Öne Çıkanlar CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer Christopher Reev kaç para sosyal yardım yapıldı kaç kişiye sosyal yardım yapıldı sosyal yardım eğitim fetö diyarbakır il jandarma komutanlığı aşk düeti ocak 06 BY 6182 kepeklenme

Partiler Mutabakat Görüşlerini Açıkladı

Anayasa Mutabakat Komisyonu’nun ilk toplantısında partiler düşüncelerini dile getirdi. AK Parti, “Anayasa konusunda yetki ve sorumluluk millet iradesinin tecelli makamı olan TBMM’nindir” derken, CHP ilk 4 maddenin kendileri için tartışmaya açık olmadığını; HDP, Komisyonu’nun barışçıl bir ortamın ve Türkiye toplumunun her kesiminin bu tartışmaya dahil olmasını sağlayacak mekanizmaları oluşturma konusunda sorumluluk almasını beklediklerini söyledi. MHP ise “Anayasa yapım sürecinin her şeyden önce yeni Anayasa yapımı değil, Anayasa’nın yenilenmesi süreci olarak algıladığımız belirtmek istiyoruz” dedi.

Anayasa Mutabakat Komisyonu ilk toplantısı Meclis Başkanı İsmail Kahraman’ın başkanlığında başladı.

TBMM Tören Salonu’nda gerçekleştirilen toplantıda, Meclis Başkanı Kahraman’ın açış konuşmasının ardından her partiden birer temsilci konuşmalar yaptı. AK Parti adına konuşmayı eski Meclis Başkanı ve Ankara Milletvekili Cemil Çiçek yaptı. Çiçek, bu çalışmaların Türkiye ve millet için hayırlı sonuçlar vermesini Allah’tan niyaz etti. Kendilerinin burada bulunma amaçlarının, “Türkiye’ye ve millete yakışır bir anayasa yapmak” olduğunu vurgulayan Çiçek, “Bugün yürürlükte bulunan anayasa kabul tarihi itibariyle hesapladığımızda, 33 sene 2 ay 27 gündür tartışılan bir metin. Dünyada hiçbir anayasa metni yoktur ki yapılırken, yapıldığı sırada ve kabulünden itibaren tartışılsın, toplumun her kesimi eleştirisin, buna rağmen yürürlükte kalsın. Belki 82 Anayasası’nın en önemli başarısı da bütün bu tartışmalara rağmen halen yürürlükte olmasıdır” diye konuştu.

-“ANAYASA KONUSUNDA YETKİ VE SORUMLULUK TBMM’NİNDİR”-

Toplumun tüm kesimlerinin yeni anayasa konusunda kendilerinden bir beklenti içinde olduğunu kaydeden Çiçek, “Tercih çok basittir. Ya anlaşamayıp kamuoyu nezdinde ‘darbeciler kadar olamadılar’ tartışmasını yaftasını üzerimizde taşıyacağız, ya da milletimize karşı sorumluluğumuzu yerine getireceğiz. Aziz milletimiz bizlere yeni bir anayasa yapmak konusunda ağır bir görev vermiştir” dedi.

12 Eylül Anayasasının tamir edilmesi ile evrensel standartlara ulaşmayacaklarının aşikar olduğunu belirten Çiçek, “Türkiye uzun zamandır içinde bulunduğu siyasal ve kültürel kutuplaşma oranından yeni bir anayasanın gerektirdiği müzakere, hoşgörü ve uzlaşı zeminiyle uzaklaşabilir. Milli egemenliğin temsil mekanizması olan TBMM, aklın ve bilimin yolundan giderek, bu tarihi görevini yapmalıdır” diye konuştu.

1982 Anayasasının çeşitli değişikliklere maruz kaldığını kaydeden Çiçek, “1982 Anayasası üzerindeki ‘darbe anayasası’ yaftasını atamamıştır. Bu imaj nedeniyle yaşanan her sorun, haklı ya da haksız anayasaya mal edilir olmuştur. Sadece bu psikolojik sorunun giderilmesi Anayasa’nın toplum tarafından benimsenmesini sağlamak için bile yeni bir anayasaya ihtiyaç vardır” ifadelerini kullandı.

Çiçek, “Anayasa konusunda yetki ve sorumluluk millet iradesinin tecelli makamı olan TBMM’nindir. Yüce Meclis bu konuda üzerine düşen sorumluluğu yerine getirme, milletin beklentileri doğrultusunda sivil, demokratik bir anayasa yapımını gerçekleştirme zamanı çoktan gelmiştir ve geçmektedir” diye konuştu.

Çiçek, birbirlerini suçlamak yerine, her türlü fikrin tartışılmasına imkan verecek şekilde, ortak noktaları ön plana çıkarmak suretiyle sorunun üstesinden gelmeye çalışmaları gerektiğini aktardı.

-“İLK 4 MADDE TARTIŞMA KONUSU OLMAMALI”-

AK Partili Çiçek’in konuşmasının ardından CHP adına Genel Başkan Yardımcısı ve Aydın Milletvekili Bülent Tezcan söz aldı.

Önemli bir çalışmanın başlangıcında olduklarını kaydeden Tezcan, “Çalışmaya doğru başlarsak doğru sonuca ulaşırız. Başlangıçta yanlış yerden ve yanlış noktadan yürümeye başlarsak sonuçta çok verimli ve yararlı bir sonuç elde edemeyiz” dedi.

Yeni anayasa konusunu “darbe hukukundan arınma” süreci olarak gördüklerini kaydeden Tezcan, “Bu süreci basit bir anayasa yapım süreci olarak, bu komisyonu anayasa yapım sürecinde oluşturulmuş uzlaşma komisyonu olarak değil köklü bir darbe hukuku ile hesaplaşma süreci doğru bir ifade ile darbe hukukundan arınma süreci olarak görüyoruz” diye konuştu.

Kendilerinin anayasa konusuna yaklaşırken, eş zamanlı olarak bir çalışama önerdiklerini belirten Tezcan, “Komisyon, anayasanın ilgili bölümlerini ele alırken, kompartıman usulü ile çalışmalıdır diye düşünüyoruz. Bu çerçevede belirli bir alanı düzenlerken, onun alt mevzuatını da birlikte ele alacak ve darbe hukukunun tamamını mevzuatımızdan çıkarak bir çalışmayı yürütmemiz gerekiyor” ifadelerini kullandı.

Yeni anayasaya, “basın hürdür sansür edilemez” dışında başka bir madde yazamayacaklarını belirten Tezcan, “Ama bu hükme rağmen basın özgürlüğü kapsamında sıkıntılar yaşadığımızı biliyoruz. Şimdi böyle bir tablo içerisinde anayasa neyi yazarsanız yazın, basın özgürlüğünü güvence altına alan alt mevzuatı oluşturmadığımız sürece, özgürlük ve demokrasi iklimini ortadan kaldıran bir siyaset iklimini yerleştiremeyiz” dedi.

Tezcan, “Anayasanın ilk 3 maddesinde ifade edilen ve 4’üncü madde de güvence alan ilk 4 maddenin kurucu iradeyi ifade ettiğini ve bu süreçte tartışma konusu yapılmaması konusunda hassasiyetimizi paylaşmak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

Tezcan, başkanlık sistemi konusundaki tartışmalara ilişkin ise partisinin görüşünü, “Başkanlık rejimi tartışmasının gölgesinde ya da başkanlık kampanyasının yan kol faaliyeti pozisyonuna düşürülmemesi gerektiği konusunda hassasiyetimizi paylaşmak istiyoruz” ifadeleriyle dile getirdi.

-“ANAYASA KOMİSYONU’NUN BARIŞÇIL BİR ORTAMIN YARATILMASI NOKTASINDA SORUMLULUK ALMASI GEREKTİĞİNİ DÜŞÜNÜYORUZ”-

HDP Adana Milletvekili Meral Danış Beştaş ise yaptığı konuşmada, komisyonun tek kadın üyesi olduğunu belirtti. Bunun büyük bir eksiklik olduğunu kaydeden Beştaş, “Biz toplumun yarısıyız. Ben iki arkadaşımla birlikte HDP olarak tüm farklılıkların sözcüsü olacağımız gibi Türkiye toplumun yarısı olan kadınların da sözcüsü olacağımızın bilinmesini isterim” diye konuştu.

Cizre'de 52 gündür sokağa çıkma yasağının devam ettiğini kaydeden Beştaş, “13 gündür Cizre’deki yaralılardan hala kurtarılma sonuç alınamadı. Cumartesi gününden bu yana vahşet bodrumunda tedavi olmayı bekleyen, sağlık haklarının yerine getirilmesini bekleyen yaralılardan haber alamadığımız ortamda anayasa tartışması yapacağız. Böyle bir ortamda kutuplaşmanın dorukta olduğu, her gün insanların öldüğü, Türkiye’nin her yerinde annelerin tabutlara, çocuklarının, evlatlarının tabutlara sarılmak zorunda kaldığı bir iklimde Anayasa tartışacağız. İşte bu nedenledir ki biz bu süreçte Anayasa Komisyonu’nun barışçıl bir ortamın, tartışma ortamının yaratılması noktasında sorumluluk alması gerektiğini ve Türkiye toplumunun her kesiminin bu tartışmaya dahil olmasını sağlayacak mekanizmaları oluşturma konusunda sorumluluk almasını bekliyoruz” dedi.

-“YENİ ANAYASA YAPIMI DEĞİL, ANAYASANIN YENİLENMESİ”-

MHP Genel Başkan Yardımcısı ve Mersin Milletvekili Oktay Öztürk ise partisi adına yaptığı konuşmada özetle şu ifadeleri kullandı:

“Özgürlük ve güvenlik, özgürlük ve milli dayanışma, özgürlük ve milli egemenlik ile özgürlük ve milli kimlik gibi unsurlardan birinin tercihi ve diğerlerinin feda edilmesi ile değil, bu değerlerin bir arada denge ve uyum içinde yaşatılması Anayasa tartışmalarının özünü oluşturmalıdır.

Süregelen anayasa tartışmalarının şimdiden ciddi gerilimlere neden olacağı şimdiden anlaşılmış durumdadır. Çeşitli kurum ve kuruluşlar kaygılarını dile getirmeye  başlamışlardır. Dileğimiz gerilim sonucu oluşacak gerilimin açığa salınmadan, demokrasimizin devamının mümkün olması ve iktidarın da bu öngörüye ulaşmış olmasıdır. Cumhuriyetimizi savunmasız bırakacak demokratikleşme hayalinin hiç kimseye yarar sağlamayacağı bilinmelidir. Devletsiz yaşamayacağımız açıktır. Milletsiz bir devlet olamayacağı da gerçektir.

MHP olarak, Anayasa yapım sürecinin her şeyden önce yeni Anayasa yapımı değil, Anayasa’nın yenilenmesi süreci olarak algıladığımız belirtmek istiyoruz. Çünkü; ortadan bağımsızlığını yeni kazanmış bir milletten, savaş, darbe, devrim gibi olağanüstü bir süreçten sonra ya da herhangi bir sebep veya ihtiyaçtan devlet düzenini yeni baştan kurulması söz konusu değildir.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.