Öne Çıkanlar fenerbahçe diyarbakır Türkiyede Koronavirüsten hayatını kaybedenlerin sayısı Hudut mühimmat Kuşadası Belediyesi Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu İstanbul Büyükşehir Belediyesi Şehir Tiyatroları mahmut tanal haberleri DP Genel Başkanı Gültekin Uysal CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer chp niğde milletvekili ömer fethi gürer

"Gerçek Zam Yüzde 1 ile Yüzde 3 Arasında"

Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) Eş Genel Başkanı Lami Özgen, konfederasyon ve sendika MYK üyeleriyle birlikte basın toplantısı gerçekleştirdi.

KESK Eş Genel Başkanı Lami Özgen düzenlediği basın toplantısında, kamu çalışanlarının ve emeklilerinin Temmuz ayında alacakları maaşlardaki yüzde 5’lik artışın medyada yer alan haberlerin aksine yeterli olmadığını vurguladı.

Güvencesiz, esnek ve bireysel performansa dayalı çalışma yaşamının, kamu emekçilerini işlerini kaybetme tehlikesiyle karşı karşıya bıraktığını ifade eden Özgen, “Bir kişinin diktasına dayalı başkanlık rejimi için ülkeyi ateş çemberine çevirenler bu kaos ortamını, emekçilerin hak ve özgürlüklerine yeni saldırılar yapmanın fırsatı olarak kullanmaya devam etmektedir” ifadelerini kullandı.

Özgen, kamu emekçilerinin sendikal hak ve özgürlükleri ile demokratik haklarının kullanımının kısıtlandığını belirterek, bu koşullarda Temmuz 2016 maaşlarının sağlıklı değerlendirilmesi için “açlık ve yoksulluk sınırı”, “enflasyon” ve “ödenen vergi tutarları”nın göz önünde bulundurulması gerektiğini ifade etti.

Gerçek Maaş Artışı Yüzde 1 ile Yüzde 3 Arasında
Kamu çalışanlarının maaşlarında yapılan gelir vergisi kesintilerini anımsatan Özgen konuyla ilgili olarak, “Örneğin 4. derecenin 1. kademesindeki 25 yıllık bir öğretmenin Haziran ayına kadar maaşında yapılan gelir vergisi kesintisi 330 TL civarındadır. Söz konusu öğretmen yüzde 20’lik dilime girdiğinde maaşından yapılan gelir vergisi kesintisi 440 TL’ye çıkacaktır. Bu da maaşında 110 TL azalmaya yol açacaktır. Yarın maaşlarda yapılacak yüzde 5'lik artış söz konusu öğretmenin maaşını yaklaşık 150 lira artıracaktır. Ancak gelir vergisi kesintisinden yaşadığı kaybını hesaba kattığımızda gerçekte yalnızca 40 TL zam alacağı, bunun da yüzde 1,32 artışa denk geldiği görülecektir. Yine 1. derecenin 4. kademesindeki bir hemşirenin maaşından,  Haziran’a kadar 337 lira gelir vergisi kesilirken yüzde 20’lik dilime girdiği Temmuz ayında 1105 TL yükselerek 442 TL olacaktır. Düşük maaşlı kamu emekçileri bir kaç ay geç de olsa gelir vergisi diliminin artmasında etkilenecektir. Örneğin 3. derecenin 2. kademesindeki bir kamu emekçisi aylık 195 TL gelir vergisi öderken, bu rakam yüzde 20’lik dilime geçtiği Ekim ayında 260 liraya yükselecektir” ifadelerini kullandı.

Açlık ve Yoksulluk Sınırı
Dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için gerekli olan aylık gıda harcamasının, açlık sınırının, 1.500 TL civarında olduğunu vurgulayan Özgen, yoksulluk sınırının ise 4.500 TL civarında, bekar bir çalışanın aylık yaşam maliyetinin ise 1.700 TL civarında olduğunu belirtti.

Enflasyon
Yıllardır TÜİK tarafından açıklanan enflasyon ile sokakta yaşanan gerçek enflasyon arasındaki farka dikkat çekmeye çalıştıklarını ifade eden Özgen, “Asgari ücretli, emekli, kamu emekçisi, dar gelirli tüm kesimler bu farkı her gün gittikçe eriyen maaşlarında, ücretlerinde, iliklerine kadar yaşıyor” dedi.

2016 yılının başında ekmeğe yüzde 33 zam yapıldığını, son dört yıl içinde de doğalgazın yüzde 70, elektriğin yüzde 50 zamlandığını hatırlatan Özgen, şu şekilde devam etti: Bugüne kadar, yatırımı, üretimi, istihdamı teşvik etme gerekçesiyle ‘vergi affı’, ‘sosyal güvenlik primi affı’, ‘vergi barışı’ gibi farklı adlarla sermayeye, patronlara defalarca kolaylık sağlandığı bilinmektedir. Bordro mahkûmu işçilerin, kamu emekçilerinin, emeklilerin peşin peşin ödediği vergiden patronlar defalarca muaf tutulmuştur. Tanınan bu kolaylıklar ne işgücü istihdamına ne de yatırımlara, dolayısıyla üretime yansımamıştır.  Buna rağmen neredeyse iki yılda bir devlet eliyle vergi kaçırmayı teşvik eden ‘af’ların çıkarılması adetten olmuştur.”

KESK olarak, kamu emekçilerinin emeğinin gasp edilmemesi için gereken mücadeleyi vereceklerini vurgulayan Özgen açıklamasını, “İnsanca yaşam ve insanca çalışma” için sürdürdüğümüz mücadelemizin talepleri sadece KESK’in değil, tüm kamu emekçilerinin talebidir. Gelin bu talepler için mücadeleyi birlikte yükseltelim. Emeğimizi, alın terimizi gasp etmek isteyenlere karşı omuz omuza birlikte olalım” ifadeleriyle sonlandırdı.
 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.