Öne Çıkanlar deprem KENAN DOĞULU meclis gülben ergen İrem Derici tarkan Ebru Gündeş ambulans kıbrıs paris çin İYİ Parti Ankara Milletvekili Prof. Dr. Kürşad Zorlu

"Benim Bütün Hayatım FETÖ'yle Mücadeleyle Geçti"

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Ben mağdurlara sahip çıkıyorum diye bana kızıyorlar, ‘FETÖ’cü’ diyolar. Benim bütün hayatım FETÖ’yle mücadeleyle geçti, bütün hayatım. Her zaman, her ortamda söyledik, benim bütün hayatım demokrasi mücadelesiyle, insan hakları mücadelesiyle geçti” diye konuştu.

Bir dizi program için Bursa’da bulunan Kılıçdaroğlu, Merinos Atatürk Kongre Kültür Merkezi’nde Bursa Hemşehri Dernekleri temsilcileri ile buluştu. Burada konuşan Kılıçdaroğlu, Türkiye’nin 15 Temmuz’da, cumhuriyet tarihinde ilk kez bir darbe girişimine karşı topyekün cephe aldığını ifade etti. Bunun ülke tarihi için çok önemli bir fırsat olduğunu kaydeden Kılıçdaroğlu, “Nedir fırsat, siyasette uzlaşma kültürü. Demek ki hep beraber darbeye karşı direnebiliyoruz, hep beraber demokrasiyi savunabiliyoruz” dedi.
Toplantıdan önce “mağdur ailelerle” bir araya geldiğini anlatan Kılıçdaroğlu, “Peki şimdi geldiğimiz nokta nedir? Bir öğretmen düşünün, bir sabah kalıyor bir KHK ile devlet memuriyetinden atılmış. Yetiyor mu, hayır, hapse atılmış. Yetiyor mu, hayır, banka hesaplarına el konulmuş. Yetiyor mu, lojmandaysa lojmandan da atılmış. Mahkeme kararı yok. Sabah bir arkadaşım anlattı, bu öğretmenin eşi geçinmek için iş arıyor. Kimse iş vermiyor. Çocuklar açlıktan mı ölecek? İktidar partisinin bir milletvekili, ‘ağaç kökü yesinler’ diyor. Şimdi, hepinizden istirham ediyorum, elinizi vicdanınıza koyun ve düşünün. Şu bireyseldir, bir kişinin kabahati olabilir. Eşinin, çocuklarının kabahati yoktur. Hele hele çocuğun hiçbir kabahati yoktur” diye konuştu.

Kılıçdaroğlu, “Darbe sürecinde asıl sorgulanması gereken şudur, sen Türkiye’yi bir darbe sürecine nasıl getirdin, o makamlara bu adamları nasıl yerleştirdin? O sınav sorularını nasıl çaldırttın? Gariban vatandaştan hesap soruyorsun. ‘Mağdur yok’ diyorlar. 15 günlük bebek anne sütü emecek, annesinden ayırırsanız mağdur yaratmış olursunuz. Biz kimse yargılanmasın demiyoruz ama mahkemeye çıkmadan kişiyi suçlu ilan ederseniz orada demokrasiyi bitirmiş olursunuz” dedi.

-“MAĞDURLARA SAHİP ÇIKIYORUM DİYE ‘FETÖ’CÜ’ DİYOLAR”-

Gelinen noktada sivil toplum kuruluşlarına da büyük görevler düştüğünü kaydeden Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:

“Ben mağdurlara sahip çıkıyorum diye bana kızıyorlar, ‘FETÖ’cü’ diyolar. Benim bütün hayatım FETÖ’yle mücadeleyle geçti, bütün hayatım. Her zaman, her ortamda söyledik, benim bütün hayatım demokrasi mücadelesiyle, insan hakları mücadelesiyle geçti. Demokrasiyi, insan haklarını, kadın-erkek eşitliğini, yargı bağımsızlığını her konuda savundum. Yenikapı’da da söyledim, 12 madde halinde saydım; ‘kışlaya siyaseti sokmayın, camiye, adliyeye siyaseti sokmayın’ dedik. Bunlar üzerinden siyaset yapılmaz.
Siyasetin işi, vatandaş işsizse iş bulacaksın, aile yoksulsa yoksulluğunu gidereceksin, uluslararası arenada ailenin onurunu koruyacaksın. 14 yıldır bu ülkede yurt sorunu çözülmedi. Yurt binası yapmak bu kadar mı zor, bir yılda çözülür. ‘Çocuğu niye sen cemaatin yurduna gönderdin’ diye, çocuk yurda gitmiş, üniversiteyi bitirmiş, devlet memuru olmuş, ‘yurda gittin’ diye devlet memurluğundan atıyorsun, yurt yapmayan adama hiçbir şey demiyorsun. Olmaz. Sen yurt yaptın da o çocuk o yurda mı gitmedi. Hepimizin sorumluluklarını ve görevleri var.”

-“NASIL MÜCADELE EDİLECEĞİNİ BİLMİYORUZ”-

Kılıçdaroğlu, suçsuz yere tutuklananların da olduğunu belirterek, “Yazık günahtır, diyoruz. Mesela er ve erbaşlar; erlerin tamamını almışsınız, ‘15 Temmuz’da niye dışarı çıktın’ diye hepsini hapse atıyorsunuz. Dedim ki, bu erler emre uyarlar. Sen eri değil ona talimatı veren adamı tutuklayacaksın kardeşim, erin ne günahı var? Yanlış yapıyoruz, nasıl mücadele edileceğini de bilmiyoruz. OHAL çıkardılar, biz karşı çıktık, doğru bulmadık. Şimdi, ‘her şeyi biz yapacağız’ diyorlar. Olmaz, parlamentonun devre dışı bırakıldığı bir yerde demokrasiden söz edilemez” diye konuştu.

-“YARIN DÜŞMANIMIZ BİR DEVLET TARAFINDAN KANDIRILMAYACAĞINI KİM GARANTİ EDER”-

Vatandaşın iktidarı sorgulaması gerektiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, “Milli eğitimi, bakanlıkları, üniversiteleri Fethullah Gülen cemaatine teslim edersiniz, sonra dönersiniz ‘bizi kandırdılar’ dersiniz. Bir siyasi iktidar eğer bir grup, bir kişi, bir dernek, bir cemaat tarafından kandırılmışsa yarın bizim düşmanımız bir devlet tarafından kandırılmayacağını kim garanti eder” dedi.

-“BİR BAŞKA ÜLKEYE BU KADAR BAĞIMLI DÜNYADA İKİNCİ BİR DEVLET YOKTUR”-

Rusya ile enerji alanında imzalanan anlaşmalara işaret eden Kılıçdaroğlu, “Rusya ile ilişkilerimiz düzeldi, gayet güzel ama devleti yönetenler devletin geleceğini risk altına sokmamak zorundadır. Enerjide yüzde 50’nin üzerinde Rusya’ya bağlıyız, dünyada böyle bir devlet yok. Yarın kavga ettiğimiz zaman, yarın savaş çıktığı zaman düğmeye basınca Türkiye’de enerji bitecek. Aklı başında bir devlet, bir yönetim, bir hükümet bu tür antlaşmaların altına imza atmaz, çeşitlendirir. Geleceği düşünür çünkü. ‘Yarın ilişkiler bozulursa ne olacak benim halim’ der. Bir başka ülkeye bu kadar bağımlı dünyada ikinci bir devlet yoktur. Hiçbir kimse bir başka devlete kendisini bu kadar bağımlı hale getiremez. Türkiye’nin geleceğini düşündük mü? Türkiye’nin geleceğini bir şekliyle ateşe atıyoruz, bunu düşündük mü? Devlet yönetimini sıradan bir yönetim değildir.  Liyakat esası vardır, işi ehline vermek vardır” diye konuştu.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.