Cumhurbaşkanı Erdoğan: Seçilmiş Olmak Millet Aleyhinde Tasarruf Yetkisini Vermez

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Devlet hiç kimseye kendi aleyhinde faaliyet göstermesi için imkan sağlamak zorunda değildir. Adalet sistemi, işte bu tür sapmaları tespit edip, gereğini yapmakla mükelleftir. Şimdi 28 belediye başkanı görevden alınmıştır. Bazıları diyor, ‘seçilmişler görevden nasıl alınır?’ Bal gibi de alınır. Seçimle iş başına gelmiş olmak, hiç kimseye elindeki imkanları terör örgütlerine peşkeş çekme hakkı ve yetkisi vermez” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen bayramlaşma töreninde konuştu. “Bu bayrama kayıplarımızdan dolayı yüreğimiz yaralı, aynı zamanda geleceğe olan ümidimiz güçlenmiş olarak giriyoruz” diyen Erdoğan, dün Van’da meydana gelen patlamada yaralanan 53 vatandaşa şifa diledi. 15 Temmuz darbe girişimine de değinen Erdoğan, şehitlere rahmet, gazilere şifa diledi.

Tek millet, tek bayrak, tek vatan, tek devlet vurgusu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu:
“Biz şu mübarek bayramın birinci gününde Van’da bin kilo bombayı patlatan alçakları er veya geç döktükleri kanda boğacağız. Bunun hiç lamı cimi yok. Zira bu mübarek bayramlarımızı, bu güzel günlerimizi bu millete zehir etmeye kimsenin hakkı yok. Bu şehitler boşuna şehit olmadı, bu gaziler boşuna gazi olmadı. Ama bu alçaklar bunun hesabını verecekler.”

İdamla ilgili konuşan Erdoğan, “Bununla ilgimi kanaatimi biliyorsunuz. Millet idam talebinde bulunuyor. Dolayısıyla parlamento gündemine alır, değerlendirir. Parlamento buna karar verdiği anda kimsenin karşı çıkma yetkisi yoktur. Bazı Avrupalı liderler bize diyorlar ki, ‘Ama siz idamı savunuyorsunuz’. Bakın dedim, siz bizim yaşadıklarımızı yaşamadınız. Eğer millet bunu istiyor, parlamento bu kararı veriyorsa, karşı çıkamazsınız. Kusura bakmayın, bunun kararını verecek olan Avrupa Birliği değildir, bunun kararını verecek olan Türkiye Cumhuriyetinin parlamentosudur, milletidir. Bugün dünyanın büyük çoğunluğunda bu var mı, var. Dadece kara Avrupası bazı ülkeleri örnek göstererek konuşuyor. Millet bir şeye karar vermişse, ve onun vekilleri bu istikamette karar almışsa bu karara sadece uyulur, o kadar” ifadelerini kullandı.

-“SEÇİLMİŞ OLMAK SİZE SINIRSIZ DEVLET-MİLLET ALEYHİNDE TASARRUF YETKİSİNİ VERMEZ”-

Erdoğan, konuşmasında şunları kaydetti:

"Öncelikle FETO denilen terör örgütünü tüm unsurlarıyla bir daha milletimize ihanet edemeyecek hale getirmek mecburiyetindeyiz. Bu mücadeleyi tüm kurumlarımızda veriyoruz. Şu ana kadar önemli mesafe kaydettik. Türkiye’ye yönelik ihanetin bir diğer tarafında da bölücü terör örgütü bulunuyor. PKK ile FETO’nun, DEAŞ’ın farkı yoktur. Hepsi bu ülkeye ve bu millete zarr verme misyonuyla hareket ediyor. FETO’nun 17-25 ihanetinin devamı, PKK’nın güneydoğudaki baz illerimizde başlattığı çukur eylemleriyle aynıdır. Bu eylemlerin devamı da 15 Temmuz’dur. PKK’nın güdümündeki bazı belediyeler çukur eylemlerinde ve kanlı saldırılarında çok aktif görev üstlendiler. Seçildikleri ilin, ilçenin hizmetlerini yürütmesi gereken belediye imkanlarını terör örgütünün emrine veren başkanlar, kamu görevinden ziyade örgütün uşaklığını yapmıştır. Devlet hiç kimseye kendi aleyhinde faaliyet göstermesi için imkan sağlamak zorunda değildir. Adalet sistemi, işte bu tür sapmaları tespit edip, gereğini yapmakla mükelleftir. Şimdi 28 belediye başkanı görevden alınmıştır. Bazıları diyor, ‘seçilmişler görevden nasıl alınır?’ Bal gibi de alınır. Seçilmiş olmak size sınırsız devlet-millet aleyhinde tasarruf yetkisini vermez. Çalışma alanın neyse, bu alan içerisinde çalışacaksın. Devletin imkanıyla sana teslim etmiş olduğu o iş makinalarını, sen kalkıp da içme suyu kanalı, atık su kanalı, elektrik, doğal gaz için değil de, tamamen terör estirmek için kazarsan, yargı gelir, bütün adalet sistemi gelir, sana bununla ilgili hesabı sorar.

-“ÖRGÜTLERE PAYANDALIK YAPAN BU KİŞİLER GERÇEK ANLAMDA BELEDİYE BAŞKANI DEĞİLDİR”-

Ama bitmedi, daha bunun devamı var. Niye, çünkü bunlar rahat durmuyor. Belediyenin kamyonlarıyla, bunlar biliyorsunuz TNT taşıyorlar. Bütün bombalama sisteminde kullanmak üzere tüp gazlar taşıdılar, orada operasyonlar yaptılar. Bir belediyenin makam aracı eylemde kullanılır mı, bunlar kullandı. İşte şimdi bunun bedelini ödüyorlar ve ödemeye devam edecekler. Bu konuda geç bile kalındı. Çok daha öncesinde gerekli adımlar atılmadı değil. Hükümetimiz 24’ü PKK, 4’ü FETO bağlantılı 28 belediye başkanının yerine, yeni başkanlar atadı. Bunların içinde 3 farklı partiden olanlar da var. Kim olursa olsun, hangi partiden olursa olsun, bunu ödemek zorunda. Bunlardan 4’üne belediye meclis üyeleri, diğerlerine kaymakam ve vali yardımcıları atamaları yapıldı. Tamamen hukuk kuralları içinde cereyan eden bu süreçlerin, söz konusu ilçe ve belde halklarının menfaatine olduğu konusunda kimsenin şüphesi olmasın. Buraları gezen, dolaşan bir kardeşiniz olarak, bunların ora halkına yaptıkları zulmü yakından biliyorum. Her taraf leş, rezalet. Bunlar orada belediyecilik yapmadı, bunlar oralarda sadece terör estirdiler. Lağım sokaklarda, caddelerde akıyor, içme suyu yok, hizmet diye bir şey yok. Vatandaşı bunlardan mahrum yaşamaya mahkum ettiler, alıştırdılar. Belediyecilik yapmak yerine, örgütlere payandalık yapan, milletin imkanlarını, kamunun kendilerine verdiği yetkileri bu doğrultuda kullanan bu kişiler zaten gerçek anlamda belediye başkanı değildir. Seçimle iş başına gelmiş olmak, hiç kimseye elindeki imkanları terör örgütlerine peşkeş çekme hakkı ve yetkisi vermez.  Aynı iradenin hem PKK, hem FETÖ için özellikle büyükşehir belediyelerinde de ortaya konmasının önünde hiçbir engel yoktur. Milletimizi ‘Ya devlet başa, ya kuzgun leşe’ noktasına getirmeden bu adımların atılması şarttır.”

-“SURİYE SURİYELİLERİNDİR”-

Suriye meselesine de değinen Erdoğan, yürütülen operasyonlarla ilgili, “Bizim Suriye’de toprak diye meselemiz yoktur. Suriye Suriyelilerindir, bu böyle bilinmelidir.  Suriye halkının memnun olduğu bu operasyondan sadece terör örgütleri şikayetçi, demek ki doğru yoldayız. Benzer bir çalışmaya Irak’ta ihtiyaç olduğuna inanıyoruz. Musul meselesinin çözümü, Türkiye’nin bölgeye ilişkin perspektifine kulak verilmesinden geçiyor. Irak merkezi yönetimini, bölgedeki unsurları, herkesi Irak konusundaki inisiyatifimize destek vermeye çağırıyoruz” dedi.

Erdoğan, konuşmasını şöyle sonlandırdı:

"Özellikle bayram gündemimizin bu meselelerden oluşmasından gerçekten üzüntü duyuyoruz. Ancak yanı başımızda her gün masum kanı dökülürken, aynı ateş Türkiye’ye de sıçratılmaya çalışılırken, sadece başka meseleleri konuşma tefekkürüne sahip değiliz.  Son 3 yılda gösterdiğimiz güçlü duruşla pek çok kimseyi rahatsız ettiğimizi biliyoruz. Onlara kötü bir haberim var, önümüzdeki günlerde çok daha fazla rahatsız olacaklar. Ülkemizin ve milletimizin aydınlık geleceği için hep birlikte daha çok çalışacağız.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.