"Kimsenin Yaptığı Yanına Kar Kalmayacak"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içinde herkesten hesap sorulacaktır” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından yapımı tamamlanan SGK hizmet binalarının toplu açılış töreninde konuştu. Konuşmasının başında Reina saldırganının yakalanması nedeniyle tüm güvenlik birimlerini tebrik eden Erdoğan, “Artık bu ülkede kimsenin yaptığı yanına kar kalmayacak, hukuk devleti sınırları içinde herkesten hesap sorulacaktır. Ortaköy saldırısının faili teröristin yakalanmış olması, bu güvenlik anlayışının önemli bir tezahürüdür” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, açılışını yaptıkları 46 sosyal güvenlik kurumu binasıyla 5 İş-Kur hizmet binasının hayırlı olmasını diledi. Toplam 241 milyon liralık bir yatırımla ülkeye kazandırılan bu tesislerin faaliyete geçmesinde emeği olan herkese teşekkür eden Erdoğan, geçtiğimiz 14 yılda en büyük reformun sosyal güvenlikte hayata geçirildiğini söyledi. Erdoğan, sosyal güvenlik kurumlarının tek çatı altında birleştirilmiş olmasının dahi başlı başına tarihi bir reform olduğunu kaydetti.
 
“Özal’ın Tabiriyle Ülkemize Çağ Atlattık”
 
Kendilerinin tarihin yüklediği sorumluluk itibariyle her zaman mazlumun, mağdurun yanında olmaya devam edeceklerini ifade eden Erdoğan, şunları kaydetti:
 
“Bizler 14 yıldır yeise kapılmadan çalıştık. Ülkemize rahmetli Özal’ın tabiriyle çağ atlattık. İnşallah bundan sonra da 2023 hedeflerine ulaşarak yeni Türkiye’nin inşasını da hızlandıracağız.
 
Ülkemizde uygulanan genel sağlık sigortası belki de dünyadaki tek örnektir. Bunun çok dar bir örneğini Amerika uygulamaya kalktı, başaramadılar, vazgeçtiler. Biz genel sağlık sigortasını ilk getirdiğimizde birileri ısrarla, ‘olmaz, yürütemezsiniz, batarsınız, bitersiniz’ dediler. Önümüzü kesmeye çalıştılar ama işte yılbaşı itibariyle 5 yıl geride kaldı ve sistem tıkır tıkır işliyor. Bu uygulamayı incelemek, yerinde görmek için dünyanın her yerinden ülkemize heyetler geliyor.”
 
“Yanlışlıkla Devlet Hastanesine Getirdiler, Nereden Bilsinler”
 
Geçmişte her kurumun farklı hastaneleri olduğunu da anlatan Erdoğan, “Bunu kendim yaşadım; bir trafik kazası geçirdim beni arkadaşlarımla beraber, Bolu’ya getirdiler. Yanlışlıkla devlet hastanesine getirdiler, nereden bilsinler? Ben de sigortalıyım o zaman. Ve hayal meyal duyuyorum, serum bağlı, ‘sigortalı mı memur mu?’ Sigortalı olduğumu ben onlara hayal meyal söyleyince, bu sefer ‘kabul edemeyiz’ dediler. Hemen beni sigorta hastanesine götürdüler. Böyle garip bir yapıdan bu günlere geldik” diye konuştu.
 
“Diyarbakır’da Alçakça Şehit Edenleri Savunuyorlar”
 
Diyarbakır’ın Sur ilçesinde, dün 4 polisin şehit olduğu bombalı terör saldırısına işaret eden Erdoğan, şöyle devam etti:
 
“Diyarbakır’da kanı bozuklar, alçaklar yine güvenlik güçlerimize saldırdılar, kan döktüler. Daha önce İstanbul’da, Ankara’da, Gaziantep’te, Mardin’de, Elazığ’da, Adana’da aynı amaçla saldırıp asker, polis sivil ayrımı gözetmeden insanlarımızı katlettiler. Utanmadan, sıkılmadan parlamentoda çıkıp şunu söyleyebiliyorlar; benim polisime, askerime, köy korucularımıza hala utanmadan saldırabiliyorlar. Kimi savunuyorlar, işte Diyarbakır’daki bu şehitlerimizi alçakça şehit edenleri savunuyorlar. Gaziantep’te bir kına törende 56 kardeşimizi şehit edenleri savunuyorlar. Kayseri’de er, erbaşlarımızı şehit edenleri savunuyorlar. İstanbul’da stadın hemen oradaki şehitlerimizi alçakça vuranları savunuyorlar.
 
Siz kime neyi anlatıyorsunuz, siz hangi hakla bu ifadeleri kullanıyorsunuz. Birer maşasınız. Eğer siyaset yapacaksanız, seçtiğiniz kelimeleri, cümleleri dikkatli seçeceksiniz. Aksi takdirde şu anda bu ülkenin yönetimi, devletiyle, hükümetiyle gereği neyse bunu hukuk içinde yapacaktır, yapmaktadır.”
 
“Finans Sektörü Sahipleri Yatırımcıya Kredi Musluklarını Açmıyorsa Karşısında Bizi Bulacaktır”
 
Türkiye’ye yönelik saldırıların en önemli araçlarından birinin de ekonomi olduğunu belirten Erdoğan, “Bu alanda kendi eksiklerimizden, sıkıntılarımızdan kaynaklanan sorunlar yok değil, var, bunları gayet iyi biliyoruz, çözümü için de çalışıyoruz” dedi. Erdoğan 2023 hedeflerine ulaşabilmek için gereken yapısal reformların zaten gündemde olduğunu belirterek, şöyle devam etti:
 
“2013 yılından beri maruz kaldığımız tüm saldırılar ekonomi boyutuyla kurgulanmakta ve sahnelenmektedir. Bu durumun ekonomiyi durdurma, sanayicilerimize ‘Yatırım yapmayın, paranızı bankada tutun’ söylemlerine kadar pek çok emaresi açıkça ortadadır. ‘Paranızı bankada tutun’ demek, ‘Paranı o finans kuruluşlarının sahiplerine ver. Onlar hiçbir yatırım yapmadan reel sektöre, oradan korkunç vurgunlar vursun’ demektir. Ülkenin reel sektörüne değil, paranı git bankaya yatır. Bankanın patronları kimlerse onlar da vurgunu vursun.
 
Bunu söylerken bir şeyi ifade etmek istiyorum. Finans sektörünün sahibi durumunda olanlar eğer bu ülkede girişimciye, yatırımcıya gerekli kredi musluklarını açmıyorsa, açık söylüyorum karşısında bizi bulacaktır, hükümeti bulacaktır.
 
Kredi muslukları açıldığında verilen krediler insanı çıldırtırcasına yüksek faizle olmaz da, dürüst bir şekilde düşük faizle olursa yatırımcının rekabet gücünü artıracaktır. Bu olduğu zaman Türkiye’nin sıçrama yapması çok daha çabuk olacaktır. Acımasız parayı kullananları ben ekonomik terör estiriyorlar diye vasıflandırıyorum. Bunun başka izahı yok.”
 
“Bir Yıl Önceden Gelip Tarlanı Satın Alanlar Noktasında Dikkatli Ol”
 
Türkiye’nin en önemli markası olan İstanbul’a bir gün PKK diğer gün IŞİD tarafından saldırılmasının tesadüfi olmadığını belirten Erdoğan, “Son dönemde döviz kurlarında yaşanan hızlı artışın rasyonel sebeplere dayanmadığını, meselenin üreticileri ve tüketicileri tedirgin ederek ekonomiyi yavaşlatmak olduğunu kim inkar edebilir” diye sordu. Tarlada domatesin 1 lira olduğunu, çarşıya pazara 7 lira- 8 lira gibi fiyatlarla geldiğini söyleyen Erdoğan, “Ne bu, arada olanlar kimler? İnsaf insaf. Bu işe kesinlikle bir çözüm bulmamız lazım. Biz gençken ‘Aracı tefecilere lanet olsun’ derdik. Ben çiftçime sesleniyorum, bir yıl önceden gelip senin tarlanı satın alanlar noktasında dikkatli ol. Gıda Tarım Bakanımız burada, tedbirini alması lazım” dedi.
 
Rusya’ya Domates Ve Üzüm İhracatı
 
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüştüğünü ve Türkiye’nin Rusya’ya domates, üzüm satması talebini ilettiğini anlatan Erdoğan, Putin’in iki ülke Bakanlarının çok daha sıkı görüşmelerini teklif ettiğini söyledi. Kendisinin de dün ekonomi kurmaylarına bir araya gelişinde bu konuyu dile getirdiğini söyleyen Erdoğan, “Çok sıkı Rusya tarafıyla bu ilişkileri kuralım dedim ve ihracatımızı bu ürünlerde daha da artıralım, üstelik de yerli parayla. Biz onlardan alacağımızı Rus rublesiyle, onlar da bizden alacaklarını Türk lirasıyla almak suretiyle, bu döviz kurunun baskısından da paralarımızı kurtaralım” dedi.
 
“Kimsenin Hayat Tarzıyla Bizim İlgilimiz İlişkimiz Olmadı”
 
Erdoğan, “Türkiye’nin sahaya inmesi karşısında gösterilen garip tepkiler bu oyunun bozulmasından kaynaklanıyor. Mezhep çatışması senaryosuna ülkemizi de dahil etmek için gösterilen gayretleri, bu amaçla açılan hayat tarzı tartışmalarını çok iyi takip ediyoruz. 14 yıldır bu ülkede Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı yaptım. Kimsenin hayat tarzıyla bizim ilgilimiz ilişkimiz olmadı. İsteyen istediği gibi giyinmiştir. İsteyen istediği gibi yemiş içmiştir. İsteyen istediği gibi eğlencesini yapmıştır. Kimseye bizim müdahalemiz olmamıştır. Bundan sonra da olmayacaktır” ifadelerini kullandı.