“Niye 16 Nisan’dan Sonra?”

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, “Bakanımız gidiyor Almanya’ya, Hollanda’ya, içeri almıyorlar, uçağı geri çeviriyorlar. Bu, bizim onurumuza dokunuyor. ‘En ağır şekilde bedelini ödeyecekler’, ‘Bekleyin, 16 Nisan’dan sonra.’ Niye 16 Nisan’dan sonra? İktidar tamam, muhalefet destek veriyor. Sonuna kadar destekliyoruz. Niye o zaman gereğini yapmıyorsun” dedi.

Kılıçdaroğlu, referandum çalışmaları kapsamında Sincan ve Etimesgut ilçelerinin mahalle muhtarlarıyla buluştu, sorularını yanıtladı.
Anayasa değişikliğinin, söylendiği gibi koalisyon konusuyla bir ilgisinin olmadığını söyleyen Kılıçdaroğlu, “Bu anayasa değişikliği koalisyonlar sorununu çözmüyor. Bununla bir ilgisi yok. 15 yıldır bir parti iktidarda, koalisyon mu var? Hayır. 15 yıldır ekonomiyi düzeltecek de birisi engel mi oldu, terörü önleyeceğiz de birisi engel mi oldu, hayır. Zaten koalisyonlar 15 yıldır yok. Bu anayasa değişikliği de öyle koalisyonları bitirmek için gelen bir düzenleme değil” diye konuştu.

“16 NİSAN’DAN SONRA DİYECEKLER Kİ, ‘BUNU GENE FETÖ KARIŞTIRDI”

Hollanda ile krize ilişin Kılıçdaroğlu, dün yaptığı çağrıyı yinelerken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Bunlara yönelik şüphesiz ki 16 Nisan’dan sonra bizler uygulamalarımızı başlatacağız” şeklindeki sözlerine ise tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, şunları dedi:

“Bakanımız gidiyor Almanya’ya, Hollanda’ya, içeri almıyorlar, uçağı geri çeviriyorlar. Bu, bizim onurumuza dokunuyor. ‘En ağır şekilde bedelini ödeyecekler’, nasıl ödeyecekler? ‘Bekleyin, 16 Nisan’dan sonra.’ Niye 16 Nisan’dan sonra? İktidar tamam, muhalefet destek veriyor. Sonuna kadar destekliyoruz. Niye o zaman gereğini yapmıyorsun? Hollanda ile ilişkilerin tamamını alın askıya. Almıyorlar, niçin?
İsrail, bizim 9 vatandaşımızı açık denizde katletti mi? Katletti. Ezanı yasakladı mı? Yasakladı. ‘Gazze’de abluka kalkmazsa İsrail ile bir araya gelmeyeceğiz’ dediler, en yetkili ağızlar söyledi. Ne oldu? Abluka kalkmadı. Türkiye’nin itibarı kaça satıldı, 20 milyon dolara. ‘Alın dediler 20 milyon doları, sesinizi kesin.’ Bu, benim ağrıma gidiyor.

Almanya’ya gidildi. Bakanımız sokulmadı, ‘propaganda yapamazsınız’ denildi. ‘Almanya gününü görecek’ nasıl görecek? İncirlik Üssü’nde Alman askeri var, çıkarıyor musun? Çıkarmıyorsun, konuşuyorsun. Bu millet, konuşmaktan bıktı. Ne yapacaksan çık, adam gibi yap, bu kadar açık. Biz de sana her türlü desteği vereceğiz.

‘Efendim yapacağız’, ne zaman? ‘16 Nisan’dan sonra.’ Bakın ben size söyleyeyim, 16 Nisan’dan sonra diyecekler ki ‘bunu gene FETÖ karıştırdı, böyle bir şey olmaz, kusura bakmayın. Gelin, hep beraber tokalaşalım. Bu işi idare edelim.’ Göreceksiniz, bakın, burada söylüyorum, 16 Nisan’dan sonra göreceksiniz. Bunlar Türkiye’nin itibarına gölge düşürür. Doğru değildir.”

“EN BÜYÜK ÇATIŞMAYI BU GETİRECEK”

Bir radyo programındaki açıklamasıyla ilgili de Kılıçdaroğlu “Diyelim ki seçim oldu. Çoğunluk partisi yüzde 49 oy aldı ama başkan adayı yüzde 51’i bulamadı. Çoğunluk partisinin başkanı bugünkü modelde başbakan ama başbakan olamayacak. Neden? Yüzde 51’i bulamadı. İkinci seçim olacak. Bu sefer başkan seçimi olacak. Başkan seçimini kim kazandı? Diyelim ki çoğunluk partisinin başkanı değil, başka biri kazandı. O zaman başkan ayrı telden, çoğunluk partisinin başkanı ayrı telden çalacak. Asıl büyük yarılma orada olacak. Bunu anlatmaya çalıştık. Bu neyi getirir, diyorduk ya çatışma olmasın, en büyük
çatışmayı getirecek. Biz bu tehlikeye dikkati çekmek istedik” dedi.

“İNSANIN AKLIYLA ALAY ETMEK DEMEK”

“Bu anayasa değişikliği milletin hangi derdini çözecek?” diye soran Kılıçdaroğlu, “Emin olun ben bunu merak ediyorum. 600 milletvekili niye geliyor? 18 yaşında milletvekilliği, ömür boyu askerlikten muaf, niye geliyor? Garibanın çocuğu El Bab’a gidecek, -35 derecede dağlarda, taşlarda terörle mücadele edecek, bu beylerin çocukları hiçbir şey yapmayacak, askerlikten muaf olacak, milletvekilliği emeklilik hakkını kazanacak. Böyle bir şey olmaz, insanın aklıyla alay etmek demektir bu” değerlendirmesinde bulundu.

“KAVGA, DÖVÜŞ OLMADI, 100’ÜN ÜZERİNDE KANUN ÇIKTI”

“Bu parlamentoda kanun çıkmıyor” eleştirilerine de yanıt veren Kılıçdaroğlu, “Geçen hafta Meclis’te, bir haftada 100’ün üstünde kanun çıktı. Kimsenin haberi olmadı, niye? Kavga olmadı, dövüş olmadı. Oy birliğiyle çıktı. Demek ki mutabakat sağlanırsa memleketin menfaatine eğer olursa demek ki oy birliğiyle çıkıyor. Engelleyemez miydik? Engelleyebilirdik ama doğru değil. Memleketin menfaatineyse destek verecekseniz. Destekleyeceğiz, arkasında duracağız, bunu yapmamız lazım” diye konuştu.

“FAZLA DEĞİL, EN GEÇ 5 YIL İÇİNDE… ”

Kılıçdaroğlu, “82 anayasasını destekliyorsunuz” şeklindeki yorumlara ilişkin ise, şöyle konuştu:

“Biz darbe hukukunu hiçbir zaman desteklemedik. Genç bir bürokratken, anayasa oylamasında, İstanbul’da gittim, Göztepe’de, ‘hayır’ oyumu kullandım. Bunu çocuklarıma gururla anlatıyorum. Bu anayasa değişikliği, ‘evet’i, ‘hayır’ı kim kullanıyorsa başımın üstünde yeri var. ‘Evet’ diyen de ‘hayır’ diyen de bizim vatandaşımızdır. Ama ben şunu söylüyorum, ‘evet’in vebali çok ağırdır. Fazla değil, en geç 5 yıl içinde nasıl bir veballe karşı karşıya kaldığımızı göreceğiz. ‘Hayır’ olursa kaos çıkar…’ Hiçbir kaos çıkmaz. Sayın cumhurbaşkanı yerinde mi, yerinde bir dahaki seçimlere kadar. Bir dahaki seçime girme hakkı var. Sayın Başbakan elbette yerinde, Meclis’e gelecek. Diğer partiler de yerinde. 141 yıldır ne yapıyorsak, 142. yılda da aynı şeyi yapmış olacağız” dedi.

Mevcut sistemin eksik yönlerinin olduğunu ancak bunların bir araya gelip düzeltilebileceğini söyleyen Kılıçdaroğlu, “Türkiye bugün eğer farklı bir tabloyla karşı karşıyaysa bunun sorumlusu darbecilerdir, 12 Eylül’de darbe yapanlardır” diye konuştu.

“OSMANLI DÜZENİNİN BİLE GERİSİNE GİDİYORUZ”

141 yıllık geleneğin bir seferde çöpe atıldığını belirten Kılıçdaroğlu, “Osmanlı’da padişah vardı, veziriazam vardı, başbakan, vezirler vardı yani bakanlar vardı. Biz onların adını değiştirdik; cumhurbaşkanı, TBMM Başkanı, başbakan, bakanlar, muhalefet partileri böyle gidiyoruz. Demokratik ülkelerde hangisi varsa aynısını yapıyoruz. Osmanlı düzeninin bile gerisine gidiyoruz. Hepimizin oturup sağduyuyla düşünmesi lazım. Çocuklarımıza, cumhuriyetimize karşı görevimiz var. Bu memleket kolay kurulmadı, temelinde acı, kan göz yaşı vardır, şehitlerimiz, dedelerimiz vardır. Onlar güzel bir Türkiye için birlikte mücadele ettiler, biz de çocuklarımıza güzel bir Türkiye bırakmalıyız. Her çaba bu milletin hayrına, bu milletin çıkarlarına uygun olmalıdır” dedi.

“HEM AK PARTİ HEM MHP İSTİYORDU, NİYE İDAMI KOYMADILAR?”

Kılıçdaroğlu, idam cezasına CHP’nin destek verip vermeyeceğine ilişkin bir soru geldiğini de belirtirken, “Milleti kandırmanın hiçbir alemi yok. 15
Temmuz’dan sona meydanlarda idam istendi mi, istendi. Yenikapı mitinginde idam istendi mi, istendi. Aradan geçti aylar, anayasa değişliği geldi. Niye idamı koymadılar? Hem Adalet ve Kalkınma Partisi istiyordu hem de MHP istiyordu, ikisi beraber yaptılar. Niye idamı koymadılar? Biz mi engel olduk çünkü niyetleri yok. Milleti kandırmanın alemi yok. Bir tarafa söyleyeceksiniz, dönüp öbür taraftan başka bir şey yapacaksınız. Siyaset bunlardan bıktı. Bir şeyi yapıyorsanız ‘yapıyoruz’ dersiniz, gereğini yaparsınız. Yapmıyorsanız, hangi gerekçeyle yapmayacağınız çıkıp anlatırsınız, bu kadar basit” diye konuştu.

“TAKDİR VATANDAŞIN”

Kılıçdaroğlu teklifi Anayasa Mahkemesi’ne götürmediklerini de anımsatırken, “Bir milletin kaderini bir mahkeme belirmez. Bir milletin kaderini belirleyecek olan o milletin kendisidir. Onun için Anayasa Mahkemesi’ne gitmedik. Demokrasi istiyorsan oyunu vereceksin, otoriter bir sistem istiyorsan yine oyunu vereceksin. Takdir milletin takdiridir. Ben demokrasiyi isterim, vatandaşımın büyük bir kısmı demokrasiyi istemez; başımızda bir adam olsun, elinde bir sopa olsun, kim konuşursa kafasına vursun, bu da bir sistem. Takdir vatandaşındır” dedi.

Amasya tamimine işaret eden Kılıçdaroğlu, “Burada da millete gidiyoruz, milletin azim ve kararlılığı milletin kendi kaderini belirlesin. Orada nasıl yaptıysak, burada da aynısını yapmalıyız. Kendi kaderimizi belirlemeliyiz. Bütün Müslüman dünyasına örnektik şu ana kadar. Demokrasisi gelişmiş, parlamentosu, saygınlığı olan, üniversitelerinde bilimsel yayınlar yapılan en önemli ülkelerinden birisiyiz İslam dünyasının. Bu başarıyı sürdürecek miyiz yoksa bu başarıdan geri adım mı atacağız, mesele bu kadar basit” diye konuştu.