"Savunma Sanayinde Yerlilik Oranını Yüzde 70’lere Çıkardık”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Millî Savunma Üniversitesi Mezuniyet Töreni’nde yaptığı konuşmada, “17 yıl önce savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılık oranı yüzde 80 düzeyindeydi. Yani, ihtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20’sini kendimiz üretebiliyorduk. Biz, gerçekten çok büyük engellerle, zorluklarla, sabotajlarla mücadele ederek, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkardık” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İstanbul’da Millî Savunma Üniversitesi Müşterek Harp Enstitüsü ve Harp Enstitüleri Komuta ve Kurmay Eğitimi Mezuniyet Töreni’ne katıldı.

Konuşmasında; eğitimlerini başarıyla tamamlayarak mezun olan 227 subay ve misafir subayı tebrik eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, askerliğin neredeyse insanlık tarihi kadar eski bir meslek olduğunu vurguladı.

“DÜNYANIN EN GÜÇLÜ ORDULARINI, EN BÜYÜK DEVLETLERİNİ KURMUŞ BİR MİLLETİZ”

“Savaş ve yol açtığı acılar, kayıplar, yıkımlar asla istenmeyen, ama kaçınılmaz hâle geldiğinde de mutlaka hazır olunması gereken bir gerçektir” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü. “Biz, dünyanın en güçlü ordularını, en büyük devletlerini kurmuş bir milletiz. Bunun için de tarihimizin her döneminde savaşa hazır olmanın önemini çok iyi biliyoruz.  Cumhuriyetimizin banisi Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün, ‘Yurtta Sulh Cihanda Sulh’ ifadesi de bu bakımdan çok önemlidir.”

Türkiye’de ve tüm dünyada barışı sağlamanın yolunun;  caydırıcılıktan, yani bu hedefi gerçekleştirebilecek güce sahip olmaktan geçtiğini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bu gücün en önemli unsuru da, iyi yetişmiş, disiplinli, donanımlı, cesur, hareket kabiliyeti yüksek bir ordunun mevcudiyetidir” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin savunma sanayisini geliştirme yönündeki çabaları, hiçbir mantıklı ve haklı gerekçesi olmadan baltalamaya yönelik adımların gerisindeki endişeyi gayet iyi bildiklerini belirterek, “Ülkemize, savunma sanayiyle ilgili neredeyse her alanda örtülü veya açık ambargo uygulayanlar, bu işin aslında yürek işi, cesaret işi, azim işi, çaba işi olduğunu elbette bir gün anlayacaklar. Ama o gün geldiğinde, biz artık kimseye ihtiyaç duymayacağımız noktaya gelmiş olacağımız için, ne yaptıklarının, ne dediklerinin bir önemi kalmayacak” şeklinde konuştu.  

“TÜRKİYE, BULUNDUĞU HER YER GİBİ, NATO’YA DA DEĞER KATAN BİR ÜLKE OLMUŞTUR”

Türkiye’nin, içerisinde yer aldığı ikili ve çok taraflı tüm askerî ittifaklarda, başarısıyla ve taahhütlerine bağlılığıyla öne çıkan, takdirle takip edilen bir ülke olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, NATO’daki faaliyetlerin bunun en köklü ve en çarpıcı örneği olduğunu belirtti.

Türkiye’nin NATO üyesi olduğu günden beri, üstlendiği tüm görevleri alnının akıyla yerine getirdiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bundan sonra da, gerek BM ve NATO bünyesinde, gerek diğer inisiyatifler çerçevesinde üstlendiğimiz görevleri layıkıyla yerine getirmeye devam edeceğiz. Türkiye, bulunduğu her yer gibi, NATO’ya da değer katan, güç katan, hareket alanını ve vizyonunu genişleten bir ülke olmuştur. Muhataplarımızdan aynı anlayışı gördüğümüz sürece de, taahhütlerimize bağlı kalacağız” dedi.

“Uluslararası alanda ülkemizin ve dostlarımızın haklarını kararlılıkla savundukça, savunma sanayinde maruz kaldığımız ambargoların arttığını görüyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şöyle konuştu: “Bilindiği gibi 17 yıl önce savunma sanayinde ülkemizin dışa bağımlılık oranı yüzde 80 düzeyindeydi. Yani, ihtiyacımız olan savunma sanayi ürünlerinin sadece yüzde 20’sini kendimiz üretebiliyorduk. Biz, gerçekten çok büyük engellerle, zorluklarla, sabotajlarla mücadele ederek, savunma sanayinde yerlilik oranını yüzde 70’lere çıkardık.” dedi.