-BAŞBAKAN DAVUTOĞLU: BİZ NEFES ALIRKEN DÜNYADA ZALİMLER RAHAT UYUYAMAYACAK

ÇANAKKALE (ANKA) - Başbakan Ahmet Davutoğlu, Çanakkale Zaferinin 100. Yılında birlik ve kardeşlik mesajı verdi. Çanakkale şehitlerinin mirasına, onların hatırasına, ayrımcılık ve bölücülük sokmak isteyenlere fırsat verilmeyeceğinin altını çizen Başbakan Davutoğlu, "Biz nefes alırken dünyada zalimler rahat uyuyamayacak" dedi.

18 Mart Şehitleri Anma Günü ve Çanakkale Zaferi'nin 100. Yıl dönümü tüm yurtta törenlerle kutlandı. Kutlamaların merkezi, zaferin yaşandığı Çanakkale oldu. Çanakkale'deki ilk tören Cumhuriyet Meydanı'nda Atatürk Anıtı'na çelenklerin konulmasıyla başladı.

18 Mart Stadyumu'ndaki törene Başbakan Davutoğlu ile birlikte bazı kabine üyeleri de katıldı. Törende üzerinde, "Çanakkale Geçilmez" yazan altın madalya, 253 bin şehit anısına Türk Bayrağı'na takıldı. Saygı duruşu ardından İstiklal Marşı eşliğinde altın madalyanın takıldığı Türk Bayrağı göndere çekildi. Ardından törenlere katılamayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanı Cemil Çiçek ve Ana Muhalefet Partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu'nun kutlama mesajı okundu.

Törende konuşan Başbakan Ahmet Davutoğlu, milletlerin sınava çekildiği tarihi anların olduğunu belirterek, "O sınavların hakkını veremeyenler tarihten sinirlenir. 100 yıl önce böyle bir sınavı aziz milletimiz yaşadı. Balkan bozgununu yaşamış olanlar, Çanakkale'de kaderimizi değiştirdiler ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün öncülüğünde Türkiye Cumhuriyeti Devletinin tohumlarını bu mübarek topraklarda attılar. Onların emaneti bizim için kutsal bir mirastır ve ebediyen bütün milletimiz tarafından bu miras omuzlarda taşınacak, bu aziz bayrak zirvelere taşınacaktır. Bu kutlu savaşın aziz milletimizin tarihinde, bilincinde uyandırdığı en önemli hatıra, milli birliğin ve beraberliğin önemidir" dedi.

-"BIRAKTIKLARI BİRLİK VE KARDEŞLİK MİRASI EBEDİYEN TAŞINACAKTIR"-

Yurdun her köşesinden şahadete yürüyenlerin yurt topraklarında kardeşliğin tohumlarını attığını ifade eden Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasına şöyle devam etti:

"Bizim köyümüzde evimizde Hatice ninemiz vardı. Yarım asır evimizde kaldı. Her seferinde dedem onu Çanakkale'nin emaneti diye anardı. Dedemin kardeşi, eşi Çanakkale'de şehit olmuştu. Daha Çocukluğumuzda Çanakkale'yi ailemizin birliği timsali olarak görmüştük. Liseyi okurken, İstanbul Lisesinde bir altın sınıftan bahsedildi. Bir nesli Çanakkale'ye gelmiş bir sınıfın 50'ye aşkın öğrencisi bu topraklarda kalmıştı. O sebeple İstanbul lisesinin kapıları, pervazları siyaha boyanmıştır, duvarlarının rengi de sarı olduğu için sarı-siyah İstanbul lisesinin sembolü olmuştur. Hepimizin ailesinde bir Çanakkale şehidi vardır. Hepimizin hatıralarında Çanakkale'nin aziz hatıraları vardır. Aziz şehitlerimizin önünde bir kez daha söz veriyoruz; bıraktıkları miras, bıraktıkları birlik ve kardeşlik mirası ebediyen taşınacaktır. Diyarbakır'da da, İzmir'de de, Hakkâri'de de, Edirne'de de, Rize'de de, Muğla'da da o aziz şehitlerin torunları omuz omuza geleceğe yürüyorlar, yürüyecekler. Onların mirasına, onların hatırasına, ayrımcılık, bölücülük sokmak isteyenlere fırsat verilmeyecektir. Türk, Kürt, Alevi Sünni kim olursa olsun Çanakkale Savaşı'nda omuz omuza savaşanların torunları Türkiye Cumhuriyeti Devletinin eşit vatandaşları olarak geleceğe birlikte omuz omuza yürüyecekler."

-"DÜNYANIN HER KÖŞESİNDE ŞEHİTLER BIRAKMIŞIZ"-

"1911'den-1922'ye kadar 11 yıl içinde dünyanın her köşesinde şehitler bırakmışız. Türkiye Cumhuriyeti Devleti olarak bugün de 100 yıl sonra o aziz şehitlerin torunları, onların torunlarının kaderi bizim kaderimizdir. Suriyelilerin, Iraklıların, aziz Azerbaycan'ın, Balkanların kaderi Türkiye Cumhuriyeti Devletinin merhamet ve şefkat elindedir. Bizler o aziz şehitlerin miraslarına sahip çıkacağız. Çanakkale Zaferi gösterdi ki hiçbir ordu yenilmez değildi. Eğer mazlum Miletler ayağa kalkmışlar, eğer 20 yüzyılın ortalarında mazlum milletler kendi kaderlerini çizebilmişlerse bunda Çanakkale şehitlerinin tesir, vardır, izi vardır, hatırası vardır."

-" BİZ NEFES ALIRKEN DÜNYADA ZALİMLER RAHAT UYUYAMAYACAK"-

"Aziz şehitlerimiz, sizlere şehit düştüğünüz topraklardan sesleniyoruz; Ruhunuz şad olsun. Emin olunuz ki her birinizi şimdi karşımda görmüş gibi hitap ederek söylüyorum, ellerinizi öperek söylüyorum, bağırlarınıza dayanarak, imanlarınızı hissederek söylüyorum. Bıraktığınız emanet emin ellerdedir, emin ve sağlam omuzlardadır. Bu omuzlar Seyit Onbaşının omuzları kadar, Seyit Onbaşının yüreği kadar sağlamdır. Dizimizde derman kalmayıncaya kadar, omurlarımız toprağa deyinceye kadar bu aziz bayrağı biran bile omuzlarımızın üzerinden eksik etmeyeceğiz. Bir an bile bu toprakların bir santimetrekaresini dahi hainlerin oyunlarına terk etmeyeceğiz. Milli irade ve milletin iradesi ne derse sadece o olacak, sadece millet hükmedecek, sadece sizin torunların bu topraklarda, özgürce başı dik bir şekilde emanetinize sahip çıkacak. Hani Halep'ten gelenler var ya, hani Kudüs'ten, hani Humus'tan, Hani Kerkük'ten Basra'dan gelenler var ya, hani Bakü'den gelenler var ya Allah şahittir onlara zulüm edenlerin karşısında duracağız. Biz nefes alırken dünyada zalimler rahat uyuyamayacak. Biz nefes alırken siz nasıl mazlum milletlere ilham kaynağı olmuşsanız biz nefes alırken, İstanbul, Ankara ayaktayken mazlum milletler sığınmak istediklerinde bağırlarımızı onlara açacağız."

Başbakan Ahmet Davutoğlu konuşmasında, bugün artık kudretli ve şefkatli bir Türkiye Cumhuriyeti Devletinin var olduğunu söyledi.

Konuşmasında, "Yeni Türkiye" vurgusu yapan Başbakan Davutoğlu, "Yeni Türkiye namerde muhtaç olmayan, mertten dahi yardım talep etmeyen, kendi savunma sanayine sahip olan ve eğer mertler dönüp, bana yardım edecek bir yok mu? Dediğinde, 'evet var' Çanakkale şehitlerinin torunları var diyen yeni bir Türkiye doğuyor" dedi.

18 Mart Stadyumu'ndaki törenlerde Çanakkale zaferini anlatan şiirler okundu, Devlet Halk Dansları toplulukları da gösteriler sundu.(ANKA)

(HSN/MLT/ORH)