Erdoğan: Bir Ördeğe Kıyameti Koparanlar 400 Bin Suriyeli'ye Ses Çıkarmıyor

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suriye’deki gelişmelere sessiz kalan ülkeler için, “Yeri geldiği zaman bakıyorsunuz bir kaza, bir ördeğe petrol yığınları arasında ölüyor diye kıyamet koparanlar, dünyayı ayağa kaldıranlar 400 bin insanın öldüğü bir Suriye’de ses çıkarmıyorlar” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ekvador’un Başkenti Quito’da, Ekvador Başkanı Rafael Correa ile birlikte ortak basın açıklaması düzenledi. Konuşmasında Suriye’deki gelişmeleri ele alan Erdoğan şunları söyledi:

-“AVRUPALI DOSTLARIMIZ MÜLTECİ AKININI DURDURMAMIZI İSTİYOR”-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ortadoğu’nun sancılı bir dönemden geçtiğini belirterek şunları söyledi:

“Suriye krizi yakın tarihin 2. Dünya Savaşı’ndan sonraki en büyük insani trajedisine yol açmış durumda. Bakınız şu anda ülkemizdeki mülteci sayısı sadece Suriye’den gelenleri söylüyorum 2 milyon 700 bin rakamına ulaşmıştır. Dünyada bu kadar mülteciyi ağırlayan bir başka ülke yoktur. Burada bir rakam daha vereceğim bildiğiniz gibi Cenevre görüşmeleri dün 25 Şubat’a ertelendi bugün buradan ben de düşüncelerimi dünya ile paylaşmak istiyorum. Bu görüşmeler devam ederken Suriye halkına yönelik hava bombardımanları ve saldırılar da devam ediyordu. Son olarak Halep’e yönelik saldırılar neticesinde binlerce sivil Türkiye’ye doğru harekete geçti. Avrupalı dostlarımız bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Suriye’de bunlar yaşanırken soruyorum ben ‘Bu akın nasıl durdurulacak’ Rusya rejim ağır bombardımanlar altında bu insanları tutarken bu insanların oradan kaçmaktan başka bir çözümü olabilir mi? Bir diğeri, müzakerelerin netice vermesi için bu saldırıların derhal durdurulması gerekmiyor mu? Bu saldırıları durduramayan dünya bizden mülteci akınını durdurmamızı istiyor. Mantıkla bağdaşmayan hiçbir stratejide yeri olmayan böyle bir anlayış olabilir mi? Önce bunu çözmemiz gerekiyor.

-“400 BİN İNSAN SURİYE’DE HAYATINI KAYBETTİ”-

Erdoğan, Cenevre görüşmelerinin durduğunu hatırlatarak şunları kaydetti:

“Şimdi soruyorum Cenevre’den ümidi olan var mı? Tabii ki muhalefet böyle bir yaklaşıma, böyle bir anlayışa olumlu yaklaşmayacaktır ve burada oynanan oyuna, kurulan tuzağa da muhalefet gelmeyecektir. 400 bin insan Suriye’de hayatını kaybetti. 5 milyon insan şu anda ülke dışında. 2 milyon 700 bini bizde, 2. Sırada Lübnan var 3. sırada Ürdün var bunun dışında Irak var Mısır var ve bütün bunlar dünyanın destek vermeden Türkiye’de biz yaptığımız harcamayla 9 milyar doları aşmış vaziyetteyiz. Bu milli bütçeden yaptığımız harcama. Belediyelerimizin, Sivil Toplum Kuruluşlarımızın yaptığı harcamaları söylemiyorum. Bütün bunları biz yaparken bu harcamaları milli bütçeden oraya ayırırken bize Birleşmiş Milletler’den gelen bütçe ney biliyor musunuz? 455 milyon dolar. Birleş Milletler Mülteciler Yüksek Konseyi’nin geldiği nokta budur. Bizim attığımız adım budur.”

-“UNESCO NEREDE”-

Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Binlerce yıllık kadim mirasa ev sahipliği yapan şehirler, kütüphaneler, ibadethaneler Suriye’de tamamen yıkılmıştır, harap olmuştur. Tabi sormak gerekiyor UNESCO nerede? Bütün bunlara karşı tavır takınmamız gerekmiyor mu? Tarih yok oluyor, kültür yok oluyor. İnsanları zaten söyledim. Bütün bunlar karşısında yeri geldiği zaman bakıyorsunuz bir kaza bir ördeğe petrol yığınları arasında ölüyor diye kıyamet koparanlar, dünyayı ayağa kaldıranlar 400 bin insanın öldüğü bir Suriye’de ses çıkarmıyorlar. Aynı şekilde bütün bu tarihi miraslar gidiyor ses çıkarmıyorlar.”

-“BİZ DAMDAN DÜŞTÜK”-

Erdoğan, konuşmasını şu ifadelerle bitirdi:

“Bizim canımız yanıyor çünkü biz damdan düştük, 2 milyon 700 bin insan şu anda bizde misafir. 1 yıl önce Mülteciler Yüksek Konseyi Başkanı Guterres, Türkiye’yi ziyarete geldi ve bir şehrimizdeki kampa götürdüm ve o kampı ziyaret ederken bir konuşma yaptı. Konuşmasında dedi ki ‘Ben dünyada bu kadar modern bir kamp hiçbir yerde görmedim’. İki tür kampımız var bir çadır kentler, iki konteyner kentler. Buralarda ağırlıyoruz bu insanları. Bunların sayısı 280 bin. Ayrıca ülkenin tüm şehirlerine takılmış olan mülteciler var onlar da bu şehirlerde belediyeler, STK’lar ve ya kiraladıkları evlerde kalıyorlar. Biz bu insanların dinine diline ırkına bakmadan bunları ülkemizde ağırlıyoruz. Şimdi Mayıs ayında ilk defa İstanbul’da düzenlenecek Birleşmiş Milletler Dünya İnsani Zirvesine Ekvador gibi insani krizlere hassasiyetle temayüz etmiş bir ülkenin en üst düzeyde katılım sağlamasını bekliyoruz ve değerli dostum Correa’dan da bunun sözünü aldım.”