CHP’li Böke Ankara Üniversitesi’ndeki Olayları Meclis’e Taşıdı

CHP İzmir Milletvekili Selin Sayek Böke, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’ya, “1 ve 2 Haziran 2017 tarihlerinde A.Ü. Cebeci yerleşkesine, dışardan ve önemli bir kısmı öğrenci olmayan bir grup tarafından topluca giriş yapılması ve yerleşke öğrencilerine saldırıda bulunmasına ilişkin bir soruşturma/ inceleme başlatılmış mıdır? Olayın ardından ne tür önlemler alınmıştır?” sorularını sordu.

CHP’li Böke, Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde Siyasal Bilgiler Fakültesi ve İletişim Fakültesi öğrencilerine dönük palalı ve satırlı saldırılarılar hakkında, İçişleri Bakanı Soylu’nun yazılı olarak yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na soru önergesi verdi.

Böke verdiği soru önergesinde, daha önce de öğrencilere dönük saldırı-şiddet girişimlerinin yaşandığı Ankara Üniversitesi Cebeci Yerleşkesi’nde, bu kez de 1-2 Haziran tarihlerinde benzer bir olayın yaşandığını hatırlattı.

Böke, Bakan Soylu’ya şu soruları yöneltti:

“1 ve 2 Haziran 2017 tarihlerinde A.Ü. Cebeci Yerleşkesi'ne, dışardan ve önemli bir kısmı öğrenci olmayan bir grup tarafından topluca giriş yapılması ve yerleşke öğrencilerine saldırıda bulunmasına ilişkin bir soruşturma/ inceleme başlatılmış mıdır? Olayın ardından ne tür önlemler alınmıştır?

Sopalarla taşlarla pala ve satırlarla saldıranların, tehditler savuranların arasında daha önce benzer eylemler nedeniyle soruşturma açılan kişiler var mıdır? Varsa soruşturmaların sonucu ne olmuştur?

Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun 20. maddesinde, Üniversite binaları veya ekleri içinde, kurumun imkânlarıyla önlenmesi mümkün görülmeyen olayların çıkması ihtimali karşısında rektör, acele hallerde de dekan veya bağlı kuruluş yetkililerinin, zabıtadan yardım talep etmeleri halinde, zabıtanın üniversite, bağımsız fakülte veya üniversiteye bağlı kurumların binalarına veya bunların eklerine girebileceği düzenlemesi bulunmaktadır. Öğrenci olmayan grupların kampüse özel güvenliği de tartaklayarak ellerinde çeşitli 'silahlarla' girmeleri nedeniyle gerek Ankara Üniversitesi Rektörü gerekse kampüs dekanı Emniyet’ten bir talepte bulunmuş mudur?

İletişim Fakültesi’nde bulunan öğrencilere yönelik taşlı, sopalı, palalı ve satırlı saldırıların başlamasının üzerinden 30 dakika geçmesine rağmen, sürekli kampüs önünde ekleyen resmi ve sivil polislerin herhangi bir müdahalede bulunmamasının sebebi nedir?

10 Şubat 2017’de herhangi bir olay yokken polisin gaz bombası ve plastik mermiler kullanarak kampüs içine girdiği ve akademisyenlerin cübbelerini ayaklar altına aldığı hatırlandığı ve bu olaylardaki tutumu düşünüldüğünde, güvenlik güçlerinin bu çifte standardı, ne anlama gelmektedir? Yerleşkede görevli güvenlik birimleri bu yönde bir emir ve talimat mı almıştır? Bu talimatın sorumlusu araştırılmış mıdır?

Tam da sınavların yapıldığı bir günde, önemli bir kısmı öğrenci olmayan, ellerinde taş, sopa, pala ve satırlar bulunan silahlı grupları üniversiteye girmesi ve engel görmeksizin olay çıkarması, eğitim hakkının da engellenmesi anlamına gelmez mi?”