Bahçeli: CHP Altı Oku ‘Kandil’ Mağara Girişine Astı!

-MHP Lideri Devlet Bahçeli, "zillet ittifakı"nın Türk polisine "işkenceci" diyen devasız edepsiz bir zihniyetin ev sahipliğinde ancak bu kez Atatürk posterli toplandığını belirterek, "Yeni müttefikleri Kuytul. 6 artı 2 oldular" dedi.

-Bahçeli'den patates soğan siyasetine uyarı: "Fakat zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri de asla iyi niyetli göremeyiz, görmeyeceğiz. Devletimiz ve hükümetimiz tüm meselelere hakimdir. Türkiye’nin altını oymaya, toplumsal barışını bozmaya, huzur ve istikrarını sabote etmeye kalkışan zillet korosunu açık açık uyarıyorum, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız, bununla kalmaz kendinizi de ateşe vermiş olursunuz."

-Devlet Bahçeli Amerikan filosuna 1968'de saldıran eski orak-çekiçli komünistlerin bugün o filonun tayfası haline geldiğini bildirdi.

ANKARA (ANKA) - MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, CHP'li tabanın bulunduğu bölgelerde yapılan MHP bölge toplantılarının başarılı geçtiğini belirterek, "CHP’ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü, kimlerin ve hangi vahim senaryoların peşinden tıpkı kurumuş yaprak gibi sürüklendiğini üstüne basa basa ifade ettik. 131 seçim bölgesinde CHP yönetiminin yakalandığı iflah olmaz hastalığı, altı oku Kandil’in mağara girişine nasıl astığını detaylarıyla anlattık" dedi. Devlet Bahçeli Rusya-Ukrayna tartışmalarıyla ilgili olarak Amerikan filosuna 1968'de saldıran eski orak-çekiçli komünistlerin bugün o filonun tayfası haline geldiğini bildirdi. Türk polisine "işkenceci" diyen bir partinin ev sahipliğinde ikinci toplantısını yapan millet ittifakına 8'inci ortağın "Kuytul" olarak kaydedildiğini anlatan Bahçeli, patates-soğan vb fiyat artışları üzerinden siyaset tasarlayanların kendilerini ateşe vermiş olacaklarını bildirdi.

MHP Lideri Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısındaki konuşmasında "zillet ittifakı"nın Türk polisine "işkenceci" diyen devasız ve edepsiz zihniyetin ev sahipliğinde, ama bu defa Atatürk posterinin duvara asıldığı bir odada, yine yuvarlak masa etrafında bir araya geldiklerini belirterek, "Daha önceki toplantılarını 6+1 formatında yapan bu partiler, şimdi Kuytulcuları da alarak sayıyı 6+2’ye çıkarmışlardır. Masa altına saklanan sabıkalı ve suçlu sayısı böylelikle ikiye ulaşmıştır. Bu ittifakın adı zillet olduğu kadar aynı zamanda Kuytul ittifakı olarak hafızalara kazınmıştır. Gönül ister ki, dürüst olsunlar, mert olsunlar, HDP ile Kuytul’u da yanlarına alarak yuvarlak masanın çapını genişletsinler" dedi.

Bahçeli millet ittifakını oluşturan altı siyasi partinin ortak imzasıyla yayımlanan bildiride yine hiçbir bulunmadığını bildirdi.

Kılıçdaroğlu'nun “altımız da birbirimize benziyoruz” sözüne "Allah var ya doğru bir noktaya temas etmiştir. Bizim de dediğimiz aynısıdır. Ancak yedekte bekleyen, masa altında sıkışıp kalan siyasi bölücülerle münafık soytarı Kuytulu da ihmal etmemesi tavsiye ve temennimizdir" diye karşılık verdi.

Zillet ittifakı partilerinin ortak açıklamasının "evlere şenlik, trajikomik" olduğunu kaydeden Bahçeli şöyle devam etti:

"Altına imza attıkları metnin bir akıl tutulmasına, vahim bir çarpıklığa ve baştan ayağa tutarsızlığa çanak tuttuğu hakikaten belgelenmiştir. Dünya, Türkiye’nin dış politikadaki stratejik ve mukayeseli yükselişini konuşuyorken, bu zillet ittifakı anlaşılan gelişmeleri tribünden izlemekten, gerçekleri itiraf ve ifadeden aciz ve mahrum kalmıştır. Rusya ile Ukrayna arasındaki krizin, akılcı, tutarlı ve ülkemizin orta ve uzun vadeli stratejik menfaatlerini dikkate alan bir dış politikanın önemini bir kere daha gösterdiğini iddia etmişler ve yüz kızartıcı bir yanlışın faili olmuşlardır. Bunlar hacıyatmaz gibi, düşüp düşüp kalkıyorlar. Ne dediklerini kendileri de bilmiyorlar. Derslerine çalışmıyorlar, densizliklerine aldırmıyorlar. Altı partinin ortak açıklamasında yer bulan bu saçma sapan değerlendirmeye karşı biz de diyoruz ki, hepinize geçmiş olsun, bu yakalandığınız illet hastalık gözünüzü perdelediği gibi, vicdanınızı da pençelemiştir."

"Kemal Kılçdaroğlu, sözde darbe davalarının sanıklarını tekrar yargılamaktan bahseden selamsız Babacan’ın yüzüne nasıl bakabilmiştir?" diyen Bahçeli, "Kılıçaroğlu'nun buna karşılık cevabı ne olmuştur? Sayın Kılıçdaroğlu, 'burunlarından fitil fitil getireceğiz' haykırışını, bu selamsızın gözünün içine baka baka söyle de sözünün arkasında mısın değil misin öğrenelim. Haydi yap da görelim. Yüreğin varsa konuş da gerçek düşünceni bilelim. Birbirlerinin kuyusunu kazan bu ittifakın Türkiye’nin geleceğinde bırakınız söz sahibi olmasını, bunun konuşulması dahi akla ve mantığa bühtandır. Türk milleti bunlara müsaade etmeyecek, 2023 yılının Haziran ayında sandığa gömecektir" dedi.

-CHP ALTI OKU KANDİL MAĞARA GİRİŞİNE ASTI

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, "CHP’ye oy veren kardeşlerimize, parti yönetiminin ne hallere düştüğünü, kimlerin ve hangi vahim senaryoların peşinden tıpkı kurumuş yaprak gibi sürüklendiğini üstüne basa basa ifade ettik" diyerek MHP bölge toplantılarını işaret ederek, "131 seçim bölgesinde CHP yönetiminin yakalandığı iflah olmaz hastalığı, altı oku Kandil’in mağara girişine nasıl astığını detaylarıyla anlattık" dedi.

-TARIM, ENERJİ, FİYAT ARTIŞLARI...

Türkiye’nin üç ana başlık altında acil ve stratejik tedbirler almasının milli bir zaruret olarak karşılarında olduğunu belirten Bahçeli, önce gıda güvenliğinin tam ve eksiksiz sağlanması gerektiğini bildirdi.

Konuyla ilgili Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Cumhurbaşkanımızın hassasiyeti, yaptığı açıklamalarının, Tarım ve Orman Bakanlığının kayda değer ve önleyici adımlarının milleti rahatlattığını anlatan Bahçeli, şunları söyledi:

"Hem doyacağız, hem doyuracağız, hem de kendi kendimize yeten bir ülke olacağız. Bu nedenle ekilebilir tarım arazilerini genişletmek ve çiftçilerimizi desteklemek zorundayız. Bizim düşüncemize göre, tarım sektörünün; yüksek verimlilikle ve kaliteli ürün üreten, teknoloji kullanabilen, ülke insanını besleyebilen ve ihracat kapasitesi yüksek, büyümeye sürdürülebilir katkı sağlayan bir yapıya kavuşturulması esastır. Bu sektör; üretim, işleme ve pazarlama boyutlarıyla bütüncül bir yapıya kavuşturulmalıdır. Üretici örgütlerinin güçlendirilmesine, tarımsal işletmelerin rekabet güçlerinin arttırılmasına ve pazarlama ağlarının geliştirilmesine ağırlık verilmelidir. Çiftçilerimize sağlanacak devlet desteği ürünün arz ve talebini dikkate alan, üreticinin yoksulluğunu ortadan kaldıran, refah artışı sağlayan, girdi maliyetlerini azaltan, üretim maliyeti ve ürün fiyatı dengesini gözeten, afetlere karşı koruyan bir anlayışla yapılandırılmalıdır. Ülkemiz şartlarına uygun yüksek verim ve kalitede tohum, fide, fidan ve damızlık hayvan geliştirilmesi ve üretimi desteklenmeli, dış bağımlılığa son verilmelidir. Tarımsal ürünlerin çeşitlendirilmesi, verim ve kalitenin yükseltilmesi, yerinde işlenerek katma değer elde edilmesi, istihdam sağlanması, marka olarak pazarlanmasına dayalı temel tarımsal yapılanma oluşturulmalıdır. Bunun yanında yatırım ve teknolojiyi kırsal alanlara yöneltmek üzere, tarım-sanayi entegrasyonunun sağlandığı kırsal cazibe birimleri olan 'Tarım Kentleri' kurulmalıdır.Ülkemizde gıda güvenliği ve güvenilirliği çağdaş normlara, herkesi kapsayacak ve koruyacak seviyelere ulaştırılmalıdır. Bizim bu alanlarda yapılacak her girişime desteğimiz tamdır."

-ÜRÜN ÜZERİNDEN PROVOKASYON YAPANLAR KENDİLERİNİ ATEŞE VERİR!

İkinci stratejik tedbir olarak enerji arz güvenliğinin temin ve takviye edilmesinin önemine değinen Bahçeli, "Üçüncü stratejik tedbir olarak,  özellikle bazı mal ve hizmetlerin, yine bir kısım gıda ve diğer ürünlerin fiyatlarında görülen hormonlu artışlara karşı caydırıcı ve etkili önlemlerin sürdürülebilir mahiyette alınmasıdır. Dün domates, soğan, patates, patlıcan diyerek ortalığı karıştırmaya çalışanlar, bugün farklı ürünlere bel bağlamışlar, kendilerine alçakça ve kurnazca bir fırsat kapısı açmaya yeltenmişlerdir" dedi.

Bahçeli şöyle devam etti:

"Anlaşılan 2023’e kadar bu karanlık kampanya hız kesmeyecek, farklı boyut ve içeriklere bürünerek gıda güvenliğimizi ve sosyal bünyemizi tehdide devam edecektir. Fakat zillete düşüp fiyat artışlarından siyasi propaganda konusu çıkarmaya heves edenleri de asla iyi niyetli göremeyiz, görmeyeceğiz. Devletimiz ve hükümetimiz tüm meselelere hakimdir. Türkiye’nin altını oymaya, toplumsal barışını bozmaya, huzur ve istikrarını sabote etmeye kalkışan zillet korosunu açık açık uyarıyorum, ateş olsanız cürmünüz kadar yer yakarsınız, bununla kalmaz kendinizi de ateşe vermiş olursunuz."

-ALTINCI FİLOYU DENİZE DÖKEN ESKİ ORAK ÇEKİÇLİLER BUGÜN O FİLONUN TAYFASI

Putin ile Zelenski’nin yüz yüze görüşmelerini en kısa zamanda İstanbul’da yapmasını, savaşı barışla düğümlemelerini istediklerini belirten Bahçeli eski komünistlerin Amerikancı kesildiklerini belirterek Türk soluna ağır ithamlarda bulundu:

"Ne ibret verici bir çelişkidir ki, geçmişte orak çekiç flamasını sallayan, Rusya yanlısı olarak mangalda kül bırakmayan gedikli Marksist-Leninist ve Sosyalistler bugün bir numaralı Amerikancı kesilmişlerdir. Rusya’nın karşısında Batı’nın sözcülüğünü yapanlar hastalıklı sömürge kalıntıları olduklarını acıklı şekilde göstermişlerdir. İstanbul Dolmabahçe rıhtımına demirleyen ABD’nin 6’ıncı filosuna 17 Temmuz 1968’de saldıranlar ve onların izinden yürüyenler, geldiğimiz bu aşamada utanmadan, sıkılmadan, hiçbir mahcubiyet duymadan o filonun tayfası, kurşun askeri haline gelmişlerdir. Bunların dünü mü doğruydu? Yoksa bugün yaptıkları mı doğrudur? Bu Komünist tertipçilerin kimin hesabına kiralandığı artık nettir. Bize göre bu namertlerin dünü de yanlıştı, bugünü de yanlıştır. Yeri gelir Rusya yanlısı, yeri gelir ABD taraftarı olurlar, ancak Türkiye’yi ve Türk milletini hayatta ağızlarına alamazlar, almaya da efendileri izin vermez. Batının ve batılın içimize yuvalanmış misyonerleri küresel emperyalizmin gönüllü tetikçisi, küresel cinayet ve ihanet planlarının da görevli takipçileridir. Türkiye nerede duruyorsa, bunlar karşısında yer alır. Türkiye ne yapıyorsa, bunlar kara çalmak için hazır kıta bekler. Biden devşirmelerinin, emperyalizm kuklalarının, Sosyalist maskeli taşeron şarlatanların ülkemize yönelik kurulmuş tuzak, yönlendirilmiş beşinci kol faaliyeti olduğunu artık hiç kimse yok sayamaz, olmaz öyle şey diyemez. İşte CHP bunların topal siyaset ayağıdır. Zilletin diğer ortakları bunların motivasyon ve moral aşısıdır."

"Muhtaç olduğumuz kudret damarlarımızdaki asil kanda mevcutken, başka yerlerde, başka başkentlerde, zulüm projelerinin kanlı sayfalarında ikbal ve kudret arayanlar iki dünyalarını da kaybetmiş sefillerdir" diyen MHP Lideri "Zillet ittifakının Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşta, ABD’nin başını çektiği batı bloğuna aleni yandaşlık ve kandaşlık yapması siyasi bir tercihten daha çok sırf göze girmek, ruhsat almak, taltif beklemek üzerine şekillenmiş küstah ve köhne bir sapmadır. Bunlara gelin Türkiye’nin hak ve çıkarlarını anlatın, savunun derseniz, önce çıkarlarına, öncelikle neyi kazanıp neyi kaybedeceklerine bakarlar, ona göre siyasi konumlarını belirlerler."

Dün Türkiye’yi hedef alan Biden’ın bugünkü hedef ülkesinin Rusya olduğunu anlatan Bahçeli, "Bu şaibeli zihniyet, Ukrayna’da masum çocukların ve insanların ölümüne karşı çıkarken, Afganistan’da, Irak’ta, Suriye’de, Bosna’da, Yemen’de milyonlarca kadın, yaşlı, yetişkin ve çocuğun ölmesine geçmişte niye itiraz edemedi, neden sesini yükseltemedi?" diye sordu.

-MAYINLAR İĞNE ADA'YA NASIL GELDİ?

Bahçeli ABD'nin bu savaştan rahatsız olmadığını, bilakis uzamasından ve şiddet dozunun arttırılmasından yana olduğunu kaydederken "Zira stratejik çıkarlarına ve küresel hedeflerine uygun olan budur. Kıyılarımıza kadar yüzen serseri mayınların kimlerin tezgahı olduğu, İğne Ada’ya kadar nasıl geldiği, Türkiye’nin başına nasıl bir çorap örülmek istendiği işin özünde muamma değildir. Geçmişin tecrübeleri göz önüne alınarak çok dikkatli, temkinli ve uyanık olmak hayati derecede mühimdir. Yine bu savaş çerçevesinde, zayıflayan NATO ve Transatlantik bağlar yeniden güç toplamıştır. Kanlı savaş NATO’ya yeni bir ruh katmış, kurumsal işleyişini güçlendirmiş, öldüğü söylenen beyin yeniden çalışmaya başlamıştır. Yani ABD’nin başını çektiği NATO Rusya ile Ukrayna arasındaki şiddet ve dehşet rekabetinden kazançlı çıkmıştır. Zaman zaman NATO’nun genel tutumuyla ters düşen Almanya hükümeti ise Rusya ile enerji ticaretinin tamamen durdurulmasının mümkün olmadığını ileri sürerek uygulanan yaptırımları kırmıştır" dedi.

Beğenilse de beğenilmese de Türkiye'nin bir NATO üyesi olduğunu kaydeden Bahçeli, "Aynı zamanda ve ne yazık ki, bizzat ittifak ortaklarının yaptırımına muhatap kalan da bir NATO ülkesidir. Buna rağmen takip edilen politikalar milletimizin arzu ve beklentilerine uygun olup, Türkiye hiçbir ittifakın, hiçbir ülkenin kule nöbetçisi, sınır devriyesi, cephe ülkesi, gözü kapalı silahşoru değildir, olmayacaktır. Biz ne Rusya’dan ne de Ukrayna’dan taviz veremeyiz. Birisini diğerine tercih edemeyiz. Başkent Ankara’nın tarihi vizyonuyla hareket eder, barışın, huzurun, kalıcı çözümün müdafaasını ahlak ve akıl dolu bir siyasetle, egemenlik haklarımıza halel gelmeden yaparız, bunun da hayırlı sonuçlarını Allah’ın izniyle alırız" dedi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.