Yıldırım: Bağdat’ın Bu Açıklamalarını Fevkalade Tehlikeli ve Kışkırtıcı Buluyorum

Başbakan Binali Yıldırım, “Bağdat’ın bu açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum. Bağdat hükümeti buna takılacağına, yıllardır bağrında beslediği, Türkiye’nin canını yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey varsa onu yapsın. Önce onu yapsın, sonra konuşsun” dedi.
AK Parti milletvekilleriyle yaptığı toplantının ardından gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Yıldırım, AK Parti Ankara milletvekilleriyle değerlendirme toplantısı yaptıklarını, Ankara’ya yönelik yapılacak yeni hizmetleri konuştuklarını ifade etti.
Irak Başbakanı’nın ‘Biz Türkiye’den Irak’a asker göndermesini talep etmedik. Türk askeri orada kendini piknikte zannetmesin’ diyerek çatışma uyarısı hatırlatılan Başbakan Yıldırım, şunları söyledi:
“Piknikte olduğunu kim söyledi? Asker piknik yapar mı, bizim askerimiz orada görev yapıyor. Dünyanın baş belası DEAŞ’la mücadele yapıyor. Bu mücadeleyi yapan sadece biz değiliz. 60 küsur ülke orada mücadeleyi insanlık adına sürdürüyor. Bağdat’ın bu açıklamalarını fevkalade tehlikeli ve kışkırtıcı buluyorum. Bugün gitmiş değil bizim askerimiz, uzun zamandan beri oradadır. Çok anlamlı, faydalı çalışmalar yapıyor. Bölgenin huzur bulması için, çatışmaların önlenmesi için sorumluluk taşıyor. Bağdat hükümeti buna takılacağına, yıllardır bağrında beslediği, Türkiye’nin canını yakan terör örgütüne karşı yapacağı bir şey varsa onu yapsın. Önce onu yapsın, sonra konuşsun.”
-“BM’NİN YENİDEN YAPILANMAYA İHTİYACI VAR”-
BM Güvenlik Konseyi’nin acil toplantı çağrısına ilişkin soruya, Yıldırım şu yanıtı verdi:
“Birleşmiş Milletler keşke dünyanın sorunlarını çözebilecek iradeye sahip olsa. 5 tane daimi üye maalesef her zaman dediği oluyor ve 196 ülke ona boyun eğmek zorunda kalıyor. Onun için Birleşmiş Milletlerin güvenilirliği gün geçtikçe azalıyor. Mutlaka yeniden yapılanmaya ihtiyacı var.”
-ANAYASA ÇALIŞMALARI-
Anayasa çalışmaları hakkındaki soruyu cevaplayan Yıldırım, “Mini anayasa çalışmaları bitti, arkadaşlar üzerine düşen görevi yaptılar, şimdi parti genel başkanları kaldı. Önümüzdeki günlerde bu konuyu bir sonuca bağlamak için gerek CHP gerek MHP genel Başkanlarıyla görüşme yapacağız. Henüz temas kurmadık, ama böyle bir düşüncemiz var. Ayrı ayrı da olabilir, birlikte de olabilir” ifadelerini kullandı.
-EĞİTİMDE TAM GÜN-
Başbakan Yıldırım, eğitimde tam gün uygulaması hakkında da şunları söyledi:
“Tepkiler genelde iyi, öğrenciler biraz mutsuz. Normal, biz de öğrenciyken okul olmadığında daha mutluyduk. Ama bunların daha iyi yetişmesi için tam gün olması gerekiyor. Bunu şöyle anlamak lazım, sıkıştırılmış programla yarım güne sığdırmak değil, sosyal faaliyetleriyle, kültürel etkiliklerle tam gün öğrencilerin okulda zaman geçirmeleri birçok bakımdan önemli. Daha iyi eğitilmeleri, aynı zamanda aileler için, mesela, çalışan anne baba. Çocuk sabah gidiyor, öğlen geliyor, sorun. Anne baba evde yokken, onların da vaktini okulda geçirmesi aile için kolaylık oluyor. Tam güne 2019’un sonuna kadar geçeceğiz, önümüzde üç sene var. Bu üç senede gereken derslikleri yapmak suretiyle tam gün eğitim sürecini başlatmış olacağız.”
-“MÜLAKATLARDA HASSASİYETİMİZ İKİ NOKTADA TOPLANIYOR”-
Mülakatla öğretmen alımıyla ilgili itirazlar üzerine Başbakan, “Böyle şeyler konuşulur, gelir, geçer. Bunlara kulak asmayın, bunların hakikat olup olmadığı konusunda şüpheler mevcuttur. Yapılan imtihanlarda, mülakatlarda hassasiyetimiz iki noktada toplanıyor. Bir tanesi FETÖ, ikincisi bölücü terör örgütü. Bunun dışında vatanına milletine sadık, bayrağını, yurdunu seven bütün öğretmenlerimiz için kapılar sonuna kadar açık” şeklinde konuştu.
Meclis’te kurulacak KHK komisyonu ile ilgili soruya Yıldırım, “Biz muhalefet partilerinin genel başkanlarıyla yaptığımız konuşmada şunu dedik, OHAL’de çıkarılan bütün KHK’ları geciktirmeden Meclis’e göndereceğiz, Meclis’te görüşülmesini sağlayacağız. Bunu da yaptık. Gönderdik ve birincisi de Meclis ara vermeden görüşülmeye başlandı. Zannediyorum görüşmeler önümüzdeki hafta kaldığı yerden devam edecek. Bir şey daha söyledik, bunlarla ilgili kafanıza takılan hususlar varsa, bunları da dikkate alırız dedik. Bu sözümüzün arkasındayız. Bu aslında bütün kanunlarda olur, grup başkanvekilleri bir araya geliyor, konuşuyor, gündemdeki kanunu nasıl ele alacaklarına karar veriyorlar, anlaşıyorlar, anlaşamadıkları noktaları nasıl aşacaklarına karar veriyorlar, buna benzer bir çalışmadır. Yoksa çıkarılan bir KHK’dan vazgeçmek, tamamıyla değiştirmek gibi konular asla söz konusu olmaz” şeklinde yanıt verdi.
-“ANA MUHALEFET PARTİSİ BAŞKANI 15 TEMMUZ’U BIRAKTI…”
Haksız görevden alma konusunda, değerlendirme ve sonuçlandırmaya ilişkin soruya Yıldırım, şu şekilde cevap verdi:
“Burada şunu bilmekte yarar var. İşlem yapılanların sayısından fazla başvuru var. ‘Ne olur ne olmaz, bana da böyle işlem yapılır’ diyerek başvuruyorlar. Maalesef FETÖ burada da yanıltma hareketine girmiş durumda. Biz bu millete sözümüz, bu itirazları çok titiz değerlendireceğiz. 70 binin üzerinde itiraz var. Bunlar belirli bir zaman alacak, mekanizması bakanlıklarda kuruldu. Değerlendirme heyetleriyle bu kararları veren heyetler değiştirildi, başka bir gözün bakmasında yarar var. Bakan yardımcılarının başkanlığında heyetler oluşturuldu, gerekçeler dikkate alınıyor. Tüm bunlar birer birer detaylı gözden geçirecek, bu dosya kapanacak. Ne yazık ki ana muhalefet partisi başkanı 15 Temmuz’u bıraktı, sanki 15 Temmuz olmamış, millet mağdur olmamış, şehitler olmamış, gazilerimiz yaralanmamış gibi bir mağdur edebiyatıdır gidiyor. Bırak kardeşim, milletin mağduriyeti mi önemli yoksa darbecilerin mağduriyeti mi önemli? Bir şeye karar verin. Onun için hiç kimse çağın vebası bu terör örgütünün yaptıklarını sulandırmaya kalkmasın. Bunlar sadece Türkiye’nin değil, dünyanın başına bela. Bunlara destek anlamında gelecek her türlü faaliyet, açıklama bu millete zulümdür, haksızlıktır.”
-“BU ACIYI AYRIŞMAYA DEĞİL, KARDEŞLİĞİ VE BİRLİĞE, BERABERLİĞE VESİLE KILMAMIZ LAZIM”-
Muharrem ayına da değinen Başbakan Yıldırım, sözlerini şöyle tamamladı:
“Muharrem ayındayız, içeride imam efendimiz çok güzel Muharrem ayını anlattı, Kerbela’yı anlattı. Muharrem ayı bir haram aydır. Müslümanların kucaklaşmasını, kardeş olmasını gerektiren bir aydır. İnanç dünyamızda muharrem ayının çok güzel olayları vardır. Nuh Tufanı, Hz. İbrahim’in ateşten kurtarılması, ama üzücü Kerbela olayı da var. Kerbela’da Hz. Hüseyin efendimiz ve 70 arkadaşı hunharca katledildi. Bu bizim ortak acımızdır. Bu acıyı ayrışmaya değil, kardeşliği ve birliğe, beraberliğe vesile kılmamız lazım. Muharrem ayını aşure gününü tüm İslam aleminin tebrik ediyoruz. Hz. Hüseyin efendimiz, Peygamber efendimizin torunu, ehlibeyti. ‘Reyhanım, çiçeğim’ diye sevdiği nadide torunlarından biri. O hepimizin en yüce değeridir. Gerek Kerbela şehitlerini, gerek ülke için, millet ve demokrasi için canını seve seve veren tüm şehitlerimize Allahtan rahmet diliyorum.”