ABD'de yapılan yeni bir araştırmada anne sütü ile beslenen emen bebeklerin ileri yaşlarda kalp hastalıkları, yüksek tansiyon ve felç riskinin anne sütü almayan bebeklere oranla daha az olduğu tespit edildi. Anne sütünün faydalarının saymakla bitmeyeceğine dikkat çeken Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Yenidoğan Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, özellikle doğumdan hemen sonra salgılanmaya başlayan ve dört - beş gün süren “kolostrum” adı verilen anne sütünün çok faydalı, her anlamda zengin ve koruyucu mucizevi bir besin kaynağı olduğunu söyledi.
Bu araştırmanın çok değerli olduğunu belirten Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütü ile beslenmenin faydaları üzerine son yıllarda birçok araştırma yapıldığına işaret ederek anne sütünün ileri yaşlarda kişinin daha sağlıklı, hastalıklara karşı daha dirençli olmasını sağladığını ifade etti. Prof. Dr. Filiz Bakar, anne sütünün bebeğin bağışıklık sistemini geliştirerek bebeklik döneminde zatürre, bronşit, orta kulak iltihabı, ishal, idrar yolu enfeksiyonları ve menenjit gibi enfeksiyon hastalıklarından koruduğunu sözlerine ekledi.
OBEZİTE VE ZEKÂ ÜZERİNDE DE OLUMLU ETKİLERİ VAR
Bu araştırmalarla bebeklerin anne sütü ile beslenmesinin, zekâ gelişimleri üzerinde de önemli bir etkisinin ortaya konulduğu bilgisini veren Prof. Dr. Filiz Bakar, sözlerine şöyle devam etti: ''Bebekleri ilk 6 ay anne sütüyle besleme ve 6.aydan sonra tamamlayıcı besinler ekleyerek anne sütüne 2 yaşına kadar devam edilmelidir. Anne sütü içindeki su, yağ, şeker ve protein oranları, vitaminleri, mineralleri bebeği tam olarak besler. Anne sütü alan bebeklerin zekâ oranları da daha yüksek olur. Bununla birlikte anne sütüyle ilgili yapılan tüm çalışmaları tek çatı altında yorumlayan meta analizler sayesinde anne sütü ile beslenen bebeklerin ileri yaşlarda aşırı kilo ve obezite risklerinin daha düşük olduğu da tespit edilmiştir.”
EMZİRME ANNEYE DE FAYDALI
Emzirme annede “oksitosin” adı verilen hormonun salgılanmasını sağlar. Oksitosin, uterus kasılmaları ve süt salgısının sağlanması dışında, annelik içgüdüsel davranışlarını da yönlendirdiğini, anne bebek bağlanmasını ve güçlü bir ilişki kurmasını da sağladığını söyleyen Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Filiz Bakar, “Oksitosin aynı zamanda memede kanserojen birikmesini önler. Normal meme hücrelerinin kanser hücrelerine dönüşmesine engel olur ve böylece emziren annenin meme kanseri olma riski önemli ölçüde düşer. Oksitosin hormonu rahim yenilenmesini de sağladığından, rahmin doğum öncesi haline dönmesini hızlandırır. Rahmin eski haline çabuk dönmesi beraberinde lohusalık kanamalarında azalmayı sağlar” dedi.