Öne Çıkanlar çin tbmm chp gündem palandöken akbank facebook İdlib akp Pandemi Kuşadası Belediyesi Akşener

Başbakan Yıldırım: Teyo Pehlivan Bunu Duysa Pataklar

Başbakan Binali Yıldırım, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemi hakkındaki açıklamalarına cevaben, “Herhalde bunu Erzurumlu Teyo Pehlivan duysa pataklar. Yapacak bir şey yok. Bu kadar abuk sabuk işler olur mu ya? Vatandaşın karşısına çıkıyorsun, bir ana muhalefet liderisin, söyleyeceğin şeylerin bir kıymeti harbiyesi, inandırıcı boyutu olması lazım” dedi.

Başbakan Yıldırım, partisinin düzenlediği kanaat önderleri buluşmasına katıldı. Demokrasi yolunda birçok sessiz devrim yaptıklarını, devletle vatandaş arasındaki ihtilafların çözümü için ciddi inisiyatifler aldıklarını ancak 15 Temmuz Darbe Girişimi’ne maruz kaldıklarını söyleyen Yıldırım, “Tam demokrasiye ulaşmak için yeni adımlar atma ihtiyacını gördük. 15 Temmuz Türkiye’de gelecek açısından bir dönüm noktasıdır. Türkiye 1950’de çok partili hayata geçti. 67 yıl içerisinde milli iradeye sürekli taciz, sürekli milli iradenin kesintiye uğramak için çeşitli müdahaleler oldu” diye konuştu.

-“HUKUK İCADIYLA KARŞI KARŞIYA KALDIK”-
AK Parti’ye göreve geldikten yaklaşık iki ay sonra ilk muhtıranın verildiğini hatırlatan Yıldırım, “Tabii biz bunlara itibar etmedik. 8 Ocak 2003 gazeteleri açın bakın. Zehir zemberek bir açıklama. Ama o gün tatsız bir hadise yaşadık, Diyarbakır’da bir uçak düştü 57 vatandaşımız hayatını kaybetti ve gündem onunla değişti ama bu vesayet odakları boş durmadılar ve nihayet Cumhurbaşkanı seçimi yapılacak, akla hayale gelmeyen bir engelleme, hukuk icadıyla karşı karşıya kaldık. Meşhur 367 dayatması. Türkiye Cumhuriyeti, kurulduğu ilk günden o tarihe kadar böyle bir şey yaşanmamış. Ve onun karşısında tabii ki iş yine çıkmaza girdi. Konu Anayasa Mahkemesi’ne taşındı, Anayasa Mahkemesi de bu hukuk cinayetine haklılık kazandıracak bir karar verdi. Tek çare kalmıştı işi sahibine götürmek. Biz de öyle yaptık” şeklinde konuştu.

-“DEMİREL’İN KIZIM DİYE GETİRDİĞİ ÇİLLER’LE NASIL SORUN YAŞADIĞINI GÖRDÜK”-
Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasındaki anlaşmazlık tartışmalarının yeni olmadığını ifade eden Başbakan Yıldırım, “50’den beri devam ediyor. en güçlü şekilde iktidara Merhum Adnan Menderes geldiği zaman bile Merhum Celal Bayar’la anlaşamamış. Hatıralarında okudum, ‘Bazen canımdan bezdiriyor diyor’ geldik Özal’lı yıllara. Orada da aynı şey var. Hatta 70’li yıllarda Cumhurbaşkanını ‘Şunu seçerseniz seçerseniz yoksa Meclis’i bombalarız’ diye kuşatıldığı tarihleri biliyoruz. 80’li yıllarda Merhum Özal’ın yine Başbakanla ters düştüğünü biliyoruz. Demirel’in kızım diye getirdiği Sayın Tansu Çiller’le nasıl bir büyük sorun yaşadığını hep gördük. Rahmetli hocamız Erbakan’ın nasıl bir dayatmayla karşı karşıya kaldığını hep hatırlıyoruz. Merhum Ecevit bile arayarak seçtiği, bulduğu, Türkiye için bulunmaz bir aday diye takdim ettiği Ahmet Necdet Sezer’le hangi durumlara düştüğünü ve o durumların ülkemize neye mal olduğunu hep beraber gördük” değerlendirmesinde bulundu.

-“İŞİN ESASINA GİRİLMESEYDİ BİZ 17-25 ARALIK’I YAŞAMAYACAKTIK”-
E-muhtıra dönemini anımsatan Yıldırım, “Milli irade dışında başka bir iradeye asla geçit vermeyeceğini açık bir şekilde ortaya koyan iktidarımız, bu e-muhtırayı aynen sahiplerine gönderdi, iade etti. Daha sonra yaşananlar, yargı darbe kalkışmaları, yargı reformu ve nihayet yağmurdan kaçarken doluya tutulma hadisesi. FETO’nun bu yargı reformu arkasından bildik, olayları beraber yaşadık. Aslında bizim o yargı reformumuz Anayasa Mahkemesi’nde tadil edilmeseydi, işin içeriğine, esasına girilmeseydi biz 17-25 Aralık’ı yaşamayacaktık. Orada yapılan iki değişiklikle maalesef bu işin önceden planlandığı da ortaya çıktı. Gezi olayları, 17-25 ve nihayet 15 Temmuz. 15 Temmuz bir anlamda 2. Kurtuluş Savaşı’dır” ifadelerini kullandı.

-“MİLLET HÜKÜMETİ DOĞRUDAN SANDIKTA KURUYOR”-
28 Şubat Süreci’nde de dayatmanın olduğunu ve o dönemin iktidarının dayanamadığını belirten Başbakan Yıldırım, “Çünkü güçlü irade yoktu. Tek başına güçlü iktidar yoktu. İşte bugün yapmak istediğimiz Türkiye’yi bu ve buna benzer herhangi bir demokrasi dışı, milli irade dışı girişimlere, teşebbüslere karşı garanti altına almak. Bu sistemin adı Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’dir. Hükümeti başkaları kurmuyor, millet doğrudan sandıkta kuruyor. Tek fark budur. Bu da mutlaka istikrar, güçlü iktidar anlamına geliyor” açıklamasında bulundu.

-“SÖYLEYECEĞİN ŞEYLERİN BİR KIYMETİ OLMASI LAZIM”-
Yıldırım, CHP lideri Kılıçdaroğlu’nun başkanlık sistemine ilişkin değerlendirmelerini, “Bugün daha diyor ki, ‘Bu sistem eğer kabul edilirse, referandumda evet çıkarsa devrisi gün bütün malınız mülkünüz elinizden alınacak, işyerlerinize el konacak. Dükkanlar kapatılacak, memurların tamamı sözleşmeli hale gelecek, Bakanlar Kurulu olmayacak veya olursa 100 kişi olacak 24 saatte her türlü değişikliği yapacak ve ülke elden çıkacak’ yani ne diyeyim. Herhalde bunu Erzurumlu Teyo Pehlivan duysa pataklar. Yapacak bir şey yok. Bu kadar abuk sabuk işler olur mu ya? Vatandaşın karşısına çıkıyorsun, bir ana muhalefet liderisin, söyleyeceğin şeylerin bir kıymeti harbiyesi, inandırıcı boyutu olması lazım” şeklinde değerlendirdi.

Başbakan Binali Yıldırım, yatırımcıların Türkiye’ye güvenmeye devam ettiğine dikkat çekerek, “Daha son bir ayda iki buçuk milyar dolar giriş oldu Türkiye’ye. Dolar hafif kıpırdayınca yaygara, kıyamet koparanlar geriye gidince ses soluk kesiliyor. Sus pus” açıklamasında bulundu.

Başbakan Binali Yıldırım, “Çukur siyasetiyle insanların canlarına nasıl kast ettiklerini, evlerini barklarını nasıl başlarına yıktıklarını gördük. Ettiklerinin karşılıklarını görüyorlar. Bugün Nevruz oldu kimseyi toplayamıyorlar, kimseyi ikna edemiyorlar ve şimdi artık yaraları sarma vakti” dedi.
Başbakan Yıldırım, partisinin düzenlediği kanaat önderleri buluşmasına katıldı. 80’lerde PKK’nın ortaya çıkmasının ardından yakın zamanda IŞİD ve FETÖ’nün faaliyete başladığını anlatan Yıldırım, “Üç tane nur topu gibi terör örgütümüz var” dedikten sonra sözlerini, “Yanlış tabir, üç tane alçak terör örgütümüz var” şeklinde düzeltti.

-“HANGİ MEZHEP HANGİ MEŞREPTENSENİZ GURUR DUYUN”-
Herkesin kimliğiyle gurur duyması gerektiğini vurgulayan Başbakan Yıldırım, “Kürtseniz, Kürtlüğünüzle gurur duyun. Arapsanız, Süryaniyseniz, hangi mezhep hangi meşreptenseniz gurur duyun. Bu kadar net söylüyorum ama bir şeyle daha gurur duyacağız, ay yıldızlı bayrağımız ve devletimiz. Türkiye Cumhuriyeti ile de gurur duyacağız. Terörün ‘T’si kalmayıncaya kadar bu topraklarda vatandaşlarımızın her biti yurdun hep köşesinde rahatça seyahat edebilecek, iş kurabilecek, yaşayabilecek, eğitimini yapabilecek bundan emin oluncaya kadar bu alçak eli kanlı terör örgütüyle mücadelemiz devam edecek. Bu yola baş koyduk. Bu milletin arasını açmaya, kardeşi kardeşe hasım yapmaya asla müsaade etmeyeceğiz” şeklinde konuştu.

-“GÖZLERİMİZDEN DÜŞEN GÖZYAŞLARININ RENGİ HEP AYNI”-
Türkiye genelinde terörle mücadeleye büyük destek olduğunu belirten Yıldırım, Irak, Suriye, Libya, Yemen örneklerini vererek, “Beraber olmazsak, birlikte Türkiye olmazsak başımıza gelecek olanları da düşünelim. Bu noktada en ufak bir sorunumuz yok, tereddüdümüz yok. Hepimizin göz, saç, ten rengimiz aynı değil ama aynı olan bir şey var. Gözlerimizden düşen gözyaşlarının rengi hep aynı. Onun için bir, beraber olmaktan, geleceğe beraber yürümekten başka hiçbir seçeneğimiz yok. Bu bizim geçmişimizde var, yönetim anlayışımızda var” diye konuştu.

-“’HAYIR’ KOROSUNUN İÇİNE DAHİL OLDULAR”-
“Terör örgütleri kol kola vermiş Türkiye’nin geleceğini inşa edecek bu önemli değişime, dönüşüme var güçleriyle karşı çıkıyorlar” diyen Başbakan Yıldırım, terör örgütlerinin 16 Nisan referandumunda “Evet” çıkması halinde biteceğinin altını çizerek, “Bunların geleceği bu değişim dönüşümle bitiyor da dost bildiğimiz bazı ülkeleri nasıl izah edeceğiz? Onlar da çok keskin bir şekilde, aleni bir şekilde bu ‘Hayır’ kampanyasının, korosunun içine dahil oldular. Onda da aslında anlaşılmayacak bir şey yok. Güçlü bir Türkiye, bölgesinde istikrarı sağlamış, sadece kendine değil komşularının da geleceğini bel bağladığı bir Türkiye bunları rahatsız ediyor. Bunu Irak’taki iç savaşta, Suriye’deki karışıklıkta gördük. Türkiye’nin burada nasıl bir teminat olduğunu, bölgenin nasıl güvenliğini sağladığını herkes gördü. Dolayısıyla bu ülkelerin elindeki en son araç terör örgütleri marifetiyle Türkiye’nin meşgul edilmesi projesi bu Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’yle sona eriyor. Bunu iyi görüyorlar onun için de taraf oldular” değerlendirmesinde bulundu.

-“100 MİLYAR YATIRIM İÇİN 3 BİN 300 FİRMA BAŞVURUDA BULUNDU”-
Hakkari’de, Diyarbakır’da, Mardin’de, Şırnak’ta, Siirt’te, Van’da, Bitlis’te, Batman’da terör örgütünün Türkiye’ye büyük acılar yaşattığını vurgulayan Yıldırım, “Çukur siyasetiyle insanların canlarına nasıl kast ettiklerini, evlerini barklarını nasıl başlarına yıktıklarını gördük. Ettiklerinin karşılıklarını görüyorlar. Bugün Nevruz oldu kimseyi toplayamıyorlar, kimseyi ikna edemiyorlar ve şimdi artık yaraları sarma vakti. 24 Ocak’ta hayata geçirmeye başladığımız Cazibe Merkezleri programı var. 23 ili ilgilendiriyor. Doğu’da, Güneydoğu’da bu Cazibe Merkezleri programına bugüne kadar tam 100 milyar yatırım için 3 bin 300 firma başvuruda bulundu. Toplam öngördükleri istihdam tutarı 400 binin üstünde. Bu bölgenin şaha kalkması demek. Bunların hepsi de ciddi yatırımcılar. Süratle bütün değerlendirmeleri yapıp bu yatırımcılara gereken desteği vereceğiz ve bir an önce bölgenin bu çukur siyasetinden arta kalan yaralarını maddi olarak saracağız, manevi olarak da elimizden geleni yapacağız” şeklinde konuştu.

-“UZUN İNCE YOLLARI DUBLE YOL HALİNE GETİRDİK”-
21 Mart’ın birçok önemli olayın yıldönümü olduğunu kaydeden Başbakan Yıldırım, “Bugün Aşık Veysel’in de ölüm yıldönümü. Aşık Veysel’de bu ülke insanının çilesini, sıkıntısını, ortak değerlerini türkülerine dökmüş bir ozanımızdır. Aşık Veysel aslında bizim Ulaştırma Bakanlığı olarak da bizim rehberimiz olmuştur. ‘Uzun ince bir yoldayım, gidiyorum gündüz gece’ ama biz o üstadın yaşadığı sıkıntıları gördüğümüz için o uzun ince yollarda millet zahmet çekmesin, hayatını yitirmesin diye o yolların hepsini uzun duble yol haline getirdik” diye konuştu.

-“DOLAR KIPIRDAYINCA KIYAMET KOPARANLAR GERİYE GİDİNCE SUS PUS”-
Yatırımcıların Türkiye’ye güvenmeye devam ettiğine dikkat çeken Yıldırım, “Daha son bir ayda iki buçuk milyar dolar giriş oldu Türkiye’ye. Dolar hafif kıpırdayınca yaygara, kıyamet koparanlar geriye gidince ses soluk kesiliyor. Sus pus” açıklamasında bulundu.

-“HANIM SÜREKLİ İŞARET EDİYOR”-
Başbakan Yıldırım, konuşması “Sözlerimi uzattığımın farkındayım hanım sürekli işaret ediyor. O benim kum saatim. Aynı zamanda saat ayarını veriyor biz kürsüdeyken” şeklinde bitirdi.

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.