Öne Çıkanlar tbmm YENİ teb MazharFuat İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener çin DP Sözcüsü ve İzmir Milletvekili Haydar Altıntaş TOGG Alper Sümer Tediye Ödemeleri Ebru Baki Kimdir Sosyal Çalışmacı Kadrosuna atama ne zaman yapılacak

Bahçeli: Demirtaş'ın Çağrısı İsyan Kalkışmasıdır

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında, “HDP’nin bir eşbaşkanının bugün saat 16’da Diyarbakır Sur’da, bölge halkını yürüyüşe teşviki aslında bir isyan çağrısı, bir ihanet kalkışmasıdır” dedi.

MHP lideri Bahçeli, yazılı açıklama yayımlayarak, gündemdeki iç ve dış konular çerçevesinde değerlendirmeler yaptı.

-“TÜRKİYE UZUNCA BİR SÜREDİR HUKUKSUZLUĞUN PENÇESİNDEDİR”-

Türkiye’nin hukuk devleti olduğunu belirten Bahçeli, şu ifadeleri kullandı:

“Anayasa’nın 2. Maddesi bu somut gerçeği en açık, en yalın şekilde ifade ve ilan etmektedir. Hukuk, devletin meşruiyet kaynağı, birlikte yaşamanın asgari temelidir. Bu temelin zayıflaması ve zedelenmesi devletin dayandığı hukuki zemini çatlatacaktır. Nitekim hukuk devletinde üstünlük şahsa, belirli bir zümreye veya elit bir kesime ait olamayacak, böyle de değerlendirilemeyecektir. Türkiye uzunca bir süredir hukuksuzluğun pençesinde, adaletsizliğin egemenliğindedir. Hukuka saygı ve riayet ağır yaralar almıştır. Bunun başlıca sorumlusu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dır. 17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzluk sürecindeki tıkanıklık ve engellemeler hukuk ilkelerini ve adalet ölçülerini hiçe saymış, AKP’yi hukuksuzluğun mimarı haline getirmiştir.”

-“ERDOĞAN’IN DURUŞU SORUNLUDUR”-

Bahçeli, açıklamasına şu ifadelerle devam etti:

“Türkiye’yi 14 yıldır yöneten AKP hukukla ters düşmüş, ahlakla yollarını tümden çatallaştırmıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan millet iradesini kasten yanlış ve keyfi yorumladığından yasa ve Anayasa hükümlerine adeta savaş açmıştır. Maalesef Türkiye’de hukuk fiilen devre dışıdır. Anayasaya uyan, saygı duyan ve de savunan neredeyse kalmamıştır. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın, geçtiğimiz Pazar günü Batı Afrika seyahatine çıkmadan önce yaptığı skandal açıklamalar bunun teyididir.

Anayasa Mahkemesi’nin Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar ve Ankara Temsilcisi Erdem Gül lehinde verdiği hak ihlali kararı Erdoğan’ı aşırı derecede öfkelendirmiştir. Bu kapsamda, Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karara ‘Uymuyorum, saygı da duymuyorum’ sözleriyle aslında kimseyi de şaşırtmamıştır. Çünkü Erdoğan’ın hukuka hürmet, hukuk üstünlüğünü kabullenme konularında siyasi ve zihni açmazları vardır, her şeyiyle de ortadadır. Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’nin mezkur kararına aynı cümle içinde hem sessiz kalacağını hem de uymayacağını söylemesi kafa karışıklığından öte adalet hasmı olmasından ileri gelmektedir. Yeni Anayasa hazırlığıyla ilgili siyasi tartışmaların yoğunluk kazandığı, uzlaşma ve diyalog kanallarının açılmasıyla ilgili çabaların sarfedildiği bugünkü zaman diliminde, Erdoğan’ın duruşu sorunludur, bulanıktır.

-“ERDOĞAN TÜRKİYE’Yİ KANUNSUZLUĞA HAPSETMİŞTİR”-

Erdoğan’ın yurt dışı seyahatine çıkarken Türkiye’yi fikren kargaşaya sürüklemesi, ‘Ortalık çalkalanabilir’ ifadeleriyle gündemi sinsi şekilde kilitleme hedefi her şeyden önce iyi niyetli görülemeyecektir. Sorumlu bir devlet ve siyaset adamının tevessül etmeyeceği ilkelliğe alenen başvurması bir defa ayıplı ve yanlış bir üslup olarak değerlendirilmelidir. Erdoğan yokluğunda bile Türkiye’nin çalkalanmasını istemekte, görüş ve siyasi ayrılıkların keskinleşmesini, dahası kutuplaşmanın ileri bir faza geçmesini beklemektedir.

Bu itibarla Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’ne yönelik ağır kusurlu sözlerinin gerçekte hiçbir değer ve ehemmiyeti yoktur. Milliyetçi Hareket Partisi, Erdoğan’ın Anayasayı defalarca ihlal ettiğini, bu çerçevede sicilinde beyaz tek bir nokta olmadığını gayet iyi bilmektedir. Hukukla arası açık bir zihniyetten Anayasa övgüsünün duyulmayacağı, mahkeme kararlarına bağlılık iradesinin seslendirilmeyeceği de malumdur. Şu günkü istikrarsız ve karanlık dönemde Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın kasten, bilerek, planlayarak Türkiye’yi kendi sancılı yörüngesine sabitleme sinsiliğine hiç kimsenin aldanmaması lazımdır. Erdoğan’ın Anayasa Mahkemesi’ne saygı duymaması bir şey değiştirmeyecek, ilk derece mahkemelerini direnişe davet etmesi sonuç vermeyecektir. Kaldı ki Erdoğan Anayasayı kafasında çoktan kaldırmış, Türkiye’yi kanunsuzluğa hapsetmiştir.”

 

-“HDP’NİN BİR EŞBAŞKANININ İÇ KARGAŞA ÇIĞIRTKANLIĞINA SOYUNMASI NAMERTLİKTİR”-

Bahçeli, açıklamasını şu ifadelerle sürdürdü:

“HDP’nin bir eşbaşkanının bugün saat 16’da Diyarbakır Sur’da, bölge halkını yürüyüşe teşviki aslında bir isyan çağrısı, bir ihanet kalkışmasıdır. Yasa ve Anayasa muhaliflerinin tıpkı 6-8 Ekim olaylarında olduğu gibi, yeni bir iç kargaşa çığırtkanlığına soyunması çılgınlık olduğu kadar rezalet ve namertliktir. HDP’li provokatörler hakkında hukuk ve Meclis gereğini derhal yapmalıdır. Fezlekeler bekletilmemeli, dokunulmazlıkların kaldırılmasından parti kapatmaya kadar her seçenek masaya koyulmalıdır. İnancımız odur ki, Kürt kökenli hiçbir kardeşim bu oyuna gelmeyecek, PKK’nın tuzağına düşmeyecektir. Türkiye’de bir saldırı biterken diğerinin başlaması, Ortadoğu’daki kanlı manzaraların terörizm ve arkasındaki şer güçleri eliyle ülkemize taşınma emelleri büyük bir tehlikeyle karşı karşıya olduğumuzun tescilidir. Bölücü kalkışmanın uluslararası bir soruna dönüşmesi için Meclis’teki PKK yedeklerinin BM’ne müracaatları yazılan senaryonun neye ve hangi kirli amaca hizmet ettiğini göstermektedir. Suriye ve Irak’taki barbarlıkların aynısının ülkemizde gösterime sokulma çabaları elbette hainlerin cüret ve cesaretini deşifre etmesi bakımından son derece kayda değerdir."

-DIŞ POLİTİKA-

Bahçeli’nin dış politika hakkındaki değerlendirmesi şöyle:

“27 Şubat’tan itibaren Suriye’de ABD-Rusya ittifakıyla başladığı iddia edilen ve aslında yalnızca sözde kalan ateşkesin ne getirip ne götüreceğini de ilerleyen günler tayin edecektir. Bunlar oluyorken, Suudi Arabistan’ın başını çektiği, aralarında Türkiye’nin de bulunduğu 20 bölge ülkesinin ‘Kuzey Fırtınası’ isimli askeri tatbikata başlaması Suriye’de pamuk ipliğine bağlı ateşkesin her an ortadan kalkabileceğine kanıttır. AKP Türkiye’yi ateşe düşürmüş; istikrarsızlığın, belirsizliğin batağına ite ite sokmuştur. İç ve dış sorun yumağı anormal şekilde fazlalaşmıştır.”

 

-“TÜRKİYE SAHİPSİZ DEĞİLDİR”-

MHP lideri Bahçeli açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:

“Milliyetçi Hareket Partisi aziz vatanımızın dirliği, büyük milletimizin birliği ve güvenliği amacıyla sorumlu ve şuurlu siyaset tercihinden en küçük taviz vermeyecektir. Türkiye sahipsiz değildir. Türk milletini bölmeye, iç savaş çıkartmaya, toprağımızdan ve insanımızdan parça koparmaya hiçbir mihrakın, hiçbir melanet çevreninin gücü yetmeyecektir. Türkiye Cumhuriyeti bir ve beraber kalarak, aynen 1299 Söğüt ruhuyla, tıpkı 1923 Ankara iradesiyle varlığını sürdürecektir. Türk milleti bin yıllık kardeşliğinin, asırları aşan hükmü şahsiyetinin, bağımsızlığa duyduğu derin bağlılığın bedelini kanla ödemiştir; yeri ve zamanı gelirse bunun tekrarını yapmaktan da korkmayacaktır.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.