Öne Çıkanlar tesk genel başkanı bendevi palandöken kılıçdaroğlu Pandemi palandöken şehit adana fetö abd tüik tesk yunanistan Kuşadası Belediye Başkanı Ömer Günel

Erdoğan: Türkiye'nin Irak'taki Mücadelesi Hayati Zorunluluktur
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye’nin, terör örgütleriyle mücadele edecek imkana ve kararlılığa sahip olduğunu belirterek, “Madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Türkiye’nin, Suriye ve Irak’taki mücadelesi alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgelerin terör örgütlerinden ve teröristlerin faaliyetlerinden arındırılmasına bağlıdır. Dolayısıyla biz kendi milli güvenliğimizde, bütün bunlarla beraber dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul Kongre Merkezi'nde düzenlenen 23. Dünya Enerji Kongresi Açılış Oturumuna katıldı. Sözlerine, dünyanın enerji olimpiyatları olarak nitelenen kongrenin, ‘barış için paylaşalım’ mesajının tüm insanlığa ulaştırılmasının hedeflendiğini dile getirerek başlayan Erdoğan, kongrenin hem enerji konusunda geleceğe yönelik vizyon ve senaryolar hakkında görüş alışverişinde bulunulduğu bir zemin haline dönüşmesini hem de enerjinin barışın ve adaletin aracı haline getirilmesini sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Afrika’da enerjiye erişim konusunun bu kongrenin önemli gündem maddelerinden biri olacağına dikkat çeken Erdoğan, “Türkiye’nin Afrika’da yaşanan sorunlara bakışı bu coğrafyayla ilgilenen diğer ülkelerin çoğundan farklıdır. Her şeyden önce ülkemizin ve milletimizin tarihinde sömürgecilik utancının olmadığını bir kez de burada sizlerin huzurunda altını çizerek ifade etmek istiyorum. Afrika’ya yaklaşımımız ne doğal kaynak ne beşeri kaynak ne de başka herhangi bir çıkar kaygısı esasına dayanıyor. Biz öncelikle Orta ve Kuzey Afrika’ya ile tarihten gelen güçlü ve tamamen insani değerler üzerine kurulu bağlarımızı yeniden canlandırmanın peşindeyiz” dedi. 2015 yılındaki dönem başkanlığı sırasında sağlam, sürdürülebilir ve dengeli büyümenin yanı sıra kapsayıcı büyümeyi de G-20’nin temel hedeflerinden biri haline getirildiğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji sorunu çözülmeden kalkınmadan, yatırımdan, büyümeden, sağlıktan, beslenmeden ve ısınmadan bahsedilebilmesinin mümkün olmadığına işaret etti. Dünya genelinde elektrikten mahrum olan 1,1 milyar insanın 650 milyonun Afrika’da yaşadığını, dünyanın kuzeyi zenginlik ve refah içinde yaşarken, güneyinin en temel ihtiyaçlarını karşılamakta sıkıntı çektiğini ifade eden Erdoğan, bölgedeki durumun aciliyeti nedeniyle çalışmaların yoğunlaştırıldığını anlattı.

"TÜRKİYENİN KONUMU KÜRESEL ÖLÇEKTE TESCİLLENDİ"

Türkiye'nin enerjide büyük ölçüde dışa bağımlı bir ülkedir olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, özellikle son 14 yıldır dünya ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına sahiptir. Bu durum, enerji talebimizin yılda yüzde 6 ile yüzde 8 arasında artış göstermesine yol açmıştır. Biz bu talebi karşılamanın yanında enerji arz güvenliğimizi sağlamak ve enerji sepetini çeşitlendirmek için de çalışıyoruz” dedi. Türkiye’nin Ortadoğu ve Hazar Havzası başta olmak üzere dünyanın ispatlanmış doğalgaz rezervlerinin yaklaşık 3’te 2’sinin bulunduğu bir bölgede yer aldığını anımsatan Erdoğan, bu bölgelerdeki enerji kaynaklarının dünya pazarlarına ulaştırılması noktasında çok önemli projelere öncülük edildiğini anlattı. Mavi Akım, İran ve Bakü-Tiflis-Erzurum boru hatları ile Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Projelerinin Türkiye’nin bu alandaki konumunu küresel ölçekte tescillediğine dikkat çeken Cumhurbaşkanı Erdoğan, enerji alanında devam eden projeler hakkında bilgi verdi.

"ÖNEMLİ YATIRIMLARIN ARİFESİNDEYİZ"

Türkiye’nin doğalgaz ve enerji ticaret merkezi haline gelebilmesi adına yeni ve önemli yatırımların arifesinde olunduğunu kaydeden Erdoğan, bu senenin sonunda ve 2017 yılında çok kritik adımlar atılacağını, bu alanda büyük yatırımlar gerçekleştirileceğini ifade etti.
Doğalgazın 3 boyutu olduğunu, birincisinin tedarik, ikincisinin taşıma, üçüncüsünün de tüketim olduğunu ifade eden Erdoğan, Türkiye’nin tedarikçi bir ülke olmadığını, tüketici ve taşıyıcı bir ülke konumunda bulunduğunu kaydetti. Avrupa’nın doğalgaz arz güvenliğine katkı sağlandığını belirten Erdoğan, “Rusya Federasyonu, Cezayir ve Norveç’ten sonra Avrupa’ya 4. Doğalgaz koridorunu birlikte oluşturmak amacındayız. TANAP projesinin hayata geçmesi ile Avrupa’nın doğalgaz tedarikinde yeni bir alternatif ortaya çıkmış olacaktır. Türkiye-Yunanistan Doğalgaz Enterkonnektörü ile ilk somut adımı atılan bu projenin Avrupa içinde önemli olduğuna inanıyoruz” dedi.

"HEDEF ELEKTRİK ÜRETİMİNİN YÜZDE 10’UNUN NÜKLEER ENERJİDEN KARŞILANMASI"

Türkiye’nin önem verdiği alanlar arasında nükleer enerjinin de bulunduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
“2010 yılında Rusya Federasyonu ile Akkuyu Nükleer Güç Santrali Projesi’nin gerçekleştirilmesine yönelik bir hükümetlerarası anlaşmayı imzaladık. Japonya’yla da Karadeniz kıyısında tesisine karar verilen Sinop Nükleer Güç Santrali Projesi için bir anlaşma yaptık. Şimdi de üçüncü nükleer santral projesini hayata geçirmenin arayışı içindeyiz. Zira ileri teknoloji noktasında, bizim ciddi noktada bir enerji potansiyeline ihtiyacımız var. Hedefimiz, önümüzdeki yıllarda elektrik üretiminin yaklaşık yüzde 10’unun nükleer enerjiden karşılanmasıdır. Türkiye yenilenebilir enerji açısından önemli ve ayrıcalıklı bir konuma sahiptir. Güneş, rüzgar ve hidrolik kaynakların enerji sepetimizdeki payının yüzde 30’a çıkarılması yönündeki çalışmalarımızı sürdürüyoruz.”
Türkiye’de enerjinin her alanında ciddi bir yatırım potansiyeli bulunduğuna dikkati çeken Erdoğan, “Bunun için tüm enerji şirketlerini ülkemizde yatırım yapmaya davet ediyoruz. Türkiye’ye güvenen, ülkemize yatırım yapan asla pişman olmamıştır, bundan sonra da pişman olmayacaktır” dedi.

"PETROL FİYATLARI ENERJİ YATIRIMLARINI OLUMSUZ ETKİLEYEBİLİR"

Küresel alt yapı yatırım ihtiyacının çok büyük bir bölümünü enerji yatırımlarının oluşturduğuna dikkat çeken Erdoğan, son dönemde düşen petrol fiyatlarının enerji yatırımlarını olumsuz etkileme ihtimali üzerinde önemle durulması gerektiğini kaydetti. Küresel alt yapı yatırımlarının finansman ihtiyacını karşılamak için kamu ile özel sektör arasında yakın işbirliğinin şart olduğunu ifade eden Erdoğan, özel sektörün dinamizmi ile kamunun yatırım ihtiyaçlarını verimli bir işbirliği çerçevesinde bir araya getirilebileceğini belitti. Erdoğan, projelerin sürdürülebilir kalkınma anlayışı ile yürütülmesi gerektiğini söyledi.

"HUZUR VE BARIŞ İÇİN GELİN EL ELE VERELİM"

Barışın temini çağrıda bulunan Erdoğan, “Suriye’ye, Irak’a, Ortadoğu’ya huzur ve barış getirmek için gelin el ele verelim. Halep’teki küçük bir çocuk şöyle ufka baktığında içi umutla dolmalı. Ancak bugün Halep’te ufka bakan çocuklar sadece helikopterlerin ve uçakların kendilerini hedef alan bombalarını görüyor. Musul’da ufka bakan bir çocuk, özgürce gelecek hayalleri kurabilmeli ancak bugün Musul’daki çocuklar ufka baktıklarında sadece DAEŞ zulmüyle, DAEŞ sonrası maruz kalma korkusu yaşadıkları mezhepçilik tehdidinin mukayesesini yapabiliyor. Bunun için biz diyoruz ki; Suriye’de çatışmaların durması ve insani yardımların hiçbir kısıtlama olmadan ihtiyaç sahiplerine ulaştırılması için gelin hep birlikte gayret sarf edelim. Musul’un, hem DAEŞ tehdidinden hem mezhepçilik baskısından kurtarılabilmesi için gelin birlikte mücadele edelim. Kongremizin temasında ifade edildiği gibi gelin barış için elimizdeki imkanları en iyi şekilde kullanalım, gelin yeni ufukları hep birlikte kucaklayalım” diye konuştu.

"DEMOKRASİMİZE DESTEK VERMİŞ OLDUNUZ"

Türkiye’nin savunulan her değerin bedelini en ağır şekilde ödeyen bir ülke olduğuna dikkat çeken Erdoğan, yaklaşık 3 ay önce ordunun içine sızan FETÖ mensubu bir grup teröristin bağımsızlığı hedef alan bir darbe girişiminde bulunduğunu anımsattı.
Erdoğan, “Sizler de hain terör eyleminden 3 ay sonra bu kongre vesilesiyle İstanbul'a gelerek ülkemize, milletimize, demokrasimize destek vermiş oldunuz. Şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum. Umarım sizlerin bu asil duruşunuz hala Türkiye’ye açıkça destek vermekten imtina eden, hala darbeci teröristleri bahane ederek bize insan hakları ve demokrasi dersi vermeye kalkan birilerine örnek olur” dedi. Türkiye’nin Suriye ve Irak’a ilgisinin en önemli nedenlerinden birinin de bu ülkelerde faaliyet gösteren DAEŞ ve PKK/YPG terör örgütlerinin saldırıları olduğunu ifade eden Erdoğan, DAEŞ’ın yüzlerce vatandaşın hayatına mal olan canlı bomba saldırıları gerçekleştirdiğini, PKK’nın ise hemen hemen her gün hem güvenlik güçlerine hem de vatandaşlara yönelik eylemler düzenlediğini anımsattı.

"TÜRKİYE'NİN, SURİYE VE IRAK’TAKİ MÜCADELESİ ALELADE BİR TERCİH DEĞİL, HAYATİ BİR ZORUNLULUKTUR"

Türkiye’nin, terör örgütleriyle mücadele edecek imkana ve kararlılığa sahip olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:
 “Ülkemizin birliğini, bütünlüğünü, huzurunu hedef alan bu kalleş saldırıların başarıya ulaşma imkanı asla yoktur ve olmayacaktır. Bu saldırılar, güvenlik güçlerimizin başarılı operasyonları neticesinde, hareket alanları her geçen gün daralan terör örgütünün son sesini duyurma çabalarıdır. Madem ki terör küresel bir sorundur, öyleyse ülkemizin bu mücadelesine diğer devletlerden destek beklemek de hakkımızdır. Bunun için kendi topraklarımızda nasıl yoğun ve başarılı bir mücadele yürütüyorsak, ülkemize yönelik terör tehditlerinin kaynağı durumundaki Suriye ve Irak’ta da aynı hakka sahip olduğumuza inanıyorum. Türkiye'nin, Suriye ve Irak’taki mücadelesi alelade bir tercih değil, hayati bir zorunluluktur. Dünyanın enerji kaynaklarının güvenliği de bu bölgelerin terör örgütlerinden ve teröristlerin faaliyetlerinden arındırılmasına bağlıdır. Dolayısıyla biz kendi milli güvenliğimizde, bütün bunlarla beraber dünyanın enerji güvenliği için de mücadele ediyoruz. Dünya Enerji Kongresi’nden sizler aracılığıyla bu doğrultuda verdiğimiz mesajların ilgili tüm muhataplara açık ve net şekilde ulaşacağına inanıyorum.” 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.