Öne Çıkanlar çin tbmm chp gündem palandöken akbank facebook Akşener Pandemi Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi AİLE

“Karşımıza Maske İle Çıkanlara Haydut Muamelesi Yapmaya Karar Verdik”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, maske ile çıkanlara haydut muamelesi yapılacağını belirterek, “Bize parmak sallayan Avrupalılara sesleniyorum, Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz. Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük zararı siz görürsünüz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde Anadolu Yayıncılar Derneği üyeleri ile buluştu. 15 Temmuz gecesi Anadolu yayıncılarının ortak platform oluşturarak darbe karşıtı yayın yapmasını unutamayacağını belirten Erdoğan, Anadolu basınının Kurtuluş Savaşı’ndan, tek parti dönemine karşı verdiği demokrasi mücadelesinden, darbe dönemlerinde herkes susarken konuşma cesaretinden, kıt imkanlarına rağmen yürüttükleri faaliyetlerinden bildiklerini söyledi.

Yerel basının gücünün demokrasinin gücü olduğuna dikkat çeken Erdoğan, yerel basının reytingle, tirajla ölçülmesinin doğru olmadığını, uydu ve telif masrafları konusunda da bu durumun göz önünde bulundurulması gerektiğini kaydetti. Kamu ilanları dağıtılırken de Anadolu basınını koruyacak, kollayacak yöntemlerin geliştirilmesi gerektiğini anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, yerel basının varlığını sürdürmesinin, kendisini geliştirmesinin bu şekilde sağlanabileceğini belirtti.

“Manşetlerle Çarpışarak Bu Günlere Geldik”

İnsanın olduğu her yerde farklı düşüncelerin, hataların, çatışmaların olabileceğini ifade eden Erdoğan, “Önemli olan niyetin halis olmasıdır. Niyet hayır akıbet hayır meselinde olduğu gibi niyetiniz iyi ise neticesi mutlaka güzel olur. İnsafı vicdanı, ahlakı elden bırakmayan her yol her görüş her değerlendirme bizim için kıymetlidir. Yalanı, iftirayı, çamur atmayı marifet sanan kimseye de saygı göstermemiz tabi ki mümkün değildir” dedi.

Dünyada medyanın yaygın olarak demokrasinin öğesini oluşturan yürütme, yasama, yargının ardından 4. güç olarak kabul edildiğini, Türkiye’de ise geçmişte kendini bu sıralamanın ilk sırasına çıkartan, milleti ve milli iradeyi temsil eden kurumları tanımadığını söyleyen medya patronlarının olduğunu anlatan Cumhurbaşkanı Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti:

“Elbette farklı politikalar izleyen yayın kuruluşları vardı ama maalesef medyadaki hakim yapı bu kesimlerin kontrolü altındaydı. Biz de manşetlerle çarpışarak bu günlere geldik. Geçmişte kimin iktidara geleceğini, kimin iktidardan düşeceğini manşetlerle belirlemeye alışmış olanların düzenlerini bozarak yolumuzda yürüdük. Muhtar bile olamaz diye amiral gemisi diye geçinenler sürmanşet attılar. Bunlar muhtarları küçümsediler. Ama biz şu salonda sürekli muhtarlarımızla Türkiye genelinde bir araya geliyoruz. Birileri de kalkıyor muhtarlarımızı küçümsüyor. Benim BM de yaptığım konuşmayı ‘Sanki muhtarlara konuşuyor’ diyor. Sonra da topladığı 30-40 tane muhtar kardeşime ‘Ben onu demek istemedim’ diyor. Tamam da ne demek istedin? BM’de bizim karşımızda olanların tamamı seçilmiş değil, orada seçilenler olduğu gibi atanmışlar da vardır. Muhtar seçilmiştir. Muhtar seçilmiş olduğu için güçlüdür, saygındır. Biz gücümüzü manşetlerden değil sandıklardan aldığımız için bu çarpık zihniyete meydan okuduk.”

“Terör Örgütlerine Militanlık Yapanlara Asla Taviz Vermeyeceğiz”

Kendi ülkesini yurtdışındaki bir takım güçlere şikayet edenlerle mücadelenin sürdürüleceğini ifade eden Erdoğan, medya mensubu görüntüsü adı altında terör örgütlerine militanlık, yabancı servislere servis yapanlara asla taviz vermeyeceklerini kaydederek, şunları söyledi:

“Adam geliyor, tam bir ajan terörist. Neymiş basın mensubu. Bir ay Almanya’nın İstanbul Başkonsolosluğunda misafir ediliyor. Tam da bizim Tarabya’daki Cumhurbaşkanlığı Köşkü’nün hemen altında sahilde. Bir ay kendini orada misafir ediyorlar. Şansölye ‘Bizim burada çifte vatandaş olan bir gazetecimiz var. Bunu bırakmanızı özellikle istiyoruz’ diyor. Ben sizden 4 bin 500 PKK’lı teröristin iadesini istedim, verdiniz mi? ‘Yargı bakıyor’ diyor. Bizde de bırakın yargı baksın, gelsin yargıya teslim olsun. Onunla ilgili kararı da bizde yargı verir. Çünkü bizde yargı bağımsızdır, karışamayız. Bir müddet orada sakladılar, neyse geldi, mahkemeye çıktı ve tutuklandı. ŞU anda içerde. Süreç böyle devam edecek.”

“Ben de Halkımın ve Hakkın Yanındayım”

Almanya Başbakanı Angela Merkel’in Hollanda'ya destek açıklamasını eleştiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Sen, Türkiye Cumhuriyeti’nin Cumhurbaşkanına adeta kapını kapatıyorsun, bakanlarına kapını kapatıyorsun, uçuş izni vermiyorsun, oraya gidenleri konuşturmuyorsun. Hollanda’da atını, itini benim vatandaşlarımın üzerine süren, benim bakanıma arabada mahkumiyet verene sen diyorsun, ‘Ben de Hollanda'nın yanındayım.’ Peki sen Hollanda’nın yanında mısın, güzel. Ben de halkımın ve hakkın yanındayım” dedi.

Batı ülkelerinin Türkiye’yi sürekli basın özgürlüğüne uymamakla, gazetecileri hapse atmakla suçladığını belirten Erdoğan, “Sizin özgürlüğünüz özgür bir ülke olan Türkiye’nin Cumhurbaşykanına diktatör diyecek kadar siz özgürsünüz, benim ülkemde ise kendi Cumhurbaşkanına her türlü hakareti eden, karikatürlerle saygısızlığı yapanlara biz en ufak bir müdahalede bulunmayacağız, ama yargıya gitme hakkımızı da kullanmayacak mıyız? Müsaade et de hiç olmazsa yargıyla gitme hakkımızı kullanalım. Yargı ne karar verirse ona da saygı duyarız. Yapılan bu. Çünkü ben hukuki yollarımı kullanmak durumundayım, eleştiri başım gözüm üstüne ama hakaret asla. Aileme varıncaya kadar hareket ederler, sen beni eleştir yanlışlarımı söyle ama hakaret olduğu zaman ona tahammül edemem dolayısıyla hukuki yollarımı aramak zorundayım ” ifadelerini kullandı.

“Türkiye İtilecek, Kakılacak, Onuru İle Oynanacak Bir Ülke Değildir”

149 kişilik tutuklu gazeteciler listesinde yer alanlardan 144’nün terör suçlusu olduğunun söyleyen Erdoğan, maske ile çıkanlara haydut muamelesi yapılacağını belirterek, “Bize parmak sallayan Avrupalılara sesleniyorum, Türkiye itilecek, kakılacak, onuru ile oynanacak, bakanları kapılardan kovulacak, vatandaşları yerlerde sürüklenecek bir ülke değildir. Dünyanın her yerinde bu yaşananlar çok yakından takip ediliyor. Siz böyle davranmaya devam ederseniz, yarın dünyanın hiçbir yerinde hiçbir Avrupalı, Batılı, güvenle, huzurla sokağa adım atamaz. Bu tehlikeli yolu açarsanız en büyük zararı siz görürsünüz. Türkiye olarak, Avrupa ülkelerini demokrasiye, insan haklarına, özgürlüklere saygılı olmaya davet ediyoruz. Unutulmamalıdır ki, bu değerlere bizim kadar özellikle Avrupalının ihtiyacı vardır” değerlendirmesinde bulundu.

“Parlamenter Demokrasi İle Vesayet Sistemi Oldu”

Erdoğan, parlamenter demokrasi tartışmalarına da değinen Erdoğan, “Aslında parlamenter demokrasi diye bir şey olmadı bu ülkede. Ne oldu? Parlamenter demokrasi ile vesayet sistemi oldu. Bunu yaptılar” dedi.

Yalanın en büyük panzehrinin gerçekler olduğunu anlatan Erdoğan, tek bir iddia konusundaki görüşlerini ifade edeceğini belirterek, şunları kaydetti:

“Muhalefet tek adamla yatıp kalkıp ne diyor, tek adam. Tabi bunlar okumadıkları, okuduklarını da anlamadıkları için, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemiyle, tek adam rejimini birbiriyle karıştırıyorlar. Bizim getirdiğimiz sistem, dünyanın birçok ülkesinde olduğu gibi hükümetin tek kişinin şahsında toplandığı, dolayısıyla yürütmedeki çok başlılığın ortadan kaldırıldığı bir sistemdir, bu yönüyle doğru. Bunların dillerinden düşürmedikleri ‘tek adam rejimi’ ise bambaşka bir şeydir, o 1923’te kapandı. Artık ‘tek adam rejimi’ diye bir şey söz konusu değil. Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi demokratik bir sistemdir. Çünkü cumhurbaşkanı halkın yüzde 50+1 oyuyla seçiliyor. Ama Türkiye’de yüzde 15’le başbakan gördük mü? Gördük. Artık biz bunları görmek istemiyoruz.” 

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.