Başbakan Yıldırım: Bu Harekat Son Terörist Yok Oluncaya Kadar Devam Edecek

Başbakan Binali Yıldırım, Zeytin Dalı Harekatı’na ilişkin “Bu harekat son terörist yok oluncaya kadar devam edecek” dedi.

Başbakan Yıldırım, Ankara'da Devlet Övünç Madalyası ve Beratı Tevcih Töreni'ne konuştu. Yıldırım, Türkiye’nin içinde bulunduğu topraklarda iki asırdan fazla “büyük oyunların” oynandığını söyledi. Türkiye’ye yönelik bugünlerde güney sınırlarında bazı “tezgahlar”ın planlandığını söyleyen Yıldırım, “Bölgenin en büyük belası DEAŞ’tı. Bütün dünya, DEAŞ ile mücadele için 'ne yapacağız, ne edeceğiz' diye konuşurken, Türkiye,  Fırat Kalkanı ile bölgeye gitti, DEAŞ örgütüne en büyük darbeyi vurdu” dedi.

"AYDIN MASKELİ BAZI TİPLERİN YALANLARINA KARŞI UYANIK OLUNMASINI İSTİYORUM"

Başbakan Yıldırım’ın konuşması şöyle devam etti:

“Türkiye’nin terör ile mücadele gösterdiği samimi ve kararlı tutum anlaşılan bazı çevrelere yeterli gelmedi. Şimdi dost ve müttefik bildiğimiz bazı ülkeler sınırlarımıza 30 bin kişilik terör ordusu kurma hayaline kapılmışlar. Bu çerçevede de uluslararası hukuktan doğan haklarımızı kullanarak bu terör yapılanmasına son vermek için Zeytin Dalı Harekatı’nı başlattık. Bu harekat ile ilgili şu hususları sizlerle paylaşmak isterim; Bu harekat son terörist yok oluncaya kadar devam edecek. Bugünlerde aydın maskeli bazı tipler çeşitli mecralarda dilendikleri yalanlara karşı da milletimizin uyanık olmasını istiyorum. Bilhassa Zeytin Dalı Harekatı sırasında sanki Kürt kardeşlerimize yönelik bir operasyon yapılıyormuş gibi göstermeye çalışıyorlar bu zinhar doğru değildir, bu en büyük alçaklıktır. Asıl olan bu bölgede yaşayan Arap, Kürt, Türkmen ve diğer bütün etnik kökene sahip masum ve sivil insanları alçak PKK- DEAŞ terör örgütlerinin zulmünden kurtarmak ve onları rahata erdirmektir.  Ülkemize, sınırlarımıza yönelen her türlü tehdidi yerinde bertaraf etmektir. Cumhurbaşkanımız, hükümetimiz, silahlı kuvvetlerimiz, ülkemizde ve bölgemizde yaşayan her bir vatandaşımızın can ve mal güvenliğini esas alır, öncelik verir.  Bazı çokbilmişler, bugünlerde Türkiye’nin bu operasyon ile ilgili yorumlar yapıyorlar. Ancak bu yorumları yaparken terör örgütünün emeline ve amacına bilerek yahut bilmeyerek yardım ettiklerinin farkında değiller. İşte bu salonda gencecik fidanlarını toprağa vermiş aileler ve canları ile cenk etmiş gazilerimiz var. Eğer yürekleri yetiyorsa buyursunlar yalanlarını burada da söylesinler.

“BİZ ORAYA TOPRAKLARIMIZI GENİŞLETMEYE DEĞİL BARIŞIN VE HUZURUN HAKİM OLDUĞU BİR ORTAM OLUŞTURMAYA GİDİYORUZ”

Sosyal medyada dolaşan bazı provokasyon gayretlerini de yakından takip ettiklerini belirten Yıldırım, “Hiç sıkılmadan geçmiş olaylara ait fotoğrafları sanki Afrin operasyonunda çocuklar ve siviller öldürülüyormuş gibi takdim etmekten çekinmiyorlar” şeklinde konuştu.  Vatandaşların rahat olması gerektiğini belirten Yıldırım’ın konuşması şöyle devam etti:

“Sosyal medya, sorumsuz medya değildir. Hiç kimsenin hukuka, adalete, meşruiyete uymayan çaba içerisine girme hakkı yoktur. Burada yaşanan ve işlenen suçların hesabı da sorulmaya başlamıştır. Barışa hizmet eden Zeytin Dalı Harekatı’na leke sürmek isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Kahraman Mehmetçiğimiz Özgür Suriye Ordusu’na mensup kardeşlerimizi Afrin bölgesinde kesin bir zafer için kararlılıkla faaliyetlerini sürdürüyorlar. Daha önce ifade ettiğimiz gibi bizim kimsenin toprağında gözümüz yok. Suriye’nin toprak bütünlüğüne sonuna kadar saygılıyız  Ama başımıza bela olan terör örgütlerine de  eyvallah diyecek halimiz yok. Biz oraya topraklarımızı genişletmeye değil terörü yok ederek barışın hakim olduğu, huzurun var olduğu bir ortam oluşturmaya gidiyoruz. Aynen Fırat Kalkanı harekatında olduğu gibi bu bölgeden de bütün terör unsurları temizlenecek ve Suriye’den canının kurtarmak için vatanımıza gelen kardeşlerimiz oraya dönüp yerleşecek hayatını orada sürdürecek. Her ne pahasına olursa olsun bölgede oluşturulmaya çalışılan terör koridorunu başlarına yıkacağız. Ona buna güvenmesinler, unutmasınlar; ’Çay gider, kum kalır.’ Bizimle burada birlikte yaşamak istiyorlarsa emperyalist güçlerin oyununa gelmesinler. Derhal silahlarını bıraksınlar, milletin başına bela olmaktan vazgeçsinler.”