Siyasetçilere Duyurulur: “İkide Bir Cinsel Espri, Nevrotizm Olabilir”

CHP'de bazı siyasetçilerin kamuoyu gündemine ikide birde cinsel içerikli fıkra veya anı anlatarak gelmesinin toplumsal ahlak ve edep yanında "psikiyatri" boyutu olabileceği anlaşıldı.

Bir bilimsel araştırmaya göre örneğin son dönemlerde bazı CHP'li politikacılar tarafından kamuoyuna açık şekilde cinsel içerikli fıkra veya anekdot, anılar aktarılmasının "nevrotik" kişilikle ilgisi bulunabileceği belirtildi.

ANKARA(ANKA) - Cumhuriyet Halk Partisi'nde son dönemde bir belediye başkanının kamuoyu karşısında cinsel içerikli bazı fıkra, anekdot ve anıları açık bir şekilde ifade etmesi, karşısındaki topluluğa espri olarak çay fırlatması gibi olaylar tepki çekerken, yeni CHP genel merkezinin sessiz kalması da ayrı bir eleştiri konusu oldu. Bilim çevreleri bazı politikacıların mizah yaptıklarını sanarak çekinmeden kullandıkları cinsel içerikli espri, anekdot ve fıkraların ise kökteki "nevrotik" özellikle ilgili olabileceğini belirtti.

Örneğin, son dönemlerde bir belediyede bazı kamu çalışanlarının bilgisayarlarında porno içerikli malzeme bulunduğu haberleri üzerine o belediyeden sorumlu bir CHP'li siyasetçi basına açık bir şekilde espri (!) yaparak "şebeke suyuna şap katmaktan" söz etmişti.

Bazı başka yeni CHP'li siyasetçilerin vatandaşa karşı küfür ve sövgü dolu telefon konuşmaları da basına yansımıştı.

Bir başka belediye başkanının espri olduğunu sanarak belediye meclisi üyelerine çay fırlatması tepki çeken bir hareket olurken aynı belediye başkanının bir televizyon programında bir kadın hakkında sarfettiği sözler de eleştirildi.

Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan, katıldığı programda, hukukçu-magazinci Armağan Çağlayan'ın siyasette yaşadığı komik anılarla ilgili sorusu üzerine, sağlık sorunu nedeniyle çocuk sahibi olamayan ve tüp bebek konusunda kendisinden yardım isteyen kadınla arasında geçen konuşmayı anlatmıştı.

Özcan, "Bir açılış yapıyoruz, Bolu’da acelem de var. Bir tesettürlü bayan geldi. ‘Tanju Bey bir konu var konuşabilir miyiz’ dedi. Ben de ‘Hemen Ankara’ya dönmem lazım. Özel değilse burada konuşabilir misiniz?’ dedim. ‘Sıkıntı yok’ dedi. ‘Benim bebeğim yok. Bana yardımcı olur musunuz?’ dedi. ‘Hanımefendi ben size nasıl yardımcı olabilirim’ dedim. Meğer kadın tüp bebek tedavisi olmak istiyormuş. Tabi öyle konuya böyle girince çevredekiler gülüyor. Benim böyle çok fazla anım var" dedi.

Tanju Özcan gelen tepkiler üzerine bu anıyı katıldığı programın bir "magazin programı" olması nedeniyle aktardığını belirtip özür diledi.

Önceki dönemlerde Türk medyasında bu yaygınlıkta görülmeyen cinsel içerikli konuşma ve hikaye anlatma merakı sadece siyasetçilerde ortaya çıkmıyor. Özdenetimden aciz ve devletin de ilgilenmediği Türk medyasında birçok televizyon, radyo yayını ve internette mizah adı altında bu tip zararlı yayınlara sık rastlanıyor.

-CHP'DEN ÖNCE "BİLİM" TEŞHİS KOYDU

CHP Genel Merkezi, parti mensuplarının bu tip jargonlarına karşı sessiz kalırken 2015 yılında İstanbul Bilim Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Psikoloji Anabilim Dalı, Uygulamalı Psikoloji Yüksek Lisans Programı'nda "Mizah Tarzları ve Psikolojik Belirtiler" başlıklı bir yüksek lisans tezinde çarpıcı sonuçlar buldu.

Merve Özdolap'ın tezinde cinsel içerikli espri, anektot ve benzeri ifadeleri "Saldırgan Mizah" (Agressive Humor) başlığı altında grupladı. Tezde şöyle denildi:

"-Saldırgan mizahın, nevrotizm, hostilite, kızgınlık ve saldırganlık ile pozitif yönde ilişkisi olması
beklenmektedir (Martin ve ark., 2003).

-Uyumsuz mizah tarzlarından olan saldırgan mizah, bireyin kendi üstünlük ve haz duygularına olan ihtiyacını karşılamak için mizahı başkalarına karşı uygunsuz bir biçimde kullanmasıdır (Martin ve ark., 2003).

-Kişilerarası kullanılan bir mizah türüdür, başkalarına odaklıdır. Genellikle, küçük düşürme, alay, sataşma, cinsel ya da ırkçı söylemler kullanarak kişileri aşağılama ya da baskı altında tutma durumlarını içerir
(İlhan, 2005).

-Bu mizah türünde kişi mizahı başkalarına karşı kendini üstün hissetmek, onlardan daha iyi ve güçlü olduğunu duyumsayarak haz almak için kullanır ve karşı taraftaki kişi ya da kişilerin kırılmasını, üzülmesini umursamazlar. (Janes ve Olson, 2000)."