“Bu Ülkenin Sahibi Şu Veya Bu Kesim Değil, 82 Milyonun Tamamıdır”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ÖNDER 16. İmam Hatipliler Kurultayı’nda yaptığı konuşmada, “Bu millet, bir daha asla yeni 27 Mayıs’ların, 12 Eylül’lerin, 28 Şubat’ların yaşanmasına izin vermez. Altını çizerek ifade etmek isterim ki; Türkiye’de 3 Kasım 2002 tarihi itibariyle vesayetin kapısı tekrar açılmamak üzere kapanmıştır. 15 Temmuz gecesi yaşananlar ise milletimizin iradesini korumak uğrunda neleri göze alabileceğini dost-düşman herkese göstermiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, ÖNDER 16. İmam Hatipliler Kurultayı’na katıldı. Malatya İnönü Üniversitesi’nde düzenlenen kurultayda konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, 16’ncısı düzenlenen kurultayın başarılarla dolu olmasını temenni etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu vesileyle imam hatip okullarının temelini atanlar başta olmak üzere 10 yıllardır bu okulların kuruluşunda, gelişmesinde, sayılarının artmasında emeği olan vakıf insanlarımıza ülkem ve milletim adına teşekkür ediyorum” dedi.

“GÖNÜL İNSANLARINA MAHSUS YÜCE BİR RUHLA ÇALIŞTILAR”

Tüm imam hatip gönüllülerine şükranlarını sunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Onlar öncüler, önderler olarak vesayetin ufkumuzu kapladığı o karanlık günlerde mücadeleleriyle yolumuzu aydınlattılar. Onlar bizim için gelecek nesiller için gerçekten zor zamanlarda sadece Hakk’a ve halka sığınarak çok büyük işler başardılar. Onlar merhum Nurettin Topçu’nun ‘40 yıllık öğretmenim hiçbir derse abdestsiz girmedim, gitmedim.’ diyerek ifade ettiği bir hassasiyetle gönül insanlarına mahsus yüce bir ruhla çalıştılar.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kendilerinin de imam hatipli olarak bu yapıyı hiçbir zaman öksüz bırakmamak ve boynu bükük koymamak için çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi: “Biz bu okullarda mücadeleyi, sabrı, dirayeti, cesareti öğrendik. Biz imam hatiplerde ahlakı, dayanışmayı, sadece varlıkta değil, yoklukta bile ekmeğimizi muhtaçlarla paylaşmayı öğrendik. Hepsinden önemlisi bu okullarda hayat karşısında soylu bir duruş sahibi olmayı öğrendik. Bundan dolayı dört evladımın dördünü de imam hatip okullarına gönderdim, eğitim öğretimlerini de imam hatip okullarına emanet ettim, bundan da çok çok huzurluyum. Kendim de imam hatip lisesi mezunu olmayı hayatım boyunca büyük bir gurur vesilesi olarak hep yüreğimde taşıdım. Allah’ın izniyle son nefesimi verinceye kadar da imam hatipli olmanın onurunu bir şeref payesi olarak üzerimde taşımaya devam edeceğim.”

“28 ŞUBAT DÖNEMİNİ HATIRLATAN UYGULAMALARA İMZA ATILIYOR”

İmam hatiplere ve gönüllü kuruluşlara yönelik tacizlerin arttığı son günlerde bu buluşmanın anlamlı olduğuna inandığına vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Son seçimlerde kimi şehirlerimizde ortaya çıkan seçim sonuçlarının belli çevrelerdeki imam hatip hazımsızlığını tekrar nüksettirdiğini görüyoruz. Özellikle İstanbul Büyükşehir gibi uzun yılların ardından el değiştiren bazı belediyelerde 28 Şubat dönemini hatırlatan uygulamalara imza atılıyor. Adeta bir öç alma duygusuyla, intikam hissiyle, asılsız ve çarpıtma bilgilerle gönüllü teşekküllerimiz hakkında iftira kampanyaları yürütülüyor. FETÖ vari taktikler kullanılarak üniversiteli kız çocuklarımıza güvenli yurt imkânı sunan vakıf ve derneklerimiz hedef hâline getiriliyor. Basın yayın organlarında, özellikle sosyal medyada millete ve gençlere hizmetten başka hiçbir gayesi olmayan kuruluşlarımıza yönelik itibar suikastları düzenleniyor.”

İstanbul Elektrik Tramvay ve Tünel İşletmeleri Genel Müdürlüğüne (İETT) ilişkin eleştirilerde bulunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Seçim döneminde inançlara saygıdan dem vuranlar şimdi milletin saçıyla, sakalıyla, kılık kıyafetiyle uğraşıyorlar. İstanbul’da İETT’de de şu anda sakallar... Bunlarla uğraşmaya başladılar. Bunu biz 12 Eylül’de yaşadık” diye konuştu.

“EVLATLARI DAĞA KAÇIRILMIŞ OLAN ANNELERİN YANINA NİÇİN GİTMİYORLAR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Seçim döneminde takılan özgürlük maskesi, yerini bugün baskıya, fişlemeye, faşizmi aratmayan bir tahammülsüzlüğe bıraktı. Seçim öncesinde ‘hiç kimsenin aşıyla, ekmeğiyle oynamayacağız’ diyenler, daha şimdiden binlerce insanı kapı dışarı etti. Sevgi ve kucaklaşma sözlerini Suriyeli yetimlere verilen bir tas çorbaya göz diken, kimsesiz çocukları kapı dışarı eden, bölücülere gösterdiği empatiyi evladı dağa kaçırılan analardan esirgeyen vicdansız, insansız, nobran bir zihniyet aldı. Hatırlayın, cumartesi annelerini. Cumartesi anneleri için her cumartesi Galatasaray’a gidenler yok muydu? Sanatçılar, şunlar, bunlar Galatasaray’a gitmiyorlar mıydı? Peki, cumartesi anneleri için oraya giden bu sanatçılar, yazarı, çizeri, şusu, busu vesaire... Şimdi Diyarbakır Belediyesinin önünde evlatları dağa kaçırılmış olan annelerin yanına niçin gitmiyorlar? Çünkü bunlar ikiyüzlü, bunlar dürüst değil. Dürüst değiller, samimi değiller ama biz elif gibi dimdik duracak ve yolumuza devam edeceğiz. O anaların yanındayız, devlet olarak elimizden geleni yapıyoruz, takipçisiyiz, kovalamaya da devam ediyoruz. Bu terör örgütü kaçacak, biz kovalayacağız. Er veya geç bu işin de hesabını soracağız.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: “Burada milletimizin uyanışı çok önemli. PKK terör örgütünü arkasına almış olan bu siyasi partinin bugüne kadar neleri nasıl istismar ettiğini milletimizin bilmesi lazım. Milletimize de bunları anlatmamız lazım. Bunlar, bizim üzerimizdeki büyük yüklerdir ve biz bu işin arkasını bırakmayacağız.”

“BAŞÖRTÜLÜ KIZLARIMIZA, ‘SIKMA BAŞ’ DİYEREK HAKARET ETTİLER”

“Bizim birliğimiz, bizim beraberliğimiz, bizim kardeşliğimiz çok ama çok önemlidir. Bunun için bizi bölmek, parçalamak gayreti içerisinde olanlar olabilir. Bu oyunu işte bu kadrolar bozacak” ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle devam etti: “Bu ülkede insanlar, sakalından kılık kıyafetinden dolayı polis tarafından sokaklardan toplandı. Anadolu insanını, ‘takunyalı, mülteci’ diyerek aşağıladılar. Yeri geldi, ‘göbeğini kaşıyan adam, makarnacı, kömürcü, patatesçi’ diyerek insanımıza kan kusturdular. Yeri geldi, ‘ölü yıkayıcısı’ dediler. Başörtülü kızlarımıza, ‘sıkma baş’ diyerek hakaret ettiler. Anadolu’nun zeki çocuklarının okuyup diplomat olmasına tahammül edemediler. Bu ülkede onların kabullenemediği bu makamların hepsine de imam hatip mezunları da geldi.”

Milletin kurumları ve değerleriyle kavga edenlerin, kendilerini bekleyen akıbetten kurtulamayacağını ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti: “Milletimiz kendine ve evlatlarına hizmetten başka gayesi olmayan vakıflarımızın yıpratılmasına müsaade etmeyecektir. Bu millet nasıl şimdiye kadar varını yoğunu harcayarak kendi kurumlarına sahip çıkmışsa inşallah bundan sonra da dişinden tırnağından arttırdıklarıyla gönüllü teşekküllerimizi desteklemeyi sürdürecektir. Milletimizin ruh köküyle bağını tekrar güçlendirmesine kimse mani olamaz. Bu topraklardaki 1071’den 2071’e ve ötesine giden kutlu yolculuğumuza kimse set vuramaz. Bu millet, bir daha asla yeni 27 Mayıs’ların, 12 Eylül’lerin, 28 Şubat’ların yaşanmasına izin vermez.”

Türkiye’de 3 Kasım 2002 itibarıyla “vesayetin kapısı”nın tekrar açılmamak üzere kapandığının altını çizen Cumhurbaşkanı Erdoğan, “15 Temmuz gecesi yaşananlar ise milletimizin iradesini korumak uğrunda neleri göze alabileceğini dost düşman herkese göstermiştir. Bu ülkenin sahibi şu veya bu kesim değil, 82 milyonun tamamıdır. Bunun için her fırsatta işimize yoğunlaşmamız gerektiğini söylüyorum” şeklinde konuştu.

“İMAM HATİP NESLİNE BÜYÜK SORUMLULUK DÜŞÜYOR”

“Nasıl 28 Şubat’ta üniversite kapılarında gözyaşı döken kızlarımızın ahı ikna odacılarının peşini hiç bırakmamışsa, ciğerpareleri dağa kaçırılan anaların direnişi de Kandil’deki kan tüccarlarına diz çöktürecektir” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin parlak yarınlarının inşasında imam hatip nesline büyük sorumluluk düştüğünü söyledi.

Bugün gençlerin, bir taraftan DEAŞ, FETÖ ve PKK gibi terör örgütleriyle, diğer taraftan da uyuşturucudan alkole, sanal bağımlılıktan nihilizme kadar birçok farklı tehditle mücadele etmek zorunda kaldığına dikkati çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin bu sınamalarla mücadele edebilmesi için millî ve manevi değerlerle tezyin edilmesinin önemine değindi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gençlerin bir taraftan geleceğin dünyasına hazırlıklı şekilde yetişirken, bir taraftan da kökleriyle bağlarını güçlü tutması gerektiğinin altını çizerek, şöyle konuştu: “Bu altın oranın yakalanması ancak kaliteli, nitelikli ve özgün bir eğitim öğretimle mümkün olacaktır. Onun için imam hatip neslinden beklentim ve beklentimiz çok. İhlas ve sabırla yürütülen çetin bir mücadelenin en tatlı meyvesi olan imam hatipler bu noktada hayati role sahiptir. Bu okullar sıradan bir eğitim öğretim kurumu olmanın ötesinde, ülkemize istikamet çizen, ufkumuzu aydınlatan, en önemlisi de öz değerlerimize sahip çıkan nesillerin yetiştiği eğitim öğretim kurumlarıdır. Milletimiz hâlâ imam hatiplere çöldeki vaha gözüyle bakıyor. Anadolu insanı bu okulları, evlatlarını huzur-u kalple emanet edebilecekleri güvenli bir liman olarak görüyor. Hiçbirimizin bu beklentileri boşa çıkarma gibi bir hakkı yoktur.”

“ŞİMDİ BAŞARIYI BEKLİYORUZ”

“Allah’a hamdolsun artık katsayı gibi ucubelerle uğraşmak zorunda değiliz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, devlet idaresinde imam hatip okullarını adeta bir tehdit gibi gören jakoben zihniyeti söküp attıklarını vurguladı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 28 Şubat döneminde birçoğunun kapısına kilit vurulan imam hatiplerin orta bölümlerinin kapatıldığını, öğrenci sayılarının 60 binlere kadar düştüğünü hatırlatarak, “Şimdi ise hamdolsun 1 milyon 300 bine ulaşan bir yapıyla... Bu demektir ki milletimizin en fazla rağbet ettiği eğitim kurumlarından birisi hâline geldi. Bundan sonra beklenen ne? Başarı. Şimdi başarıyı bekliyoruz. Bu başarı arttıkça, buralara katılım daha da artacaktır” diye konuştu.

Akademik başarısı yüksek öğrencilerin imam hatip okullarını tercih oranının giderek yükseldiğini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, kaliteleriyle temayüz etmiş imam hatiplere yerleşme şansı bulamayıp dışarıda kalan pek çok öğrencinin olduğuna dikkati çekti.

“DEVLET İMAM HATİPLERİ SAHİPLENİYOR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, gerek alt yapı, gerekse destek ve sahiplenme noktasında imam hatiplerin adeta altın çağını yaşadığını vurgulayarak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bizden önce uzun yıllar imam hatipler sadece milletin okullarıydı. Bugün milletin yanında devlet de imam hatipleri sahipleniyor. Dolayısıyla artık imam hatipler hem milletin hem de devletin okullarıdır. İmam hatip liselerinin sahip oldukları engin tecrübeyi günün imkânlarıyla buluşturarak geleceğin okulları hâline dönüşmesini hedefliyoruz. Bu okulların cazibe merkezi olmayı sürdürebilmeleri için artık nicelikten ziyade, niteliğe ve başarıya yoğunlaşmalıyız. Akademik başarı yanında sanat, kültür, spor gibi hayatın farklı alanlarında da başarıya odaklanan çalışmalar yürütmeliyiz.”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ehliyet ve liyakat temasıyla düzenlenen 16. İmam Hatipliler Kurultayı’nın okulların geleceğine damga vuracak projelere ve yeni fikirlere öncülük edeceğine inandığını belirterek, katılımcılara teşekkür etti.

Anahtar Kelimeler:
Cumhurbaşkanı Erdoğan
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.