Öne Çıkanlar terörist MSB Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş gündem özeti fırat kalkanı Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu cumhurbaşkanı erdoğan Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk chp genel başkanı kemal kılıçdaroğlu deprem Kovid19 cumhurbaşkanı

TÜSİAD YİK Başkanı Özilhan: Atatürk Bugün e Devletimizi Bir Arada Tutan Tutkaldır

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, “Mustafa Kemal Atatürk sadece bir siyasi figür değildir; aynı zamanda bir milli semboldür. Bu milli sembol, bugün de devletimizi bir arada tutan tutkaldır” dedi.

TÜSİAD Yüksek İstişare Konseyi Başkanı Tuncay Özilhan, 47. Genel Kurul toplantısının açılışında konuştu. “Bizi biz yapan, bizi Türkiye yapan ortak değerlerimizden birisi de Mustafa Kemal Atatürk” diyen Özilhan, “Mustafa Kemal Atatürk sadece bir siyasi figür değildir; aynı zamanda bir milli semboldür. Siyasi bir figür olarak eleştirilebilir. Bu Mustafa Kemal için de geçerlidir. Mustafa Kemal Atatürk’ü milli birliğin sembolü yapan aynı partide siyaset yaptığı yol arkadaşlarının bağlılığı değil, muhaliflerinin duyduğu saygı ve vatandaşlarının duyduğu sevgidir. Bu milli sembol, bugün de devletimizi bir arada tutan tutkaldır” dedi.

Türkiye’nin kritik günlerden geçtiğini, bu zor günlerin arka planında küresel ölçekte meydana gelen bir dönüşüm olduğunu kaydeden Özilhan, “Adeta bir çağ kapanıyor, yeni bir çağ açılıyor. Dünya liderliği için kavga yeniden kızışıyor. Önümüzdeki dönemde dünya kaynaklarından daha çok pay almak için muazzam bir kavga veriliyor. Bu kavganın en şiddetli yaşandığı yer ise Orta-Doğu. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi at izi it izine karıştı. Terör örgütleri üzerinden vekalet savaşları yaşanıyor. Adeta yeni bir Kurtuluş Savaşı veriyoruz. Hain bir örgüt 15 Temmuz’da kanlı bir kalkışma ile iç barışımızı tehdit etti, şehitler verdik. Ama devlet ve halk ele ele demokrasiden yana bir zafer kazandık. Bu tarihten sonra da hain terör örgütleri ardı ardına saldırmaya devam ediyor. Belli ki ülkemizin bütün fay hatları ile oynuyorlar. Bu, hepimiz için bir hayat memat meselesi” ifadelerini kullandı.

“Her Devlet, Eli Kanlı Katiller Karşısında Mutlaka Sert Güvenlik Tedbirleri Alır”

Türkiye’ye karşı yapılan terör saldırıları karşısında güvenlik önlemlerinin yanında toplumsal dokuyu güçlendirici önlemlerin de alınması gerektiğini ifade eden Özilhan, “Hiç şüphesiz bu iki tip önlemi beraber kullanmak gerekir. Her devlet, eli kanlı katiller karşısında mutlaka sert güvenlik tedbirleri alır. Ama şu son yıllardaki alt-üst oluş sürecini daha iyi yönetebilmiş olan ülkeler, güvenlik tedbirlerinin yanı sıra toplumsal huzuru pekiştirecek önlemleri de almış olan ülkeler. Buradan bir ders çıkartmakta fayda var. Bu iki politika setinin ne zaman hangi bileşim ile kullanılacağı ülkeyi yönetenlerin uhdesindedir. Bizler ancak ilkesel olarak bazı yorumlar yaparız. Uygulanacak doza siyasetçiler karar verir” diye konuştu.

Yurtta Sulh, Cihanda Sulh Vurgusu

Terör saldırılarına karşı Mustafa Kemal Atatürk’ün “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi ile hareket edilmesi gerektiğini söyleyen Özilhan, “Bu ilkeyi, bugünün koşullarına uyarlayarak, dünyadaki ve bölgemizdeki gelişmelere pasif ve duyarsız kalmak anlamında değil, aktif olarak düşmanlarımızın sayısını azaltmayı, dostlarımızın sayısını artırmayı hedefleyen bir politika olarak kullanmak ülkemize yönelik tehditleri azaltmakta sandığımızdan daha etkili olacaktır” dedi.

“Cumhuriyet Kurulurken Yönü Batı Medeniyeti Olarak Belirlenmiştir”

Özilhan, Türkiye’nin son dönemde Rusya, İsrail, İran ve Irak gibi komşularıyla ilişkilerini düzeltmesinin batıdan uzaklaşma anlamında yorumlanmaması gerektiğini söyledi ve şöyle devam etti:
“Biz doğulu olduğumuz kadar batılıyız. Bu küresel güç mücadelesinde, dış politika taktikleri gereği bazı adımlar atabilir, bazı söylemler geliştirebiliriz. Ama tarihimiz ve coğrafyamızın ortaya koyduğu gerçeği değiştiremeyiz. Cumhuriyet kurulurken yönü batı medeniyeti olarak belirlenmiştir. Avrupa’ya açıldığımız son dönemlerde değil, Fatih’ten bu yana biz batı medeniyetinin bir parçasıyız. Osmanlı, bir Avrupa imparatorluğudur. Osmanlı beyliği, Anadolu’daki Türk beyliklerinin batısındaki beyliktir.

“Önemli Meselelerimiz Var ve Bunları Hedef Göstermelerle Çözemeyiz”

Her şeyden önce ananemizde olmayan, Türk geleneklerine hiç yakışmayan tartışma üslubunu terk etmeliyiz. Önemli meselelerimiz var ve bunları ağız dalaşı yaparak, tehditlerle, hedef göstermelerle çözemeyiz. Sorunlarımızı siyasi nezaket ve adap içinde konuşarak ve dinleyerek çözebiliriz. Kaçınmamız gereken ikinci şey ise düşünce farklılıklarını düşmanlık gibi görmek. Birlik ve beraberliği otoriterlikle sağlayamayız. Özgürlükleri kısıtlarsak, toplumsal çoğunluğun talepleri adına, toplumu oluşturan farklı gruplar karşısındaki adalet ve hakkaniyet duygusunu kaybedersek, üzerimize yönelen tehditlere karşı daha güçlü olmaz, tam tersine bünyemizi savunmasız hale getiririz.”

“İçinden Geçilmekte Olan Bu Alt-Üst Oluşla Daha Fazla Otoriterlik İle Baş Edilemez”

Bugün tarihin akışının hızlandığını, dünyanın pek çok yerinde taşların yerinden oynadığını, politikaların ve siyasi liderlerin değiştiğini söyleyen Özilhan, “Birçok yerde popülist liderler ön plana çıkıyor. Tarihsel dönüşümle baş etmenin yolunun, geçmişi ihya etmek olmadığı zaman içinde ortaya çıkacak. Yeni dönemin koşullarına adapte olmak için, siyasi yapıda yapmak gereken değişiklikler varsa bunlarda tabi ki yapılmalı. Ama içinden geçilmekte olan bu alt-üst oluşla, daha güçlü liderlik ile, daha fazla otoriterlik ile, daha fazla merkeziyetçilik ile baş edilemez. Özgürlüğün, muteber vatandaş olmanın, ülkenin geleceğinde söz sahibi olmanın tadını almış kitleler, elde ettikleri haklarını kimseye teslim etmezler. Bu ülkelerde kalıcı istikrar popülist liderlerle değil, halka daha fazla meşru siyaset alanı açmakla gelecek. Başarının anahtarı hep daha iyi demokrasi, daha çok özgürlük ve hukuk oldu; her yerde ve her zaman” diye konuştu.
 
 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.