ankahaber

Ümit Özdağ: “AKP’nin Hatalı Özelleştirme Politikasının Faturası İstanbul Halkına Kesilemez”

Politika

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, İDO’nun1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararına ilişkin, “Kamu anlayışı yandaşlar ve kendi partililerinden ibaret olan AKP iktidarının hatalı özelleştirme politikasının faturası İstanbul halkına kesilemez.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Ümit Özdağ, İDO’nun1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararına ilişkin, “Kamu anlayışı yandaşlar ve kendi partililerinden ibaret olan AKP iktidarının hatalı özelleştirme politikasının faturası İstanbul halkına kesilemez.” dedi.

İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Özdağ, 2011 yılında yapılan özelleştirme ihalesi ile 861 milyon dolarlık bedelle Tepe-Afken-Souter-Sera ortak girişim grubu tarafından satın alınan İDO,1 Aralık 2018 tarihinden itibaren iç hat seferlerini durdurma kararı aldığını belirterek, İDO özelleştirilmesi, AKP yönetiminin kamu çıkarı gözetmeden, Türk milletine hizmet edebilmek için değil taşıma su ile dönen değirmene çevirdiği ekonomiye su dökmek için yaptığı özelleştirmelerin bir örneğidir. İDO, deniz üzerinden yapılan toplu taşımalarda Şehir Hatlarından sonra yüzde 30.5 pazar payı ile ikinci büyük hizmet sunucusu olarak günde ortalama 173 bin yolcuyu İstanbul içerisinde taşıyan bir kurumdur. Doğru şekilde yöneterek kamu hizmeti sağlamak ve istihdam yaratmak yerine özelleştirilmesi geldiğimiz noktada İstanbulluları büyük bir maliyetin altına sokmuştur.” dedi.

“AKP’nin her alandaki yönetim anlayışının özetidir”
Fahiş ulaşım ücretleri, alt yapı eksikliği ve bir türlü çözülmeyen trafik sorunu gibi nedenlerle İstanbullu her sabah güne çile çekerek başladığını belirten Özdağ, “İDO iç hat seferleri İstanbullulara nefes aldıran bir alternatifti. Seferler incelendiği zaman İstanbul’un birbirine yakın olmayan, ulaşımın bazı durumlarda ancak 3 farklı toplu taşıma aracı ile gerçekleştiği merkezler arasında olduğu görülmektedir. Bakırköy, Bostancı, Adalar arasında yoğunlaşan bu seferlerin yerini alabilecek başka hiçbir çözüm mevcut değil. Var olanı yok edip ceremesini de millete çektirmek,  AKP’nin her alandaki yönetim anlayışının özetidir.” dedi.

“Bu durumda vatandaşımız hem cebindeki parayı hem de zamanını kaybedecek”
Özdağ, “Bostancı- Bakırköy seferi iptal edildiği durumda, Bostancı'dan yola çıkan bir İstanbullu ilk önce Kadıköy'e ortalama 45 dakikada gelecek, sonra vapurla Avrupa yakasına geçecek ve indiği yerden ortalama 45 dakikada Bakırköy'e ulaşacak. Bu şekilde ortalama 2 saatte gerçekleşen bir yolculuk Deniz Otobüsleri ile 25 dakikada gerçekleşiyordu. Bu durumda vatandaşımız hem cebindeki parayı hem de zamanını kaybedecek. Millete hizmet için geldik diyenlerin hizmet adı altında attıkları her adımın sonucu milletimiz için çileye dönüşmektedir.” dedi.

“Toplu ulaşıma en az yüzde 4 oranında ekstra yük bindirecek”
173 bin Deniz Otobüsü yolcusunun karayollarına  mahkum edilmesi sadece zaman kaybına neden olmayacak. 2 farklı otobüs kullanan 173 bin yolcu 346 bin yolculuk karayolu toplu taşımada talep artışı yaratacağını, hali hazırda günde 10 milyon yolcu taşıyan toplu ulaşıma en az yüzde 4 oranında ekstra yük bindirecek bu uygulamaya mevcut haliyle bile İstanbullulara konforlu hizmet sunmaktan uzak olan İstanbul karayolu toplu taşıma sistemi ne derece hazırdır?” dedi.

“AKP iktidarının hatalı özelleştirme politikasının faturası İstanbul halkına kesilemez”
Özdağ, “Kamuya ait bir kurumun özelleştirilmesi ancak kamuya fayda sağlanması söz konusu olduğunda gerçekleştirilmelidir. Kamu anlayışı yandaşlar ve kendi partililerinden ibaret olan AKP iktidarının hatalı özelleştirme politikasının faturası İstanbul halkına kesilemez.” dedi.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.