Öne Çıkanlar CHP Adana Milletvekili Dr. Müzeyyen Şevkin beşiktaş chp niğde milletvekili ömer fethi gürer Shanghai Astronomi Müzesi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan chp haberleri tesk genel başkanı bendevi palandöken recep tayyip erdoğan tüik ORDU cumhurbaşkanı erdoğan erdoğan

TCMB Başkanı Çetinkaya: Enflasyon Tahminlerinde Önceki Rapora Göre Değişiklik Yapmadık

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, “Enflasyonun 2016 yılında yüzde 7,5’e, 2017 yılında ise yüzde 6’ya geriledikten sonra 2018 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz” ifadelerini kullandı.

Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya yılın üçüncü enflasyon raporunu açıkladı. Çetinkaya, “Enflasyon Raporu 2016-III”ün tanıtımı amacıyla Marriott Otel'de düzenlenen toplantıda yaptığı sunumda, gelecek döneme yönelik enflasyon tahminlerinde bir önceki rapora göre değişiklik yapmadıklarını söyledi.

Gıda Enflasyon Varsayımımızı Yüzde 8 Seviyesine Güncelledik

2016 yılı sonunda gıda fiyatları enflasyonunu bir önceki rapor dönemine kıyasla daha düşük gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz. Bunda gıda ve tarımsal ürün piyasaları izleme komitesi kapsamında alınan tedbirlerin ve ayrıca turizm kaynaklı olarak gıda temelindeki dönemsel azalışın rol oynadığını söylememiz mümkündür. Bu çerçevede 2016 yılı için gıda enflasyonu varsayımımızı Nisan raporundaki yüzde 9 seviyesinden yüzde 8 seviyesine güncelledik. Fakat 2017 için varsayımımızı yüzde 8 olarak korumayı tercih ettik.

Orta vadeli tahminler üretilirken vergi ayarlamalarının ve yönetilen yönlendirilen fiyat değişikliklerinin enflasyon hedefi ve otomatik fiyatlama mekanizmalarıyla uyumlu olacağı bir görünüm varsayıyoruz.

2018 Yılında Yüzde 5 Düzeyinde İstikrar Kazanacağını Öngörüyoruz

Önümüzdeki döneme dair enflasyon tahminimizde bir önceki rapora göre değişiklik yapmadık. Enflasyonu düşürmeye odaklı ve kararlı bir politika duruşu altında, enflasyonun yüzde 5’lik hedefe kademeli olarak yakınsayacağı; 2016 yılında yüzde 7,5’e, 2017 yılında ise yüzde 6’ya geriledikten sonra 2018 yılında yüzde 5 düzeyinde istikrar kazanacağını öngörüyoruz.
Bu çerçevede enflasyonun yüzde 70 olasılıkla, 2016 yılı sonunda yüzde 6,6 ile yüzde 8,4 aralığında, orta noktası yüzde 7,5, 2017 yılı sonunda ise yüzde 4,3 ile yüzde 7,7 aralığında, orta noktası yüzde 6, gerçekleşeceğini tahmin ediyoruz.

‘’Ham Petrol Fiyatını 44 Dolara Yükselttik’’

Petrol ve ithalat fiyatları bir önceki enflasyon raporu dönemine göre bir miktar yükselmiş bulunuyor. Nisan enflasyon raporu varsayımlarına göre, hem ham petrol fiyatlarını hem de ABD doları cinsinden ithalat fiyatlarını yukarı yönlü güncelledik. Nisan ayındaki raporda ham petrol fiyatının 2016 yılında ortalama 40 dolar olacağını varsaymıştık, bu varsayımı 44 dolara yükselttik. Ortalama ithalat fiyatlarının yıllık yüzde değişimine dair varsayımımızı da 2016 yılı için 0,4 puan yukarı yönlü güncelledik.

‘’Gıda Fiyatlarında Aşağı Yönlü Bir Düzelme Yaşanacağını Bekliyoruz’’

Gıda fiyatlarında yılın ilk çeyreğinde işlenmemiş gıda grubu kaynaklı çok belirgin bir düşüş görüldü. Ancak bu düşüş ikinci çeyrekte yerini yeniden yükselişe bıraktı. Yine de gıda enflasyon patikası haziran ayı itibariyle nisan enflasyon raporunda öngörülen patikaya yakın gerçekleşti. Yakın dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen yukarı yönlü hareketlenme, Temmuz ayında gıda enflasyonunun belirgin şekilde yükselmesine neden olacaktır. İlerleyen dönemde ise gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir düzelme yaşanacağını bekliyoruz.

‘’Gıda ve Tütün Fiyatları Temmuz Ayında Enflasyon Yükselmesine Neden Olacaktır’’

Nisan enflasyon raporu sonrası dönemde Türk Lirası dalgalı bir seyir izlerken, petrol fiyatları bir miktar yükseldi. İthalat fiyatları ise nisan tahminlerimize oldukça yakın bir seyir izledi. Önümüzdeki dönemde Türk Lirası cinsi ithalat fiyatlarının önceki rapor dönemine kıyasla daha yüksek olacağını öngörüyoruz. Ancak yılın ikinci yarısında iç talepteki ılımlı seyre bağlı olarak bu gelişmenin enflasyon üzerindeki etkisinin sınırlı kalacağını düşünüyoruz. Yakın dönemde işlenmemiş gıda fiyatlarında gözlenen yukarı yönlü hareketlenme ve tütün fiyatlarındaki ayarlamalar temmuz ayında enflasyonun belirgin şekilde yükselmesine neden olacaktır. İlerleyen dönemde ise gıda fiyatlarında aşağı yönlü bir düzelme yaşanacağını öngörüyoruz.

Ayrıca kısa vadede çekirdek enflasyonda bir önceki rapor dönemine kıyasla yıl genelinde daha ılımlı bir seyir bekliyoruz. Tütün fiyatlarındaki artışın 2016 yıl sonu enflasyon tahminini önceki rapora kıyasla yükseltici etkide bulunacağını ancak temel enflasyon eğiliminde gözlenen iyileşme ve iktisadi faaliyetteki gelişmelerin bu artışı telafi edeceğini tahmin ediyoruz.

Bu değerlendirmeler ışığında 2016 ve 2017 yıl sonu tüketici enflasyon tahminlerini de değiştirmemiş bulunuyoruz.

‘’Finansal İstikrarı Koruma Yönelik İhtiyaç Duyulacak Tüm Önlemleri Alacağız’’

Çetinkaya, gerekli görülmesi halinde, finansal istikrarı korumaya yönelik ihtiyaç duyulacak tüm önlemleri alacaklarını belirterek, “Küresel risk iştahının olumlu seyri ve alınan tedbirler sayesinde yurt içi belirsizliklerin etkisinin geçici ve sınırlı olacağını değerlendiriyoruz” dedi ve önümüzdeki dönemde para politikası duruşunun enflasyon görünümüne bağlı olacağının altını çizdi.

Çetinkaya’nın açıklamalarına göre, finansal olmayan kesime kullandırılan kredilerin yıllık büyüme oranı 2016 yılı ikinci çeyreğinde yüzde 9,5’e geriledi. Bu dönemde, 2014 yılı başından itibaren olduğu gibi, ticari krediler tüketici kredilerine göre daha yüksek bir oranda büyümeye devam etti. Kredi büyümesi ve kompozisyonundaki bu gelişmeler dengelenme sürecine ve finansal istikrara katkı vermeye devam etmekte. 13 haftalık ortalamaların yıllıklandırılmış büyüme hızlarına bakıldığında ise hem ticari kredilerde hem de tüketici kredilerinde büyüme eğilimleri 2016 yılı başından itibaren bir toparlanma sergiledi. Ancak bu toparlanma büyük ölçüde mevsimsel etkilerden kaynaklandı. Büyüme oranları hala geçen yıl ortalamalarının altında seyrediyor. Çetinkaya, tüketici kredilerinin risk ağırlıklarına dair yapılan düzenlemeler, ücret gelişmeleri ve küresel finansal koşullarda yaşanan iyileşmelerin önümüzdeki dönemde kredi büyümesini “destekleyici” yönde etkileyeceğini ifade etti.

‘’İkinci Çeyrekte Çekirdek Gruplarda Enflasyon Geriledi’’

2016 yılının ikinci çeyreğinde tüketici enflasyonunun bir önceki çeyreğe kıyasla 0,18 puan artarak yüzde 7,64 oranıyla Nisan Enflasyon Raporu öngörüsü ile uyumlu gerçekleştiğini söyleyen Çetinkaya, şöyle devam etti:
“Enflasyonda kaydedilen yükselişte işlenmemiş gıda ve enerji fiyatları belirleyici olurken bu dönemde çekirdek enflasyonu oluşturan temel mal ve hizmet gruplarında yıllık enflasyon geriledi. Böylece, Nisan Enflasyon Raporu ile uyumlu bir şekilde, işlenmemiş gıda ve tütün dışı enflasyon bu çeyrekte azalış kaydetti. Yıllık enflasyon üzerindeki birikimli kur etkileri azalmaya devam ederken başta petrol olmak üzere, ithalat fiyatlarında ise bu dönemde artış kaydedildi. Dolayısıyla yılın ikinci çeyreğinde gıda ve enerji gruplarında enflasyon yükselirken çekirdek gruplarda enflasyon geriledi.”

‘’İşlenmemiş Gıda Fiyatlarındaki Görünümün İkinci Çeyrekte Bir Miktar Bozuldu’’

Yılın ilk çeyreğinde ılımlı seyreden işlenmemiş gıda fiyatlarındaki görünümün ikinci çeyrekte bir miktar bozulduğunu dile getiren Çetinkaya, “Her ne kadar son dönemde yemek hizmetleri fiyat artışlarında yavaşlama gözlense de, gıda fiyatlarındaki harekete bağlı olarak yılın ikinci çeyreğinde gıda ve yemek hizmetleri grubunun yıllık enflasyonu yüzde 7,65’e yükseldi. Diğer taraftan, bu dönemde gıda ve yemek hizmetleri hariç yıllık enflasyon kademeli azalışını sürdürdü. Yılın ikinci çeyreğinde çekirdek kalemlerdeki iyileşme, gıda ve enerji kaynaklı enflasyon artışını kısmen dengeledi” dedi.

‘’İktisadi Faaliyet Ilımlı ve İstikrarlı Şekilde Büyümeye Devam Ediyor’’

Çetinkaya, reel ekonomiye dair vereceği temel mesajın “iktisadi faaliyetin ılımlı ve istikrarlı şekilde büyümeye devam ettiği” yönünde olduğunu söyledi ve ekledi:
“2016 yılının ilk çeyreğinde GSYİH Nisan Enflasyon Raporu’nda ortaya konulan görünümle uyumlu bir seyir izleyerek dönemlik bazda yüzde 0,8, yıllık bazda ise yüzde 4,8 oranında artmış bulunuyor. Harcama yönünden incelendiğinde, yıllık büyümenin beklentilerimizle uyumlu şekilde nihai yurt içi talep kaynaklı olduğunu, net ihracatın katkısının ise negatif olduğunu görüyoruz. Bu dönemde, nihai yurt içi talebin büyümeye katkısı tüketim harcamalarından gelmiştir.

Yılın ikinci çeyreğinde de mevcut göstergeler iktisadi faaliyetin ılımlı seyrettiğine işaret ediyor. Sanayi üretimi Nisan-Mayıs döneminde bir önceki çeyrek ortalamasına göre yüzde 0,4 oranında geriledi. İkinci çeyrekte yurt içi talebe ilişkin satış, üretim ve ithalat göstergeleri de dönemlik bazda artışa işaret ediyor olmakla birlikte, bu artışın ilk çeyrekten daha düşük oranda gerçekleşebileceğine dair sinyaller bulunuyor. Buna ilave olarak, Nisan-Mayıs dönemi dış ticaret verilerine göre dış talebin büyümeye olumlu katkısının sınırlı olacağını tahmin ediyoruz.”

‘’Yurt İçinde Yaşanan Gelişmeler Bir Miktar Aşağı Yönlü Risk Oluşturdu’’

2016 yılının geneli değerlendirildiğinde büyümenin temel kaynağının iç talep olacağını ifade eden Çetinkaya, belirgin ücret artışlarına rağmen istihdamda gözlenen olumlu seyrin, gelir kanalı üzerinden tüketim talebini desteklemeye devam edeceğini belirtti.
Çetinkaya, büyümeye ilişkin riskler değerlendirildiğinde son dönemde yurt içinde yaşanan gelişmelerin turizm gelirleri kanalıyla iktisadi faaliyet ve cari denge üzerinde kısa vadede bir miktar aşağı yönlü risk oluşturduğunu söyledi.
2016 yılında iç talebin özellikle tüketim harcamaları kaynaklı olarak artacağını ve dış talebin ihracat pazarlarında öngörülen ılımlı büyümenin etkisiyle toparlanma eğilimi sergileyeceğini kaydeden Çetinkaya, “Talep kompozisyonundaki bu görünüme rağmen süregelen makroihtiyati tedbirler ve düşük seyreden emtia fiyatlarını birlikte değerlendirdiğimizde cari işlemler dengesindeki iyileşmenin 2016 yılında devam etmesini bekliyoruz” diye konuştu. 
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.