Kılıçdaroğlu: Toplum Özgürlükçü Bir Demokrasi İstiyor

CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, 35. Olağan Kurultay konuşmasını yaptı. Kılıçdaroğlu, konuşmasında şunları söyledi:

Değerli yol arkadaşlarım, kurultayımıza onur veren yabancı misyon temsilcileri, hepiniz hoşgeldiniz. Hepinizi ve bütün Türkiye'yi Ankara'dan kucaklıyoruz

Bizleri televizyon başında izleyen saygıdeğer yurttaşlarım! 35. Kurultayımız umuyorum ve diliyorum ki, üzerimize çöken baskıcı atmosferi bir parça aydınlatır. Bizim görevimiz kardeşliği, birinci sınıf demokrasiyi getirmektir. Kurultayın bayram havasında geçmesini isterdik. İsterdik ki, hapisanelerinde gazetecilerin olmadığı, hiçbir çocuğun yatağında aç yatmadığı, teröre kurban gitmediği, herkesin rahat nefes aldığı bir kurultay isterdik. Ancak yönetilemeyen bir Türkiye var. Şehitlerimizin olduğu bir Türkiye atmosferinde yaşıyoruz.

"Terörle mücadele ilimle, irfanla yapılır"

Biz CHP'liler olarak bu ülkeye hizmet etmeyi amaç edindik. Teröre kaşıyız. Terör bir insanlık suçu ise, teröre karşı durmak da bu ülkenin görevidir. Terörden beslenen terör örgütleridir. Terörle mücadele ilimle irfanla akılla bilgiyle yapılır. Bugün geldiğimiz nokta, iç açıcı bir nokta değildir. Anlattıklarımı iyi dinleyin. 31 yıldır PKK terör örgütüyle mücadele ediyoruz. Mücadele ise elbette mücadeledir. Hiç kimsenin burnu kanamasın istiyoruz. Ayrışmayı değil, birlikteliği savunmamız gerekiyor. En sağlıklı mücadeleyi Ecevit yaptı. Bütün Arap ülkelerine 'Suriye'den terör çıksın' demiştir. Artık sabrımız kalmadı mesajını vermiştir. Öcalan yakalanmış ve Türkiye'ye getirilmiştir ve 2002 seçimlerinde sıfır terörle ülkeyi devralmıştır. Bugün geldiğimiz noktaya bakalım, terör palazlandı, büyüdü ama bugün geldiğimiz noktada 'Biz barışı, birliği sağlayacağız' dediler, buyrun yapın dedik. Oturdular masaya, terörü meşrulaştırdılar. Benim başkanlığımda 2012'de size bir yol haritası verelim dedik, 'Sizin yol haritanıza ihtiyacımız yok' dediler ve bugün acı kan ve gözyaşı var. Fotoğraflara bakın, Suriye'den, Lübnan'dan ne farkı var?

Değerli arkadaşlarım masaya otururken ciddi yanlışlar yaptılar önce silahı bırakın yurt dışına çıkın dediler ilk darbeyi orada yediler. Ve bugün 17 ilçede ve pek çok ilde silahları depoladı. Eğitimini yaptılar, şehir merkezinde gencecik çocuklara terör eğitimi verdi, AKP bunlara kimse dokunmayacak dedi.

Sadece bu değil ben muhalefet partisi olduğum için söylemiyorum. Acı bir gerçeği Erdoğan'ın dilinden sizlere sunacağım. çözüm sürecini bunlar adeta silahları stoklaşma süreci olarak değerlendirdiler.  Demek ki silahların nerelere stoklandığını biliyorlar. Bu süreçte güvenlik güçlerimiz çatışmaya girmeyin dediler ama daha sonra anladık ki, bu süreç içinde bunlar bunu gerçekleştirdiler

Değerli vatandaşlarım vicdanınıza sorun. Silah deposu haline getirilirken iktidarda kim vardı, eğer siz bunları kendi vicdanınıza sormazsanız bu ülkeyi yeterince değerlendiremezsiniz. Bunların sorunlusu AKP'dir. 2002'de sıfır terörle ülkeyi aldılar, bugün kan gölüne dönen bir Türkiye var. Bunu sorgulayalım ki sorunu nasıl çözeceğimizi bilelim.

"Barış getiriyoruz dediler, ülke kan gölüne döndü''

Kürt kardeşlerimize sesleniyorum. Barışı getiriyoruz dediler, ülke kan gölüne döndü. Biz sizinle Çanakkale'de, Kuvayı Milliye'de birlikteydik, omuz omuza yine barışı getireceğiz. Biz yine seninle birlikte hiç kimsenin kimliğinden ötürü ötekileştirilmemesini sağlayacağız. Bunun sözünü veriyorum.

Toplum özgürlükçü bir demokrasi istiyor. Darbe hukuku ortadan kaldırılmalı Türkiye'ye özgürlükçü bir demokrasi gelmelidir. Darbe yasasının değişmesi konusunda samimi bir şekilde toplantılara katılıp fikrimizi söyleyeceğiz. AKP'nin genel başkanına açık çağrıda bulunuyorum. Siz bu ülkede özgürlükçü bir demokrasi istiyor musunuz? Gelin darbe anayasasını değiştirelim!"