları sormak istiyoruz, cevaplarını almak istiyoruz. Aralarındaki mutabakat nedir, diğer maddeler nedir, sadece partili cumhurbaşkanlığını kabul ederek Meclis’e bir tasarı gelmez. Bunların hepsini bilmek halkın hakkıdır. Bu Gazi Meclis, cumhuriyeti kuran meclistir. Bu meclis sistemini işlevsiz hale getirecek olan başkanlık sistemi halkın kesinlikle gündeminde değildir. 2011’de bu oyunu defettik, 2015 1 Kasım’ından sonra ortaya çıkan olay bitti, şimdi bu üçüncü. Rejim değişikliği amaçlı bu anayasa değişikliğini de halk direnişiyle yeneceğiz. Referandum yolunu açmamak için çalışacağız.”

-“ATAMALARIN TEK KİŞİNİN ELİNDE OLMASI ÇOK VAHİM SONUÇLAR YARATACAKTIR”-

Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği Ankara Şube Başkanı Ayfer Yüksel, etkinliğin engellenmesiyle halka bilgi aktarma görevlerini yerine getiremediklerini belirterek, “Başkanlık Sistemi, cumhuriyetimiz için en büyük tehlikedir. Biz bunu görüyoruz, tehlikenin farkındayız. Ama ne yazık ki görmeyenlere ulaşmak için toplanmak, bilgilendirmek hakkımız elimizden alınmış bulunuyor” dedi. Cumhuriyetin kurucu ilkelerine yürekten bağlı sivil toplum örgütleri olarak kişi özgürlüklerinin korunduğu, laik sosyal hukuk devletinin yerine geçecek değişikliğe izin vermeyeceklerini ifade eden Yüksel, “Meclisin değiştiriliyor olması, atamaların tek kişinin elinde olması çok vahim sonuçlar yaratacaktır” şeklinde konuştu. Yüksel, tüm bunları halka anlatmak için yeni yollar bulacaklarını sözlerine ekledi.

-“DEVLETİ YÖNETENLERİN İRADESİNİ KAMUOYUNUN TAKTİRİNE SUNUYORUZ”-

Birleşik Kamu İş Genel Başkanı Hasan Kütük, “Adlarımız farklı olmasına rağmen, ülkemiz adına, geleceğimiz adına kaygıları olan dost ve kardeş örgütler olarak bir şeyler yapmaya karar verdik. Bunu yaparken de ülkemizin olağan bir süreç yaşamadığını, ülkemizin KHK’larla hatta tek bir merkezden yönetildiği bilinciyle yola çıktık” dedi. Valiliğin kararıyla devleti yönetenlerin zafiyetinin, acizliğinin olduğunu bir kez daha gördüklerini ifade eden Kütük, “Biz sizin yapacağınız mitingde can güvenliğinizi sağlayamıyoruz, o nedenle bu mitingin yapılmasına izin vermiyoruz demek, bu devleti yönetenlerin gerçekten yurttaşın can güvenliği sağlayıp sağlayamama konusundaki irade ve kararlığını kamuoyunun takdirine sunuyoruz” açıklamasında bulundu.