Öne Çıkanlar sinema Paribu Cineverse Cuma günü vizyona girecek yeni filmler vizyona girecek yeni filmler türk telekom Kutsal Damacana 4 Ayı Kardeşler: Dünyaya Dönüş (Boonie Bears: Back to Earth Avatar: Suyun Yolu (Avatar: The Way of Water) Avrupa Robotik Topluluğu Audi FAW NEV Company Audi Ve Alibaba Audi Çin Başkanı Werner Eichhorn

Böke: Bu Açıklama Siyasete Yapılmış Saray Darbesidir

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Böke, " ‘Karara uymuyorum’ demek, anayasal sistemin varlığını reddetmektir. Anayasanın kendisini yok saymaktır, bu siyasete yapılmış açık bir saray darbesidir" dedi.

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında genel merkezde toplanan Merkez Yönetim Kurulu’nun (MYK) gündemine ilişkin basın toplantısı düzenledi.

Anayasa Mahkemesi’nin, gazeteciler Can Dündar ve Erdem Gül'ün tahliyesi ile ilgili kararına yönelik Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Kararı tanımıyorum, saygı da duymuyorum” şeklindeki sözleriyle, yargıya açıkça müdahale ettiğini belirten Böke, Cumhurbaşkanı sıfatı taşıyan birinin devam eden yargı sürecine ilişkin talimat vermesinin kabul edilemeyeceğini söyledi. Bu açıklamanın aynı zamanda anayasal düzenin, cumhurbaşkanı tarafından da reddedilmesi olduğunu ifade eden Böke, şöyle devam etti:

-“SİYASETE YAPILMIŞ SARAY DARBESİ”-

“Bir anayasa mahkemesi kararını beğenmeyebilirsiniz fakat ‘karara uymuyorum’ demek, anayasal sistemin varlığını reddetmektir. Anayasanın kendisini yok saymaktır, bu siyasete yapılmış açık bir saray darbesidir. Anayasa yoksa anayasadan yetkisini alan bir cumhurbaşkanı da yoktur. Cumhurbaşkanı tanımadığı bu anayasadan yetkisini alıyor. Cumhurbaşkanı anayasayı tanımıyorsa, Cumhurbaşkanı’nı tanımak için de bir neden kalmamaktadır. Sarayın bu açık darbesi, Türkiye’de bu hükümeti, Meclisi ve siyaseti açıkça vesayet altına alma denemesidir. Daha da vahimi, Mecliste çoğunluğu olan AKP, bu vesayete dünden razı. Biz CHP, ne darbelere, ne vesayete razı değiliz.”

-“CUMHURBAŞKANI  ‘HÜKÜMETİ TANIMIYORUM’ DERSE YANITINIZ NE OLACAK?”-

Cumhurbaşkanının açıklamaları öncesi kararı sevindirici olarak değerlendiren AK Partili milletvekillerinin, daha sonra hızla ağız değiştirdiğini belirten Böke, milletvekillerinin durumu nasıl ifade edebileceklerini de bilemediklerini ifade etti. Hükümetin, ne kendi varlığını, ne da anayasal sistemi saraya karşı savunamaz duruma geldiğini savunan Böke, “Cumhurbaşkanının kendi düşüncesidir’ diyerek, bu görüşü meşrulaştıran hükümete buradan sormak istiyorum; anayasal sistemi yok saymak meşru mudur? Mahkemeye emir vermeye kalkmak, ‘anayasayı tanımıyorum’ demek meşru mudur? Yarın aynı cumhurbaşkanı çıkıp, ‘Türkiye Cumhuriyeti’nin hükümetini tanımıyorum’ derse hükümet olarak yanıtınız, ‘kendi düşüncesidir’ demek mi olacak? İradenizi ve yetkinizi tamamen saraya ciro etmekten memnun musunuz?” diye sordu.

 

-“ERDOĞAN’IN MESELESİ TEK ADAM REJİMİNİ ANAYASAL HALE GETİRMEK”-

Erdoğan’ın, tek meselesinin sürdürmekte olduğu bu tek adam rejimini anayasal hale getirmek olduğunu söyleyen Böke, “Türkiye’nin meselesi bu tek adam rejimini aşmak, Erdoğan’ın meselesi tek adam rejimi kurmak. Oysa Türkiye’nin meselesi demokratik bir siyaset rejimi inşa etmektir. Bu sorunları da el birliğiyle bir toplumsal, milli beraberlik ve bütünlük içerisinde, toplumun bütün kesimlerini katarak çözmektir. Bunun da tek bir yolu vardır, o da Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmaktan geçer” şeklinde konuştu.

-“MECLİS BAŞKANININ KOŞULLARI DEĞİŞTİ Mİ, MERAK EDİYORUZ”-

Kılıçdaroğlu’nun TBMM Başkanı İsmail Kahraman’a gönderdiği mektubu anımsatan Böke, “Meclis Başkanın devirmiş olduğu masada, hangi koşullarda çalışma yapmak isteyeceğimizi bir daha ifade ediyoruz. O masayı devirip yeniden kuran Meclis Başkanının da koşullarının değişip değişmediğini, bu çağrıyla açıkçası merak ediyoruz” dedi.

CHP’nin Uzlaşma Komisyonunda, Türkiye’yi darbe hukukundan arındırmak için gayret gösterdiğini belirten Böke, şöyle konuştu:

“Bu gayreti o masa olsa da olmasa da göstermeye devam edeceğiz. CHP’nin bu mücadeleyi verirken ne kadar haklı olduğunu, bu hafta Cumhurbaşkanının açıklamalarıyla bir kez daha gördük. Anayasayı yok sayan bir despotun, bu despotluğu resmileştirmek için kullanacağı bir masanın orta oyuncusu olmayacağız. Biz, Türkiye’nin darbe hukukundan arındırıldığı, Türkiye’nin milli birlik ve beraberlik duyguları içerisinde yaşayabileceği, güçlendirilmiş bir parlamenter sistemin inşası için çalışacağımız her tür ortaklıkta varız. Böyle bir ortaklık kurulmuyorsa da kendimiz bu gayreti, bütün toplumu kucaklayarak yürütmeye devam edeceğiz.”

 

-“KOŞULLAR SAĞLANIYORSA CHP O MASAYA OTURUR”-

Açıklamalarının ardından gazetecilerin sorularını yanıtlayan Böke, Kılıçdaroğlu’nun mektubuyla ilgili, “CHP’nin masaya dönme konusunda ret yanıtını verdiğini mi anlamalıyız?” denmesi üzerine, CHP’nin ilk mektupta da, yeni gönderdiği mektupta da aynı şeyi ifade ettiğini belirtti. Böke, CHP’nin, Türkiye’yi darbe hukukundan arındıracak, parlamenter sistemi güçlendirecek ve bunları yaparken de anayasada yapılacak herhangi bir değişiklikle eşgüdümlü olarak hukuki düzenlemeleri de yapacak, ama anayasanın ilk 4 maddesine dokunmayacak her tür çalışmaya ve o çalışmanın yapılacağı masaya oturmaya hazır olduğunu söyledi. Böke, “Eğer kurulacak masa, bu koşulları sağlıyorsa o zaman CHP o masaya oturur. Burada yanıtı vermesi gereken, bizi yeniden bu koşullarımızı bilerek masaya davet etmiş olan Meclis Başkanıdır” dedi.

Böke, iktidar kanadından gelen açıklamaların hatırlatılarak, “Bireysel başvuruyla ilgili yeni bir düzenleme yolda mı?” sorusuna da, “Kanun kendisine uygun karar vermediği zaman, onu değiştirerek çözmeyi kendine görev edinmiş olan bir iktidar var. Kendi yaptığı değişiklikten ortaya çıkmış olan sonucu beğenmediği için değişikliği yeniden masaya getirip tartışma açmaları hukuktan ne anladıklarının çok somut bir göstergesi” yanıtını verdi.

Anahtar Kelimeler:
Selin Sayek BökeChp Myk
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.