Akşener’den İmamoğlu’na: “Seni Verirsek Türkiye’nin Geleceğini Vermiş Oluruz”

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yapılan hizmetlere ve hayata geçirilen projelere dikkat çekerek İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’na seslendi. Akşener, “Bunları yaptığınız için gümbürtüye gittin. Ama gitmeyeceksin. Söz olsun gitmeyeceksin, ant olsun gitmeyeceksin. Burası arkanda, buradaki bütün siyasiler arkada, altılı masanın tamamı arkanda. Çünkü seni verirsek Muhittin Böcek'i de vermiş oluruz. Seni verirsek Ankara'yı vermiş oluruz. Seni verirsek Türkiye'nin geleceğini vermiş oluruz. Dolayısıyla Atatürk’ümüzün dediği gibi; geldikleri gibi gidecekler." dedi.

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, İstanbul Büyükşehir Belediyesince yapımı tamamlanan Dudullu-Bostancı Metro Hattı'nın Maltepe’deki açılış töreninde konuştu.

"Öncelikle haklarınızı helal edin. Bu soğukta buradasınız. Umarım bu iradenizi bazıları görür." diyerek konuşmasına başlayan Akşener, "Bugün bir açılış için buradayız ama normal bir açılış değil. Bazılarının azıcık sinirini bozayım mı? Azıcık gıcık edeyim mi? İşte bu açılışlara gıcık olunduğu için belediye başkanımıza yasak geliyor." dedi.

Alandakilerin yuhalaması üzerine Akşener, "Biz böyle yapmıyoruz, onlar yapıyor. İradenizle bu işi değiştireceğiz. Sandıkta değiştireceğiz, helal oylarımızla değiştireceğiz. Onun için korkuyorlar, korkutmaya da devam edeceğiz. Azıcık eğlenin." şeklinde konuştu.

Akşener, "'İstanbul gibi bir şehri nasıl alırlar' dendi. 'Hiçbir şey olmamışsa bir şey olmuştur' dendi ve bir şey olmuş oldu. Bu arada hem Canan hem de Buğra başkana çok teşekkür ediyorum. O sandıklara o insanları koymasaydınız, o ıslak imzaları almasaydınız, hakikaten bir şey olmuş olacaktı." ifadelerini kullandı.

“Ahmaklığa bakın!”

"Demek ki, bu abidik gubudiklere hazır olmalıymışız, tedbirini almalıymışız" diyen Akşener, "Tedbir olunca ne oluyormuş, abiler gıcık oluyormuş, yere yapışıyormuş. İkincisi, 13 bin 500 oy farkını halledemediler, seçimi iptal ettiler. Sonra güzelim İstanbullu, kadınıyla erkeğiyle, genciyle yaşlısıyla hangi siyasi görüşte olursa olsun 23 Haziran'da tam 805 bin farkla yeniden seçti. Yahu ahmaklığa bakın. 13 bin 500 oy farkıyla seçilmiş bir belediye başkanıyla, 805 bin farkla seçilmiş bir belediye başkanının gücü arasındaki farkı, fark etmeyen ahmaklara bakın. Sonra ahmaklıklara ahmaklık dendiği zaman kızıyorlar. Benim dokunulmazlığım yok 'ahmak' dedim. Bekleriz, buyur birader" diye konuştu.

“Darbe dönemlerinde bile böylesine rastlamadık”

Türkiye'de yıllardır yanlışlıklarla, darbelerle, vesayetlerle, sopalarla, işkencelerle karşılaştıklarını belirten Akşener, "Bizim nesil bunlarla karşılaştı. Ama darbe dönemlerinde dahi, darbe dönemlerinin sonrasında dahi; yargının bu derece emir eri olduğu, o cübbelere düğmelerin dikildiği bir döneme hiç rastlamadık. Demek ki neymiş, kazanmak zorundayız. Demek ki neymiş, yargının bağımsız, korkusuz, objektif, tarafsız olabilmesi için kazanmak zorundaymışız. Elbette kazanacağız." dedi.

“Milletimizin iradesine göre bir yolculuk başlayacak”

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu üzerinden iradelerin test edildiğini kaydeden Akşener, "Buradaki duruşumuza, tavrımıza, milletimizin iradesine göre bir yolculuk başlayacak. Eğer biz İmamoğlu'nu verirsek, eğer biz bu haksız, hukuksuz kararla mücadele etmezsek, eğer bu hizmetlere duyulan öfkenin neticesinde belediye başkanlarımızın çalışmalarının önüne geçmek için her türlü haksızlığı, hukuksuzluğu yapanların karşısında durmazsak yuh olsun hepimize." ifadesini kullandı.

“İmamoğlu’nun arkasında duracağız”

Hukuksuzlukları birebir yaşamış, işkenceleri görmüş bir nesil olduklarını dile getiren Akşener, "Eğer buna boyun eğersek, yuh olsun bizim neslimize. Dolayısıyla görüşümüz ne olursa olsun öncelikle Ekrem İmamoğlu'nun arkasında mutlaka duracağız. İstanbullular olarak duracağız. Kadınımızla, erkeğimizle, gencimizle duracağız." diye konuştu.

Akşener şöyle devam etti:

"İmamoğlu üzerinden diğer belediye başkanlarımıza bir yolculuk başlatacaklar, eminim. Bunun niye olduğunu 150 günde 150 projenin hayata geçmesinde görün. 'Bunlar hiçbir şey yapmaz. Hak-hukuk ortadan kalkacak, belediye yardımları ortadan kalkacak, siz aç kalacaksınız' dendi. (İstanbul'da) 100 bin eve süt gidiyor. 400 bine yakın aileye yardım yapılıyor. İstanbul ve Ankara'nın derin yoksul evlerine gidiyorum. Evlerde bizim belediye başkanlarımızın yardım kartlarını görüyorum. Yani gürültüyle erzak getirip, fotoğraf çektirmek yerine, resmi kartlar görüyorum. Et alınamayan evlere o kartlar sayesinde et giriyor. Isınamayan evlere doğalgaz yardımı gidiyor. İşte bunları yaptığınız için bugün sen gittin gümbürtüye. Ama gitmeyeceksin, söz olsun gitmeyeceksin, ant olsun gitmeyeceksin. Burası arkanda, buradaki bütün siyasiler arkada, altılı masanın tamamı arkanda. Çünkü seni verirsek Muhittin Böcek'i de vermiş oluruz. Seni verirsek Ankara'yı vermiş oluruz. Seni verirsek bunlara Türkiye'nin geleceğini vermiş oluruz. Dolayısıyla Atatürk'ümüzün dediği gibi; geldikleri gibi gidecekler."