Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu palandöken fetö şehit abd adana tesk yunanistan tüik Pandemi Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Diyanet İşleri Başkanı Erbaş’tan Mısır Fetva Kurumu'na Tepki

Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Mısır Fetva Kurumu'nun İstanbul'un fethini "Osmanlı işgali" olarak nitelendiren paylaşımını kınayarak,  açıklamanın Müslüman inancına ve ahlakına yakışmayan, tarihi gerçeklere, akıl ve vicdana aykırı talihsiz ve çirkin bir paylaşım olduğunu kaydetti.


Fetih, İslam düşüncesinde büyük bir ideali ve ahlakı ifade eder. Özgürlük, adalet ve merhamet uğruna yapılan kutlu bir mücadeledir. Sevgili Peygamberimizin Müslümanlara gösterdiği önemli bir ufuktur. Özellikle İstanbul’un fethi, sevgili Peygamberimizin hadis-i şerifinde yer alan bir müjdedir. Bu müjdeye nail olmak için Müslümanlar asr-ı saadetten itibaren pek çok defa İstanbul’u İslam’la buluşturmaya çalışmışlardır. Kutlu fetih ise ümmetin büyük devleti Osmanlı’nın asil hükümdarı Fatih Sultan Mehmed Han’a nasip olmuştur. 

Akıl ve vicdan sahibi herkes bilmektedir ki, Müslümanların ve Sultan Fatih’in gayesi İstanbul’u İslam’ın aydınlık ilkeleri, barış, adalet ve merhamet dünyası ile buluşturmaktır. Nitekim fetihten sonra İstanbul, tüm farklı ırk ve inanç topluluklarının birlikte huzur ve barış içinde yaşadığı özgür bir şehir olmuştur. Önemle ifade etmeliyim ki İstanbul halen özgürlük ve birlikte yaşama kültürünün hâkim olduğu örnek bir medeniyet merkezidir.  

Bu sebeple, Mısır’da devlete bağlı bir kurum olan Dâru’l İftâ’nın, Peygamber müjdesine mazhar olan İstanbul fethini “işgal” kelimesiyle ifade etmesi; Müslüman inancına ve ahlakına yakışmayan, tarihi gerçeklere, akıl ve vicdana aykırı talihsiz ve çirkin bir paylaşımdır. Başta Ebu Eyyub el Ensari olmak üzere fetih ideali ile yollara düşen nice örnek şahsiyetlere karşı bir vefasızlıktır. Bu söylem, en hafif ifadeyle sığ ve cahilce bir yaklaşım veya İslam medeniyetinin barış ve merhamet dünyasına karşı kötü niyetli ve haince bir bakıştır. 
Söz konusu iddianın sahiplerini şiddetle kınıyorum. İlgili devletin yetkililerinden, tarihî hakikatleri tahrif eden, Müslümanların ortak hafızasına, birliğine ve kardeşliğine en büyük zararı veren söz konusu açıklamayı yapanlarla ilgili derhal hukuk ve ahlakın gereğini yerine getirmelerini bekliyorum. Aksi halde yeryüzündeki tüm Müslümanların vicdanında mahkûm ve tarihin huzurunda mahcup olacaklarını ifade ediyorum. 

Bu vesileyle ilgili ülkede ve dünyanın her yerinde, Müslümanların ortak geçmişi ve beraber geleceği konusunda büyük hassasiyet gösteren kardeşlerimizi muhabbetle selamlıyor, fitne ve tefrikalara karşı bizi uyanık ve güçlü kılmasını yüce Rabbimizden niyaz ediyorum. 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.