Öne Çıkanlar gündem özeti terörist cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk MSB gündem başlıkları enflasyon HAVA HAREKATI tesk genel başkanı bendevi palandöken tüik abd CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak

"OHAL’in Çok Da Uzak Olmayan Bir Gelecekte Kalkması Mümkün"

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, OHAL konusunda, “Terörle mücadelemizdeki ihtiyacı ortadan kalktığında bu uygulamayı elbette sona erdireceğiz. FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede de önemli bir mesafe aldık. Dolayısıyla her ne kadar çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da olağanüstü halin çok da uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, TOBB Kabul Salonu’nda, 15 Temmuz etkinlikleri kapsamında, yabancı sermayeli yatırımcılar ile bir araya geldiği toplantıda konuştu. Türkiye’nin güvenli bir liman olduğunu ifade eden Erdoğan, “Türkiye böyle anlatıldığı gibi, ‘yok bilmem, basın özgürlüğü yok, düşünce özgürlüğü yok’, bunların hiçbirinin olduğu bir ülke değil” dedi. Erdoğan, şunları kaydetti:

“Basında Sınırsız Bir Özgürlük Söz Konusu Olamaz”

“Bir defa şunu çok net, açık söylüyorum; basında sınırsız bir özgürlük söz konusu olamaz. Eğer medya kalkıp da ülkeyi karıştırmak, ülkeyi kendi içinde tahrik etmek için her türlü özgürlük alanını istismar ediyorsa, onlar için de yargı vardır. Yargı onlar için de çalışır. Dünyanın hiçbir yerinde sınırsız bir özgürlük söz konusu değildir.

Batıya Seslendi: “Siz Gelin, Burada İstediğiniz Yerde Konuşturalım”

Aynı şeyi Batı, orada kendi içindeki özgürlük veya medya mensuplarına da yapmaktadır ve geçelim daha ileri, bizim oradaki STK temsilcilerimize neler yaptığını biliyoruz. Daha da ileri gidiyorum, bizim bakanlarımıza dahi orada konuşma imkanı vermeyecek kadar Batı engelleyicidir.
İşte son Hamburg G20’de soydaşlarımızla Almanya’da salon toplantısı yapalım, dedik. Hamburg olması şart değil, daha başka bir yerde yapabiliriz, dedik. İzin vermediler, biliyor musunuz. Ne oldu özgürlük? Niye izin vermiyorsunuz? Siz gelin, burada istediğiniz yerde biz size izin verelim, konuşturalım. Hollanda’yı biliyorsunuz, Belçikası öyle, hepsi. Niye, düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Düşüncelerine güvenmedikleri için düşünce özgürlüğünden korkuyorlar. Biz düşüncemize güvendiğimiz için düşünce özgürlüğünden korkmuyoruz, biz rahatız.”

“OHAL Olmamış Olsaydı Bu Adımlar Atılamazdı”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adalet Yürüyüşü’ne de atıfta bulunarak, şöyle devam etti:

“İşte buyurun, 25 gün yürüdüler. Kimin güvenliğinde yürüdüler, hükümetimizin güvencesinde yürüdüler. Herhangi bir şey oldu mu? Vatandaşlarımız herhangi bir şey yaptı mı? Ankara’dan çıkıp İstanbul’a gittiler mi, gittiler. Kimin güvencesinde? Hükümetin,  güvenlik güçlerimizin ve mitinglerini de yaptılar mı, yaptılar. Herhangi bir şey oldu mu, olmadı. Hala bu hükümete kalkıp da siz, ‘Ülkede güvenlik yok’ diyemezsiniz. İnsan utanır. Şu anda OHAL ile uğraşıp duruyorlar. Kusura bakmasınlar, bu OHAL olmamış olsaydı bu kadar rahat, bu kadar huzurlu olarak bu adımlar atılamazdı. OHAL’in sınırlarını da Batılıların çizmiş olduğu çizgiler içerisinde belirlemeyiz, onun sınırlarını biz belirleriz. Bu millet bize bu yetkiyi vermiştir ve milletimizin verdiği yetkiyle de OHAL’i biz iş dünyamız daha rahat çalışsın diye yapıyoruz.

“Grev Tehdidi Olan Yere OHAL’den İstifadeyle Anında Müdahale Ediyoruz”

Biz göreve gediğimizde 15 sene önce, Türkiye’de OHAL vardı ama bütün fabrikalar hep grev tehdidi altındaydı. Şimdi böyle bir şey var mı, tam aksine, grev tehdidi olan yere biz OHAL’den istifadeyle anında müdahale ediyoruz, diyoruz ki ‘hayır, burada greve müsaade etmiyoruz çünkü iş dünyamızı sarsamazsınız.’ Bunun için kullanıyoruz biz OHAL’i.
Fotoğraf oldukça net; bir yanda 80 milyon vatandaşı ve 780 bin kilometre kare vatan toprağıyla Türkiye Cumhuriyeti, diğer yanda ise ruhunu ve bedenini bir şarlatana adamış bir terörist örgüt vardır. Seçim bu ikisi arasında yapılacaktır. Meselenin insan haklarıyla, hukukla, adalete uzaktan yakından ilgisi yoktur.

“Yargıyla Bir Mücadeleyi Sürdürüyoruz, Bu Ülkenin Huzuru İçindir”

Şehitlerimiz, gazilerimiz… Bütün bunlar ortadayken, biz ne yapacağız ‘OHAL’i kaldır, bunlar yine bildiklerini okusunlar. Yok böyle bir şey. Silahlı kuvvetlerimizi ele geçirmeye çalışmışlardı ve silahlı kuvvetlerimizin elbisesini giymiş bir miktar bu çete vardı. Aynı şekilde polisimizin, yargının, bakanlıklarımızın içinde bunlar vardı. 40 yıllık bir çalışmanın ürünü olarak bunlar bu neticeyi almışlardı. Açık, söylüyorum, bana diyorlar ki ‘ne zaman bitecek’, bu iş tamamen bittiği zaman bitecek. Doğu Almanya, Batı Almanya birleştiği zaman anında 500 bin kişiyi açığa aldılar. Kimse kalkıp da sormadı. Biz şu anda yargıyla bir mücadeleyi sürdürüyoruz, bu ülkenin huzuru içindir.”

“Tanklar Dostlarının Geldiğini Görünce Sana Yolları Açtılar”

15 Temmuz Darbe Girişimi gecesine değinerek, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na yüklenen Erdoğan, şöyle dedi:

“15 Temmuz’un gecesinde havalimanından kaçıp giden bir muhalefetin başı var. Artık bütün belgeler ortaya çıkmaya da başladı ve o geceyi Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinden izleyen bir muhalefetin başı var. Şu anda konuşuyor ve ‘kontrollü darbe’ diyor. Nasıl bir kontrollü darbeyse bu. Ha doğru, havalimanından kaçacaksın, Bakırköy Belediye Başkanı’nın evinde, oradan kontrollü darbeyi izleyeceksin, öbür taraftan da kalkıp ‘Darbe olduğu zaman tankların önüne ilk defa ben çıkarım’ diyeceksin. Orada iki tank vardı, seni uğurladılar. Nasıl tankların önüne çıkmak bu? Tam aksine oradan kaçıp gittin ve tanklar da dostlarının geldiğini görünce, onlar sana yolları açtılar ve sen de oradan Bakırköy Belediyesi’ne gittin. Ama yüreği olan benim vatandaşım, o yürekli olanlar kaçıp gitmediler, onlar tankların önüne yattılar.

“Bunun Adı Adalet Yürüyüşü Olmaz, Sözde Adalet Olur”

Öyle tüm hükümet, polis teşkilatı seni koruma altına alacak, sen de 25 gün yollarda yürüyecek ve ondan sonra karavanlarda akşamları gayet güzel bir şekilde geçireceksin. Bak, ‘Adalet Yürüyüşü yaptık.’ Bunun adı ‘Adalet Yürüyüşü’ olmaz bunun adı ‘Sözde adalet’ olur ve sen partinin içerisinde, karşı aday olanlara tahammül edemeyecek kadar demokrasiye inanmış birisisin.”

“OHAL Sebebiyle Mağduriyet Yaşanması Söz Konusu Değil”

Erdoğan,  15 Temmuz Darbe Girişimi’nin ardından getirilen OHAL uygulamasının sadece terörle mücadeleyle sınırlı olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

“Ne kendi vatandaşlarımızdan ne de uluslararası yatırımcılardan herhangi birinin olağanüstü hal uygulamaları sebebiyle mağduriyet yaşaması söz konusu değildir. Böyle bir sorun yaşayan varsa lütfen ilgili arkadaşlarımıza, hatta doğrudan şahsıma başvursun. Ben takipçisi olacağım.
Olağanüstü hali bahane ederek Türkiye’nin büyümesinin, gelişmesinin, ilerlemesinin önüne takoz koyan hiç kimsenin gözünün yaşına bakmayız. Terörle mücadelemizdeki ihtiyacı ortadan kalktığında bu uygulamayı elbette sona erdireceğiz. FETÖ davaları yavaş yavaş şekillenmeye başladı. PKK ile mücadelede de önemli bir mesafe aldık. Dolayısıyla her ne kadar çok sınırlı bir alanda uyguluyor olsak da olağanüstü halin çok da uzak olmayan bir gelecekte kalkması mümkündür.”
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.