Cumhurbaşkanı Erdoğan: Bu Husumete Dava Arkadaşlarımız Nasıl Katıldı Yazıklar Olsun

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, son Kanun Hükmünde Kararname’de yer alan sivillere yargı muafiyeti getiren maddenin tartışılması üzerine “Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızın bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor? Yazıklar olsun” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, AK Parti Kastamonu 6. Olağan İl Kongresi’nde gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun yayımlanan son KHK’da yer alan ‘tek tip kıyafet’e yönelik eleştirilerine ilişkin, “Tek tip elbiseyle ilgili söylediği şeye bak ‘onların yakınları yok mu? Onları o halde gördükleri zaman ne yapacaklar üzülmeyecekler mi?’ diyor.  Sen ne cins bir adamsın. Sen benim 251 şehidimin yakınlarını düşünmüyorsun, bunların yakınları, evlatları, kardeşleri şehit olduğu zaman ne yapıyorlar diye düşünüyor musun? Yok niye düşünsün ki 15 Temmuz gecesi saat 23.17, havalimanına gelip Bakırköy'deki belediye başkanının evinde istirahate çekilip oradan kahvesiyle beraber televizyondaki darbeyi seyreden bir adamdan başka ne bekleyebilirsin ki. Utanmadan bir de şunu söylüyor ‘Cumhurbaşkanı bana haber verseydi ben onu beklerdim’.  Ben haberi verdim ben haberi tüm milletime verdim” diye konuştu.

“ Tüm Sınır Bölgelerimizi Güvenli Hale Getireceğiz”

“Afrin'i ve Münbiç'i teröristlerden arındırdığımızda buraların asıl sahibi olan kardeşlerimiz evlerine yeniden kavuşacaklardır. Ardından Tel Abyad ve Resulayn'dan başlayarak tüm sınır bölgelerimizi güvenli hale getireceğiz” diyen Erdoğan, sınır bölgelerinin bir terör koridoru olarak Türkiye’ye tehdit oluşturduğunu ifade etti. Erdoğan, kimsenin sınırın karşı tarafındaki güçlerin terör örgütü olmadığını iddia edemeyeceğini belirterek, “Madem Suriye'de her şey güllük gülistanlık, 3 milyonun üzerinde insan niye bizim topraklarımızda yaşamaya devam ediyor? Çünkü biz de bu insanlar da biliyor ki sınırın öte tarafında sadece örgüt isimleri, sadece örgüt işaretleri değişiyor, zulüm baki. Dün zalimin adı rejimdi, dün zalimin adı DEAŞ'tı, bugün zalimin adı YPG/PYD'dir. Biz DEAŞ'a ne yaptıysak bu örgüte de aynısını yapacak ve mutlaka sınırlarımızın ötesini güvenli hale getireceğiz” diye konuştu.

“Sorun Amerika'nın Bizimle Çalışmak İsteyip İstemediği”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, terör örgütlerine yapılan silah yardımlarına ilişkin, “Bizzat şahsıma bölgedeki örgütlere silah verilmeyeceği söylendiği günden beri yüzlerce tır değil, 4 bini aşkın tır, silah yüklü, zırhlı taşıyıcı yüklü.Bunlar Suriye'de sınırlarımız boyu dağıtılmakla kalmadı, bir de önümüzdeki yılın bütçesine bu iş için ödenek konuldu. Aldığı bu destekten dolayı şımaran bölücü terör örgütünün azgınlığı her geçen gün artıyor. Dolayısıyla artık sözün bittiği yerdeyiz. Bundan sonra sadece ve sadece icraata, uygulamaya bakacağız. Biz Suriye'de, Rusya ve İran'la nasıl çalışıyorsak Amerika'yla da aynı şekilde çalışmak istiyoruz. Sorun Amerika'nın bizimle çalışmak isteyip istemediğidir. Şayet Amerika bizimle çalışırsa memnun oluruz. Birlikte neler yapabileceğimize bakarız. Bize bir adım atana, biz misliyle mukabele etmekte çekinmeyiz. Esasen aramızda çözemeyeceğimiz hiçbir sorun da yoktur” dedi.

“Vize Krizini Kendileri Başlattı Kendileri Bitirdi”

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ABD ile Türkiye arasındaki vize krizinin geçtiğimiz günlerde çözülmesine de değinerek, şöyle konuştu:

“Vize krizini kendileri başlattılar ama şimdi de sağ olsunlar kendileri bitirdiler. Ne güzel. Biz böyle bir vize krizi istemedik ki. Şimdi kalktı, olması gereken buydu zaten.

“Terör Örgütünü Uzak Olmayan Bir Tarihte Tepeleyeceğiz”

Suriye meselesinde de aynısının olmaması için bir sebep yoktur. Ben bizzat Sayın başkana söyledim ‘siz niçin terör örgütüyle iş yapıyorsunuz’ siz bize hava desteği gibi konularda yardımcı olun biz Türkiye olarak buraya iki tugay gerekiyorsa göndeririz ve Özgür Suriye Ordusu’yla beraber burada DEAŞ’ın işini bitiririz. Bunu  heyetler arası görüşmelerde kendileriyle görüştük ama maalesef kendi generalleri olmaz demiş o da onları sözüne uyarak teröristlerle hareket etmeye karar verdiler. Bu ülke bizimle çalışmak istemezse ne yapacağız kendisi bilir. Bölgedeki herkes şu geçeği artık kabullenmelidir. Biz bu terör örgütünü çok da uzak olmayan bir tarihte öyle veya böyle tepeleyeceğiz. Talebimiz bu süreçte kimsenin ayağımıza dolaşmamasıdır.”

“İçimizden Bazıları Da Bu Kampanyaya Katıldı”

Erdoğan, son yayımlanan 696 sayılı KHK’nın sivillere yargı muafiyetine yönelik maddesine yapılan eleştirilere de yanıt verdi. Erdoğan, 15 Temmuz’dan iki hafta sonra, darbe girişiminin ardından o gece yaşanan hadiselerin ve yürütülen mücadelenin hukuki altyapısını oluşturması için pek çok Kanun Hükmünde Kararname yayımlandığını ve bazı kanunların çıkartıldığını belirterek, şunları kaydetti:

“Aynı hükümleri içeren düzenlemeye 15 Temmuz'da kahramanca, cesaretle darbecilere karşı koyan sivil vatandaşlarımız için de ihtiyaç duyulduğu görülmüştür. Yayımlanan son Kanun Hükmünde Kararname’de daha önceki ifadelerin aynısıyla bu konuda bir düzenleme yapılmıştır.

“Nasıl Oluyor Da Bir Anda Bay Kemal'in Kayığına Biniyorsunuz”

Nedense bir anda büyük bir gürültü koparılmaya başladı. Tuhaf kampanyalar başlatıldı. Hatta içimizden bazıları da bu kampanyaya katıldı. Tabi üzüldük yapmamaları gerekirdi. Ama bu katılanların ne yazık ki 16 Nisan'da aynı kampanyaya katıldığını görüyoruz. 16 Nisan’da da bugün bu kampanyaya katılanlar o zaman ‘Evet’ demediler, ‘Hayır’ dediler. Biz bir yolda beraber aynı dava arkadaşı değil miyiz? Gönüldaş değil miyiz? Nasıl oluyor da bir anda afedersiniz gidip Bay Kemal'in kayığına biniyorsunuz. Özellikle CHP'nin bazı milletvekilleri her türlü terbiye, ahlak ve haysiyet çizgisinin dışına taşan cümlelerle güya hükümete ama aslında milletimize hakaret etmeye başladı. Hele ana muhalefetin bir Muğla Milletvekili var ki, terbiyesiz, ahlaksız ifadelerle benim milletime saldırmıştır. Milletvekillerimiz bu adamla ilgili dava açacak, açmaları lazım. Tabi biz bunların cibilliyetini çok iyi bildiğimiz için yaptıkları terbiyesizliğe şaşırmadık. Bizi şaşırtan hiç beklemediğimiz bazı gelişmeler. Bu husumet kervanına bizim dava arkadaşlarımızın bir kısmı nasıl katıldı, nasıl katılıyor? Yazıklar olsun. Biz fazla bir şey söylemeyeceğiz ama lütfetsinler de bunu da söyleyelim. Çünkü birilerinin zil takıp oynamasına vesile oldukları için yazıklar olsun. Eğer onlar zil takıp oynuyorsa herhalde iyi yolda değilsiniz.

“Şayet Ortada Bir Hata Varsa Düzeltilir, Eksik Varsa Giderilir”

Diyelim ki bu kararnamede özellikle geçen ifadenin sıkıntısı yeni anlaşıldı. Yapılacak iş gayet basittir ilgili yerlere bu görüşler iletilir, konuşulur tartışılır gereği yapılır doğrusu budur. Bunun yerine CHP’nin ve bir takım terör örgütlerinin sırf millete hakaret için açtıkları yoldan gitmenin yolu fırsatçılıktır. Şayet ortada bir hata varsa düzeltilir eksik varsa giderilir, talep varsa karşılanır ama biz bunun akşam yatıp sabah kalkıp çıkarmadık ki günlerce haftalarca bunun üzerinde Cumhurbaşkanlığı, Başbakanlık, Parti olarak çalıştık.”