Türkiye Anayasa Platformu adına Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, “Darbeciler iki yılda anayasa yaptı, biz otuz yıldır istediğimiz halde yeni anayasa yapamıyoruz” dedi. Yalçın, Türkiye Anayasa Platformu’nun sürece öncülük etmek istediğini belirtti. 

Türkiye Anayasa Platformu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla “Yeni Anayasa İçin Hep Birlikte Toplantısı” düzenledi. ATO Congresium'da düzenlenen toplantının açılış konuşmasını Türkiye Anayasa Platformu adına Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın yaptı. Yalçın konuşmasında “1960 darbesini yapanlar bir yılda, 1980 darbesini yapanlar iki yılda vesayeti demokrasiyle makyajlayan, kendilerini de kollayan bir anayasa yaptılar. Darbeciler iki yılda Anayasa yaptı, biz otuz yıldır istediğimiz halde yeni anayasa yapamıyoruz. Oysa onlar, irademizi bir günde çaldılar. Kardeşkanı dökülmeyecek afişiyle insanlığımızı, haklarımızı, onurumuzu, emeğimizi, ekmeğimizi elimizden aldılar. Milleti yok sayan anayasayla ‘sosyal devlet’ inşa etmeye çalışmak, Netenyahu’yu, Esed’i, Sisi’yi insan hakları aktivisti yapmaya çalışmaktan farksızdır” ifadelerini kullandı.

"Yeni Anayasa Sürecinde Öncülük Yapmak İstiyoruz"

Türkiye’nin en önemli hedefinin yeni anayasa yapmak olduğunu söyleyen Yalçın, yeni anayasa konusunda duyarlılığı artırmak, birikimleri ortaklaştırmak, sivil akla dayalı görüş, öneri ve kaynak oluşturmak için Türkiye Anayasa Platformunu kurdukları dile getirdi. Yalçın, “Yüzlerce sivil toplum kuruluşunun bir araya geldiği Türkiye Anayasa Platformu olarak yeni anayasa sürecinde öncülük yapmak istiyoruz” dedi.

Yeni anayasanın ‘devlet bildirisi’ değil ‘millet bildirgesi’ olması gerektiğini; sivil akılla, özgürlük kalemiyle ve demokrasi mürekkebiyle yazılmış yeni bir anayasanın bu ülkedeki her bireyin hakkı olduğunu ifade eden Yalçın, şöyle konuştu:

“82 Anayasası, derin devletin millet iradesini kamulaştırma belgesidir. 82 Anayasanın ruhunda vesayet, derin devlete esaret vardır. Millet de millet iradesi de yoktur. Mevcut anayasa, bu yönüyle milletin ya da temsilcilerinin değil, cuntacıların ve atadıklarının eseridir. Bu anayasanın otuz yılı aşkın süredir varlığını sürdürüyor olması, hepimiz için, herkes için bir demokrasi ayıbıdır.”

Yalçın, “Biz, vesayet mimarlarına da darbe mühendislerine de iltifat etmeyen, 28 Şubatın apoletli paşalarına da, Gezi’nin, 6-8 Ekim’in, 17-25 Aralık’ın işbirlikçi maşalarına da itibar göstermeyen sivil toplum kuruluşlarıyız” diyerek Türkiye Anayasa Platformu’nun, kuruluşundan kısa süre sonra üç yüzü aşan paydaş sayısına bu sayede ulaştığını vurguladı.

“Kuvvetler Ayrılığı Tasarımından Kurtulmalıyız" 

Ali Yalçın, konuşmasında, “Devleti oluşturan erklerin kapışma zemini, birbirine yönelik gövde gösterisi yetkisi olarak görülen sorunlu ve sorumsuz kuvvetler ayrılığı tasarımından kurtulmalıyız” dedi ve ekledi:

“Yasama siyasi denetim, yargı hukuki denetim, yürütme de insan onurunu esas alan icraat üretim erki olarak düzenlenmelidir. Bu noktada, yürütme erkinin şekli kurgusuna yönelik hükümet modeli tartışması yapmaktan, Yeni Anayasa sürecinde hükümet modeli önerisi geliştirmekten de kaçınmamalıyız. Parlamenter sistemi masaya yatırmaktan, Yarı Başkanlık Sistemini konuşmaktan, ‘Başkanlık sistemi uygun olur mu?’ sorusunu sormaktan da korkmamalıyız.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.