Öne Çıkanlar çin tbmm gündem chp palandöken facebook Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Kuşadası Belediyesi Entübe Sayısı Akşener milliyetçi hareket partisi kemal kılıçdaroğlu

MHP’li Yalçın’dan Af Ve İttifak Açıklaması

MHP Genel Başkan Yardımcısı Semih Yalçın, “Af tartışmalarıyla ilgili yazıların satır aralarında, MHP’nin siyasi ağırlığı ve dominant rolünden duyulan rahatsızlığın gizlendiği görülmektedir. İttifakta; uzlaşma, anlaşma, rıza ve iradi bir kabul söz konusudur. Önceki açıklamalarımızda da altını çizdiğimiz üzere, yerel dinamikleri dikkate alan ittifak çabalarımızın sandığa yansımasını daha çok seçmenin tercihine bağlı kılan bir hususta nasıl icbar, zorlama olabilir?” dedi.

MHP’li Yalçın, af teklifi ve yerel seçimlerde Cumhur İttifakı’nın sürdürülmesi hakkında yazılı açıklama yaptı. Söz konusu hususların son günlerde siyasetin gündeminde yer aldığını belirten Yalçın, bazı çevrelerin bu konuları “şirazesinden” çıkararak MHP aleyhinde algı oluşturmaya çalıştığına dikkat çekerek şunları kaydetti:

“Af meselesi bahane edilerek Cumhur İttifakı’nın bir MHP ipoteğine dönüşebileceği fitnesi ortaya atılmakta, partimizin hem AK Parti’yi hem de kamuoyunu kendi ikliminde seyre icbar ettiği iddia edilmektedir. Kanaatimizce bu tür mütalaaların maksadı; hem yerel seçimlerde yeni bir Cumhur İttifakı zaferinin önünü kesmek, hem de yasa teklifi konusunda kafaları karıştırmaktır. MHP’nin fikir ve projelerine yönelik hazımsız yorum ve analizlerin bir başka gayesi de partimizin iyi niyetli çabaları hakkında kamuoyunda soru işaretleri oluşturmaktır.

“FETÖ’NÜN ALGI OPERASYONLARI”

Diğer yandan, af tartışmalarıyla ilgili yazıların satır aralarında, MHP’nin siyasi ağırlığı ve dominant rolünden duyulan rahatsızlığın gizlendiği görülmektedir. FETÖ’nün algı operasyonlarının çamur kalıntılarıyla kirlenmiş kimi ifadelerde ise MHP’yi hâlâ iç sorunlarıyla boğuşuyormuş gibi gösteren, cehaletten öte kasıt içeren değerlendirmeler mevcuttur. MHP’nin yapıcı, Türkiye’nin meselelerine çözüm üreten, birleştirici ve kucaklayıcı siyasetini görmezden gelip hadiseyi olumsuz açıdan kavramaya çalışmak; düpedüz kötü niyet içeren, çirkin bir tutumdur.”

“İYİ NİYET ARAMAYIZ”

MHP’nin AK Parti olmadan da politik duruşunun ve fikriyatının gereğini yerine getirerek Türkiye’nin çıkarlarını düşünmekte olduğunu aktaran MHP’li Yalçın, “Partimizin son dönemdeki büyük fedakârlıklarına ve saygı duyulması gereken hassasiyetlerine rağmen haksız yere eleştirilmesinin arkasında samimiyet, iyi niyet aramayız. MHP’nin; FETÖ’nün devlet kurumlarını ele geçirip siyaseti dizayn etme çabaları karşısında haysiyetli ve çetin bir mücadele veren, özellikle Türkiye’nin son on yılına damga vuran bir parti olduğu gerçeğinin unutulmasını içimize sindiremeyiz” değerlendirmesinde bulundu.

“KARA MİZAHTAN FARKSIZ BULUYORUZ”

MHP’ye “bazı çevrelerce” isnat edilen cebir ve zorlamanın ittifakın doğasına aykırı olacağını bildiren Yalçın, “İttifakta; uzlaşma, anlaşma, rıza ve iradi bir kabul söz konusudur. Önceki açıklamalarımızda da altını çizdiğimiz üzere, yerel dinamikleri dikkate alan ittifak çabalarımızın sandığa yansımasını daha çok seçmenin tercihine bağlı kılan bir hususta nasıl icbar, zorlama olabilir?” sorularını sordu. MHP’li Yalçın, af meselesinin Cumhur İttifakı üzerinden değerlendirilmesinin çok yanlış olduğunu ifade ederek, “’Yasada bilhassa teknik hata yapılacak. AYM eşitlik ilkesi gereği yasayı genişletecek. FETÖ ve Adnancılar çıkarılacak. MHP ve AKP, biz yapmadık AYM yaptı diyecek. Tezgâh bu!’ türünden saçma sapan iddiaları, kara mizahtan farksız buluyoruz” dedi.

“TEDAVİYE MUHTAÇ BİR PARANOYA”

Af teklifinin Cumhur İttifakı açısından bir siyasi kriz oluşturmayacağının daha önce dillendirildiğini anımsatan MHP’li Yalçın, açıklamasına şöyle devam etti:

“Her fırsatta kendilerini ahlak numunesi ve sosyal idol gibi görenlerin af yasası teklifi etrafında oluşturmaya çalıştığı menfi dalga ve spekülasyonlar, ikiyüzlülüğün ifşasıdır. Bunu MHP’nin siyasi taktiği ve oy kaygısı için atılmış bir adım olarak görmek, tedaviye muhtaç bir paranoyadır. Türkiye’nin meselelerine medeniyet ve insanlık penceresinden bakan siyasetçiler ve entelektüeller tarihe mi karışmıştır? Bizce en doğrusu, büyük bir medeniyet dairesinin mensupları olarak meseleyi hukuki ve insani ve sosyolojik yönleriyle tartışmak; kişisel ve siyasi çıkarların penceresinden bakışı derhâl terk etmektir. Şüphesiz MHP’nin maksadı bir genel af çıkarmak değildir. Kader mahkûmlarının topluma kazandırılması hedeflenmektedir.

“BU BİR SOSYAL DEVLET İLKESİ”

Mesela yasa teklifi kapsamında ceza indiriminden faydalanacak çocuk yaştaki bazı mahkûmların rehabilitasyonu ve onları suça iten sebepler neden ele alınmamaktadır? Devletin; kendine karşı işlenen suçları affedip etmemesi kadar, rehalibite edilebileceklerin, suç işleyerek pişman olanların belirli koşullarda yeniden sosyal dokuya entegrasyonu ve yararlı vatandaşlar hâline getirilmesi de önem taşımaktadır. Bu bir sosyal devlet ilkesidir. Sosyal devlet olmanın muhtevasında, elbette suçu ve suç işlemeyi geçim kapısı ve hayatın bir parçası hâline getirerek toplumun bünyesinde yara açanları kollamak değil; bir şekilde suça bulaşmış, bulaştırılmış ve bundan pişman olarak devletin mehabetine sığınmış kimselere devletin büyüklüğünü, kucaklayıcılığını, şefkatini göstermek vardır.

“DEVLET AFFETMESE DE KAMU YARARINI GÖZETEREK MERHAMET EDER”

MHP’nin maksadını tahlil ederken bunu bir niyet okuyuculuğu ve gizli amaç deşifresine dönüştürüp bazı suçluları koruyup aklama olarak değerlendirmek, akıl almaz bir mantıksızlık ve vicdansızlıktır. Devlet sadece cezalandırmaz. Devletin mahkemesi iki yönlü çalışır; bir yandan suçluya adil bir ceza verirken, diğer yandan da kamu vicdanının sesine kulak verir. Devlet affetmese de kamu yararını gözeterek merhamet eder. Mutlak otorite, vicdanı yok sayamaz. Çünkü mutlak otorite insani değerler üzerine bina edilir. İnsanı suçtan alıkoyan; nedameti, pişmanlığı arttıran sadece ceza değildir, pişmanlığın teşvik edilmesi de icap eder.

“TOPLUMSAL DÜZENİ SAĞLAYAN HUKUK KURALLARIDIR”

Af ve merhamet, sarsılmaz devlet otoritesini ipeğe sararak suçtan caydıran önemli bir faktördür. Bunu göz ardı etmek, insanlığımızı yok saymak demektir. Otoritenin yüzü soğuk, cezanın infazı ürpertici olsa da tamamen caydırıcı değildir. Eğer böyle olsaydı devlet otoritesi ve yasaların varlığı suçu önler, toplumda huzur, güven ve barış kolayca tesis edilebilirdi. Toplumsal barış huzur ve güveni sağlamanın yollarından biri, devletin cezai caydırıcılığı ve otoritesi yanında merhamet ve kucaklayıcılığını da yeterli ölçülerde göstermekten geçmektedir. Toplumsal düzeni sağlayan hukuk kurallarıdır; toplumsal dayanışma ve kaynaşmayı sağlayan da devletin müşfik, emin ve merhametli elidir.

“DAHA MAKUL DEĞERLENDİRİLSİN”

Atalarımız Asya’dan dünyaya nizam verme ülküsüyle yola çıktıklarından beri üç kıtada devletler kurup adaleti uygularken; kılıçtan daha çok vicdan, merhamet ve insan sevgisiyle hükümran olmuşlardır. Meselenin bir de bu boyutuyla ele alınarak MHP’nin yasa teklifinin daha makul, daha mantıklı yaklaşımlarla değerlendirilmesinin bilgi ve niyet kirliliklerinin önüne geçebileceğine, böylece maksada daha iyi hizmet edilmiş olacağına inanıyoruz.”

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.