FETÖ Uluslararası İlahiyat Programı'na Sızmaya Çalışmış

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Ekrem Keleş, FETÖ’nün Uluslararası İlahiyat Programı’na sızmaya çalıştığını belirterek, “2013 öncesinde de bu programı ele geçirme çabaları da olmasına rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda çok titiz davrandı” dedi.

Yüksek Kurul Başkanı Keleş, 15 Temmuz (FETÖ/PDY) Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’nda, komisyon üyelerine sunum yaptı. Keleş, FETÖ üyelerinin anlattığı hurafelere, “Abdülkadir Geylani Rize’den birisini Trabzon’dan birisini alarak Peygamber Efendimizin mescidine geldi. Orada Peygamber Efendimiz, Abdülkadir Geylani, Bediüzzaman ve Hocaefendi vardı. Peygamber efendimiz siz buyurun diyerek, Hocaefendi’yi imamlığa geçirdi” şeklinde örnek verdi.

“BÜTÜN ESERLERİ PEYGAMBER EFENDİMİZ TARAFINDAN KENDİSİNE YAZDIRILMIŞTIR”
Keleş, FETÖ üyeleri hakkında yapılan soruşturmalarda müfettişin sorusuna FETÖ üyesinin verdiği cevabı, “Hocamız hiçbir hata yapmaz, bütün eserleri Peygamber Efendimiz tarafından kendisine yazdırılmıştır, hatta noktasından virgülüne varıncaya kadar onun tarafından telkin edilmiştir” şeklinde anlatarak, “Bu şekilde bir anlayışla bu motivasyon sağlanıyor” dedi.

“HAZRETİ PEYGAMBERİN İSTİSMARI SÖZ KONUSUDUR”-
Önemli bir din istismarı olduğuna vurgu yapan Keleş, “Peygamber Efendimizin örgüt lideriyle görüştüğü, ona talimatlar verdiği, onun o talimatları örgüt mensuplarına aktardığı ve benzeri bu tür ifadelerin dinde hiçbir yeri oktur, dolayısıyla bu hususta açık bir istismar söz konusudur. Hazreti Peygamberin istismarı söz konusudur” değerlendirmesinde bulundu.

“O ZAMAN HİÇ KİMSE BUNLARI DOĞRUDAN BU ÖRGÜTLE İLGİLİ OLARAK OKUMUYOR”
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu’nun FETÖ üyelerine neden erken müdahale edilmediğine dair sorununa cevap veren Yüksek Kurul Başkanı Keleş, camilerden isim zikredilmesinin cami cemaatini tedirgin ettiğini ifade ederek, isim söylenmeden “mana ve mevhum” olarak yapılanların anlatıldığını kaydetti. Söz konusu faaliyetlerin 2013’ten sonra yoğunlaştığına dikkat çeken Keleş, “Daha önce münferit sorulara verilen cevaplar var. O münferit sorulara verilen cevaplarda işte, ‘Veli kimdir? Takiye nedir? Bir insanın peygamberle konuşması mümkün mü?’ gibi sorular sorulmuş ve bunlara cevaplar verilmiş ama o zaman hiç kimse bunları doğrudan bu örgütle ilgili olarak okumuyor. Sıradan bir örgütmüş gibi okuyor. Ama bu özellikle 17-25 Aralık’tan sonra yoğunlaşmaya başlamış” şeklinde konuştu.

“PROGRAMI ELE GEÇİRME ÇABALARI”
Yüksek Kurul Başkanı Keleş, FETÖ’nün Uluslararası İlahiyat Programına sızmaya çalıştığını şöyle anlattı:
“Bizim bir programımız var İlahiyat Fakülteleri ile müştereken, Uluslararası İlahiyat Programı. Çok önemli bir program. Yurtdışında okuyan çocukların orada liseyi bitirmiş bu çocuklar oradan getiriliyor İlahiyat Fakültesi’ne imtihanla alınıyor. Çocuklarımız İlahiyat Fakültesi’ni bitirdikten sonra tekrar bulundukları ülkede oranın kültürünü biliyor, dilini biliyor, Türkiye Cumhuriyeti adına orada görevler veriliyordu çocuklara. Çok hassas davranarak 2013 öncesinde de bu programı ele geçirme çabaları da olmasına rağmen, Diyanet İşleri Başkanlığı bu konuda çok titiz davrandığını arz etmek isterim.”