“Türkiye, Ne Suriye’de Attığı Adımlardan, Ne De Libya İle Vardığı Mutabakattan Kesinlikle Geri Dönmeyecektir”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Türkiye, ne Suriye’de attığı adımlardan, ne de Libya ile vardığı mutabakattan kesinlikle geri dönmeyecektir. Meşru Libya hükûmetini yıkmaya yönelik çabaların yoğunlaşmasının sebebini gayet iyi biliyoruz.” dedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Yeni Tip Denizaltı Projesi 1. Gemisi Pirireis’in Havuza Çekilme ve 5. Gemisi Seydialireis’in İlk Kaynak Töreni’ne katıldı. Gölcük Tersane Komutanlığı’ndaki törende, Cumhurbaşkanı Erdoğan bir konuşma da gerçekleştirdi.

Gölcük Tersane Komutanlığı’nda düzenlenen törende yaptığı konuşmasının başında; Türkiye’nin önemli savunma sanayi projelerinden biri olan, yeni tip denizaltılardan birinin havuza çekilmesi, diğerinin de ilk kaynak töreni vesilesiyle bir arada bulunduklarını belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan,  denizaltıların ülkeye, millete, orduya, denizcilere hayırlı olmasını dileyerek, projenin ilk adımının atıldığı günden bugüne kadar, yürütülen çalışmalarda emeği geçen herkese teşekkür etti.

“HEM DOSTLARIMIZ HEM DE TÜM İNSANLIK İÇİN GECİKMİŞ BİR HAK TEMSİLİ MÜCADELESİ İÇİNDEYİZ”

Türkiye’nin ve Türk Milleti’nin tarihini bilmeyenlerin, attıkları her adımda kendilerine “burada ne işimiz var” diye sorduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Hâlbuki asıl sorulması gereken soru; ‘biz bunca zamandır niye oralarda yokmuşuz’ olmalıdır” dedi. Türkiye’nin izlediği politikanın, boyundan büyük işlere kalkışarak başını belaya sokma veya hakkı olmadığı yerlere müdahalede bulunma olmadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Tam tersine, hem kendimiz, hem dostlarımız, hem de tüm insanlık için gecikmiş bir hak temsili mücadelesi içindeyiz. Suriye’de yürüttüğümüz harekâtların amacı budur. Doğu Akdeniz’de izlediğimiz politikanın gayesi de aynıdır. Son olarak meşru Libya yönetimi ile yürüttüğümüz çalışmalar da bu çerçevededir” ifadesini kullandı.

“Bizim, durduk yere kimseyle maraza çıkarmak, kimsenin hakkını-hukukunu gasp etmek gibi bir niyetimiz yoktur” sözleriyle konuşmasını sürdüren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bıçak gırtlağa dayanana kadar da sükûnetimizden asla taviz vermedik. Ancak geldiğimiz noktada artık bu suskun ve çekingen politikayı sürdürme lüksümüz yoktur” dedi. 

“TÜRKİYE, SİNSİ VEYA AÇIK SALDIRILARA KARŞI KENDİ HAKKINI KORUYABİLECEK GÜCE VE İMKÂNA SAHİPTİR”

Cumhurbaşkanı Erdoğan şöyle devam etti: “Bir kez daha tekrar ediyorum, şayet Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti ve Libya ile başlattığımız süreçlerden vazgeçersek, bırakınız ekonomik faaliyetleri, bize denize girecek kıyı, olta atacak sahil bile bırakmayacaklar. Karşımızdakilerin hak, hukuk, adalet, ahlak, insaf diye bir dertleri kesinlikle bulunmuyor. Türkiye’ye ve Türk Milleti’ne karşı öyle bir kinleri var ki ellerinden gelse bizi sadece Anadolu’dan söküp atmakla kalmayacak, dünyadan kökümüzü kazıyacaklar. Hamdolsun ülkemiz artık, bu tür niyetlere, bu tür sinsi veya açık saldırılara karşı kendi hakkını, hukukunu, çıkarlarını koruyabilecek güce, iradeye, imkâna sahiptir.”

Deniz altındaki hidrokarbon kaynaklarının aranması ve işletilmesinden tamamen dışlanmış bir Türkiye’ye rıza göstermeyeceklerini vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Ege’deki egemenliği kendine ait olmayan ada, adacık ve kaya parçaları üzerinden hazırladıkları bir proje ile Türkiye’nin haklarına göz dikenler, meydanın boş olmadığını bilmelidir” dedi ve ekledi: “Masa başında çizilen haritalarla, çevre hassasiyeti veya bilimsel faaliyet kisvesi altında ülkemize emrivaki yapılmasına izin veremeyiz.”

Suriye’de gerçekleştirilen harekâtlarla büyük bir oyunun bozulduğunu ve bunları kötülemek için çırpınanların hâlâ mevcut olduğunu belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Şimdide de, tarih ve hukuk bilmez bazı gafiller, kimi zaman içlerinden, kimi zaman da açıkça ‘Libya nere, Türkiye nere’ diyebiliyor” şeklinde konuştu.

Kuzey Afrika’nın her yerinde olduğu gibi Libya’da da sayıları milyonla ifade edilen ve kendilerini Anadolu halkıyla kardeş gören soydaşlar olduğunu ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan sözlerine şöyle sürdürdü: “Kuzey Afrika’daki Arap kardeşlerimizin ülkemize olan derin muhabbetini, bölgeyi ziyaret etmiş herkes bizzat görmüştür, yaşamıştır. Netice itibariyle, Türkiye, ne Suriye’de attığı adımlardan, ne de Libya ile vardığı mutabakattan kesinlikle geri dönmeyecektir. Meşru Libya hükûmetini yıkmaya yönelik çabaların yoğunlaşmasının sebebini gayet iyi biliyoruz.”