CHP'li Engin: AKP’nin Kadına Yönelik Şiddet Karnesi Kırık Dolu!

CHP İstanbul Milletvekili Didem Engin, "AKP'nin 2002 yılında kadın sorunlarını çözeceği vaadi ile iktidara gelmesine rağmen 14 yıldır kadına yönelik şiddeti gündemine almadığını belirterek “Kağıt üzerinde konulan hedefler, bir türlü hedef olmanın ötesine geçemedi. 2013’te 237, 2014’te 294, 2015’te 303 kadın cinayeti işlendi. 2016 yılının ilk 10 ayında ise 273 kadın öldürüldü. Kadınlarımız günden güne artan şiddete karşı bir mücadele verirken iktidar bu mücadelede kadınları yalnız bırakmak istiyor. Ancak son istismar önergesi' ne karşı gösterilen toplumsal dayanışma kadınlarımızın bu mücadelede asla yalnız olmadığını bir kez daha gösterdi" dedi. 

CHP'li Engin, 25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü sebebiyle bir basın açıklaması yaptı. AKP’nin 2002 yılındaki vaatlerini hatırlatan Didem Engin, “Ekonomik sorunlar, eğitimsizlik, sağlık sorunları, gelecek kaygısı, sosyal güvenceden yoksunluk, aile içi şiddet kadınlarımızın başlıca sorunlarıdır diyerek iktidara gelen AKP “kadına yönelik şiddetin, cinsel ve ekonomik istismarın önlenmesi, muhtaç durumdaki kadınların desteklenmesi ve korunması, öncelikli politikalarımız arasında yer alacaktır” vaadini ne yazık ki iktidara geldiği gün unuttu” dedi. 
 
Hükümet'in kadın hakları konusunda son derece başarısız bir karneye sahip olduğunu belirten Didem Engin, kadın cinayetleri sonucunda hayatını kaybeden kadınların sayısındaki artışın devam ettiğini belirterek "Oranlardaki ürkütücü artışın en önemli sebebi Hükümet'in kadın karşıtı söylem ve tavırları ile kadına yönelik şiddeti normalleştirerek kadını eve hapseden bir zihniyeti hakim kılmak istemesidir" dedi.
 
Kadınların ekonomik, kültürel ve siyasal hayatta varolabilmesi, görünür hale gelebilmeleri için Hükümet'in sorumluluklarını gereğince yerine getiremediğini, bunun da kadına yönelik şiddetle mücadeleyi sekteye uğrattığını belirten Didem Engin, "Erkeklerde istihdam oranı en son %72.6 olarak açıklanmışken, bu oran kadınlarda ancak %33'ler seviyesinde gerçekleşebilmektir. Kadınlarımızın ekonomik özgürlüğe sahip olamaması onları hak ve özgürlükler mücadelesinde de güçsüz kılmaktadır. Ancak Hükümet ne kadın istihdamını artırıcı tedbirler için ne de kadının ekonomik hayata katılımı için gereken eğitim hizmetine erişebilmesinde içten, samimi adımları atmamakta, direnmekte, kimi zaman "işsizlik kadınlar iş aradığı için artıyor" gibi mantıkla açıklanamayacak söylemleri dile getirmekten de çekinmemektedir" dedi. Çünkü Hükümet en temel sorumluluklarından biri olan işsizliği önlemek bir yana, başarısız istihdam politikaları ile işsizliğin giderek kronikleşmesine sebep olduğunu halkımıza itiraf edememektedir" dedi. 
 
AKP Çocuk İstismarı Karşısında Vatandaşlarımızın Nasıl Tek Yürek Olduğunu Gördü
 
Geçtiğimiz Perşembe gecesi AKP'nin son dakikada geceyarısı önergesi ile çocuk istismarcılarına af getirmek istediği değişiklik önergesine de değinen Didem Engin, bu önergenin AKP'nin çocuk ve kadın haklarını yok sayan bakış açısının en somut göstergesi olduğunu belirterek "Erken yaşta ve zorla evlilikler en temel çocuk ve insan hakları ihlallerinden birisidir. Çocuk yaşta zorla evlendirilmenin rızası olmaz. Hükümet bu gerçekle yüzleşmek istemese de çocuk gelinler, erken yaşta evlilikler kadına yönelik şiddetin artmasının önemli sebeplerinden birisidir. Bu hususta mağdur olan birisi varsa o da zorla, küçük yaşta evlendirilen kız çocuklarımızdır. Ancak Salı günü ülkenin dört bir yanından Meclis'e akın eden kadınlarımızın, vatandaşlarımızın gösterdiği dayanışma örneği çocuklarımızı her tür istismardan korumak için nasıl bir güç birliği oluşturabileceğimizin de en güçlü örneği oldu. AKP beklemediği bu toplumsal uzlaşı sonucunda önergesini geri çekmek zorunda kaldı" dedi.
 
 AKP Siyasi Sorumluluklarının Farkına Varmalı!
 
Kadına yönelik şiddetle mücadele konusunda bir an evvel gerekli adımların atılması gerektiğini belirten Engin, "Belediyeler Kanunu'nun sığınmaevi açılmasına ilişkin maddesi halen ilgili belediyelerin tümünce hayata geçirilmiş değil, Şiddet Önleme ve İzleme Merkezleri  yani ŞÖNİM'ler halen tüm ülke sathında yaygınlaştırılamadı. Halen yargı sistemimizin kanayan yarası olan 'iyi hal, tahrik indirimleri' konusunda kadına yönelik şiddeti önleyici adımlar atılmadı. Kadına yönelik şiddet faillerinin ellerini kollarını sallayarak dışarıda gezmeleri, ancak kamuoyu baskısı ile tutuklu yargılanabilmeleri vicdanlarımızı sızlatıyor” dedi.
 
Kadına yönelik şiddetle mücadelede Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı başta olmak üzere bütün bakanlıkların koordineli ve istekli bir biçimde işbirliği içerisinde hareket etmeleri gerektiğini belirten Didem Engin, “Bir an evvel gerçek ve somut sosyal politikaların üretilmesi ve hayata geçirilmesi için Hükümet’in samimi bir tutum sergilemesi gerekmektedir” diyerek açıklamasını tamamladı.