BBP Genel Başkanı Destici: "Ne Washingtondan, Ne De Pelsilvanyadan İcazet Almadık

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Partisinin Genişletilmiş İstişare Toplantısında’ ne Washinton’dan, nede Pelsilvanya’dan icazet almadıklarını söyledi. Genişletilmiş İstişare Toplantısına katılan Destici, partililer tarafından ‘Dik dur eğilme Alperenler seninle’ sloganıyla karşılandı.



“GECEKONDULARA SAKLANMADIK”
Saygı ve İstiklal Marşından sonra kürsüye gelen BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, “Gazi Meclisimizi, Özel Harekâtımızı bombalayan, sivil masum insanlarımıza ateş ederek onları şehit eden uçaklara, helikopterlere teslim olmayacağız dedik ve birçok hükümet ve devlet yetkilisi bugün televizyonlarda ağza endam eden zevat saklanacak yer ararken, kimisi gece kondulara, kimisi başka yerlere sığınırken Ankara’nın göbeğinde, kahraman milletimizle birlikte darbeye karşı duran bizdik biz.” dedi.

“FETÖ’NÜN HİÇ BİR ZAMAN YANINDA, ARKASINDA OLMADIK”
Destici, “Birileri 17/25 Aralığa kadar, milletin kahır ekseni darbe gecesine kadar, dini cemaat diye bildiği ve bugün FETÖ diye herkesin malumu olan bu yapının, bu örgütün Büyük Birlik Partisi olarak biz hiçbir zaman yanında ve arkasında olmadık. Bizim tek ölçümüz vardı. Biz ehlisünnet çizgisin de yürüyen bütün cemaatleri, kişileri, toplulukları, milli ve manevi değerleri savunuyoruz diyen herkese sadece ve sadece iyi niyetle baktık.” diye konuştu.

“HİÇ BİR İŞİN, KİRLİ PAZARLIĞIN İÇİNDE OLMADIK”
Destici, “Ama ne arsalar, ne okullar, ne devletin bütün imkânlarını, ne de devletin bütün kadrolarını verdik. Hiç birisini biz yapmadık. Allah cc hamd olsun rahmetli genel başkanımızın da ifade ettiği gibi ‘hiçbir kirli işin, pazarlığın içinde olmadık.’ Allah cc hamd olsun tertemiz ellerimiz var. Hesabını veremeyeceğimiz hiçbir işin, ilişkinin içinde bulunmadık. Çünkü biz hayatımızı Allah’a cc vereceğimiz hesaba göre yaşamaya çalışanlarız. Hatamız olabilir. Hata yapılmış olabilir. Hata kula mahsustur. Ama ne yapmışsak, yine rahmetli genel başkanımızın dediği gibi inandığımız için yaptık. Neyi doğru bilmişsek onu söyledik. Neyi doğru görmüşsek onun yanında durduk.” Şeklinde konuştu.

“MİLLETİN MUKTEDİR İKTİDARI”
“Asla bilerek, isteyerek, dünya menfaati, makam, mevki için asla hiçbir kişi, kurumun yanında durmadık.” Diyen Destici, “Bize ve sizlere de her türlü makam teklif edildi. Ama biz Allah cc hamd olsun ki İ'lâ-yı Kelîmetullâh için yola çıkanlardanız. Milletin muktedir iktidarını gerçekleştirene kadar da devam edeceğiz dedik ve devam ediyoruz.” İfadelerini kullandı.

“EKMELEDDİN İHSANOĞLU HANGİ PARTİDEN MİLLETVEKİLİ?”
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde Ekmeleddin İhsanoğlunu destekledikleri için tepki aldıklarını dile getiren Destici, “Cumhurbaşkanlığı seçimleri ile ilgili şimdi bize diyorlar ki; Ekmeleddin İhsanoğlu bir FETO projesiydi. Siz de bu projeyi desteklediniz ve ortak oldunuz diyorlar. Ben de diyorum ki ey insaf, Ekmeleddin İhsanoğlunu kim teklif etti? Kim aday etti ve şuan kimin milletvekili? Ekmeleddin İhsanoğlu şuan Amerika’ya giden FETO araştırma meclis komisyonu içerisinde. Bu nasıl bir anlayış, bu nasıl bir itham. Bu nasıl bir iftira. İşin o tarafları hiç gözükmüyor. Alınan karar partililerimiz ile istişareyle aldığımız bir karardır.” dedi.

“HDP’YE OY VERMEK, PKK’YA OY VERMEKTİR DEDİM”
“7 Haziran seçimlerinde bu cemaat diye bildiğimiz FETÖ örgütü HDP’yi dahi destekleyecek bir boyuta geldi.” Diyen Destici:  “O zaman ben bütün mitinglerde şunu söyledim. ‘HDP’ye oy vermek, PKK’ya oy vermektir.’ Dedim. Kim hangi saikta olursa olsun,  PKK’ya oy vermişse iki dünya da bunun hesabı ondan sorulur ve bu onun yüzüne kara leke olarak yapışmıştır dedik ama buna rağmen gittiler, bu dinsiz, ateist, milletin kanına girmiş HDP’ye oy verdiler. Bizim için bitiş noktası oradaydı. Bizim için iş orada bitmişti. 7 Haziran’a kadar yanlarında ya da arkalarında olmadık ama 7 Hazirandan sonra karşılarında olduk. 15 Temmuz kahpe darbe gecesi sözün bitiği yerdi. Hiç bir şey artık konuşulamaz ve her şeyin tüm çıplaklığıyla ortaya çıktığı bir durumdu. Bu darbe girişimini gerçekleştiren FETÖ’yü, yanındakini, sağındakini, solundakini, o darbe gecesinde kim varsa lanetliyor ve şehitlerimizi rahmetle ve şükranla anıyorum.” dedi.

“NE ARSA VERDİK, NE DE KURDELESİNİ KESTİK” 
Haklı ile haksızın, darbeci ile darbeci olmayanın mutlaka ayrılması gerektiğini ifade eden Destici: “Okulun arsasını veren, okulunu yapan, kurdelesini kesen, her türlü imkânı verene hiçbir şey yapmayacaksın, ama ilinde, ilçesinde başka özel okul olmadığı için, ya da sen onu önerdiğin, teşvik ettiğin ve iyi gösterdiğin için çocuğunu oraya göndereni FETÖ’den tutuklayacaksın. Yok, böyle yama. Ya da sen bankasını açacaksın, faizsiz bankacılık diye teşvik edeceksin, seni her gün televizyonlar da savunan anlı şanlı yazarların oradan gidip 5 milyon TL’lik yalı kredisi çekecekler, ama sen öbür taraftan gariban vatandaşı 1000 TL yatırdı diye tutuklayacaksın. Bu Allah cc gücüne gider, kulun da gücüne gider. Yalı için 5 milyon çekeni tutukluyor musun? O zaman ben seni tebrik ederim. Sayın Cumhurbaşkanımızın dediği gibi, at izinin it izine karışmaması lazım. Kurunun yanında yaşın yanmaması lazım. Bu süreçlerin cadı avına dönüşmemsi lazım. Yani adalet, adalet, adalet. Her şeyin başın olan adaletin mutlaka ama mutlaka tesis edilmesi gerekir.”

“NEDEN MİNİ ANAYASA?”
3 siyasi partisinin mini Anayasa Paketi konunda anlaştığını belirten Destici,  “Neden mini Anayasa? Neden Tam Demokratik Anayasa değil. Siz kaç yıldır meclistesiniz? Biriniz 15 yıldır iktidar, ikinizde 15 yıldır mecliste muhalefetsiniz. Üçünüzün oyu tam demokratik sivil bir anayasa yapmaya yetiyor mu yetmiyor mu? Yetiyor. Neden yapmıyorsunuz? Buradan millete de soruyorum. Niye bunun hesabını bunlardan sormuyorsunuz? Niye hala aynı düzenin gitmesine müsaade ediyorsunuz? İktidar istiyor ki, aynı düzen devam etsin, benim de iktidarım devam etsin. CHP istiyor ki sistem, düzen devam etsin, ben ana muhalefet olarak devam edeyim. Öbürleri diyor ki; bu böyle devam etsin biz de mecliste olalım, hazine yardımı alalım, altımızda devletimizin arabaları, benzini de devletten, oturduğunuz bina da devletten, gaz da yemekte devletten. Ye babam ye. Bin babam bin.  Bunun hesabını Allah cc soracak. Ey Müslüman Türk Milleti sen neden sormuyor sun? Senin paranı, emeğini çalıyorlar.”

“MİLLETİN GENLERİYLE OYNUYORLAR”
  Ekonomi ile ilgili de açıklama yapan Destici, “Açıklanan rakamlara göre nüfusun yüzde 20’si gelirin yüzde 50’sini yiyiyor. Aslında orada bir oyun yapıyorlar. Daha küçük gösteriyorlar. Nüfusun yüzde 2’si gelirin yüzde 4’de birini yiyiyor. Kınayacakları, ayıplayacakları yerde bazı işadamları her gün manşetlerde. Yazıklar olsun. Bu devletin, bu milletin parasıyla ahlaksızların, Türk örf ve âdetine, İslam inanç ve ahlakına uymayan davranışların her gün gazete, internet sayfalarını süslemeye devam ediyor. Bunlara göz yumuyorlar. Bunlara prim yaptırıyorlar. Bunlara iş vermeye devam ediyorlar. Rahmetli Genel Başkanımızın dediği gibi milletin genleriyle oynuyorlar.” dedi.

“BU ÖLÇÜYÜ KABUL ETMİYORUZ”
Fırat'ın doğusu ve batısı" şeklinde PYD ile ilgili bir ölçü konulduğunu anımsatan Destici, şunları söyledi: “Bu ölçüyü biz kabul etmiyoruz. Fırat'ın ne doğusu ne batısı. Her tarafından PYD'nin kökü kazınmalı, her yerde yılanın başı ezilmelidir. Cerablus'ta yapılan operasyonun aynısı Ayn el Arap'ta yapılmalı ve PYD oradan temizlenmelidir. Oradaki Kürt, Arap ve Türkmen kardeşlerimiz DAEŞ'in ve PYD'nin zulmünden kurtarılmalıdır. Suriye'nin kuzeyinde PYD varlığı demek, Türkiye'nin içinde PKK varlığı demektir. Buna asla müsaade edemeyiz. ABD'nin ve Batı'nın PYD'yi sözde DAEŞ'e karşı bir müttefik olarak görmesi ve onu terör örgütü olarak değerlendirmemesi, Türkiye'nin bu konudaki uyarılarını dikkate almaması ülkemiz ve devletimiz açısından kabul edilebilir bir durum değildir. Devletimizi yönetenler bununla ilgili daha cesur ve çözüm odaklı adımlar atmalı. PYD var olduğu sürece biz PKK'yı bitiremez, Kandil'i yok edemeyiz, Kuzey Irak'taki PKK varlığına son veremeyiz.”

“TÜRKİYE İÇİN TEK SEÇENEK BÜYÜK BİRLİK PARTİSİDİR”
Destici açıklamasını şöyle tamamladı: “Çağırdık yine geldiniz. Her türlü zorluğa, yokluğa, adaletsizliğe, haksızlığa ve kahpeliğe rağmen yine buradasınız. Allah cc sizden razı olsun. Rabbim sizleri var etsin ve yüceltsin. En güzel cevabı bu salonda sizler veriyorsunuz. Sizler var olduğunuz, dimdik, bu davaya sahip çıktığınız ve bizimle beraber olduğunuz sürece bizde Allah cc izniyle rahmetli şehit liderimiz nasıl dik durmuşsa bizde bugün de yarın da dik durmaya devam edeceğiz. Büyük Birlik Partisi sadece siyasi bir parti değildir. Sadece seçimlere girip çıkmak için kurulmuş bir parti değildir. İ'lâ-yı Kelîmetullâh için Nizami Âlem diyerek yola çıkmış bir siyasi harekettir. Bu hareket kuruluşundan bu güne kadar hiçbir dönemde ne Washinton’dan, ne Pelsilvanya’dan ne de Brüksel’den icazet almamıştır, bundan sonra da almayacaktır. Sizin bu tavrınız, bu duruşunuz, bu sıcakkanlılığınız ve bu davaya sahip çıkma iradenizden sonra, bugün geldiğimiz şartlar da Türkiye’nin içinde bulunduğu şartlar da şu çok net olarak görülmüştür ki, Türkiye’nin çaresi, ne iktidar partisi, ne CHP ne de MHP. Tam Bağımsız Güçlü, Tam Demokratik Türkiye için tek seçenek Büyük Birlik Partisidir.” dedi.