Öne Çıkanlar gündem özeti terörist cumhurbaşkanı recep tayyip erdoğan Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk MSB gündem başlıkları enflasyon HAVA HAREKATI tüik tesk genel başkanı bendevi palandöken abd CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Faik Öztrak

Uyku Eğitimi Nasıl Olmalı?
Liv Hospital Klinik Psikoloji Uzmanı Ceren Aydın çocukların uyku düzeni ve alışkanlıkları için ebeveynlere yardımcı olacak faydalı bilgileri anlattı.

Gerektiğinde Destek Alın

Pek çok ebeveyn çocuğun odasını ayırma ve yalnız uyutma konusunda uzmanlara başvuruyor. Uzmanlar arasında ise zaman zaman konuyla ilgili fikir ayrılıkları olması dikkat çekiyor. Bu nedenle, en çok merak edilen sorulara göz atmadan önce, belirtmek gerekir ki her aile ve bebek için geçerli tek bir doğru yanıttan bahsetmek pek de mümkün değil. Çocuğun mizacı, ihtiyaçları, ailenin içinde bulunduğu koşullar, kültürel etmenler ve olağandışı (hastalık vb.) durumlar gibi pek çok faktör bu sorulara verilecek cevapları şekillendiriyor. Ve bu nedenle en sağlıklısı, detaylı bir değerlendirme ve gerektiğinde uzman desteğine başvurmak olacaktır.

Uyku Eğitimi Nasıl Olmalı, Ebeveynler Nelere Dikkat Etmelidir?
 
Her şeyden önce çocuğun içinde bulunduğu koşulları, duygu durumunu ve gelişimsel özelliklerini hesaba katarak ise başlamak gerekir.
Uyku eğitimi sabır, kararlılık, tutarlılık yanında anlayışlı olmayı da gerektirir. Uykuyu bir ceza olarak uygulamak, korkan bir çocuğun duygularını görmezden gelip yalnız uyumasına zorlamak gibi hatalı tutumlar beraberinde yeni problemler de getirir.

Uyku eğitimi için doğru zaman geldiğinde, tekrar etmek gerekirse 2-3 yas öncesinde, aşamalı bir geçiş süreci oluşturmak faydalıdır. Bu süreçte ilk olarak çocuğa anlayacağı dilde yapılacak olan değişikliği açıklamak, ihtiyaç duyarsa ilk günler yanında uzanmak, ardından odada ama yanına yatmadan uykuya dalana kadar beklemek, kısa aralıklarla odadan çıkıp geri gelmek ve en nihayetinde tamamen yalnız uyumaya alışmasını sağlamak gibi ardışık basamaklar izlenebilir. Süreci kolaylaştırmak için bu uygulamaya gece geçemeden önce gündüz uykularında yer verilebilir.

Çocuğun odasını sevmesi, odasına alışmasını sağlamak için odasını keyifli hale getirmek, çocukla odasında oyunlar oynamak, karanlığa karşı loş bir ışık yerleştirmek faydalı olur.Bunların dışında uyku öncesinde çocukla yeterli vakit geçirmek, rahatlaması için masal okumak, sevdiği bir şarkıyı söylemek, banyo yaptırmak tercih edilebilir.

Uyku ritüelleri oluşturmak da yine izlenebilecek yollardan bir diğeridir. Bunun için dişlerin fırçalanması, pijamaların giyilmesi, kucaklaşma gibi davranışlarla bir uyku öncesi ritüeli oluşturulabilir.Uyku disiplini ve hijyeni içinse anne- baba hem kendi içinde hem de zaman içinde tutarlılık göstermeli, ayni saatte çocuk yatmaya alıştırılmalı, odanın fiziki koşulları uygun seviyede tutulmalıdır.
 
Çocuklar Ne Zaman Kendi Odalarında Yatmaya Başlamalılar?
 
Güncel çalışmalar bebekliğin ilk dönemlerinde bahsettiğimiz artılardan ötürü ayni yatakta değil ama annenin uyuduğu yatağa yakın bir mesafede, bebeğin kendi beşiğinde uyumasının olumlu katkılarını vurgulamaya başlamışlardır. Odaları ayırma zamanı için tam bir görüş birliği bulunmasa da normal şartlarda emzirme dönemi sonlandıktan sonra çocuğun kendi odasına geçirilmesinde pek sakınca görülmemektedir. Bu ayrılma sürecinin en geç 2-3 yas civarında tamamlanmış olması önerilir. Burada önemli olan, durumsal analizlerin doğru yapılması, ihtiyaçların gözetilmesi ve ayrılma süreci ertelendikçe güçlüklerin artacağının akıldan çıkartılmaması gerektiğidir.

Çocuklar Neden Ebeveyniyle Yatmak İster?
 
Bebeklik dönemi çocuğun gelişimi için en kritik evrelerden biridir. Savunmasız ve bağımlı olarak dünyaya gelen bebek, girdiği etkileşimler sayesinde kendini, diğerlerini ve dünyayı keşfeder, öğrenir. Bu süreçte temel bakim verene figüre (ki bu çoğunlukla annedir) bağımlıdır. Hayatta kalmak, güvende hissetmek, yatışmak, dünyayı tanımak ve algılamak için ebeveynlerine ihtiyaç duyar. İlerleyen dönemlerde bu tabloya farklı nedenler eklenebilir. Travmatik deneyimler, korkular, önemli yaşamsal deneyimler (kreşe başlamak, eve hırsız girmesi, kardeş doğumu vb.) gibi pek çok faktör çocuğun ebeveyni ile yatma isteğini tetikleyebilir. Temel fizyolojik ihtiyaçlardan biri olan uyku esnasında, annenin, bebeğinin yanında olması, ona dokunması, varlığını hissettirmesi, bebeğin annenin sıcaklığını duyumsaması iste ilişki kalitesini yükselterek bebekte güvenli bağlanma gelişmesine katkı sağlar. Uzun vadede, bu güvenli bağlanma, psikolojik iyilik halinden, gelişmiş problem çözme becerilerine, akademik başarıdan sağlıklı kişilerarası ilişkilere kadar çok sayıda değişkenle pozitif bir ilişki gösterir. Bir diğer artısı, annenin yani başındaki bebeği emzirmesi daha kolay olduğundan, uyku kalitesinin iyileşmesi olabilir. Bunun yanında fiziksel yakınlık bebeğe daha çabuk erişmeyi, dolayısı ile bebeğin yaşadığı stres süresini kısaltmayı sağlayabilir.Ek olarak birlikte uyumak çeşitli endişelerle boğuşan yeni anneleri rahatlatan ve güvende hissettiren bir tercihtir.

Bununla birlikte elbette ki birlikte uyuma davranışı beraberinde önemli birtakım olumsuzlukları da getirebilir. Bebek açısından değerlendirdiğimizde bu olumsuzlukların en başında aynı yatağı paylaşma halinde bebeğin farkında olmadan ezilmesi, yere düşmesi, boğulması gibi hayati riskleri belirtmek gerekir. Bu nedenlerle de aynı yatak yerine anneye yakın bir beşikte uyutmak çok daha sağlıklı bir tercihtir.

İkincisi, bazı araştırmacılara göre birlikte uyumak, ayrışma-bireyselleşme sürecine yönelik bir tehdit oluşturmakta ve çocuğun bireyselleşmesini zorlaştırmaktadır. Oysaki yasam boyu devam eden gelişim sürecinde yerine getirilmesi gereken önemli gelişimsel görevlerden biri de ebeveynden ayrışma ve bireyselleşmedir. Bu görevin sağlıklı bir şekilde yerine getirilmemesi çocukta düşük benlik saygısı, kaygı, inisiyatif alamama, karar vermede güçlük çekme ve yüksek onay ihtiyacı gibi pek çok soruna yol açabilir. Bu nedenle pek çok araştırmacı bağımlı yapıyı destekleyeceği gerekçesi ile birlikte uyumanın olumsuz etkilerini vurgulamaktadır. Vurgulanması gereken bir diğer olumsuzluk ise birlikte uyuma sürecinin olması gerekenden fazla uzamasının ilerleyen dönemde odaları ayırmayı daha da güçleştirmesi, uyku sorunlarını tetikleyebilmesi ve karşılıklı olarak mahremiyeti zedelemesidir.

 



 
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.