Kurtulmuş: 15 Temmuz’un Ne İhanetini, Ne Kahramanlığını Unutacağız

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “15 Temmuz’un ne ihanetini, ne kahramanlığını unutacağız. 15 Temmuz’daki ihanet, Türkiye’nin tarih boyunca gördüğü en büyük ihanettir. Bu ihaneti yapan, düzenleyen şebekeyle bir türlü irtibatlı, iltisaklı herkesten hesap soracağız” dedi.

Ordu’da gerçekleştirdiği ziyaretler kapsamında konuşan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş, eğitimde kalitenin artırılması için devlet olarak yardım ve yatırım yaptıklarını söyleyerek, şöyle devam etti:

“Devlet olarak yardım ve yatırımlarımızı yapıyoruz ama halkın ve velilerin de işin içerisinde olması hem okullarımızın hem eğitimin kalitesini yukarıya çekilmesi bakımından önemlidir. Bizim gençlerimize karşı yapacağımız en önemli yatırım, yollar, köprüler, hanlar hamamlar bırakmak olmanın ötesinde onlara çok iyi eğitim vermek, hayattaki sorunlarla başa çıkabilecek ve kendilerine çok iyi kariyer yapabilecekleri eğitim imkanlarını onlara sunmaktır. Bunun için hep beraber gayretle çalışacağız.”

15 Temmuz’da Türkiye’nin uçurumdan döndüğünü ifade eden Kurtulmuş, “Eğer 15 Temmuz başarılı olsaydı, bugün bu salonda hiçbirimiz yoktuk. Türkiye’nin hiçbir kurumu disiplinli bir şekilde çalışıyor, görevini icra ediyor olamayacaktı. Valiler, kaymakamlar, bizler belki hayatta bile olmayacaktık. Türkiye, büyük bir iç savaşa sürüklenecek, işgale doğru sürüklenecekti. Burada büyük cesaretle sokaklara çıkarak milli iradeden yana olan, bu milletin dirliğine, geleceğine sahip çıkan şehitlerimizi saygıyla anıyoruz. 241 cesur insan, çılgın Türk, tankların önüne çıkarak hayatını feda etti. Aynı şekilde 2000’e yakın gazimiz, hepsinin önünde saygıyla eğiliyoruz” şeklinde konuştu. Kurtulmuş, şu açıklamada bulundu:

“15 Temmuz’un ne ihanetini, ne kahramanlığını unutacağız. 15 Temmuz’daki ihanet, Türkiye’nin tarih boyunca gördüğü en büyük ihanettir. Bu ihaneti yapan, düzenleyen şebekeyle bir türlü irtibatlı, iltisaklı herkesten hesap soracağız. Onun için 15 Temmuz bundan sonra milli gün olarak ilan edilecektir, bunu bu yıl eğitim programımızın içine koyduk.

15 Temmuz’dan sonra bu salonda bulunan her birimizin, başta ben olmak üzere hepimizin milletimize bir can borcumuz olduğunu ifade etmek istiyorum. Bu can borcunu ödemenin yolu, 15 Temmuz öncesi bir çalışıyorsak, şimdi bin çalışmaktır. 15 Temmuz öncesinde birliğimize, beraberliğimize ne kadar dikkat ediyorsak, şimdi bin kez daha dikkat etmektir. Bu milleti seven herkesin, siyasi görüşü, hayat tarzı ne olursa olsun omuz omuza durmasını sağlamaktır. 15 Temmuz’dan sonra hepimize büyük sorumluluklar düşüyor.”